İdris gibi Hakk'a bağlı olan kul,
Halk ileyken gönlü Hakk'la kalan kul,
Halk içinde Zât-ı Hakk'ı bulan kul,
Yavuz mislî bir Yiğit olur gönül...
Ferhâd Fânî
Halk ileyken gönlü Hakk'la kalan kul,
Halk içinde Zât-ı Hakk'ı bulan kul,
Yavuz mislî bir Yiğit olur gönül...
Ferhâd Fânî
De ki: “Pis şeylerin çok ve yaygın olmasına şaşırsan bile şunu bil ki pis ile temiz asla bir olamaz. Ey akıl ve vicdan sahipleri, Allah’tan korkun ki felaha eresiniz!”
(Maide Sûresi 100.)
(Maide Sûresi 100.)
Peygamberimizin amcasının oğlu Abdullah bin Abbas anlatıyor. Bir gün Allah Resûlü’nün (s.a.v.) arkasındaydım. Bana şöyle buyurdu:
“Evladım! Sana bazı sözler öğreteceğim.
■ Allah’ı[n emir ve yasaklarını] koruyup gözet ki Allah da seni korusun.
■ Allah’ı[n emir ve yasaklarını] koruyup gözet ki O’nu daima önünde / yanında bulasın.
■ Bir şey isteyeceğinde Allah’tan iste.
■ Yardım dileyeceğinde Allah’tan yardım dile.
■ Bil ki bütün ümmet bir konuda sana yarar sağlamak üzere bir araya gelse, ancak Allah’ın senin için yazdığından başka bir yarar sağlayamazlar.
■ Bütün ümmet sana bir zarar vermek için bir araya gelse ancak Allah’ın senin için yazmış olduğu kadar zarar verebilirler.
■ [Kaderleri yazan] kalemler kurumuş, sayfalar kaldırılmıştır.”
(Tirmizî, “Ebvâbu sıfati’l-kıyame ve’r-reqâiq ve’l-vera’”, 59)
Hayat rehberi edineceğimiz en önemli hadislerden birisidir bu. Belki 7 cümleden ibaret görebiliriz bu hadisi... ancak burada ciltlerce bilgiyi içinde barındıran, İnsanı huzurlu kılan, dert ve kederi unutturan, dünya telaşesine ara verdirip bize nefes aldıran, hayatı anlamlı hale getiren sözler var.
Yiyeceğin içeceğin, imkanların nasip olduğu, Allah'ın takdirinin esas olduğu gerçeğini unutmadan yaşayabilenlere selâm olsun.
#hadis #hadislerleonuanlamak #nasip #ders #ibret #kader #yardım
“Evladım! Sana bazı sözler öğreteceğim.
■ Allah’ı[n emir ve yasaklarını] koruyup gözet ki Allah da seni korusun.
■ Allah’ı[n emir ve yasaklarını] koruyup gözet ki O’nu daima önünde / yanında bulasın.
■ Bir şey isteyeceğinde Allah’tan iste.
■ Yardım dileyeceğinde Allah’tan yardım dile.
■ Bil ki bütün ümmet bir konuda sana yarar sağlamak üzere bir araya gelse, ancak Allah’ın senin için yazdığından başka bir yarar sağlayamazlar.
■ Bütün ümmet sana bir zarar vermek için bir araya gelse ancak Allah’ın senin için yazmış olduğu kadar zarar verebilirler.
■ [Kaderleri yazan] kalemler kurumuş, sayfalar kaldırılmıştır.”
(Tirmizî, “Ebvâbu sıfati’l-kıyame ve’r-reqâiq ve’l-vera’”, 59)
Hayat rehberi edineceğimiz en önemli hadislerden birisidir bu. Belki 7 cümleden ibaret görebiliriz bu hadisi... ancak burada ciltlerce bilgiyi içinde barındıran, İnsanı huzurlu kılan, dert ve kederi unutturan, dünya telaşesine ara verdirip bize nefes aldıran, hayatı anlamlı hale getiren sözler var.
Yiyeceğin içeceğin, imkanların nasip olduğu, Allah'ın takdirinin esas olduğu gerçeğini unutmadan yaşayabilenlere selâm olsun.
#hadis #hadislerleonuanlamak #nasip #ders #ibret #kader #yardım
Mezar taşında tek unvan: “Abdullah” (Allah’ın kulu) yazan
“İslam korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.”
“Kur
"Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler." diyen
Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı “Bilge Kıral” #Aliyaİzzetbegoviç 'i vefatının sene-i devriyesinde Rahmet ve şükranla Yâd Ediyoruz
“İslam korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.”
“Kur
an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O
na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.” "Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler." diyen
Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı “Bilge Kıral” #Aliyaİzzetbegoviç 'i vefatının sene-i devriyesinde Rahmet ve şükranla Yâd Ediyoruz
Rasûlullah (sav) buyurdu ki:
“Ben, haklı olsa dahi, münakaşayı terk eden kişiye cennetin kıyısında bir köşk;
şakayla bile olsa yalan söylemeyen kişiye cennetin ortasında bir köşk;
ahlakını güzelleştiren kişiye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 7)
#cennet #köşk #münakaşa #yalan #ahlak #kefil #hadis #peygamberimiz #edep #huzur #hakikat #sonuç #insan #istikbal
“Ben, haklı olsa dahi, münakaşayı terk eden kişiye cennetin kıyısında bir köşk;
şakayla bile olsa yalan söylemeyen kişiye cennetin ortasında bir köşk;
ahlakını güzelleştiren kişiye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 7)
#cennet #köşk #münakaşa #yalan #ahlak #kefil #hadis #peygamberimiz #edep #huzur #hakikat #sonuç #insan #istikbal
Komşuluk Hukuku.pptx
4.3 MB
'Komşuluk Hukuku'
Selam ve dua ile Allah'a emanet
Selam ve dua ile Allah'a emanet
Komşuluk Hukuku.pdf
3.6 MB
'Komşuluk Hukuku'
Selam ve dua ile Allah'a emanet
Selam ve dua ile Allah'a emanet
İmam Hatip olarak görev yaptığım Erzurum Aziziye Dadaşkent Merkez Camiinde 2010-2012 yıllarında camimize internet bağlatmış, bilgisayar ve yazıcı imkanı sağlayarak üniversite öğrencilerimizin istifadesine sunmuştuk. Öğrencilerimiz ders, sınav, araştırma, ödev, proje vb hazırlıklarını camimizde gerçekleştirip çıktılarını alıp teşekkür edip bir gönül bağı inşa ederlerdi.
Biliyorum ki Camilerimiz ibadet yeri, muhabbet ocağı, sevgi mekânı, şehrin kalbî, maneviyatın merkezidir.
Camilerimizi imar ettiğimiz gibi ihya da edebilmeliyiz. Şehrin karmaşasından bunalan ruhların huzur bulduğu, arındığı, bilgilendiği mekanlara dönüşen Camilerimiz aslî hüviyetine kavuşacaktır.
@dibgenclik @dibalierbas
@diyanettv @diyanethbr @turkiyediyanetvakfi
#mevlidinebi #peygamber #cami #ilim #imamhatip #dingörevlileri
#çocuk #diyanetişleribaşkanlığı #diyanetgençlikmerkezi #diyanetgençlik #genç #alierbaş #gençdiyanet #diyanet #sevgi #toplanti #diyanettv #medya
Biliyorum ki Camilerimiz ibadet yeri, muhabbet ocağı, sevgi mekânı, şehrin kalbî, maneviyatın merkezidir.
Camilerimizi imar ettiğimiz gibi ihya da edebilmeliyiz. Şehrin karmaşasından bunalan ruhların huzur bulduğu, arındığı, bilgilendiği mekanlara dönüşen Camilerimiz aslî hüviyetine kavuşacaktır.
@dibgenclik @dibalierbas
@diyanettv @diyanethbr @turkiyediyanetvakfi
#mevlidinebi #peygamber #cami #ilim #imamhatip #dingörevlileri
#çocuk #diyanetişleribaşkanlığı #diyanetgençlikmerkezi #diyanetgençlik #genç #alierbaş #gençdiyanet #diyanet #sevgi #toplanti #diyanettv #medya
"BEN DE BİR VALİ'YİM SADECE"
Vali olarak ilk hacca giderek o yıllarda basında epeyce fırtınalar kopmasına vesile olan merhum Hazım Oktay BAŞER
1975-78 yılları arasında Konya valiliği görevinde bulunmuştu.
Rahmetli Hazım Oktay Başer. Konya’ya ilk vali olarak atandığı günlerde henüz kamuoyu tarafından fazla pek tanınmaz.
Birgün sabah namazına Konya’daki camilerden birine gider. Tabi koruma yok, makam şoförü yok, etrafında pervane olan bürokratlar filan yok...
Sabah namazına durma vakti gelir fakat o gün ne tevafuk ki hoca efendi namaza gelememiştir. İçlerinden biri; “Arkadaşlar hoca efendi bu gün gelemedi. İçinizde hocalığı olan varsa geçsin namazı kıldırsın” der. Bunun üzerine cemaat birbirine bakışır fakat kalkan olmaz. Cemaatin hiç tanımadığı Hazım Oktay Başer kalkar sarığı cüppeyi giyer mihraba geçip sabah namazını kıldırır.
Sabah namazından sonra Anadolu’nun birçok yöresinde olduğu gibi Konya’da mahalledeki lokantada çorba içilir esnaf dükkânına, işinin başına geçer. Hele camide ilk defa gördükleri kılığı kıyafeti düzgün, hali tavırları son derece naif ve nazik üstelik önlerine geçip imamlık yapıp namazlarını güzelce birlikte eda ettikleri beyefendi bir misafirleri de olunca yakasını bırakmazlar.
Cemaatten birisi; “Efendim sabah kahvaltısını bu gün bizim fakir hanede yapalım buyurunuz" der. Tabi bu nazik daveti kimse kırmak istemez ve hacı amcanın evine geçilir. Kahvaltı sofrası kurulunca maneviyat dolu harika bir sohbet olur.
Kahvaltı yapılır, artık mesai saati de yaklaşmıştır, ama önemli bir husus unutulmuştur. Birinin aklına geliverir; “Yahu arkadaşlar sohbetin güzelliğine daldık tanışmayı unuttuk, şöyle bir tanışsak…” der. Hazım Oktay Bey sağındakine “Buyurun efendim sizden başlayalım der” ve sırasıyla adını-soyadını, ne işle meşgul olduğunu filan söyleyerek herkes kendisini tanıtır. Sonunda sıra kendisine gelir: “Efendim bendeniz Hazım Oktay Başer, âcizane Konya valisiyim” der.
Herkes bir şok olmuştur. Aman efendimler, Muhterem Valimler...
Allah cc rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Ne güzel örnekler bırakmış...
Vali olarak ilk hacca giderek o yıllarda basında epeyce fırtınalar kopmasına vesile olan merhum Hazım Oktay BAŞER
1975-78 yılları arasında Konya valiliği görevinde bulunmuştu.
Rahmetli Hazım Oktay Başer. Konya’ya ilk vali olarak atandığı günlerde henüz kamuoyu tarafından fazla pek tanınmaz.
Birgün sabah namazına Konya’daki camilerden birine gider. Tabi koruma yok, makam şoförü yok, etrafında pervane olan bürokratlar filan yok...
Sabah namazına durma vakti gelir fakat o gün ne tevafuk ki hoca efendi namaza gelememiştir. İçlerinden biri; “Arkadaşlar hoca efendi bu gün gelemedi. İçinizde hocalığı olan varsa geçsin namazı kıldırsın” der. Bunun üzerine cemaat birbirine bakışır fakat kalkan olmaz. Cemaatin hiç tanımadığı Hazım Oktay Başer kalkar sarığı cüppeyi giyer mihraba geçip sabah namazını kıldırır.
Sabah namazından sonra Anadolu’nun birçok yöresinde olduğu gibi Konya’da mahalledeki lokantada çorba içilir esnaf dükkânına, işinin başına geçer. Hele camide ilk defa gördükleri kılığı kıyafeti düzgün, hali tavırları son derece naif ve nazik üstelik önlerine geçip imamlık yapıp namazlarını güzelce birlikte eda ettikleri beyefendi bir misafirleri de olunca yakasını bırakmazlar.
Cemaatten birisi; “Efendim sabah kahvaltısını bu gün bizim fakir hanede yapalım buyurunuz" der. Tabi bu nazik daveti kimse kırmak istemez ve hacı amcanın evine geçilir. Kahvaltı sofrası kurulunca maneviyat dolu harika bir sohbet olur.
Kahvaltı yapılır, artık mesai saati de yaklaşmıştır, ama önemli bir husus unutulmuştur. Birinin aklına geliverir; “Yahu arkadaşlar sohbetin güzelliğine daldık tanışmayı unuttuk, şöyle bir tanışsak…” der. Hazım Oktay Bey sağındakine “Buyurun efendim sizden başlayalım der” ve sırasıyla adını-soyadını, ne işle meşgul olduğunu filan söyleyerek herkes kendisini tanıtır. Sonunda sıra kendisine gelir: “Efendim bendeniz Hazım Oktay Başer, âcizane Konya valisiyim” der.
Herkes bir şok olmuştur. Aman efendimler, Muhterem Valimler...
Allah cc rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Ne güzel örnekler bırakmış...
Fil Suresi minik kuşların büyük filleri yendiğini anlatan bir suredir. Şu hayatta kendini ne zaman kuşlar gibi küçük ve savunmasız hissedersen hemen o sureyi hatırla.
Büyük ya da güçlü olan kazanamaz. Allah kimin yanındaysa o kazanır.
Lâ Edrî
Büyük ya da güçlü olan kazanamaz. Allah kimin yanındaysa o kazanır.
Lâ Edrî
AİLEDE İLETİŞİM VE HUZUR PRENSİPLERİ ANA SUNUM.pptx
20.9 MB
'AİLEDE İLETİŞİM VE HUZUR PRENSİPLERİ ANA SUNUM' dosyasını sizinle paylaşıyorum
AZAR KİME, NAZAR O'NA...
Leylâ, bir Bâğdâd mahallesinde aşure dağıtıyordu. Herkes sıraya geçmiş, Leylâ'nın elindeki kepçeden nasîbini alıyordu.
Mecnûn da sıraya geçti.
Leylâ, herkesin kâsesine aşure katıyordu ki sıra Mecnûn'a geldi.
Elindeki kepçeyi kaldırdığı gibi Mecnûn'un başına indirdi Leylâ; öyle bir sertçe vurdu ki...
"Yürü git ey deli" dedi; "Yok sana aşure!"
Mecnûn, sevincinden göklere uçtu.
Mecnûn'un bu sevincini görenler çok güldüler ve kınadılar.
"Ey deli, ne diye seviniyorsun ki hem aşureden nasîbini alamadın, hem de başına kepçe yedin?"
"Nasıl sevinmem?" dedi Mecnûn;
"Leylâ herkese aşure dağıttı. Ama hiç kimsenin başına kepçeyle vurmadı. Yalnızca benim başıma vurdu. Bana da herkes gibi aşure verseydi, ben de herkes gibi olurdum. Herkese aşure yemek nasîb oldu. Ama sadece bana, Leylâ'nın kepçesini yemek nasîb oldu."
Ferhâd Fânî
Leylâ, bir Bâğdâd mahallesinde aşure dağıtıyordu. Herkes sıraya geçmiş, Leylâ'nın elindeki kepçeden nasîbini alıyordu.
Mecnûn da sıraya geçti.
Leylâ, herkesin kâsesine aşure katıyordu ki sıra Mecnûn'a geldi.
Elindeki kepçeyi kaldırdığı gibi Mecnûn'un başına indirdi Leylâ; öyle bir sertçe vurdu ki...
"Yürü git ey deli" dedi; "Yok sana aşure!"
Mecnûn, sevincinden göklere uçtu.
Mecnûn'un bu sevincini görenler çok güldüler ve kınadılar.
"Ey deli, ne diye seviniyorsun ki hem aşureden nasîbini alamadın, hem de başına kepçe yedin?"
"Nasıl sevinmem?" dedi Mecnûn;
"Leylâ herkese aşure dağıttı. Ama hiç kimsenin başına kepçeyle vurmadı. Yalnızca benim başıma vurdu. Bana da herkes gibi aşure verseydi, ben de herkes gibi olurdum. Herkese aşure yemek nasîb oldu. Ama sadece bana, Leylâ'nın kepçesini yemek nasîb oldu."
Ferhâd Fânî
ALLAHIN SELAMI RAHMET VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN
Çocuğa özgürlük alanı tanır, insan ve birey olarak görürsen Bilaller, Habbablar, Sümeyyeler yetişir.
Çocukların içindeki boşluğu imanla doldurursan Musablar oluşur.
Güvenip sorumluluk verirsen Aliler, Üsameler gibi cesurlar meydana çıkar.
Yüce bir davanın neferi olduklarını aşılarsan Hariseler, Caferler yetişir.
İmanın ahlakını da verip yola çıkarsan Helal-Haramı en iyi bilen Muazlar yetişir.
Şekline, şemaline bakmadan örnek ve önder olursan Mesudlar yetişir.
Kontrollü denetimler yapar, takip edersen tepeden tırnağa iman kesilen Harisler yetişir.
Kınamaz, hor görmez, müsamahakar davranırsan Kabe'nin şubelerine Müezzin olacak Ebu Mahzureler yetişir.
Sen, yolunda istikametini bozmaz, emin adımlarla yürümeye devam edersen Habbablar, Bilaller, Ömerler, Süheybler, Selamanlar, Aliler, Abdullahlar seni takip eder.
Sen örnek ve önder olursan örnek ve önder olacak Fatımalar, Hasanlar, Hüseyinler yetişir.
Çocuksu ruhunu canlı tutar, müsamahakar davranırsan Enesler, Aliler, Zeydler, Abdullahlar, Esmalar, Fatımalar kendiliğinden meydana atılır.
Köşeye sıkıştıklarında, fevri ve pervasız davrandıklarında, iradeleri zayıfladığında gönüllerine ve akıllarına dokunduğunda iffet timsali gençler yetişir.
Sen, yalnızlığa terk etmezsen, sorumluluktan kaçmazsan, evini Erkamlaştırırsan nice imanların kemal bulduğunu, nice canların pervanelere dönüştüğünü, nice susuzların hasretini giderdiğini görürsün.
Sen güvendiğinde ve güven verdiğinde, etrafında güvenliğin kendiliğinden oluşacağını görürsün.
İman, ibadet, ahlak, iffet ekseninde komşuluk, dostluk, arkadaşlık, misafirlikler dizayn edersen Muahad anlaşmasıyla elde edilen Eman'a yuvanda yetişen fidanlarda erişir.
Vaktini bereketlendirir, doğru zamanda doğru insanlarla olursan Adullah İbn Ummi Mektumlar gibi İslam'ın izzetini imanda bulan gönül gözü açık sadıklar yetişir.
Sorumluluktan kaçmaz, yapmaları gereken şeyleri bizzat yaptırır ve takip edersen yani demem o ki evlendikleri halde evlatlarını evlerine kadar gidip altı ay boyunca sabah namazına kaldırırsan mahşer meydanında seni ayağa kaldıracak, Fatımalar Alilerle mahcup olmazsın.
Elinden ve dilinden emniyet bulan çocukların, sevginden emin olan gençlerin olursa tatlı dilli, boş sözlü, sahte sevgili, şeytan kılıklı insanlardan muhafaza etmiş olursun.
Sahabenin gençlerini örnek ve önder edinip, İmanlı, ahlaklı, amelli, iffetli nesil yetiştirirsen makam-mevkilere takılmaz, gelecek endişesi gütmezsin.
Çocuğa özgürlük alanı tanır, insan ve birey olarak görürsen Bilaller, Habbablar, Sümeyyeler yetişir.
Çocukların içindeki boşluğu imanla doldurursan Musablar oluşur.
Güvenip sorumluluk verirsen Aliler, Üsameler gibi cesurlar meydana çıkar.
Yüce bir davanın neferi olduklarını aşılarsan Hariseler, Caferler yetişir.
İmanın ahlakını da verip yola çıkarsan Helal-Haramı en iyi bilen Muazlar yetişir.
Şekline, şemaline bakmadan örnek ve önder olursan Mesudlar yetişir.
Kontrollü denetimler yapar, takip edersen tepeden tırnağa iman kesilen Harisler yetişir.
Kınamaz, hor görmez, müsamahakar davranırsan Kabe'nin şubelerine Müezzin olacak Ebu Mahzureler yetişir.
Sen, yolunda istikametini bozmaz, emin adımlarla yürümeye devam edersen Habbablar, Bilaller, Ömerler, Süheybler, Selamanlar, Aliler, Abdullahlar seni takip eder.
Sen örnek ve önder olursan örnek ve önder olacak Fatımalar, Hasanlar, Hüseyinler yetişir.
Çocuksu ruhunu canlı tutar, müsamahakar davranırsan Enesler, Aliler, Zeydler, Abdullahlar, Esmalar, Fatımalar kendiliğinden meydana atılır.
Köşeye sıkıştıklarında, fevri ve pervasız davrandıklarında, iradeleri zayıfladığında gönüllerine ve akıllarına dokunduğunda iffet timsali gençler yetişir.
Sen, yalnızlığa terk etmezsen, sorumluluktan kaçmazsan, evini Erkamlaştırırsan nice imanların kemal bulduğunu, nice canların pervanelere dönüştüğünü, nice susuzların hasretini giderdiğini görürsün.
Sen güvendiğinde ve güven verdiğinde, etrafında güvenliğin kendiliğinden oluşacağını görürsün.
İman, ibadet, ahlak, iffet ekseninde komşuluk, dostluk, arkadaşlık, misafirlikler dizayn edersen Muahad anlaşmasıyla elde edilen Eman'a yuvanda yetişen fidanlarda erişir.
Vaktini bereketlendirir, doğru zamanda doğru insanlarla olursan Adullah İbn Ummi Mektumlar gibi İslam'ın izzetini imanda bulan gönül gözü açık sadıklar yetişir.
Sorumluluktan kaçmaz, yapmaları gereken şeyleri bizzat yaptırır ve takip edersen yani demem o ki evlendikleri halde evlatlarını evlerine kadar gidip altı ay boyunca sabah namazına kaldırırsan mahşer meydanında seni ayağa kaldıracak, Fatımalar Alilerle mahcup olmazsın.
Elinden ve dilinden emniyet bulan çocukların, sevginden emin olan gençlerin olursa tatlı dilli, boş sözlü, sahte sevgili, şeytan kılıklı insanlardan muhafaza etmiş olursun.
Sahabenin gençlerini örnek ve önder edinip, İmanlı, ahlaklı, amelli, iffetli nesil yetiştirirsen makam-mevkilere takılmaz, gelecek endişesi gütmezsin.
İslam Dini, sağlığı Korumak İçin Ne Tür Tedbirler Almıştır?
a. Beş Zaruri Husus içerisinde canın, neslin ve aklın korunmasını saymış ve bunlara gelecek her türlü zararı haram kılmıştır.
b. Sağlık İbadetler İçin Şart tutulmuştur. hac ibadeti için sağlık gerekir. Namazın tam manasıyla eda edilebilmesi sağlığa bağlıdır. Tadili erkan sağlıkla mümkündür. Oruç tutabilmek için sağlıklı olmak şarttır. Nice şeker hastaları, kanser ve böbrek hastalarımız var oruç tutmak istiyorlar ancak buna muktedir olamıyorlar.
c. Temizlik İmanın Yarısı kabul edilmiş, birçok ibadetin ön şartı olarak değerlendirilmiştir. Namaz için abdest almak şarttır. Abdestin geçerli olması temizliğe bağlıdır. Hadesten taharet ve necasetten taharet olmaksızın namaz geçerli olmaz.
d. Kişinin gusül gerektiği zamanlarda gusletmesi,
e. Beş vakit, cuma ve bayram namazları için abdestini alması,
f. Vücudun gerekli yerlerini örtmesi
g. Bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerlerdeki pislikleri gidermesi (Hadesten Taharet Ve Necasetten Taharet) namazın farzlarındandır
h. Kasık ve koltuk altlarının temizlenmesi, Tırnakların kesilmesi ve temiz tutulması,
i. Pis ve kirli ortamlardan uzak durmak, Temiz bir ortamda yaşamak
j. Küçük ve büyük abdestten sonra taharet alınması,
k. Uykudan uyanıldığında, Yemekten önce ve sonra ellerin yıkanılması, Ağız ve diş sağlığı için Dişlerin her zaman temizlenmesi,
l. Evlerin, işyerlerinin ve çevrenin temiz tutulması,
m. Zararlı Şeylerden Uzak Durmak emredilmiş, böylece sağlığın korunması hedeflenmiştir. Sigara, İçki, domuz eti, laşe vb. yemek içmek insan vücuduna zararlı olduğu bilimce de tespit edilmiştir.
n. Bulaşıcı ve salgın hastalıklardan korunmak, Zamanında tedaviye başvurmak, Sağlık kurallarına uymak, Enfeksiyon ve mikrobik hastalıklar için çözüm bulmak
o. Haramlardan Sakınmak gerektiği kesin bir dille ifade edilmiştir. Kumar, faiz, zina, livata ve adet günlerinde cinsel ilişkiden sakınmak
p. Trafik işaret ve İş Yeri Kurallarına Uyulması
q. Sıcak-Soğuğa Dikkat
r. Yemeklerde tıka basa yenmemesi, haram ve helale dikkat, israf edilmemesi, İyi beslenmek
s. Ruh Sağlığı İçin İman Ve İbadet etmenin gerektiği, Salih amellere yönelinmesi gerektiği vurgulanmıştır ("İnsanoğlu mideden daha kötü bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna, belini doğrultan bir kaç lokma yeter. Eğer yemek istiyorsa, midenin üçte biri yiyecek, üçte biri içecek ve üçte biri de hava içindir.”
(İbn-i Mace, H.no:3349))
t. Güçlü Mümin Zayıf Müminden Hayırlıdır hadisiyle Müslümanın her alanda güç ve kuvvet sahibi olması gerektiği vurgulanmış
u. Seyahat etmek ve öfke anında mekân değiştirmek, Aşırılıklardan sakınmak
v. Birbirimizle olan diyaloglarımızda hep sağ elimizi kullandığımız için temizliğin sol elle yapılması Sevgili peygamberimizin işaret ettiği sünnetlerdendir.
a. Beş Zaruri Husus içerisinde canın, neslin ve aklın korunmasını saymış ve bunlara gelecek her türlü zararı haram kılmıştır.
b. Sağlık İbadetler İçin Şart tutulmuştur. hac ibadeti için sağlık gerekir. Namazın tam manasıyla eda edilebilmesi sağlığa bağlıdır. Tadili erkan sağlıkla mümkündür. Oruç tutabilmek için sağlıklı olmak şarttır. Nice şeker hastaları, kanser ve böbrek hastalarımız var oruç tutmak istiyorlar ancak buna muktedir olamıyorlar.
c. Temizlik İmanın Yarısı kabul edilmiş, birçok ibadetin ön şartı olarak değerlendirilmiştir. Namaz için abdest almak şarttır. Abdestin geçerli olması temizliğe bağlıdır. Hadesten taharet ve necasetten taharet olmaksızın namaz geçerli olmaz.
d. Kişinin gusül gerektiği zamanlarda gusletmesi,
e. Beş vakit, cuma ve bayram namazları için abdestini alması,
f. Vücudun gerekli yerlerini örtmesi
g. Bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerlerdeki pislikleri gidermesi (Hadesten Taharet Ve Necasetten Taharet) namazın farzlarındandır
h. Kasık ve koltuk altlarının temizlenmesi, Tırnakların kesilmesi ve temiz tutulması,
i. Pis ve kirli ortamlardan uzak durmak, Temiz bir ortamda yaşamak
j. Küçük ve büyük abdestten sonra taharet alınması,
k. Uykudan uyanıldığında, Yemekten önce ve sonra ellerin yıkanılması, Ağız ve diş sağlığı için Dişlerin her zaman temizlenmesi,
l. Evlerin, işyerlerinin ve çevrenin temiz tutulması,
m. Zararlı Şeylerden Uzak Durmak emredilmiş, böylece sağlığın korunması hedeflenmiştir. Sigara, İçki, domuz eti, laşe vb. yemek içmek insan vücuduna zararlı olduğu bilimce de tespit edilmiştir.
n. Bulaşıcı ve salgın hastalıklardan korunmak, Zamanında tedaviye başvurmak, Sağlık kurallarına uymak, Enfeksiyon ve mikrobik hastalıklar için çözüm bulmak
o. Haramlardan Sakınmak gerektiği kesin bir dille ifade edilmiştir. Kumar, faiz, zina, livata ve adet günlerinde cinsel ilişkiden sakınmak
p. Trafik işaret ve İş Yeri Kurallarına Uyulması
q. Sıcak-Soğuğa Dikkat
r. Yemeklerde tıka basa yenmemesi, haram ve helale dikkat, israf edilmemesi, İyi beslenmek
s. Ruh Sağlığı İçin İman Ve İbadet etmenin gerektiği, Salih amellere yönelinmesi gerektiği vurgulanmıştır ("İnsanoğlu mideden daha kötü bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna, belini doğrultan bir kaç lokma yeter. Eğer yemek istiyorsa, midenin üçte biri yiyecek, üçte biri içecek ve üçte biri de hava içindir.”
(İbn-i Mace, H.no:3349))
t. Güçlü Mümin Zayıf Müminden Hayırlıdır hadisiyle Müslümanın her alanda güç ve kuvvet sahibi olması gerektiği vurgulanmış
u. Seyahat etmek ve öfke anında mekân değiştirmek, Aşırılıklardan sakınmak
v. Birbirimizle olan diyaloglarımızda hep sağ elimizi kullandığımız için temizliğin sol elle yapılması Sevgili peygamberimizin işaret ettiği sünnetlerdendir.
ENGELLİ BİR BEBEĞİN ANNESİNE MEKTUBU
Merhaba anne... Nasılsın? Ben iyiyim. Doğmama çok az bir süre kaldı.
Ama sana söylemem gereken bir şey var.
Kimilerine göre bazı eksikliklerle geleceğim.
"Özürlü" diyecekler bana.
Ama ben senin dışında başka kimseden "özür" dilemeyeceğim anne.
Senden şimdiden özür dilerim.
Beklentilerinin hepsine cevap veremeyeceğim için.
Komşumuz çocuklarını benimle oynatmak istemediği zaman boynunu eğeceğin için.
"Bana doğru düzgün bir evlat bile veremedin", sesini duyarsan bir gün. Kulağındaki her yankısı için.
Mağaza mağaza dolaşıp bisiklet seçmenin tatlı heyecanı yerine,
Tekerlekli sandalye almanın burukluğunu sana yaşatacağım için.
Çağrılmayacağımız her aile toplantısı, bayram kutlaması, piknik için.
Ya da çağrılacağın ama benim yüzümden gidemeyeceğin her toplaşma, her düzenlenen kadınlar günü için.
ÖZÜR DİLERİM ANNE.
Ama senden bir isteğim var; Benden sakın vazgeçme anne!
Bacaklarım güçsüz olabilir. Kolayca tırmanamayabilirim merdivenleri.
Sakın beni taşımaya kalkma anne!
Tamam engelleri birlikte aşalım yine.
Ama sen elimden tutma! Bana yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve bana "gel" de!
Çıkamadığım için ağlayabilirim belki de.
Ama sen ağlat beni anne!
Ağlasam da daha çok merdiven çıkarmalısın bana.
Yoksa asla güçlenemem.
Kulaklarım iyi işitmeyebilir. Konuşmaya başlamam biraz zaman alabilir belki.
Ama sen sakın suskunluğa bürünme anne!
Daha çok konuşmalısın benle!
Daha çok şarkı söylemeli, daha çok kitap okumalısın bana!
Yoksa asla konuşamam.
Belki bazı takıntılarım, ısrarlarım olabilir geldiğimde.
'N'olur bana 'hayır' de anne!
Bana acıdığın ve beni mutlu etmek için, istediğim her şeyi yapma hatasına sakın düşme!
Lütfen ağlat beni anne!
Şimdi beni ağlat ki, ilerde birlikte ağlamayalım.
Yoksa asla ayakta duramam.
Belki etrafındaki insanlardan biraz farklı bir yüzüm olabilir doğduğumda.
Çok iyi görünmeyebilirim belki…
Ama sen yine güzel güzel bak bana anne!
Öyle bak ki, bende aynaya baktığımda karşımda güzel bir yüz görebileyim.
Yoksa asla kendime gülümseyerek bakamam.
Bir şeyleri hemen kavramayabilir, çabucak anlamayabilirim belki.
Ama sen yine anlat bana anne! Defalarca anlat!
Benden sakın VAZGEÇME!
Yoksa asla öğrenemem.
Son bir şey daha;
Lütfen bu satırları okurken ağlama!
Çünkü ben yazarken inan hiç ağlamadım ANNE!
Merhaba anne... Nasılsın? Ben iyiyim. Doğmama çok az bir süre kaldı.
Ama sana söylemem gereken bir şey var.
Kimilerine göre bazı eksikliklerle geleceğim.
"Özürlü" diyecekler bana.
Ama ben senin dışında başka kimseden "özür" dilemeyeceğim anne.
Senden şimdiden özür dilerim.
Beklentilerinin hepsine cevap veremeyeceğim için.
Komşumuz çocuklarını benimle oynatmak istemediği zaman boynunu eğeceğin için.
"Bana doğru düzgün bir evlat bile veremedin", sesini duyarsan bir gün. Kulağındaki her yankısı için.
Mağaza mağaza dolaşıp bisiklet seçmenin tatlı heyecanı yerine,
Tekerlekli sandalye almanın burukluğunu sana yaşatacağım için.
Çağrılmayacağımız her aile toplantısı, bayram kutlaması, piknik için.
Ya da çağrılacağın ama benim yüzümden gidemeyeceğin her toplaşma, her düzenlenen kadınlar günü için.
ÖZÜR DİLERİM ANNE.
Ama senden bir isteğim var; Benden sakın vazgeçme anne!
Bacaklarım güçsüz olabilir. Kolayca tırmanamayabilirim merdivenleri.
Sakın beni taşımaya kalkma anne!
Tamam engelleri birlikte aşalım yine.
Ama sen elimden tutma! Bana yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve bana "gel" de!
Çıkamadığım için ağlayabilirim belki de.
Ama sen ağlat beni anne!
Ağlasam da daha çok merdiven çıkarmalısın bana.
Yoksa asla güçlenemem.
Kulaklarım iyi işitmeyebilir. Konuşmaya başlamam biraz zaman alabilir belki.
Ama sen sakın suskunluğa bürünme anne!
Daha çok konuşmalısın benle!
Daha çok şarkı söylemeli, daha çok kitap okumalısın bana!
Yoksa asla konuşamam.
Belki bazı takıntılarım, ısrarlarım olabilir geldiğimde.
'N'olur bana 'hayır' de anne!
Bana acıdığın ve beni mutlu etmek için, istediğim her şeyi yapma hatasına sakın düşme!
Lütfen ağlat beni anne!
Şimdi beni ağlat ki, ilerde birlikte ağlamayalım.
Yoksa asla ayakta duramam.
Belki etrafındaki insanlardan biraz farklı bir yüzüm olabilir doğduğumda.
Çok iyi görünmeyebilirim belki…
Ama sen yine güzel güzel bak bana anne!
Öyle bak ki, bende aynaya baktığımda karşımda güzel bir yüz görebileyim.
Yoksa asla kendime gülümseyerek bakamam.
Bir şeyleri hemen kavramayabilir, çabucak anlamayabilirim belki.
Ama sen yine anlat bana anne! Defalarca anlat!
Benden sakın VAZGEÇME!
Yoksa asla öğrenemem.
Son bir şey daha;
Lütfen bu satırları okurken ağlama!
Çünkü ben yazarken inan hiç ağlamadım ANNE!
4_5814312316262418446.pptx
29.2 MB
Namazın Önemi konulu sunum vaaz örneği
•Çocuğa özgürlük alanı tanır, insan ve birey olarak görürsen Bilaller, Habbablar, Sümeyyeler yetişir.
•Çocukların içindeki boşluğu imanla doldurursan Musablar oluşur.
•Güvenip sorumluluk verirsen Aliler, Üsameler gibi cesurlar meydana çıkar.
•Yüce bir davanın neferi olduklarını aşılarsan Zeydler, Caferler yetişir.
•İmanın ahlakını da verip yola çıkarsan Helal-Haramı en iyi bilen Muazlar yetişir.
•Şekline, şemaline bakmadan örnek ve önder olursan Mesudlar yetişir.
•Kontrollü denetimler yapar, takip edersen tepeden tırnağa iman kesilen Harisler yetişir.
•Kınamaz, hor görmez, müsamahakar davranırsan Kabenin şubelerine Müezzin olacak Ebu Mahzureler yetişir.
•Köşeye sıkıştıklarında, fevri ve pervasız davrandıklarında, iradeleri zayıfladığında gönüllerine ve akıllarına dokunduğunda iffet timsali gençler yetişir.
•Sen, yolunda istikametini bozmaz, emin adımlarla yürümeye devam edersen Habbablar, Bilaller, Ömerler, Süheybler, Selamanlar, Aliler, Abdullahlar seni takip eder.
•Sen, yalnızlığa terk etmezsen, sorumluluktan kaçmazsan, evini erkamlaştırırsan nice imanların kemal bulduğunu, nice canların pervanelere dönüştüğünü, nice susuzların hasretini giderdiğini görürsün.
•Sen güvendiğinde ve güven verdiğinde, etrafında güvenliğin kendiliğinden oluşacağını görürsün.
•Sen örnek ve önder olursan örnek ve önder olacak Fatımalar, Hasanlar, Hüseyinler yetişir.
•İman, ibadet, ahlak, iffet ekseninde komşuluk, dostluk, arkadaşlık, misafirlikler dizayn edersen Muahad anlaşmasıyla elde edilen Eman'a yuvanda yetişen fidanlarda erişir.
•Çocuksu ruhunu canlı tutar, müsamahakar davranırsan Enesler, Aliler, Zeydler, Abdullahlar, Esmalar, Fatımalar kendiliğinden meydana atılır.
•Vaktini bereketlendirir, doğru zamanda doğru insanlarla olursan Adullah İbn Ummi Mektumlar gibi İslam'ın izzetini imanda bulan gönül gözü açık sadıklar yetişir.
•Sorumluluktan kaçmaz, yapmaları gereken şeyleri bizzat yaptırır ve takip edersen yani demem o ki evlendikleri halde evlatlarını evlerine kadar gidip altı ay boyunca sabah namazına kaldırırsan mahşer meydanında seni ayağa kaldıracak, Fatımalar Alilerle mahcup olmazsın.
•Elinden ve dilinden emniyet bulan çocukların, sevginden emin olan gençlerin olursa tatlı dilli, boş sözlü, sahte sevgili, şeytan kılıklı insanlardan muhafaza etmiş olursun.
•Sahabenin gençlerini örnek ve önder edinip, İmanlı, ahlaklı, amelli, iffetli nesil yetiştirirsen makam-mevkilere takılmaz, gelecek endişesi gütmezsin.
•Çocukların içindeki boşluğu imanla doldurursan Musablar oluşur.
•Güvenip sorumluluk verirsen Aliler, Üsameler gibi cesurlar meydana çıkar.
•Yüce bir davanın neferi olduklarını aşılarsan Zeydler, Caferler yetişir.
•İmanın ahlakını da verip yola çıkarsan Helal-Haramı en iyi bilen Muazlar yetişir.
•Şekline, şemaline bakmadan örnek ve önder olursan Mesudlar yetişir.
•Kontrollü denetimler yapar, takip edersen tepeden tırnağa iman kesilen Harisler yetişir.
•Kınamaz, hor görmez, müsamahakar davranırsan Kabenin şubelerine Müezzin olacak Ebu Mahzureler yetişir.
•Köşeye sıkıştıklarında, fevri ve pervasız davrandıklarında, iradeleri zayıfladığında gönüllerine ve akıllarına dokunduğunda iffet timsali gençler yetişir.
•Sen, yolunda istikametini bozmaz, emin adımlarla yürümeye devam edersen Habbablar, Bilaller, Ömerler, Süheybler, Selamanlar, Aliler, Abdullahlar seni takip eder.
•Sen, yalnızlığa terk etmezsen, sorumluluktan kaçmazsan, evini erkamlaştırırsan nice imanların kemal bulduğunu, nice canların pervanelere dönüştüğünü, nice susuzların hasretini giderdiğini görürsün.
•Sen güvendiğinde ve güven verdiğinde, etrafında güvenliğin kendiliğinden oluşacağını görürsün.
•Sen örnek ve önder olursan örnek ve önder olacak Fatımalar, Hasanlar, Hüseyinler yetişir.
•İman, ibadet, ahlak, iffet ekseninde komşuluk, dostluk, arkadaşlık, misafirlikler dizayn edersen Muahad anlaşmasıyla elde edilen Eman'a yuvanda yetişen fidanlarda erişir.
•Çocuksu ruhunu canlı tutar, müsamahakar davranırsan Enesler, Aliler, Zeydler, Abdullahlar, Esmalar, Fatımalar kendiliğinden meydana atılır.
•Vaktini bereketlendirir, doğru zamanda doğru insanlarla olursan Adullah İbn Ummi Mektumlar gibi İslam'ın izzetini imanda bulan gönül gözü açık sadıklar yetişir.
•Sorumluluktan kaçmaz, yapmaları gereken şeyleri bizzat yaptırır ve takip edersen yani demem o ki evlendikleri halde evlatlarını evlerine kadar gidip altı ay boyunca sabah namazına kaldırırsan mahşer meydanında seni ayağa kaldıracak, Fatımalar Alilerle mahcup olmazsın.
•Elinden ve dilinden emniyet bulan çocukların, sevginden emin olan gençlerin olursa tatlı dilli, boş sözlü, sahte sevgili, şeytan kılıklı insanlardan muhafaza etmiş olursun.
•Sahabenin gençlerini örnek ve önder edinip, İmanlı, ahlaklı, amelli, iffetli nesil yetiştirirsen makam-mevkilere takılmaz, gelecek endişesi gütmezsin.