İdris YAVUZYİĞİT
846 subscribers
33 photos
126 files
44 links
Download Telegram
GENÇLER!
Hadi Bir Göz Atın ve İki Cihan Saadetinin Huzurunu Hissedin...

•İmanı hayat haline dönüştüren gençler,
•İlim yolunda yürüyen gençler,
•İbadetlerin hakkını veren gençler,
•İstikametten ayrılmayan gençler,
•İffeti bir elbise olarak giyinen gençler,
•Ahlakı önceleyen gençler,
•İnfak ve İkramı ahlak haline dönüştüren gençler,
•Hak ve adaleti tutan, batılla mücadele eden gençler,
•İhlas üzere yaşayan, yaptığını Allah için yapan gençler,
•İzzeti İslam'da bulan ve İslam'la yücelen gençler....

Bilin ki Allah ve Rasulü sizleri seviyor.
YILBAŞI DENİNCE AKLINIZA GELEN İLK ŞEYLER?

Şans Oyunları, Piyango Vb.
Yuva yıkan, maddî kayıplara neden olan Kumar vb.
İçki Tüketimi
Ahlak Zafiyeti
Çılgınca İşlenen Günahlar, Akla ziyan eğlenceler
Sarhoş Kimselerin Zararları
Bacaları Mesken Edinen Noel Baba
Günlerce, haftalarca süren hazırlık
Okullarda yapılan anlamsız faaliyetler ve kutlama programları...
Ağaç katliamı
İsraf....
BU YÖNLERİYLE BAKTIĞIMIZDA ALLAH'A İSYAN GECESİ OLAN BİR YILBAŞI VE ONUN İÇİN YAPILAN GÜNAH HAZIRLIKLARI ORTAYA ÇIKMAKTADIR.

BAZI KARDEŞLERİMİZİN AMAN HOCAM SENDE DEDİĞİNİ DUYAR GİBİYİM..
“Onlara, "Allah’ın indirdiğine uyun" denildiğinde, "Hayır, atalarımızdan gördüğümüze uyarız" dediler. Ya atalarının aklı bir şeye ermemiş, doğru yolu bulamamışlarsa!”
(Bakara 170)

Bilin ki
Yılbaşında İşlenen günahları, gecenin karanlığı örtemez..
Zİra Hz. İsa bir peygamberdir.
Bir peygamberin doğum günü nasıl kutlanır?
İçki, kumar ve günah olan çirkeflikleri ortadan kaldırmak için gelen bir peygamberin doğum gününü böyle kutlamak doğru mudur?
Bir peygamberin doğum günü çılgınlıklarla, günahlarla kutlanır mı?
Hz. İsa peygamberin kemiklerini sızlatacak fiil ve eylemlerden, duygu ve düşüncelerden, adetlerden uzak durmak zorundayız.

İslâm Alimlerine Göre: “Bir Müslümanın başkalarının bayramlarına ilgi duyması, onların âdetlerini benimsemesi, başka bir dinin şiârı olan işi, kendi ihtiyarı ile yapması caiz değildir.”
Kim bir topluluğun yaptığını hoş görürse, o da onlardan olur.
Haçlı orduları, silahla giremediği yerlere misyoner orduları ile giriyor. Kültür erozyonu yaşıyoruz...
Yılbaşı öncesi misyonerler faaliyetlerini arttırmaktadır.
Kiliselere kandırılan gençleri götürmekte, Efes’e geziler düzenlemekte, ücretsiz İnciller dağıtılmakta, Noel baba kıyafetli insanlar sokaklarda dolaştırılmakta, Birçok büyük alışveriş merkezi süslenmekte, okullarda bir yolu bulunarak Noel baba kıyafetleri dağıtılmaktadır.
İnsanımız malesef Misyonerlerin yapmaya çalıştığı kültür erozyonuna doğru gönüllü bir şekilde kayıp gitmektedir.
Müslüman bazı kesimlerin Hristiyanlardan daha büyük bir heyecanla yılbaşı kutladığını gören Fener Patriği şaşkınlıkla:
“Noel bizim bayramımız!” demiştir.
Ermeni patriği de:
“Müslüman olan Türklerin noele bu kadar önem vermesi, beni hayrete düşürdü. Türkler kendi bayramlarından daha çok noeli kutluyor.” Diyerek şaşkınlığını ifade etmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) bizlere buyurmaktadır ki:
“Beni İsrail arasında bozgunculuk şöyle başladı: Bunlardan birisi günah işleyen diğer birisine rastlar, ‘Be adam, Allah’tan kork, yapmakta olduğun işi bırak, zira o iş sana helal değildir.’ der. Ertesi gün yine aynı adama rastlar. Böyle olduğu halde o adamla yiyip içmekten, düşüp kalkmaktan çekinmezdi. Onlar böyle yapınca Allah-u Teala bunların kalplerini birbirine benzetti.” (Riyazü-s Salihin ve Tercemesi sf: 237)

“Bizden başkasına benzemeye çalışan, bizden değildir. Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin.” (Tirmizi, İsti’zan, 7)

Efendimiz (sas) bir gün buyurmuşlar ki:
“Sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyarsınız. Onlar kertenkele deliğine girse, siz de peşlerinden girersiniz”
Sahabe dehşet ve merak ile: “Ey Allah Resûlü! Bizden öncekilerden kastın Yahudi ve Hıristiyanlar mı?” dedi. Efendimiz’de (sas) “Evet, başka kim olacak!” diye cevap verdi.” (Buhari, el-İ’tisam, 14; Müslim, İlim, 3)

“…Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz.” (Ra'd 11)
“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve eğlence konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Eğer müminseniz Allah’tan korkun.” (Maide 57)

Bizim için yılbaşı gecesi, muhasebe gecesi olmalıdır. Zira bir yılı bitirirken yaptıklarımız ve yapamadıklarımız, hatalarımız-sevaplarımız, kalp kırıklıklarımız, günahlarımız, iyilik ve hasenatlarımız, kötülük ve kayıplarımız…
Nice insanlar bu hayattan göçüp gittiler, bir gitmeye hazır mıyız?
Ömrümüzden geçen 365 gün içinde daha çok hayr adına mı şer adına mı gayret ettim?…
Rabbim benden razı oldu mu? Olmadı mı?
Bir yıl boyunca ben ne yaptım?
Kâr mı ettim, zarar mı?
Yapmamız Gereken Neleri Yaptık?
Neleri Yapmadık?
Yaparken Neleri Eksik Bıraktık?
Kimlerin Kalbini Onardık?
Kimlere İyilik Yaptık?
Hangi Faydalı Amellerde, Sosyal İçerikli Hizmetlerde Bulunduk?
Kaç Yetime Tebessüm Ettik, Derdiyle Dertlendik?
Hangi Alanlarda Günümüzü Tükettik?

Rabbimizi Razı Edecek Ne Gibi Bir Hayat Tarzımız Var?
Bir esnaf bile akşam o günün hesabını yapmadan kepenk kapatmazken biz bir yılı kapatırken nasıl olur da hesap yapmayız.

HİÇ HESABINI YAPTIK MI?
365 gün içinde beş vakit namaz vardı. Kıldık mı?
365 gün içinde bir ay ramazan orucu vardı, tuttuk mu?
365 gün içerisinde insanlarla oturup kalktık hiç kimsenin hakkına girdik mi?
Kaç insana yalan söyledik, aldattık?
Kaç fakiri soframıza alıp karnını doyurduk?
Kaç yoksula yardım elimizi uzattık?
Kaç alışverişte hile yaptık?
Ailemizi, hısım akrabamızı, komşumuzu gözettik mi?
Kendimiz için istediğimizi mümin kardeşimiz içinde istedik mi?
Bu yıl boyunca biz Allah ve Rasulü için ne yaptık?
Bir yıl boyunca ahretimiz için ne hazırladık?

لا تزول قدمُ بن ادم يوم القيامة من عند ربه حتى يُسئل عن خمس: عن عمره فيم افناه, وعن شبابه فيم أبْلاه, وماله من اين اكتسبه, وفيم انفقه, وماذا عمل فيما علم.
"Kişi ömrünü ne yolda tükettiğinden,
vücudunu nerede yıprattığından,
malını nereden kazanıp nereye harcadığından,
bildiği ile ne iş yaptığından
sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamayacaktır.“
( Tirmizi, Kıyame, 1)

Boş vakit adı altında ömrünü Eğlenmekle, Boş Emellerle, Faydasız Şeylerin Peşinde Koşturarak Geçiren toplumlar, Geleceklerini Kendi elleriyle yok etmiş olacaklardır.
Fudayl Bin İyaz'ın dediği gibi:
Yolcuları az da olsa sen hak yoldan ayrılma.
Rağbet edeni çok da olsa kötü yola sapma.
Hayatı Geregi Gibi Degerlendirmek.pptx
6.3 MB
Hayatı Geregi Gibi Değerlendirmek konulu Sunum Vaaz Örneği
YIL BAŞI TAKLİT VE YILLIK MUHASEBEMİZ.pptx
5.4 MB
'YIL BAŞI TAKLİT VE YILLIK MUHASEBEMİZ' dosyasını sizinle paylaşıyorum
"Sıkıntı yok efendiler, dert; insana yol gösterir." der Hz. Mevlâna

Acaba bizlerin ne gibi dertleri var?
Din için, Ümmet için, Ülke için,
İnsan ve insanlık için,
Mazlumlar ve Masumlar için,
Yetimler ve Yoksullar için,
Gençler ve Gençlik için,
Etrafı çepe çevre saran günah ve haram yığınları için,
Dağılmaya yüz tutan aileler için,
Zararlı alışkanlıkların koynunda zamanı kendilerine dar edenler için,
Sahih Dinî Bilgiyi yaşayıp örnek olarak sunamadığımızdan dolayı yitip giden yığınlar için....
Yol almak isteyenler için Dert çok, sıkın az, imtihan zordur.
Dualarında yer aldığım,
sohbetlerinden istifade ettiğim,
cebinden çıkarıp ikram ettiği şekerlerinden tattığım hocam.
Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Makamın cennet, ruhun şad, melekler yoldaşın olsun.

2 ocak 1991 yılında Hakk'a yürüyen Hocamız Gönenli Mehmed Efendi HZ' ni vefat yıldönünde Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.himmetleri hazır olsun. Hocamız Mehmed Öğütçü Gönenli Mehmed Efendi Türkiye'nin uzun yıllar Reisül Kurra'sıydı.
Reisül Kurra, yani Kur'anı yedi kıraat ve on rivayet üzerine okuyan icazet almış üstat hafızların duayeni, eğitimi sürdüren en tecrübeli üstadı.Okumak için Anadolu'dan gelen fakir ve kimsesiz öğrencilerin İstanbul'da yerleştikleri ve destek buldukları ilk kapı Gönenli Mehmed Efendi'nin kanatlarıydı. İstanbul'un hemen hemen her semtindeki camii ve kurslarda okuyan öğrencilerin ekmeklerini yiyecek içecek ve giysilerini Gönenli Mehmed Efendi temin eder ve talebelerin ceplerine harçlıklarını koyarak öğrenim masraflarını karşılardı. O öyle bir hocaydı ki talebelerin kirlenmiş giysilerini yıkanmak üzere evine getiriyordu. Eşi Valide Sultan, talebelerin kirli giysilerini o dönemki şartlar yüzünden elinde yıkamak zorunda kalıyordu.Hakk'ın rızasının halka hizmet etmekle kazanılacağına inanan Gönenli Mehmed Efendi insanları ferahlatan üslubuyla büyük kitleleri camiilere çekmeyi başarmıştır.İnsanların kendisine gelmesini beklemez, o onların mekanına giderdi. Aynen ümmetine olan sevgisi ve merhameti herşeyin üzerine çıkmış Resulallah S.A.V gibi o da talabelerin dulların yetimlerin köprü altında kalmış gariblerin yolcuların hatta turistlerin şefkatli hocasıydı.Düşünceleri ve kişiliğiyle bir ekol olan Gönenli Mehmed Efendi, sayısı haftada altmışı geçen vaazlarında az ve tesirli söz söylerdi. Kur'anı okumak, okutmak, yaşamak ve yaşatmak için beldeden beldeye koşan Gönenli Mehmed Efendi Kur'an meclislerinin en önemli simasıydı.Fakir ve muhtaçlara yönelik hizmetlerini Kızılay, Yeşilay gibi hayır kurumlarında da sürdürmüş olan bu vakıf insan kimseden bir şey talep etmeyip, kendisine verileni de halka ve öğrencilere dağıttı.Gönenli Mehmed Efendi hakkında onu tanıyan herkesin yaptığı ortak yorum şudur: "Gönenli Hoca mı? Onun gibisi bir daha zor gelir." Kısacası Gönenli Hoca insanların kalbinde, klasik bir din adamından çok daha büyük, çok daha anlamlı bir yer edinmiştir. Gönenli Mehmed Efendi "Kolaylaştırın, güçleştirmeyin, müjdeleyin, nefret ettirmeyin." hadis-i şerifini hayatında en güzel bir şekilde uygulamıştır. O, "yükte hafif, sevapta ağır olanları götürmeye çalışacağız" diyerek insanları dinin emirlerini yerine getirmeye teşvik ederdi.Kendisi çok zeki bir insandı. Bir kez gördüğü bir insanı 40 yıl sonra görse tanırdı. Eğitime, özellikle anneliğin sorumluluğunu da düşünerek hanımların eğitimine büyük önem verirdi. 90 yaşında, iki taraftan koluna girilmiş güçlükle bir insan düşünün. Eşi kendisine soruyor: "Artık sohbet vermek için camii camii dolaşıp yorulmasanız". Şu cevabı veriyor: "Belki cemaatime söylemeyip unuttuğum bir şey kalmıştır."Gönenli Mehmed Efendi Hazretleri de her büyük gibi Allah indinde vazifeli olarak dünyaya gelmiştir. Nasıl bizim kimden ve ne zaman doğacağımız biz kulların seçimi değilse bir peygamber, bir alim bir şehid bir veli veya bir mürşid kendisini bilerek ve seçerek bu dünyaya gelmez. Gönenli Mehmed Efendi Hazretleri Rabbimizin seçerek ve vazifeli olarak dünyaya gönderdiği çevresine ışık olmuş şahsiyetlerden birisidir. Allahu tealanın gönderdiği vazifeli kullarının ister bir peygamber olsun ister bir veli, alim veya mürşidi kamil olsun hepsinin uslubu vazifesi ayrı ayrıdır. Bunları biz Kur'andan kitaplardan veyahut onların yarında bulunmaktan tanıyoruz. Gönenli Mehmed Efendi Hazretlerinin hayatı uslubu ve vazifesi Peygamber Efendimiz (s.a.v) hazretlerinin yolunu takip etmektedir. Kendisi daha ziyade hanım cemaate hitap etmek, onları bilgilendirmek ve eğitmekle uğraştı. Çünkü sık sık "'siz bir anasınız, bir eşsiniz, siz bir evin en iyi idare edicisi ve iyi bir evlat eğiticisiniz " derdi.Kur'ân'a önem verir. Herkesin iyi bir Kur'ân okuyucusu olmasını isterdi.
Hocamız vaazlarına gelenlere "Neden geldin?" demez, herkesi kabul eder. Gelmeyenlere de "neden gelmedin?" diye sormazdı. Tertemiz, düzgün ve zevkli giyimli, sempatik ve insanları kendine çeken bir alimdi. Elinde çantası, bütün insanlara tebessüm dağıtan yüzüyle Gönenli Mehmed Efendi yakın dostu zamanın alimlerinden Bediuzzaman Said Nursi hazretlerinin deyişiyle " Kahraman Mehmetçik ". Gönenli Mehmed Efendi bereketli ve verimli bir ömür sürmüştü. Yüzyılın en büyük cenazelerinden biri onun Fatih camiinde, yurdun her yanından ve yurtdışından onbinlerce kişinin büyük alimlerin katıldığı cenazesiydi. Sade bir hayat süren Gönenli Mehmed Efendi muhteşem bir topluluk ve törenle Hakk'a uğurlanmıştı. 2 Ocak 1991 Çarşamba günü Hakk'ın rahmetine kavuşan Gönenli Mehmed Efendi'nin cenaze namazınıcenaze namazını Abdurrahman Gürses kıldırdı. Kabri şerifi Edirnekapı, Sakızağacı şehitliğindedir.
AZİZ MİLLETİMİZ HATIRLATMAK İSTERİM Kİ:
-Allah için bir araya gelenler, kalpleri birbiri için çarpanlar,
-Aynı Allah'a iman edip, aynı peygambere ümmet olanlar,
-Aynı kitabın rehberliğinde ahlaklananlar,
-Aynı kıbleye yönleriyle birlikte gönüllerini de çevirenler,
-Aynı ezanın çağrısına kulak verip icabet edenler,
-Kardeşlerinin ihtiyaçlarını karşılıksız gören ve sağ elinin verdiğinden sol elinin haberi olmayanlar,
-Mahşerin provası için kutsal topraklarda buluşup kaynaşanlar
birlikteliğin en güzel örneklerini yaptıkları ibadetlerle de göstermektedirler. Birlikten güç doğacağını, yürekler toplu attıkça kimsenin sindiremeyeceğini, kaynaşmanın toplumlar için gerekli olduğunu ibadetler bizlere göstermekte ve aşılamaktadır.
İnsan doğmak
İnsanca yaşamak
İnsan kalmak
İnsan gibi ölmek

Bütün mesele bu
Kadîr-i Mutlak olan sadece Allah'tır
İnsan sadece adil olan, her şeye gücü yeten, her şeyi görüp gözeten Allah'a güvenmelidir.
“Sorulan her şeye cevap veren, gördüğü her şeyi yorumlayan, bildiği her şeyi dile getiren birini gördüğünde, bu durumu onun cehaletine delil kıl.”
Ataullah İskenderi
Ebû Hüreyre (R.a.)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Alemlere rahmet Efendimiz şöyle buyurur:
"İnsanın
● izzeti, inancını hayatına yansıtmasında,
● kişiliği, aklını hep hayra kanalize etmesinde,
● şeref ve asaleti de ahlakını güzelleştirmesindedir.
(Beyhakî, Sünen, 7/136)

"İnanç-Akıl-Ahlak"-Salih bir kul olmak için sahip olmamız gereken özelliklerimiz...
Ramazanı İhya Etmek.pptx
6.3 MB
'Ramazanı İhya Etmek' Diyanet TV Ulu Camii Vaazları kapsamında hazırladığım sunum vaaz örneği.

Değerli hocam
Hayırlı Cumalar dilerim
Ramazan ve Dayanışma İdris YAVUZYİĞİT.docx
45.7 KB
'Ramazan ve Dayanışma İdris YAVUZYİĞİT' dosyasını sizinle paylaşıyorum
■ "Adam harcamak kolaydır, kazanmak zor,
■ öldürmek kolaydır, yaşatmak zor;
■ yakıp yıkmak kolaydır, yapmak ve onarmak zor;
■ dargınlık, düşmanlık kolaydır, sevmek ve dostluk kurmak zor!"

Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan