Genç Kardeşim!

Osmanlı Devleti’nin manevi mimarı Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye şöyle bir nasihatte bulunmuştur:
“Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın; nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın.” 

Ecdadını ve tarihin emanetlerini, miras ve misyonunu tanımayan gençler yarınlarından emin olamazlar...
Sınırları küçültülmüş, Anadolu Tarihine indirgenen sınırlı bir tarih anlayışına takılıp kalmadan binlerce yıllık Doğu Asya, Anadolu, Afrika, Avrupa'yı kapsayan Millî Tarihimiz ve Ümmet Tarihimizi, gönül coğrafyamızı iyi öğrenmek ve neslimize öğretmek zorundayız.
Neslimize
cihan hakimiyetinin ne olduğunu,
tarihimizin hangi kahramanları yetiştirdiğini,
medeniyetimizin ayak seslerinin dünyaya nasıl bir nizam verdiğini,
adaletin insanlığı nasıl kuşattığını,
düşmanlarımızın muhkem kalelerinde, sur ve sedlerinde nasıl tir tir titredigini,
mazlumların ecdadın şanlı sancağını gördüğünde yüzlerinin nasıl güldüğünü,
insanı ve mahlukatı yaşatmak için nasıl gayret sarfettiklerini öğretmek mecburiyetindeyiz.

Bütün bunlara rağmen savaş meydanlarında bize karşı duramayanların hangi sinsi planlara meylettiğini,
içimizden insanları nasıl satın aldıklarını,
dost ve kardeşleri nasıl birbirine düşürdüklerini,
insanların dünyevi hırslarına yenik düşmelerinin nelere mal olduğunu,
Fitne ateşine kapılıp gözleri kararanların, gafletine yenik düşenlerin, makam ve mevkiyi yegane güç görenlerin, hırsına yenik düşenlerin nelere sebep olduğunu neslimize öğretmek zorundayız.

Tarihi olmayanın medeniyeti de olmaz.
Tarihine kör ve sağır kalanların geleceği de olmaz.
Tarih bilinç ve şuurunu kuşaktan kuşağa aktaramayan toplumların genetik kodlarında bozulmalar meydana gelir.

"Ağaç köküyle yaşar, insan da öyle... Bizse maziden koptuk, istikbale bağlanamadık. Türkiye bütün kütüphaneleri yakılan, bütün mazisi imha edilen, 600 yılı cerrahi bir ameliyatla içtimaî uzviyetinden koparılıp atılan bedbaht bir ülke." (Cemil Meriç - Bu Ülke)

Bir anektodun hissettirdiklerini paylaşmak isterim sizlerle... .

İngiliz bir arkadaşıyla başkent Amman'ın Kavaysime bölgesinde gezerken İngiliz arkadaşı köprülere hayran oldu ve
"Ecdadınız gerçekten harika mühendislermiş" dedi? Ürdün'lü doktor ; "Hayır bizim Ecdadımız değil, onları Türkler yaptı" dedi.

El Sahravi bölgesine varınca tarihî demir yollarını gördü ve şaşkın bir şekilde
"Ecdadınız gerçekten çok büyük insanlarmış ki demir yolunun önemini görüp inşa etmişler" der. Ürdün'lü doktor; "Hayır bizim Ecdadımız değil, onları Türkler yaptı" der.!

Yolumuza devam ettik, El Katrane Kalesi'ne varınca , kale önünde durarak kente hayat veren su kanallarını ve su deposunu görünce
"gerçekten ecdadınız müthiş zekâya sahiplermiş" der.? Ürdün'lü doktor; "Hayır bizim Ecdadımız değil, onları Türkler yaptı" der .!

İngiliz; Biraz susar ve derin bir nefes aldıktan sonra:
"- Peki sizin Ecdadınız ne yaptı?" diye sorar.
Ürdün'lü doktor der ki:
"- Sizin Ecdadınızla işbirliği yaparak Türkleri bölgeden kovdular" der.!

İdris YAVUZYİĞİT
09.03.2020 Çınarcık

🔴 Hz. Muhammed (as)'ın hicretini konu edinen TRT ortak yapımı "Tay" adlı yerli animasyon filmi, 23 Eylül'de vizyona girecek.

Rasûlullah (sav) buyurdular ki:

● “Zandan sakının; zira zan, sözün en yalan olanıdır.
● İnsanların özel hallerini araştırmayın,
● konuşmalarını dinlemeyin,
● alışverişlerini kızıştırmayın,
● birbirinize haset etmeyin,
● kin beslemeyin,
● sırt çevirmeyin!
Ey Allah’ın kulları kardeş olun!”

(Buhârî, Edeb, 58)

Bir hadisin insan hayatına, ahlakına, maneviyatına, insanî ilişkilerine, toplumsal hayata, sevgiye, merhamete, kardeşliğe, güvene, insanlığa kattığı ne çok yön var.
Rabbim hidayet ve istikametten ayırmasın.

Hz. Peygamber yönetim ve idare konusunda idarecilere şu uyarıyı yapmıştır:

"Müslümanların yönetimini üstlendiği halde onlar için çalışmayan ve samimi davranmayan yönetici, onlarla birlikte cennete giremez.".(Müslim, Imán 129)

Genç kardeşim

Herkesi memnun edemezsiniz.
Şadi Şirazi diyor ki:
"Bin doğru yapsan da, bir yanlışı konuşur tanıdığın insanlar..."

Genç Kardeşim

Fil Suresi minik kuşların büyük filleri yendiğini anlatan bir suredir.
Şu hayatta kendini ne zaman kuşlar gibi küçük ve savunmasız hissedersen hemen o sureyi hatırla.

Bil ki büyük ya da güçlü olan kazanamaz. Allah kimin yanındaysa o kazanır.

"Kusursuz olan İslam'dır, Müslümanlar değil."
Yusuf İslam

İnsan nasihate ihtiyac duyan bir varlıktır. Zira hayatın hengamesinde aslî görevlerini ihmâl edebiliyor. Dikkati zayıflayabiliyor, Hak ve hakikatten uzaklaşabiliyor, yaratılış amacını, hesap ve kitabını gözden kaçırabiliyor. Nasihat insanı kendine getiren bir dost, bir büyük, bir hoca, bir arif sözü olabilir. Bazen de insan kendi kendine nasihat etmesi, bazı hususları hatırlatması gerekir. Tıpkı Hz. Ömer'in yaptırdığı yüzüğün bir nasihat aracı olması gibi...
Gelin birlikte Yavuz Sultan Selim Hanın kendine nasihatine kulak verelim:

"Ey Câhil, aldanma endâmına fânî cihândır bu,
Kendi âşikâr ateşi gizli, külhândır bu,
İnsafı terk eyleme, makâmı imtihândır bu,
Gelen gideni görmez, iki kapılı hândır bu..."

#diyanetgençlik #GençDiyanet #nasihat #yavuzsultanselim #insan #maneviyat

Şa'râvî'nin bir sözü ;

İnsanlar tek bir kötü davranışınızla tüm güzel geçmişi siler. Allah ise bir tevbenizle tüm kötü geçmişinizi siler.