Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Devamı da var...
Batman’dan Ankara’ya kargo gönderen HDPKK Belediye Meclis üyesi Reşat Akıncı’ya MNG kargo tarafından "Gönderiniz HDPPKK’ya teslim edilmiştir" mesajı gönderildi.
Kırıkkale'nin Yahşihan Belediye Başkanlığını AKPKK'li Ahmet Sungur'dan devralan MHPKK'li Osman Türkyılmaz, 30'a yakın yolsuzluk tespit edildiğini, sadece bir kişinin 146 bin 275 lirayı zimmetine geçirdiği savundu. Belediyenin borcunun 21 milyon TL olduğu açıklandı.
Nusra lideri: İdlib'i savunmak için silahını alan gelsin

Kaide'nin Suriye kolu El Nusra Cephesi'nin yeniden şekillendiği Heyet Tahrir Şam (HTŞ), tek kalesi konumundaki İdlib vilayetini kaybetmemek için taraftarlarına silaha sarılıp imdada gelmesi çağrısı yaptı. Rusya destekli Suriye hükümet güçleri İdlib sınırında bazı köyleri Nusra'dan kurtarmaya başlarken, örgütün lideri Ebu Muhammed El Colani, bir video yayımlayarak "İmkanı olan herkesi silahlanmaya ve savaş alanında yerini almaya çağırıyoruz" dedi.
İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan şöyle konuşmuş:

"İstanbul, Orta Doğu'nun merkezi. Aslında bütün dünyanın merkezi de diyebilir ve abartmış olmayız. Bugün, Orta Doğu üzerinden bakarsak, uyuşturucu kaçakçılığı başta olmak üzere kaçakçılığın hakim olduğu, organize suç örgütlerinin, devletlerin gücünü de kullanarak hakim olma savaşını yaşıyoruz. Bu savaşta en önemli geçiş yeri İstanbul! Aynı zamanda finans merkezi durumundaki İstanbul'a hakim olamayan bir siyasi iktidar Türkiye'yi yönetemez."
Bazı ülkelerin bazı ülkelerle dostlukları sahte ve bu bilindiğinden, o ülkelerin gerçek dostlarında rahatsızlığa sebep olmuyor.

Sırbistan: Batı, Rusya’yla ilişkilerimizden rahatsız

Russia Today (RT) televizyonuna konuşan Dacic, dış baskıya artık alıştıklarını ve bağışıklık kazandıklarını belirterek, "Batı her konuda itiraz edecek bir şeyler bulur. Çin'e vize muafiyetini getirdik, Batı itiraz etti. Hindistan ve Endonezya'ya getirdik, Batı itiraz etti. Rusya'ya da getirdiğimizde itiraz ettiler. Avrasya Ekonomik Birliği ile serbest ticaret anlaşmasını imzalıyoruz yine rahatsızlar. Üstelik sadece Sırbistan ilişkiler kurarken rahatsız oluyorlar. Hırvatistan, Macaristan veya Almanya Çin'le dostluk ederken Batı itiraz etmiyor" ifadelerini kullandı.
Ülkesine karşı çifte standart uygulandığını söyleyen Dacic, "Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerine Kuzey Akım'dan giden gazı kullanmalarına izin var, Sırbistan'ın ise Rus gazını almaması gerekiyormuş, güya olumsuz etki yapıyormuş. Yani Almanlara ve diğerlerine yapmıyormuş da sadece bize yapıyormuş. Çifte standart. Sürekli bu tür şeylerle karşılaşıyoruz” dedi.
Artık her gün irili ufaklı çok sayıda operasyonumuz oluyor.

Sadece uyuşturcu operasyonları değil, insan kaçakçılığından organ ve silah kaçakçılığına kadar çok sayıda pis işe operasyonlarımız ile darbeler vuruyoruz.
Twitter, aslında bir sosyal ağ olmayıp dünyanın en büyük istihbarat projelerinden biri olduğunu, nüfuz casusluğu projelerinden biri olduğunu, zihin formatlama projelerinden biri olduğunu ve CIA'ya ait olduğunu yine gözler önüne seriyor.

Dün de itiraz ettim. İtiraz ettiğime dair bilgilendirme e-postası da gönderdi. Lakin itirazın sonucuna dair bir eposta göndermedi. Bu gün twitter hesabıma baktığımda "itiraz aşamasında, değerlendiriliyor" demedi. Her şeyi başa sarmış, sanki dün hiç itiraz etmemişim gibi yeniden aynı aşamaya geri çekti. Yine itiraz ettim az önce, yine itiraz ettiğime dair bilgi epostası geldi. Bakalım itirazın kabul ya da ret edildiğine dair bir eposta gelecek mi... Bakalım yarın da başa sardıracak mı... Bakalım Türk/İslam düşmanı, münafık, hainliği somut ispatlı, CIA'ya, MOSSAD'a, İngiliz gizli servislerine çalışan omurgasız sürüngenleri korumak için daha çok renk verecek mi...

Bu derece sıkı sansürledikleri bir hesaba, ayda yılda bir paylaşım atıyorum, işte ona bile bu karşılığı veriyorlar
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Doğu Türkistan için de net ve sert tavırlar sergilememizin zamanı geldi.

Meselemiz sadece Uygur Türkleri değil, Çin'deki diğer milletlerin de en kısa zamanda temel insan hak ve hürriyetlerine kavuşmasını sağlamalıyız.

(Başkaları tarafından hazırlanmış bu videoda verilen bilgilerin tamamı doğru değil. Kısmen hatalı bilgiler mevcut.)
Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan'dan, AKPKK'li Binali Yıldırım'a: "Söz konusu reklam olunca hemen cevap verebiliyorsunuz , aylardır size yazan Rabia Nazın babasına bir dönüş yapmadınız."
Pakistan’dan Çin’e satılan bir gelinin öyküsü

Çinli erkekler Pakistanlı kadınlarla sahte evlilik yaparak onları Çin’de fuhuşa zorluyor. Bu organize insan ticaretinin ayrıntıları daha yeni ortaya çıkmaya başladı. S. Khan İslamabad'dan bildiriyor.

- https://bit.ly/2PZXWb1
Size, kimin kim olduğunu ve arka planda neler döndüğünü anlatayım mı?
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Çıldırmış bunlar...

Doğu Türkistanlı çocukların tutulduğu toplama kampı gizli kamerada

Robot üretir gibi insan yetiştirmeye, formatlamaya çabalıyorlar.

Kendileri gibi düşünmediği, inanmadığı, yaşamadığı ve giyinmediği için milyonlarca insana terörist muamelesi yapıyorlar. En temel hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakıyorlar. Dayanılmaz acılar yaşatıyorlar. Duyanların, ilk anda inanmak istemeyeceği devlet politikaları uyguluyorlar.
Beyin yıkama merkezleri...

Anne ve babaları Çin yönetimi tarafından toplama kamplarına gönderilen Doğu Türkistanlı Uygur ve Kazak çocukların tutulduğu kampların görüntüleri ortaya çıktı.

Çin'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili yayım yapan İtalya merkezli "Bitter Winter" isimli dergi, anne ve babaları toplama kamplarına gönderilen küçük çocukların kaldığı, "sevgi dolu kalp" anlamına gelen merkezlerden birini gizlice kayda aldı.

Tam zamanlı olarak yoğun güvenlik önlemleri altında sadece Çince eğitimin verildiği merkezlerde tutulan çocukların dış dünyaya bağlantısı neredeyse yok. Ayrıca çocukların dışarı çıkmasına izin de verilmiyor.

Habere göre, etrafı yüksek duvarlar ve dikenli tellerle çevrili sözde 'okullar' yoğun biçimde korunuyor.

Çocukların, ebeveynleriyle ayda sadece bir defa, görevlilerin nezaretinde görüntülü görüşmesine izin veriliyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir anaokulu öğretmeni, verdiği mülakatta, kamptaki çocukların ebeveynleriyle konuşmalarının ardından uzun süre ağladıklarını ve kendine gelemediklerini söyledi.