Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Allah korusun, bir gün Çin, ABD'nin yerini alsa, Şi, Trump'tan çok daha zararlı politikalar uygular. Çok daha kibirli, cahilce ve insanlığı perişan eden kararlar alır. Şu Yeşilleri ve Grileri anlattım, bütün devletler ve liderler gibi Şi de konuyla ciddiyetle ilgilendi ama herkes "Dünyayı ve dünya insanlığını bunların zararlarından nasıl koruyacağız. Ne yapabiliriz" derken Şi ne yaptı? ABD'nin başındaki siyasetçiler ve konseyler yerine, Yeşillerle ve Grilerle kendileri müttefik olabilir mi, onun yollarına da baktırdı. Fırsat bulsa, bütün dünya insalığına düşman olup insanlığı tamamen yok etmek isteyen Yeşillerle ve Grilerle hemen şu dakika müttefik olacak.

Şi, sadece Çin'in değil, dünya insanlığının huzur ve mutluluğunun da önünde bir engel... Trump kadar büyük bir engel. Çin, Şi'den ve Şi benzeri kişilerin üzerinde görülen çirkinliklerden korunmalı ve yüksek ahlaklı/faziletli, insanlığın iyiliğini isteyen bir lider tarafından yönetilmelidir.

Okusun burayı da köpürüp dursun lüzumsuz. Kendini bütün dünyanın kralı zan ediyor. Emri altındaki yüz milyonlarca insana zulüm ediyor, bir saniye umurunda olmuyor. Sonra bulunmaz Hint kumaşı muamelesi görmeyi bekliyor.

Çin'deki diğer yetkililer de bu yaptığımızı iyilik olarak değerlendirmeliler. Şi'nin verdiği karşılığı vermemeliler. Şi'nin ve Şi zihniyetinin Çin'de sebep olacağı şey şimdiden belli: Kısa zamanda bütün dünya insanlığının düşmanlığını kazanmak ve kısa zamanda Çin'in parçalanıp bölünmesi...
Şi'nin yönetimindeki Çin devleti, organize suç örgütüne dönüştü.

Sadistçe uygulamalar yapıyorlar.

Çin'in idam mahkumlarının organlarını rızaları dışında alması bile başlı başına bir skandal, vicdanın el vermeyeceği bir uygulama... Çin, bu uygulamaya son vereceğini açıklayıp duruyorsa da artırarak devam ediyor.

Lakin, bundan çok daha ötesi var. An itibari ile Çin'in başında bulunan Şi'nin de bilgisi, izni hatta dahli/kontrolü dahilinde Çin devleti organ işi yapıyor. Sadece Doğu Türkistan bölgesinde değil, Tibet bölgesi dahil başka bölgelerde de Çin devleti tarafından organ işi yapılıyor. Masum insanlar kaçırılıyor, organları için acımasızca katlediliyor. Kültür ve eğitim seviyesi düşük, maddi imkanları da düşük bölgeleri tercih ediyorlar. Bu işi uzun zamandır sistemleştirmiş haldeler.

Ankebut Ağı nasıl insanlık dışı şekilde insan organı işi yapıyorsa, Çin de aynı sadistlik derecesinde aynı şeytanlığı yapıyor. Çin'deki diğer söz sahibi yetkililer Şi'yi hemen ters kelepçe ile tutuklatmalılar.
Şi'nin yönetimindeki Çin devletinin sadistçe uygulamaları ile her yıl on binlerce Çin vatandaşı organları için acımasızca katlediliyor.

Bu şeytanların bu şekilde elde ettiği insan organlarının büyük çoğunluğu Çin içinde kalıyor. Zengin ve hasta Çinlilere takılıyor. Şİ'nin ve çetesinin üyelerinin hali, karakteri, şeytanlık derecesi, Şeytan'ın Konseyi'nin üyelerinden farklı değil.

Kendileri gibi düşünmüyor, inanmıyor, giyinmiyor diye milyonlarca insanı birden zorla kamplara kapatmaya hakkı olduğunu düşünen ve dünyanın gözleri önünde buna teşebbüs eden tiplerin, kendi vatandaşlarını organları için katlettiğinin meydana çıkması, kimseyi şaşırtmamalı. İnsan, insanlıktan çıkınca şeytanlaşıyor.

Dünya genelinde büyük ses getirmeli, olağan üstü müdahaleler yapmalı, askeri seçenekleri bile değerlendirmeli ve sadist Şi ile çetesini durdurup Çin vatandaşlarını da korumalıyız.
Şi'nin yönetimindeki Çin'in dünyaya pek gösterilmeyen gerçek yüzü cehennem misali...

Fikirleri, siyasi görüşleri nedeni ile çok sayıda insan idama mahkum ediliyor. Bunların infazı acımasızca usullerde yapılıyor ve rızaları dışında organları alınıyor. Aslında organ ihtiyacı gözetilerek ve bahaneler uydurularak insanlara idam cezaları veriliyor.

Sudan sebeplerle idam cezaları verilen mahkumların cezaları infaz edilirken çok zaman bir iğne vuruluyor. Bu, mahkumun hareket kabiliyetini sınırlandırıyor, ölüme yaklaştırıyor ama öldürmüyor. O mahkumların organları diri diri alınıyor. İç organları toplanılıp alınıyor, gözlerindeki kornealar alınıyor ve bir de bütün deri yüzülüyor. Geriye kalan et ve kemik kısmına çöp muamelesi yapılıyor. Kaldırılıp kazan dairelerine, çöplüklere atılıyor. Sonra oralardan alınıp icabına bakılıyor.

Kaçırılıp organları için öldürülen Çin vatandaşı insanlara da aynı muamele yapılıyor.
Resmini gördüğünüz insan şeytanının elinde cehenneme dönen Çin'de, devletin resmi açıklamalarına göre senede 15 bin kadar organ nakli ameliyatı yapılıyor.

Oysa devletin denetimi altındaki hastahanelerde bir senede yapılan organ nakli ameliyatı sayısı yüz binden fazla...

Yani Çin'de devlet sistemi insan şeytanı Şi'nin elinde olduğu için devlet, kendi denetimindeki hastahanelerde bir yıl içinde en az 90 bin yasadışı organ nakli ameliyatı yaptırıyor. Çin'de organ bağışı yapanların sayısı çok ama çok düşük olduğuna göre, bunca organ nereden bulunur?

Bu organları Şi'nin elinde organize suç örgütüne dönüştürülmüş olan Çin devleti buluyor. Çin devleti, devlet gücü ile organ işi yapıyor. Her sene on binlerce masumu öldürüyor. Bu sisteme dahil edildiğine inanamayıp isyan eden, Çin'i terk eden ve sığındığı ülkede Çin'in bu gerçek yüzünü göz yaşları ile anlatan Çinli doktorlar bulunuyor.

Bunlardan birisi, insanlar tam ölmeden organlarını aldıklarını ve cesetlerin derilerini de tamamen yüzdüklerini dahi itiraf etti
Şi ve Şi'nin zihniyetindeki insan şeytanları Çin'in başında kaldığı sürece, bütün dünya devletleri Çin'e karşı ortak yaptırım uygulamalı. Eğer Çin, başındaki bu şeytan yöneticilerden kurtulamayacaksa, Çin halkının bu şeytanlardan kurtarılması için ortak askeri müdahale yapılması değerlendirilmeli.

Böylesine şeytanlar tarafından yönetilen ve giderek güçlenen bir Çin, dünya insanlığı için çok büyük bir tehdit unsuru olacaktır.

Çin'in yönetici kadrosu ve yönetim zihniyeti değişene kadar devletimiz de olağan üstü tedbirler almalıdır. Böylesine sadistlik, üstüne böylesine ahlaksızlık, böylesine kibir ve tehditkar duruş varken, Çin ile bütün resmi/bürokratik kanalları kesmek ihtimalini bile değerlendirmeliyiz. Dünyaya sesini duyurabilen TRT'miz üzerinden Çin'in gerçek yüzünü anlatmalıyız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Mesele, Çin'in güvenliği ya da toprak bütünlüğü değil... Asıl mesele, Çin'in "para" evet para için şeytanlaşan yetkililer tarafından yönetilmesi...

Çin, sadece Doğu Türkistan'dan ve Tibet bölgesinden organ için kesip parçalayacağı insanları temin etmiyor. Falun Gong denilen akımın mensuplarını keyfi/hukuksuz olarak suçlu ilan ediyor. Onları bir ayara çekmek de istemiyor. Onlar, inançları/felsefeleri gereği sigara ve alkol dahil vücuda zarar veren her türlü kötü alışkanlıktan uzak duruyorlar. Vücudun temizliğine ve sağlıklı olmasına da çok büyük önem veriyorlar. Bu da onların vücutlarının çok sağlıklı olmasına sebep oluyor. Ve bu da organ işi yapan Çinli yetkililerin gözünde onları hedef yapıyor. Ve kanunları/devleti elinde tutan bu şeytanlar, aslında sırf bu organ işi için Falun Gong akımı mensupları ile uğraşıp duruyorlar.
Çin'i Ankebut Ağı'nın kucağına atacağım.

Ankebut Ağı'nın mensupları bu grubu dikkatle takibe devam etsinler.

Şi ve Şi zihniyeti Çin'in başında kaldıkça, Çin'de derhal yönetici kadro ve zihniyet değişmedikçe, Çin'e de çok sert vuracağım.

Çin'in sahadaki her işini bozmaya oynayacağım. Çoğunu bozarım, bozamadıklarımı da çok zorlaştırırım. Çin'in her biriminden sağlıklı/kuvvetli ve hızlı istihbarat aktaracağım.

İran'a muamelem nasıl olacak, buna da İran karar verecek. En fazla iki gün daha beklerim.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Tahran'ın Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak da bilinen, İran ve P5+1 ülkeleri arasında imzalanan ancak Washington'un çekildiği nükleer anlaşmayı kısmen askıya alma hakkı bulunduğunu belirtti.

-https://bit.ly/2E4FwBe
Çin'de acımasız bir fuhuş mafyası var.

Organ mafyası gibi fuhuş mafyasını da devlet yönetiyor. Çok yüksek sayıda kadın zorla fuhuş sektöründe kullanılıyor. Çinli kadınlar da fuhşa zorlanıyor ama Çin'in etrafında olan ülkelerden de yüksek sayıda kadın Çin'e getiriliyor ve fuhşa zorlanıyor.

Mesela Çinli erkekler Pakistan'a gidiyorlar ve maddi anlamda zor şartlarda olan Pakistanlı kadınlarla evleniyorlar. Sonra bunları Çin'e getiriyorlar. Evlenip Çin'e yerleştiğini zan eden Pakistanlı kadınlar, fuhşa zorlanıyorlar. Bunu Çin'in yetkilileri biliyor, rahatsız olmak, yakalamak, yargılamak şöyle dursun, önünü açıyorlar. Çünkü bu sistemin tepesinde kendileri bulunuyorlar.

Çin, şu anda dünyadaki en büyük acıların yaşandığı ülkelerden biri... Böylesine insanlıktan çıkmış sadist yöneticilerin, Türk ve İslam düşmanı olmasından daha tabii ne olabilir?
Çin aleyhindeki yayınlarım daha şimdiden uluslar arası boyutta yayın yapan batılı basın kuruşlarından destek buldu bile...

Bir bakın, nasıl haberler yaptılar...
Tump keyiften dizlerine vuruyor. Kendi kendine öpücükler yapıyor. Keyiften elini yumruk yapıp sıkıp havaya kaldırıyor. Gülüyor, oynuyor hatta bir ara kalktı dans etti. Paylaşımlarımdan o kadar memnun...

Almanya'dan tutun bilmem kaç tane batılı devletin başındakiler, an itibari ile aynı hallerdeler.

Yarın Çin'in çok önemli gördüğü birkaç işini bozabilirim. Trump'a sadece küçük dokunuşlar yapmak kalır.
Boeing'tekiler, Space X'tekiler, Konseylerdeki üyeler, CIA'dakiler falan derken herkes pek bir sevinçli...
Ankebut Ağı'nın karşısında, Çin'in ve İran'ın dahil olmadığı bir ülkeler ittifakı nasıl kuruluyor, bunu göstereceğim. Aslında hiç de zor ve imkansız olmadığını herkes kısacık sürede görecek.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
CHPKK'li belediye başkanı Mansur Yavaş: "Belediye şirketlerinde yetki belediye başkanındadır. Ben yetkimi kimseye gasp ettirmem. Belediye başkanının yetkisinde olan bir konudaki önergeyi reddederim. Buyurun şikayet edin, dava açın, gereğini yapın."
Rusya: 38 milyon kişiye HIV testi yapıldı

Rusya Federasyonu Sağlık Bakanlığı basın ofisinden yapılan açıklamada, "Geride bırakılan 2018 senesi içerisinde bakanlık tarafından 38 milyon vatandaşa yani yaklaşık olarak ülke nüfusunun yüzde 30’una HIV testi yapıldı. Anketlere katılan kişi sayısı her sene 2 milyon kadar artış gösteriyor ve bu katılım oranına göre enfeksiyonlu kişi yüzdesi düşüyor" ifadelerine yer verildi.

Avrupa’da HIV virüsünü taşıyan kişi sayısı bakımından Rusya ve Ukrayna başta gelen ülkeler arasında. Yapılan araştırmalara göre enfeksiyon taşıyan kişilerin sayısı Avrupa’da azalırken, Türkiye’de ise artış gösteriyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Nehirlerden enerji üretebilmek için tasarlanmış hidroelektrik santral. Uygulaması oldukça kolay ve doğaya zararı yok.
Kalorisi yüksek gıdaya ek vergi önerisi

Türkiye Spor Hekimleri Derneği, TBMM'ye obeziteye karşı alınması gereken önlemleri sundu. Dernek raporunda, kamu kurumlarında egzersiz saati, okullarda kahvaltı düzenlemesi, kalorisi yüksek gıdalara ek vergi gibi öneriler yer aldı.

TBMM Dilekçe Komisyonu'nda oluşturulan Obezite ile Mücadele Alt Komisyonu, gelecek çarşamba alanında otorite olan sağlık örgütlerini topluyor. TBMM'ye obeziteye ilişkin çok sayıda rapor ulaştı. Bunlardan biri de Türkiye Spor Hekimleri Derneği'nden geldi. Prof. Dr. Bülent Ülkar'ın başında bulunduğu dernek, TBMM'ye gönderdiği raporda, obezitenin neden olduğu hastalıkları sıraladı.