İmam Şafii diyor ki ;
Kalbini kötü düşüncelerle doldurup, bize de ümitsizlik aşılıyarak ufkumuzu daraltan kimseye söyleyin ;
Mutluluğun sırrı, hayatı yaratıp rızkı teslim eden Allâh'a karşı hüsnü zan da bulunmaktır...
Kalbini kötü düşüncelerle doldurup, bize de ümitsizlik aşılıyarak ufkumuzu daraltan kimseye söyleyin ;
Mutluluğun sırrı, hayatı yaratıp rızkı teslim eden Allâh'a karşı hüsnü zan da bulunmaktır...
عن المرء لا تسأل وابصر قرينه -- فان القرين بالمقارن يقتدى
وان كان ذا شر فجنبه سرعة-- وان كان ذا خير فقاربه يهتدي
Eğer bir kimseyi tanımak istersen kendisine sorma çevresine bak.
Eğer çevresindekiler şerli ise o kimseyi sormaya gerek yok, ondan uzaklaş...
Eğer çevresinin ahlakı güzel ise o kimseye yakın ol. İşte O Senin doğruya ulaşmana klavuzluk yapar...
(Muhammed Hilmi Darendevi Hz.)
وان كان ذا شر فجنبه سرعة-- وان كان ذا خير فقاربه يهتدي
Eğer bir kimseyi tanımak istersen kendisine sorma çevresine bak.
Eğer çevresindekiler şerli ise o kimseyi sormaya gerek yok, ondan uzaklaş...
Eğer çevresinin ahlakı güzel ise o kimseye yakın ol. İşte O Senin doğruya ulaşmana klavuzluk yapar...
(Muhammed Hilmi Darendevi Hz.)
Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Cennette, sizin için sağlık vardır; artık ebediyyen hasta olmayacaksınız.
Sizin için hayat vardır; artık ebediyyen ölmeyeceksiniz.
Sizin için gençlik vardır; artık ebediyyen ihtiyarlamayacaksınız.
Sizin için nimetler (zenginlik) vardır; artık ebediyyen fakirleşmeyeceksiniz.”
(Müslim, Cennet, 22)
“Cennette, sizin için sağlık vardır; artık ebediyyen hasta olmayacaksınız.
Sizin için hayat vardır; artık ebediyyen ölmeyeceksiniz.
Sizin için gençlik vardır; artık ebediyyen ihtiyarlamayacaksınız.
Sizin için nimetler (zenginlik) vardır; artık ebediyyen fakirleşmeyeceksiniz.”
(Müslim, Cennet, 22)
Forwarded from İdris YAVUZYİĞİT
GENCLİK_GELECEKTİR_GELECEĞİNE_SAHİP_ÇIK_İdris_YAVUZYİĞİT_23_09_2016.pptx
8 MB
'GENCLİK GELECEKTİR GELECEĞİNE SAHİP ÇIK İdris YAVUZYİĞİT 23.09.2016' dosyasını sizinle paylaşıyorum
Güzel Ahlaklı Bir Gençlik.docx
52.4 KB
'Güzel Ahlaklı Bir Gençlik' dosyasını sizinle paylaşıyorum
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır”
(İbn-i Ebi’d-Dünya, Kitabu’s-Samt, No: 27)
“Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır”
(İbn-i Ebi’d-Dünya, Kitabu’s-Samt, No: 27)
İmam Şafii’ye
"Allah’ın varlığına delilin nedir?" diye sorarlar.
"Dut yaprağıdır" der;
"O yaprakları
-koyun yer süt,
-Arı yer bal,
-Geyik yer misk,
-Tırtıl yer ipek yapar
Tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olandan bu kadar farklı güzellikleri yaratmak, ancak Allah’a mahsustur"
"Allah’ın varlığına delilin nedir?" diye sorarlar.
"Dut yaprağıdır" der;
"O yaprakları
-koyun yer süt,
-Arı yer bal,
-Geyik yer misk,
-Tırtıl yer ipek yapar
Tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olandan bu kadar farklı güzellikleri yaratmak, ancak Allah’a mahsustur"
"Bir insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir."
Hz. Ali
Hz. Ali
Neme lazım be Sultanım!
Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayal eder, günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı diye derin derin düşünmeye başlar.
Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi ‘ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahya Efendi’ye gönderir.
“Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? Bir gün olurda izmihlale uğrar mı?” şeklinde mektubunu gönderir.
Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya Efendinin cevabı bir bakıma çok kısa bir bakıma içinden çıkılmaz bir hal alır:
“Neme lazım be Sultanım!”
Topkapı Sarayında bu cevabı hayretle okuyan Sultan, bir mana veremez..
Yahya efendi gibi bir zatın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar:
“Acaba bilmediğimiz bir mana mı vardır bu cevapta?”
Nihayet kalkar, Yahya Efendinin Beşiktaş’taki dergahına gelir, sitem dolu sorusunu tekrar sorar:
“Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al !”
Yahya efendi duraklar:
“Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.”
“İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece neme lazım be sultanım demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.
“Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de neme lazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa.. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir….”
Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayal eder, günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı diye derin derin düşünmeye başlar.
Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi ‘ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahya Efendi’ye gönderir.
“Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? Bir gün olurda izmihlale uğrar mı?” şeklinde mektubunu gönderir.
Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya Efendinin cevabı bir bakıma çok kısa bir bakıma içinden çıkılmaz bir hal alır:
“Neme lazım be Sultanım!”
Topkapı Sarayında bu cevabı hayretle okuyan Sultan, bir mana veremez..
Yahya efendi gibi bir zatın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar:
“Acaba bilmediğimiz bir mana mı vardır bu cevapta?”
Nihayet kalkar, Yahya Efendinin Beşiktaş’taki dergahına gelir, sitem dolu sorusunu tekrar sorar:
“Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al !”
Yahya efendi duraklar:
“Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.”
“İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece neme lazım be sultanım demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.
“Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de neme lazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa.. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir….”
"Etrafındakilerin çokluğu seni aldatmasın. Çünkü yalnız ölecek, yalnız dirilecek ve yalnız hesaba çekileceksin..."
Hasan Basri Hz.
Hasan Basri Hz.
“İman edenler ve imanlarına herhangi bir zulüm (şirk) bulaştırmayanlar var ya,işte güven onlarındır ve onlar doğru yola ulaştırılmışlardır.”
(En‘âm 6:82)
(En‘âm 6:82)
وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ
''Sakın, ALLAH'ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Şüphesiz ki Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.'' (İbrâhim 42)
''Sakın, ALLAH'ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Şüphesiz ki Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.'' (İbrâhim 42)
ANNE BABA EBEVEYN OLMAK 2017 merkez camii.pptx
2.1 MB
'ANNE BABA EBEVEYN OLMAK 2017 merkez camii' dosyasını sizinle paylaşıyorum
ANNE_VE_BABA_EBEVEN_OLMAK_BİTLİS_TV_İDRİS_YAVUZYİĞİT.docx
52.6 KB
'ANNE VE BABA- EBEVEN OLMAK BİTLİS TV İDRİS YAVUZYİĞİT' dosyasını sizinle paylaşıyorum
Akıllı yada aciz olmak...
Dünya ve ahiret dengesini sağlamak...
Yaratılış amacının farkına varmak...
Dünyayı imar ve inşa ederken hak ve hukuka riayet etmek...
Dünya ve ahiret dengesini sağlamak...
Yaratılış amacının farkına varmak...
Dünyayı imar ve inşa ederken hak ve hukuka riayet etmek...
Üniversiteyi kazanarak yeni bir eğitim hayatına adım atan genç arkadaşım! Seni tabrik ederim.
Zorlu bir maratonun ardından iyi bir sınav verdin. Hayallerine adım adım ilerliyorsun. Üniversite sıraları hayallerini, hedeflerini gerçekleştireceğin basamaklardır, iyi değerlendirmelisin.
Ailen, milletin senden çok şey bekliyor, biliyorum. Üniversite bir özgürlük alanı olarak sunuldu hep sizlere. Bu özgürlük senin daha iyi gelişemene vesile olsun.
■ Sakın ola günahlara ve günahkarlara kapı aralama, geleceğinde kara bir leke oluşturacak adımlar atma.
■ Haram yollarda huzur arama.
■ Alanında en iyisi olmaya, akademik anlamda kendini geliştirmeye gayret et.
■ Çok oku, alternatif programlar takip et.
■ Mutlaka konferans, seminer, panel vb faaliyetlerde bulun.
■ Tiyatro, müzik gibi etkinler içerisinde yer al.
■ Üniversite hayatın boyunca önüne çıkacak imkanları iyi degerlendir.
■ Sanatsal bir alanda kendini geliştirmeye bak.
■ Bir enstrüman çalmaya/üflemeye gayret et.
■ Kendine bir alan belirleyerek derinlemesine okumalar yap.
■ Her hafta bir akademisyeni ziyaret ederek (dersin dışında) tecrübelerinden istifade et.
■ Günlük/haftalık/aylık/yıllık hazırlayacağın ve uygulayacağın programların olsun.
■ Her gün bir sayfa Kur'an-ı Kerim ve mealini oku.
■ İbadetlerini ihmal etme.
■ Ahlakından taviz verme.
■ Büyüklerinle irtibatını devam ettir.
■ Gündemi takipte kal, ancak kısır tartışmalara, yersiz konuşmalara dahil olma.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: "İlim iyi niyetle yapılırsa, zehirden ilaç elde edilir. Kötü niyet olursa, ilaçlar zehire dönüşür" der.
İlim tahsilini iyi niyetle ve ibadet şevkiyle yaparsan, hem kendine hem de tüm insanlığa faydalı olursun.
Sen ahlak ve edebinden taviz vermeden, hak ve hukuka riayet ederek yeni dostluklara başlayacaksın.
Rabbim zihnini berrak, şuurunu, yolunu ve bahtını açık eylesin. Rabbim kolaylıklar versin.
Zorlu bir maratonun ardından iyi bir sınav verdin. Hayallerine adım adım ilerliyorsun. Üniversite sıraları hayallerini, hedeflerini gerçekleştireceğin basamaklardır, iyi değerlendirmelisin.
Ailen, milletin senden çok şey bekliyor, biliyorum. Üniversite bir özgürlük alanı olarak sunuldu hep sizlere. Bu özgürlük senin daha iyi gelişemene vesile olsun.
■ Sakın ola günahlara ve günahkarlara kapı aralama, geleceğinde kara bir leke oluşturacak adımlar atma.
■ Haram yollarda huzur arama.
■ Alanında en iyisi olmaya, akademik anlamda kendini geliştirmeye gayret et.
■ Çok oku, alternatif programlar takip et.
■ Mutlaka konferans, seminer, panel vb faaliyetlerde bulun.
■ Tiyatro, müzik gibi etkinler içerisinde yer al.
■ Üniversite hayatın boyunca önüne çıkacak imkanları iyi degerlendir.
■ Sanatsal bir alanda kendini geliştirmeye bak.
■ Bir enstrüman çalmaya/üflemeye gayret et.
■ Kendine bir alan belirleyerek derinlemesine okumalar yap.
■ Her hafta bir akademisyeni ziyaret ederek (dersin dışında) tecrübelerinden istifade et.
■ Günlük/haftalık/aylık/yıllık hazırlayacağın ve uygulayacağın programların olsun.
■ Her gün bir sayfa Kur'an-ı Kerim ve mealini oku.
■ İbadetlerini ihmal etme.
■ Ahlakından taviz verme.
■ Büyüklerinle irtibatını devam ettir.
■ Gündemi takipte kal, ancak kısır tartışmalara, yersiz konuşmalara dahil olma.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: "İlim iyi niyetle yapılırsa, zehirden ilaç elde edilir. Kötü niyet olursa, ilaçlar zehire dönüşür" der.
İlim tahsilini iyi niyetle ve ibadet şevkiyle yaparsan, hem kendine hem de tüm insanlığa faydalı olursun.
Sen ahlak ve edebinden taviz vermeden, hak ve hukuka riayet ederek yeni dostluklara başlayacaksın.
Rabbim zihnini berrak, şuurunu, yolunu ve bahtını açık eylesin. Rabbim kolaylıklar versin.