İdris YAVUZYİĞİT
861 subscribers
33 photos
126 files
44 links
Download Telegram
Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “hiç kimseyim.”
Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce,
sormuş Hoca: “Sen kimsin?”
“Mutasarrıf”ım demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasreddin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam…
“Daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki ondan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp “Hiiiç.” Demiş
“Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca..
ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.

Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan."

Doğan Cüceloğlu
Hiçbir ordu, kalplerinde Allah sevgisi taşıyan bir milleti yenemez!

Ya Rabbi! Bizleri dünya sevgisine esir olanlardan değil, davasına sadık olanlardan eyle.
“Her gün hatırlamanız gereken şey, mutluluğun başka yerde değil, sadece kendi yüreğinizde olduğudur. Çünkü huzurun kaynağı dışınızda değil, içinizdedir...”

Tolstoy
"Aptallarla asla tartışmayın. Sizi kendi seviyelerine çekerler ve tartışmadaki deneyimleriyle sizi yenerler."

Bir zamanlar bir eşek ve bir tilki ormanda kavga etmeye başlamışlar.
Eşek: Çimlerin rengi sarıdır!
Tilki: Hayır, çimenler yeşildir!
Tartışma kızıştığında, yargılanmak üzere ormanın kralı aslana gitmişler. Aslan, tilkinin bir ay boyunca hapsedilmesini ve eşeğin serbest bırakılmasını emretmiş.
Tilki aslana sormuş: "Bu ne biçim adalet Majesteleri? Çimler yeşil değil mi?"
Aslan cevap vermiş: "Çimler gerçekten yeşil. Ancak, bir eşekle tartıştığınız için hapsedilmeniz emredildi."
(Bu Rusya'dan kurgusal bir hikaye.)
"Onca sevgiye rağmen kalbi filizlenmemişse, toprağı sen değilsindir."

Cahit Zarifoğlu
“Büyük ya da güçlü olan kazanmaz. Allah kimin yanındaysa o kazanır.”
Berat Gecesi.pptx
4.4 MB
Berat Gecesi Sunum Vaaz Öeneği
Tolstoy’a sormuşlar:

Nasıl ‘’iyi insan’’ olunabilir?

Önce ‘’kötülük ve kötü insan’’ hususunda mutabık olmak lazım, demiş.

Peki, kötü insan nedir? diye sormuşlar.

Verdiği cevap sarsıcı:

‘’Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan en kötü insandır.’’
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev Hayattır...
- Bir lokma ekmek için şerefini çiğnetmeye..
- bir anlık eğlence için servetini tüketmeye..
- bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye..
- insanları ezip geçmeye..
- günlük menfaatler için onurunu terk etmeye..
- bir kısım insanlara kızıp tüm insanlara düşman olmaya değmez bu HAYAT....

Can Yücel
“Kime sorsan; Ônemli olan insanın iç güzelliği der. Ama insanoğlu işte, dışını beğenmediği birinin içini merak etmez.”

Sadi Şirazi
"Hiç terapist yok etrafınızda; fakat çok dertlisiniz, sıkıntı içindesiniz. Bir defter, bir kağıt, bir kalem alın, yazın dertlerinizi. Yazdığınız zaman yüzde elli oranında iyileşirsiniz. Derdinizi her gün yazarsanız her gün yüzde elli iyileşirsiniz."

Sâdettin Ökten
“Kimseden bir şey bekleme güzel şeyler her zaman Allah'tan gelir.”
“İslamı yaşamak isteyen kişinin öncelikle bahane bulma ruhunu terk etmesi gerekir.”
Seyyid Kutub
Gönül çalamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit
Eğer çekemezsen gülün nazını
Ne dikene dokun ne gülü incit

Bülbülü dinle ki gelesin coşa
Karganın namesi gider mi hoşa
Meyvesiz ağacı sallama boşa
Ne yaprağını dök ne dalı incit

Bekle dost kapısın sadık dost isen
Gönüller tamir et ehli dil isen
Sevda Sahrasında Mecnun değilsen
Ne Leyla'yı çağır ne çölü incit

Rızaya razı ol hakka kailsen
Ara bul mürşidi müşkülde isen
Hakikat şehrine yolcu değilsen
Ne yolcuyu eğle ne yolu incit

Gel haktan ayrılma hakkı seversen
Nefsini ıslah et er oğlu ersen
Hüdai incinir inciden versen
Ne kimseden incin ne eli incit

Aşık Hüdai
Forwarded from İdris YAVUZYİĞİT
ÇANAKKALE KONFERANSI2019.pptx
14.1 MB
'ÇANAKKALE KONFERANSI2019' dosyasını sizinle paylaşıyorum
Hz. Lokman kendisine kulak vermeyi bekleyen bizlere sesleniyor:

“Ey oğlum! Dünya derin bir deniz gibidir. Çoğu insan orada boğulmuştur. Takva gemin, iman yükün, tevekkül hâlin, salih amel azığın olsun!”

“Ey oğlum! İyiliği, ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi, iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven, hakarete uğrar; kötülük olan yerlere giden, töhmet altında kalır; kötülüğe yaklaşan, kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan pişman olur.”

“Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme! Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği hâlde kendisi yanarak tükenen muma benzer!”
“Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.
Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor.
Kendisine bir ülkü edinen çok az.
Umutlu birisi çıkıp iki ağaç
dikse herkes gülüyor: "Yahu bu ağaç büyüyünceye
kadar yaşayacak mısın sen?"
Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar.
İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı.
Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor.

Herkes kendini düşünüyor. kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor...”

“Yalanlarımız ortaya çıkmadıkça hepimiz dürüst insanlarız.”

Dostoyevski