Son Akşam Yemeği ya da Son Yemek, 15. yüzyılda Milano'da Leonardo da Vinci tarafından Duke Lodovico Sforza'nın isteği üzerine yapılmış fresktir. Hristiyan inanışına göre, İsa Mesih'in Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce havarileriyle yediği son akşam yemeğini ifade eder.
1495–1498 tarihleri arasında resmedilmiştir.
(Fresk; ıslak kireç sıva üstüne, ezildikten sonra su ya da su ve kireç bileşimi bir bağlayıcı ile karıştırılan pigmentlerle yapılan resim.)
1495–1498 tarihleri arasında resmedilmiştir.
(Fresk; ıslak kireç sıva üstüne, ezildikten sonra su ya da su ve kireç bileşimi bir bağlayıcı ile karıştırılan pigmentlerle yapılan resim.)
Leonardo da Vinci "Son Akşam Yemeği" isimli tablosunu yaparken büyük bir güçlükle karşılaştı. İyi'yi İsa'nın bedeninde, kötü'yü ise İsa'nın Son Akşam Yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren arkadaşı Yahuda'nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı...
İsa ve Yahuda haricindekiler resimde yerini almış fakat İyi'yi ve kötü'yü temsil edecekler hâlâ yoktu.
Leonardo resmi yarıda bırakarak bu iki kişiyi model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tavsirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi. Ve 'İyi' tabloda yerini aldı. Aradan 3 yıl geçti, Son Akşam Yemeği neredeyse tamamlanmıştı ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı bir model bulamamıştı...Öte yandan Leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce tamamlaması için ressamı sıkıştırmaya başladı.
Günlerce aradıktan sonra Leonardo; vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı bencilliği resme geçiriyordu...
Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş; gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
'Ben bu resmi daha önce gördüm...'
'Ne zaman?' diye sordu Leonardo, o da şaşırmıştı.
'Üç yıl önce' dedi adam... 'Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa' nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...'
İsa ve Yahuda haricindekiler resimde yerini almış fakat İyi'yi ve kötü'yü temsil edecekler hâlâ yoktu.
Leonardo resmi yarıda bırakarak bu iki kişiyi model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tavsirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi. Ve 'İyi' tabloda yerini aldı. Aradan 3 yıl geçti, Son Akşam Yemeği neredeyse tamamlanmıştı ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı bir model bulamamıştı...Öte yandan Leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce tamamlaması için ressamı sıkıştırmaya başladı.
Günlerce aradıktan sonra Leonardo; vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı bencilliği resme geçiriyordu...
Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş; gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
'Ben bu resmi daha önce gördüm...'
'Ne zaman?' diye sordu Leonardo, o da şaşırmıştı.
'Üç yıl önce' dedi adam... 'Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa' nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...'
Profesör bir öğrenciyi kürsüye çağırıp,
Önce kürsüde dersi anlattırmış.
Sonra sandalyenin üzerine çıkıp anlatmasını istemiş.
Sonra da sandalyenin üzerine bir tabure koyup taburenin üzerine çıkıp konuyu anlatmasını istemiş.
Bu durumda öğrenci düşmemek için dengesini kontrol etse de, konuştuklarında saçmalamaya başlamış.
Hoca bu olaydaki ana fikri söyleyerek dersi bitirmiş :
"İnsan yükseldikçe söylediklerinde tutarsızlıklar olur, saçmalar.
çünkü;
beyin söyleneni değil, bulunan yerden düşmemeyi önceler.
Kendini yüksekte görenlerin saçmalaması da o sebeptendir.
Önce kürsüde dersi anlattırmış.
Sonra sandalyenin üzerine çıkıp anlatmasını istemiş.
Sonra da sandalyenin üzerine bir tabure koyup taburenin üzerine çıkıp konuyu anlatmasını istemiş.
Bu durumda öğrenci düşmemek için dengesini kontrol etse de, konuştuklarında saçmalamaya başlamış.
Hoca bu olaydaki ana fikri söyleyerek dersi bitirmiş :
"İnsan yükseldikçe söylediklerinde tutarsızlıklar olur, saçmalar.
çünkü;
beyin söyleneni değil, bulunan yerden düşmemeyi önceler.
Kendini yüksekte görenlerin saçmalaması da o sebeptendir.
bir insanı öldürene katil,
milyonları öldürene fatih,
bütün insanları öldürene tanrı diyorsak; adalet denen şey nereden baktığımıza bağlı olabilir.
jean rostand
milyonları öldürene fatih,
bütün insanları öldürene tanrı diyorsak; adalet denen şey nereden baktığımıza bağlı olabilir.
jean rostand
"Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksirini içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca kez izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı aşk her şeye rağmen yaşanmalı. "
Olasılıksız, Adam Fawer
Olasılıksız, Adam Fawer