O ülkelerden birinde bir nükleer santral, bir nükleer denizaltı, bir nükleer bomba patlayacak diye akılları duruyor, korkudan titriyorlar.

Nükleer tatbikatlar yapıyorlar. Sık sık nükleer santrallerinde bazı kısımları devre dışı bırakıyorlar. Yaşanan arızaları gizliyorlar, duyurmuyorlar. Denizaltıların bazıları belkide denizlerin dibinde çoktan battı ama hala varmış gibi gösteriyorlar.

Resmi açıklamaların hiçbirinin itibar edilir yanı yok. Onlarca ülke yalanda birbirleriyle yarışıyorlar.

İkinci kere bir hafta sonu, Google dolarda ani düşüş gösterdi. Kim bu defa nasıl bir oyun oynuyor, hafta sonları piyasaya ne yapıyorlar, açıklamıyorlar.

Google açıklamıyor. Google'un piyasa verilerini aldığı kuruluş açıklama yapmıyor. Devletimizin ilgili kurumu açıklama yapmıyor. Basın ve medya tuhaf bir şekilde üzerine düşmüyor.

Google arıza yapsa, arızaları veriyi yayından kaldırması en fazla 5-10 dakikasını alır. Hafta sonu da olsa Google gibi bir servisin başında elbette yetkili ve teknik birileri var.

Google arıza yapsa, hep mi Türk lirası ile alakalı arıza yapıyor ve diğer para birimlerinde sorun yaşanmıyor?

Ankara çetesi tamamen batmasın, bitmesin diye... Dünyadan bilmem kaç tane taraf, organize şekilde oyun üstüne oyun kuruyor. Google bile bu oyunların içinde kullanılıyor.

İsteseler, Ankara çetesine gerçekten düşman olsalar, üç günde medya yoluyla bile yıkar geçerler. Lakin senelerdir aynı şeyi gözler önüne seriyorum ki aksine olarak Ankara çetesini ayakta tutmak için hem de organize halde çırpınıyorlar.

Son seçimler, referandumlar, çıkartılan türlü yasalar hepsi usulsüz, hukuksuz, geçersiz ama sorun etmiyorlar. Yalandan Demirtaş, Kavala, arada birkaç kere tutuklu gazeteciler diyorlar sonra Ankara ile her türlü kara para işlerine devam ediyorlar. TR'yi ve Türk milletini kanına, iliğine kadar sömürmeye devam ediyorlar.

Yolun sonuna çoktaaannn gelindi. Uzattıkça uzattılar, şimdi inatla daha da uzatıyorlar. Nasıl uzattıklarını ise konunun uzmanları hiç konuşmuyorlar.

Utanmadan, tarihe geçecek rezillikler sergileyerek, aylardır Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi casusları, kimlere çalıştığı çok açık olan başka ülke vatandaşlarını övdüler, övdüler...

Memlekette güya muhalif duruşta olanlar bile bunu yaptılar.

Çoktan kesinleşti Şimşek'in, Erkan'ın hiçbir şey yapamadığı ve yapamayacağı... Ankebut Ağındaki taraflardan bile TR'ye yatırım çekemeyecekleri...

Lakin hala basın, medya, sosyal medya ölü gibi...
En azından Şimşek'e ve Erkan'a yapılan ahlaksızca güzellemeler, övgüler epeyi kesildi. Ya sonra?

Ne bekleniyor, neden değişiklik yapılmıyor? Neden başka çareler denenmiyor? Bu kararları kim alıyor, nerede alıyor?

Sahayı bu şekilde yönlendirenler mason biraderler mi? Aynı zamanda Galata bankerleri mi?

Neyi bekliyor ve deniyorlar?
TR'yi Filistin belasının içine sokmayı ve ateşe atmayı mı?

"Zaten çöktü Türkiye, hiçbirimiz ayağa kaldıramayız ve gerçek Türklerin eline bırakmaktansa parçalayalım gitsin" mi diyorlar?

Ankara çetesi, şu Blinken ile bile tiyatro oynadı. Biz biliyorduk baştan beri ama elimizdeki istihbaratın sahada somutlaşmasını, gerçekleşmesini de bekledik, ayrıca numaradan da yapacak olsalar TR'nin ABD'ye rest çekmesini istedik.

Ankara çetesi ABD'ye göbeğinden bağlı. Nasıl tavır yapsın, aşağılasın, dikkate almasın, aksine davransın. Londra iki günde çeker Ankara'nın fişini...

Hemen peşinden Bohçalıya kadar bilmem kaç tanesi çıkışları yaptı.

"Filistin de Filistin",
"Çocuklar TR'ye getirilsin",
"Dünya Filistin'e müdahale etsin",
"Bu vahşete seyirci kalınamaz"

diye diye talimatla konuştular. Sahayı yönlendirmek istediler.

Zaten ilk günlerden beri TR'den her şeyi İsrail'e gönderiyorlar. İsrail, askerlerinin vurulmasından rahatsız değil. Hamas, iki saatte çökertilebilecek bir piyon örgüt ama o da rahatsız değil.

Tayyip'in Hamas lehine hamlelerinden Ankara çetesinin tabanı bile rahatsız ama İsrail rahatsız değil. ABD rahatsız değil. Gerçekten rahatsız oldukları meselelerde nasıl karşılıklar verdiklerini bütün cihan biliyor.

Çok çok tenkitler olunca, halk baskısı yükselince gözleri boyamak için Coca Cola'yı, Nescafe'yi servis listelerinden kaldırmışlar. O karara da gerçekten uyuluyor mu, belli değil.

TR istese İsrail aç ve susuz bırakır. İki hafta sonra kendine yalvartır ama hiçbir şey yapılmıyor. Varsa yoksa, Türk ordusu gitsin, müdahale etsin, işin içine girilsin ve İstanbul'un bozduğu planları işlesin.

Öncelikle Gazze ve ardından Filistin nakite çevrilsin. Çok ama çok zayıflamış olan insan ve organ kaçakçılığı işleri hemen açılsın. TSK, çok zamandır çok yerde olduğu gibi bu işlere paravan olsun. Kaçırılanlar TR üzerinden Avrupa'ya satılsın.