O bizim aramıza inmeden önce biz, gerçek Kudüs olan İstanbul'u yaklaşık beş bin sene sonra yeniden fethedeceğiz ve yeniden İslam şehri, yeniden Kudüs yapacağız.
Gerçek Mescid-i Aksa İstanbul'da meydana çıkartılacak ve fethin sembolü olacak. Ayasofya çoktan yıkılmış olacak ya da hala yıkılmamışsa bile o günlerde dümdüz edilecek. Satanizmin, İblis'in ve onun piyonu olan Deccal'ın hakimiyet sembolü olan Ayasofya, Allah'ın mukkaddes kıldığı bu şehirde olmayacak.
Hakimiyet açıkça elimizde olduğunda, o şartlar oluştuğunda hz İsa yeryüzüne inecek. Mescid-i Aksa'ya gelecek. İnsanlığa manevi önder olacak. Biz müslümanların tahrif edilmiş dini bilgilerini de düzeltecek, doğru şekilde öğretecek.
Oraya daha var. Önce Rumlarla yani hristiyan batı alemiyle İstanbul hükumeti arasında anlaşma olacak. Sonra onlar yeterince toparlandıklarını, kuvvet bulduklarını ve bizim de fazlasıyla güçlendiğimizi düşünecekler ve bir çılgınlık deneyecekler.
Anlaşmayı onlar bozacaklar. Kendilerine güvenerek İstanbul hükumetiyle harbe girecekler. En çok da bizim güneydoğu ve Suriye tarafındaki devasa, uçuk projeler onları çekecek, o projelere kendileri sahip olmak isteyecekler. Çünkü ben Fırat'ın suyunu keseceğim. Suyu kesilen ve kurutulan Fırat nehrini kanala çevireceğim.
Hem enine, hem derinliğine olarak, ta Basra körfezine kadar kazacağım. Hem akıl almaz hazineler, tarihi eserler, madenler, altınlar, elmaslar çıkacak hem belki de geçmiş teknoloji çağlarından kalmış olan teknolojik araçlar ve cihazlar çıkacak.
O proje, dünyanın en gözde projelerinden biri olacak ki aslında daha şimdiden oldu ama açıkça ilan edilmedi. Projelere dair, en çok da Fırat projesine dair anlattıklarımı anlayanların akılları uçtu. Oralarda bir ev sahibi olmak, kişinin ardından gelecek nesillere bile yetecek bir zenginlik sahibi olmak manasına gelecek. Oralarda sıfırdan şehirleşme olacak. Fırat kanalına bağlı binlerce tali/ara kanal olacak. Talli kanallar arasında mükemmel şartlarda ilçeler oluşturulacak. Oralar bir su medeniyeti olacak. Her yerde temiz ve serin deniz suyu, deniz canlıları olacak. Elektrik enerjisinin tamamı temiz yollarla ve çok bol olarak üretilecek. İçilebilir su sorunu diye bir şey kalmayacak. Dolayısıyla çiftçilik ve hayvancılık da çok gelişecek, yaygınlaşacak.
Evlerin hepsi mükemmel bir şehirleşme planı çerçevesinde ve mükemmel malzemeler kullanılarak yapılacak. Evlerin, sokakların, caddelerin görüntüleri çok hoş olacak. Yüksek katlı yapılar olmayacak. Herkes güneş görecek, su görecek, toprak görecek, yeşillik görecek. Zaten o güne kadar batı alemi iyice batmış, çökmüş, birbirini yer halde olacak.
Adaletten ayrılmayacağım. Anlaşmaya sadık kalan gayr-i müslimlere zarar vermeyeceğim. Haklarını da ellerinden almayacağım. Lakin anlaşmayı bozan, bunu da beni suçlayarak yapan ve asıl hedefleri bölgeye tamamen sahip olmak olan gayr-i müslimlerle harbe gireceğim.
Melhame-i Kübra'da taraflardan biri İstanbul hukumeti olacak. Diğer taraf ise Rumlar yani hristiyan batı alemi olacak. Elbette onları kendilerine kul/köle eden Yahudiler de olacak.
O sıralarda Suriye tekrar bizim toprağımız olacak. Suriye ile batılılar arasında bir harp olmayacak bu...
Dünyanın kaderini belirleyen bir harp yaşanır da taraflardan biri müslüman Türkler olmaz mı, bu mümkün mü? Bu dünyanın gerçek tarihinde müslüman Türkten başka ne var?
O sıralarda Suriye tekrar bizim toprağımız olacak. Suriye ile batılılar arasında bir harp olmayacak bu...
Dünyanın kaderini belirleyen bir harp yaşanır da taraflardan biri müslüman Türkler olmaz mı, bu mümkün mü? Bu dünyanın gerçek tarihinde müslüman Türkten başka ne var?
Bu savaş zan edilenden kısa sürecek ve biz kazanacağız. İşte ondan kısa süre sonra Kudüs'ün yani İstanbul'un gerçek fethi var. Ondan hemen sonra hz İsa'nın indirilişi var. Ondan sonra Roma'nın fethi var. Ondan sonra da Ye'cüc ve Me'cüc isimli iki uzaylı insan türünün gezegenimize saldırmaları var. Hz İsa'nın nüzulü ile Ye'cüc ve Me'cüc saldırıları arasında asırlarca zaman olabilir. O vakte kadar dünya tek devlet haline gelmiş olabilir.
Hep anlatmıştım ki Ye'cüc ve Me'cüc saldırdığında, dünya insanlığı onların karşısında çok aciz kalacak. Bizler, hz İsa'nın manevi önderliği altında Tur-i Sina'ya bineceğiz. Ona zarar vermeye teknolojileri yetmeyecek. Ona güç yetiremeyecekler. Kimsenin öldüremeyeceği kullar, yaşamaya ve hizmet etmeye devam edecekler. Dünya insanlığında geriye kalanların neredeyse tamamı öldürülecek.
Sonra Nuh'un gemisinin tufan sonrasında yeryüzüne tekrar inmesi misali, Tur-i Sina tekrar yeryüzüne inecek.
Ben ve İsa peygamber, dünya insanlığının katledilmesine izin verdikten sonra, saldırgan taraflara çok şiddetli metafizik saldırılar yapacağız. Dünyayı istila etmiş olan uzaylı kişilerin milyarlarcasını metafizik saldırılarla öldüreceğiz. Öyle ki hadislerde anlatıldığı gibi yeryüzünde leşler, cesetler dolacak. Onlardan geriye çok büyük ganimet de kalacak. Çünkü teknolojileri, araçları, cihazları, silahları çok ileri seviyede ve ordularında mevcut/sayı çok çok fazla...
Bu da yüksek miktarda silah gücü, araç ve cihaz gücü elde etmek demek. Ayrıca, onların bir kısmı geri dönüştürülecek olsa, yüksek miktarda maden demek.
Ben ve İsa peygamber, dünya insanlığının katledilmesine izin verdikten sonra, saldırgan taraflara çok şiddetli metafizik saldırılar yapacağız. Dünyayı istila etmiş olan uzaylı kişilerin milyarlarcasını metafizik saldırılarla öldüreceğiz. Öyle ki hadislerde anlatıldığı gibi yeryüzünde leşler, cesetler dolacak. Onlardan geriye çok büyük ganimet de kalacak. Çünkü teknolojileri, araçları, cihazları, silahları çok ileri seviyede ve ordularında mevcut/sayı çok çok fazla...
Bu da yüksek miktarda silah gücü, araç ve cihaz gücü elde etmek demek. Ayrıca, onların bir kısmı geri dönüştürülecek olsa, yüksek miktarda maden demek.
Her şeye ama her şeye rağmen ayara girmeyen, nasihat dinlemeyen, ahlakını güzelleştirmeyen, samimi olmayan, dünya sevgisini yenmeyen, hep nefsin ve şeytanına uyan, hep en güzel projelerin yapılmasını bile zorlaştıran dünya insanlığı, böylece neredeyse tamamen temizlenmiş olacak. İşte bazı kesimlerin altın çağ dediği zaman dilimi aslında o zaman başlayacak. Mehdi'nin dünyayı cennet gibi yapabildiği çağ o çağ olacak.
Metafizik saha çok güzel. Hep eziyoruz, güç gösteremiyorlar ama her seferinde tekrar tekrar gayrete geliyorlar.
Akademi Dergisi
Metafizik saha çok güzel. Hep eziyoruz, güç gösteremiyorlar ama her seferinde tekrar tekrar gayrete geliyorlar.
Çok büyük şeyler yaşanmakta olduğunu ve daha da büyük şeyler yaşanacağını biliyorlar. Birkaç sene önce bana gülüyorlardı. Şimdi batının da doğunun da İsrail'in de Londra'nın da gücü kalmadı. Gerçekten bir güç unsuru olarak ortada sadece İstanbul kaldı.
Akademi Dergisi
Çok büyük şeyler yaşanmakta olduğunu ve daha da büyük şeyler yaşanacağını biliyorlar. Birkaç sene önce bana gülüyorlardı. Şimdi batının da doğunun da İsrail'in de Londra'nın da gücü kalmadı. Gerçekten bir güç unsuru olarak ortada sadece İstanbul kaldı.
Ankara bile hala, bilmem kaçıncı denemeyle, İstanbul'un estirdiği rüzgarları kullanarak tarafları toplamaya, onlara kazıklar atmaya, sahte proje çıkışları yapmaya, zaman kazanmaya, batağı gizlemeye çabalıyor
Çin'i çökerteceğimi, ABD'den sonra Londra'nın yeni piyonunun Çin olmasına izin vermeyeceğimi yazdığımda, kahkahalar atanlar vardı.
Japonya'yı çökerteceğimi ilk defa yazdığımda da kahkahalar atanlar vardı. Aylardır hiçbirinin yüzü gülmüyor. Doğru düzgün uyku uyumuyorlar.
Onlarca ülke işbirliği halinde her usulsüzlüğü yaparak, her suçu işleyerek, her hırsızlığı yaparak, türlü yalan beyanlarda bulunarak halkları ayakta uyutuyorlar. Aksi halde, küresel mali kriz çoktan yaşanmış olacaktı.