Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.8K videos
370 files
7.58K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Son günlerde iyice artan ve dikkat çeken bir şey de akarsulardaki balıkların topluca ve çok yüksek sayıda ölmeleri. Bunun türlü sebepleri olabilir ama yerin atlından üstüne doğru fazlasıyla bir ısınma ve ayrıca fazlasıyla gaz çıkışları yaşanıyor mu, bilimsel…
Avustralya'da Yeni Güney Galler'de 35 km uzunluğunda (4 milyon civarı) toplu balık ölümleri gerçekleşti.

Yerel halk, bu ölçekte bir ölüm olayıyla daha önce karşılaşmadıklarını anlattı.
AKPKK ile MHPKK'nin, Tayyip'in cumhurbaşkanı adaylığı için, bu gün saat 15:00'te YSK'ye yapacağı başvuru tamamen hukuksuz ve hükümsüz. Bu eylemleri, anayasayı tanımadıklarının, itaat etmediklerinin açık ve somut delili olacak. Tayyip ve Bohçalı başta olmak üzere ilgili bütün kişiler anayasayı ihlal suçu kapsamında yargılanacaklar.

Temeli hukuksuz ve hükümsüz olan bu yolun devamında zaten bir seçime gidilemeyecek ama gidilmiş olsaydı bile sonuçları tanınmayacaktı. Kimsenin o sonuçlara göre sözde seçilmiş olan Tayyip'e itaat etme zorunluluğu olmayacaktı. Sadece vatandaşların değil, sivil ve askeri bütün memurların, subayların da itaat zorunluluğu olmayacaktı. İtaat etmeyenlere ceza uygulanamayacaktı.
Akademi Dergisi
AKPKK ile MHPKK'nin, Tayyip'in cumhurbaşkanı adaylığı için, bu gün saat 15:00'te YSK'ye yapacağı başvuru tamamen hukuksuz ve hükümsüz. Bu eylemleri, anayasayı tanımadıklarının, itaat etmediklerinin açık ve somut delili olacak. Tayyip ve Bohçalı başta olmak…
Şu şartlarda, şu hainlerin, şu kanun tanımazların, ülkenin başındaki resmi yetkililer olarak kalmak için yapacağı iki hamle kalıyor. Biri, ülkeyi en hızlı şekilde karıştırmak ve OHAL şartlarına götürmek.

Hizmet ettikleri ülkeler Türkiye'de yeni suni afetler yapamayacaklarsa bile bir şekilde Türkiye'nin karışmasını sağlamalılar.

80'li yıllardaki gibi, tamamen yabancı ülkelerin menfaatine olacak şekilde Türkiye'nin karıştırılması ihtimali var ama bunun sonucunun da Türkiye'nin lehine olmasını sağlayacak bilgiye, tecrübeye, cesarete, kadrolara ve teknik imkanlara sahibim.
İkinci yol ise ülkeyi büyük bir hızla, bir harbe sürüklemek. Savaş gerekçesiyle seçimi ötelemek. İran'la da Yunanistan'la da danışıklı bir harbe girmek istemelerinin bir sebebi de bu...
Gölcük, Sakarya, Bolu, Düzce hattında bir yerde, çok şiddetli bir ya da peş peşe birkaç suni deprem yaptıktan sonra...

AKPKK-MHPKK koalisyonunun daha fazla ülkeyi idare etmesini isteyen o malum ülkeler, bir işgal teşebbüsü yapabilirler. Hatta bir işgal tiyatrosu da sergileyebilirler.

Bunca yıldır kukla olarak oynattıkları ve her türlü kara para, peşkeş, katliam, cinayet, vahşet işlerinde kullandıkları Tayyip, işgale karşı durmuş ve ülkeyi muhafaza etmiş bir lider görüntüsüne danışıklı olarak getirilebilir. Bu planı çoktan yaptılar.

Aynı şekilde, Yunanla güya harp ederek Ege adalarını alıp Türkiye'ye dahil eden büyük lider olarak göstermek için de planları çoktan yaptılar.

Ben, bazı karar değişikliklerine giderek, sahayı aniden farklı yöne sevk ederek, bu planları bozdum.

Dünyada aslında farklı farklı ülkelermiş gibi görünen hatta kanlı bıçaklı düşmanlarmış gibi görünen onlarca ülke aslında sanki tek bir ülke... Bunları aslında aynı konsey yönetiyor. Türkiye'de bu oyunları bozmak, bu zulümleri, peşkeşleri, katliamları, cinayetleri, sömürmeleri durdurmak için evvela mason avına çıkılması gerekiyor. Nerede bir mason varsa, bulunduğu yerde başı ezilmeli. Çünkü memlekette ne kadar hain, ne kadar ahlaksız ve namussuz, ne kadar vurguncu ve peşkeşçi varsa, hepsi de mason ve mason tarikatı üzerinden organize oluyorlar. Dış düşmanları, Türkiye'yi mason tarikatı üzerinden yönlendirebiliyorlar.
Akademi Dergisi
Şu şartlarda bile Kızılay'a, AFAD'a, AHBAP'a gerekli soruşturmalar ve operasyonlar yapılmıyorsa, o halde Türkiye, hukukun açıkça tanınmaz olduğu, iktidarın devlet gücünü milletin aleyhine açıkça çevirdiği bir ülke haline gelmiştir. Can, mal, ırz emniyetinin…
AFAD'ın evrak bölümünde şüpheli yangın

Kahramanmaraş merkezli depremlerde, afetzedelere müdahalede kasıtlı olarak geç ve yetersiz kalan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), Ankara’daki merkezinde bu sabaha karşı şüpheli bir yangın çıktı. AFAD’ın evrak bölümünde çıktığı öğrenilen yangın, itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü. Olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Yangın sonucunda bazı evrakların zarar gördüğü öğrenildi.
Devlete ait okullar ve öğrenci yurtları, şebekeden bağımsız olarak temiz su ve elektrik enerjisi üretecekler. Elektrik ve su faturası ödemeyecekler. İhtiyaçlarının çok üzerinde ürettikleri için de elektrik ve su satarak gelir elde edecekler ve bu geliri diğer masraflarına kullanacaklar. Hizmet kalitesini artırmakta ve ihtiyaç sahibi talebelerin ihtiyaçlarını karşılamakta kullanacaklar.

Doğalgaz faturaları da olmayacak, çünkü bol elektrik sayesnde rahatça ısınacaklar. Zaten binalar çok yüksek ses ve ısı yalıtmasına sahip olacak. Merkezi ısıtma sistemi, az elektrik harcayarak koca okulu ya da yurdu ısıtıabilecek. Bu gibi usuller sayesinde de vatandaşlarımızın vergi yükü hızla hafifletilecek.
Okullar ve öğrenci yurtları, tepe bakışıyla altıgen ya da sekizgen şeklinde yapılacaklar ve orta kısımda kalan kocaman bahçeleri çok iyi şartlarda olacak. Çok bakımlı olacak. Koca bahçenin üzeri tamamen kapatılacak. Çatı malzemesi şeffaf ya da yarı şeffaf olacak. Orta bahçeye girenler, tamamen açık havaya çıkmış gibi hissedecekler. Havalandırma motorlarına gerek kalmadan mükemmel seviyede havalanan bahçeler olacak. Güneşin yakıcı tesiri ve çevredeki manyetik kirlilik içeriye girmeyecek ama gün ışığı çok iyi seviyede olacak. İstenmeyen hayvanlar da giremez olacak ama büyük bahçelerdeki ağaçlardan ve bolca bulunan çiçeklerden istifade ederek beslenen kuşları olacak okulların. Pek çok okulun büyük bahçelerinde çok güzel sesli ve görünüşlü kuşlar bulunacak.
Talebeler yazın da kışın da çok rahat edecekler. Kolayca terlemeyecekler, terlemişlerse de cereyanda kalmayacaklar, hastalanmayacaklar. Klasik okul bahçelerine kıyasla çok çok daha temiz bir bahçede bulundukları için mikrop kapmak yoluyla oluşan hastalıklardan da korunacaklar. Çocuk parklarında kullanılan kauçuk kaplı parke taşları kullanılacağı için, çocuklar beton zeminli bahçelerde yaşadıkları sorunları yaşamayacaklar. Düşseler de yaralanmayacaklar, sakatlanmayacaklar.
Sistem öyle olacak ki şiddetli yağışlarda, aşırı soğuklarda, aşırı sıcak havalarda hatta fırtınalarda çocuklar hiç sorun yaşamadan bahçeye inerek teneffüs yapabilecekler. Bu sayede öğretmenler de rahatlayacaklar, stresleri azalacak. Öğretmenler, teneffüslerde de kapalı odalarda bulunmak yerine, büyük bahçenin ortasındaki süs havuzunun etrafında kendilerine ayrılan masalarda çaylarını içebilecekler. Bir yandan da talebelere göz kulak olabilecekler.
Yazın ya da kışın, okulun bütün mevcudu aynı anda bahçeye inerek bir müdürün konuşmasını dinleyebilecek. Bir gösteriyi ya da tiyatroyu izleyebilecek.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Etraftaki bağıran o kişi, ne diyerek bağırıyor?

Putin rolü oynayan kişi ve çevresindeki korumalar o bağırmadan sonra neden çok panik yapıp geriliyorlar?
Akademi Dergisi
Etraftaki bağıran o kişi, ne diyerek bağırıyor? Putin rolü oynayan kişi ve çevresindeki korumalar o bağırmadan sonra neden çok panik yapıp geriliyorlar?
"Это все неправда. Это все на показ" demiş olabilir mi? Yani "Bütün bunlar doğru değil. Bu, bir gösteri" demiş olabilir mi?

Orada ne dönmüş ve tam olarak ne denmiş, iyice anlayabilen var mı?
Bolu'nun, Düzce'nin sorunu nedir?

O civardaki insanlar arasında neden sık sık zeka, idrak, muhakeme ve odaklanma sorunu yaşayan insanlar görülüyor?

- İçtikleri su mu sorunlu?
- Yedikleri ekmek mi sorunlu?
- Soludukları havaya mı sürekli bir şeyler karışıyor?
- Zararlı sinyallerin içinde mi kalmışlar, kalıyorlar?
- Bölgenin toprağında ve o toprakta yetişen bitkilerde mı bir sorun var?
- Toprakta, havada, suda, ekmekte bir sorun yoksa, o civarda sık yenilen ya da içilen bir şeyde ciddi bir sorun mu var?
- Bölgedeki maden çalışmalarında ayar uzun zamandır çok mu kaçmış?
- Bölgedeki insanların çoğunda temelden gelen gen sorunları mı var?
Bunu herkese yapıyorlar. Farkında olmaya çabalayın. Metafizik tekniklerle de faydalı konularda Türk milletini durduruyorlar.

İşleri güçleri yok her gün, her saat büyüler, ayinler yapıyorlar.

Onlara göre, Türklerin sağlık sorunları da maddi sorunları da manevi sorunları düzelmemeli. Düzelirse, dünya değişir ve kontrollerinden çıkar. Şu ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, dünyanın başka hiçbir yerinde oynanmıyor.
Kireçtaşı yoğunluğu olan bölgelerde iskana, ziraata, hayvancılığa izin verilmeli mi, verilmemeli mi...

Şebeke suyu yüksek oranda kireç içeren bölgelerde, şebeke suyunun insanlar ve hayvanlar tarafından içilmesine izin verilmeli mi...

Kireç, iç organlara zarar veriyor mu, cildi bozuyor ve soluklaştırıyor mu, beyin faaliyetlerini zayıflatıyor mu, hafıza sorunlarına ve kısa boyluluğa sebep oluyor mu...

Gerçekten dürüst, vatansever ve bağımsız uzmanlardan oluşan bir bilim heyeti tarafından bu meselede de araştırmalar acilen yapılmalı.
Kirecin inşaat sahasında/sektöründe kullanılması bile çok acil şekilde yasaklanmalı.

Çiftçilerin, bitkilere zarar veren haşerata karşı kireç kullanması bile yasaklanmalı.

Besicilerin, ahırlarında, ağıllarında, kümeslerinde kireç kullanması, duvarlara kireç çekmesi/sürmesi bile yasaklanmalı.
Kireç, insanların üçüngü gözünü de köreltiyor mu, hislerini zayıflatıyor mu, pek çok prikiyatrik hastalığın arka planında da kireç var mı...

Bu konuda da dürüst ve bağımsız bir bilim heyeti araştırmalar yapmalı. Bu gibi heyetlere masonlar, satanistler, kripto Ermeniler, kripto Yahudiler, vatan hainleri, ilaç şirketlerine çalışan sözde bilim adamları sızamamalı ve dışarıdan da nüfuz edememeli.
Kireç yakıcıdır. Canlı organizmaları yakar, öldürür. Kireç kanser yapar. Kireç kana karışır. Kan yoluyla bütün vücuda zararlar verir. Kireç saç bile döker. Kireç, geçtiği yeri kurutur ya da öldürür. Kireç, solunduğunda da çok zararlıdır.
Bu kadar zararlı olan kirecin yanına bir de en az onun kadar zararlı olan çimentonun konmasına, bu güne kadar binalar, betonlar üzerinden herkesin kanser edilmesine, ciğer hastası edilmesine, cilt hastası edilmesine, beyinleri sorunlu kişiler haline getirilmesine ne denebilir.

Bir de kireç ve çimento çıkartılan ve üretilen yerlerde yaşayanlara ne denebilir...