Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
📎 “Ay ikiye bölündü” cümlesini mecazi bir ifade kabul eden ve bunu, “Durum açıklık kazandı” şeklinde açıklayanlar da olmuştur
Kamer'e "Sadık hizmetkar" manasını verenler, neye danayarak vermişler, henüz bilmiyorum ve araştırma fırsatı bulamadım ama...
O manaya geliyorsa da çok şaşırtıcı. Çok zor zamanda, çok zor şartlara Allah'a İslam'a sadık kalacak bir kişiden yani Mehdi'den bahsediliyor olabilir.
O manaya geliyorsa da çok şaşırtıcı. Çok zor zamanda, çok zor şartlara Allah'a İslam'a sadık kalacak bir kişiden yani Mehdi'den bahsediliyor olabilir.
Yapılan en vahim hatalardan biri de "sema" kelimesine "gök" denilerek geçilmesi. Oysa "sema" kelimesi türlü manalara geliyor, çok derin manaları var.
Yüksekte olan her şeye "sema" da deniyor.
📎 Sözlükte “yükseklik” anlamında bir isim olup sümüv (semâ) kökünden türemiştir (çoğulu semâvât); “gök, bulut, yüksekte olan her şey, evin tavanı, yağmur, atın sırtı” gibi mânalara da gelir.
📎 Sözlükte “yükseklik” anlamında bir isim olup sümüv (semâ) kökünden türemiştir (çoğulu semâvât); “gök, bulut, yüksekte olan her şey, evin tavanı, yağmur, atın sırtı” gibi mânalara da gelir.
📎 Daha çok “gökyüzü” anlamıyla zikredilen semâ, yerine göre müzekker (el-Müzzemmil 73/18) ve müennes (Fussılet 41/11), yerine göre müfred (Fussılet 41/11) ve cemi (el-Bakara 2/29) şeklinde kullanılmıştır (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “smv” md.).
Metafizik yönü de var
📎 İslâm düşüncesinde varlık ve kâinat tasavvurunun bir parçası olarak sema kelimesinin biri fizikî, diğeri fizik ötesi iki anlamından söz edilir. Yeryüzünün herhangi bir noktasından yukarıya doğru bakıldığında uzaydaki gök cisimleri dahil görülen bütün uzaklıklar semanın kozmoloji, astronomi ve astrofizik gibi ilimlerin konusunu teşkil eden fizikî boyutunu oluşturur
📎 İslâm düşüncesinde varlık ve kâinat tasavvurunun bir parçası olarak sema kelimesinin biri fizikî, diğeri fizik ötesi iki anlamından söz edilir. Yeryüzünün herhangi bir noktasından yukarıya doğru bakıldığında uzaydaki gök cisimleri dahil görülen bütün uzaklıklar semanın kozmoloji, astronomi ve astrofizik gibi ilimlerin konusunu teşkil eden fizikî boyutunu oluşturur
📎 Kur’an’da daha çok “yedi gök” şeklinde kelimenin çoğul kullanımlarında veya mi‘rac gibi bazı olaylara değinen hadislerde semanın, mahiyeti tam olarak bilinemeyen gayb âlemine ilişkin fizik ötesi boyutundan söz edilir ve bu boyutuyla sema farklı din ve kültürlerde de yer alır. Bu anlamda semalardan sonra kürsî ve arş gibi melekût âleminin diğer varlıkları gelir
📎 Kur’an’da tekil olarak 120, çoğul olarak 190 yerde geçen sema (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “smv” md.), hadislerde de aynı anlamlarda ve özellikle metafizik boyuta dair tasvirlerle birlikte zikredilir (Wensinck, el-Muʿcem, “smv” md.).
Fussilet suresi, 11. ayet
Sonra duhan halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.
ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاء وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ اِئْتِيَا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا قَالَتَا أَتَيْنَا طَائِعِينَ
Summesteva iles semai ve hiye duhanun fe kale leha ve lil ardı'tiya tav'an ev kerha, kaleta eteyna taiin.
Sonra duhan halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.
ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاء وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ اِئْتِيَا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا قَالَتَا أَتَيْنَا طَائِعِينَ
Summesteva iles semai ve hiye duhanun fe kale leha ve lil ardı'tiya tav'an ev kerha, kaleta eteyna taiin.
Akademi Dergisi
Fussilet suresi, 11. ayet Sonra duhan halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler. ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاء وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ اِئْتِيَا طَوْعًا…
Hep anlattığım gibi...
Duhan da metafizik bir şey. Sayhalar da metafizik şeyler. Kıyamet de İsrafil'in bir sayhası ile kopuyor. İkinci sayhası yani suru ikinci kere üflemesi ile de atomlarına ayrılmış her şey birleşiyor, yeniden vücuda geliyor, geri geliyor.
Madde olan alemlerin hep bir de metafizik boyutları var. Bu nedenle, "sema" kelimesinde çok çok derinler manalar.
Duhan da metafizik bir şey. Sayhalar da metafizik şeyler. Kıyamet de İsrafil'in bir sayhası ile kopuyor. İkinci sayhası yani suru ikinci kere üflemesi ile de atomlarına ayrılmış her şey birleşiyor, yeniden vücuda geliyor, geri geliyor.
Madde olan alemlerin hep bir de metafizik boyutları var. Bu nedenle, "sema" kelimesinde çok çok derinler manalar.
Tarık suresi, 1. ayet
Sema'ya ve Tarık'a ant olsun,
وَالسَّمَاء وَالطَّارِقِ
Ves semai vet tarık.
Sema'ya ve Tarık'a ant olsun,
وَالسَّمَاء وَالطَّارِقِ
Ves semai vet tarık.
Akademi Dergisi
Tarık suresi, 1. ayet Sema'ya ve Tarık'a ant olsun, وَالسَّمَاء وَالطَّارِقِ Ves semai vet tarık.
Yani bu ayete "Yüksekte/yükselmiş olana ve Tarık'a and olsun" manası verilebiliyor.
Daha türlü türlü manalar verilebiliyor.
Daha türlü türlü manalar verilebiliyor.
Tarık suresi, 11. ayet
Dönüş sahibi semaya ant olsun,
وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ
Ves semai zatir rec'.
Dönüş sahibi semaya ant olsun,
وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ
Ves semai zatir rec'.
Tarık suresi, 12. ayet
Yarılma sahibi yeryüzüne ant olsun
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ
Vel ardı zatis sad'.
Yarılma sahibi yeryüzüne ant olsun
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ
Vel ardı zatis sad'.
Şu ayetler dahi birden fazla manalara geliyorlar.
Sadece atmosferin, bulutların, gazların sürekli dönmesi ya da yerin çatlayarak ekin vermesi manalarına gelmiyorlar.
Sadece atmosferin, bulutların, gazların sürekli dönmesi ya da yerin çatlayarak ekin vermesi manalarına gelmiyorlar.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Tarık suresinde de yine şey var. "Sen üzülme, onlara mühlet ver, devran dönecek ve cezalarını bulacaklar" manası var.
Ve "Tarık" delip geçen bir yıldız.
Ve "Tarık" delip geçen bir yıldız.
Akademi Dergisi
Tarık suresinde de yine şey var. "Sen üzülme, onlara mühlet ver, devran dönecek ve cezalarını bulacaklar" manası var. Ve "Tarık" delip geçen bir yıldız.
Birçok kişi "delip geçen" yerine "karanlığı aydınlatan" manası vermişler.
Akademi Dergisi
Tarık suresi, 11. ayet Dönüş sahibi semaya ant olsun, وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ Ves semai zatir rec'.
Sema rücu ediyor. Kıyamet koparken hali değişiyor, gayb oluyor ve sonra ikinci sur/sayha ile rücu ediyor, geri dönüyor.