Bu tak-sök ve sağlam beton ray sisteminin üzerinde gidecek olan o araçlar, tepeden elektrik hattına değecekler. Trenler gibi... Üst tarafına elektrik teli verecek olan direkler bile bu beton zemin bloglarının en sol kısımlarına hemen hızla vidalanacaklar. Toprak zemine direk dikmekle uğraşılmayacak.

Enine doğru yere serilen beton zemin parçalarından bazılarının en sol kısmında metal destek olacak. Beton blok dökülürken sol kısmının içinde metal parça konulacak. O metal yüzeyde dört adet kalın vidalama yuvası olacak. Direkler getirilip hemen oraya vidalanacaklar, hepsi bu...

Zemine serilen her beton blokta bu metal parçalar olmayacak. Bazılarının dökülmesi sırasında metal parça eklenecek. Onlar tam da direklerin konulacağı yere serilecekler. Belli aralıklarla onlardan konulacak yere...

Ayrıca, iki ayrı yolun sol şeritlerine dizilen beton blogları birbirine yatayına bağlayan direkler de bu gibi metal parçalara hemen vidalanabilirler. Her kısımda farklı tercihler var.

Sonra istenince her parça gibi bu direkler de kolayca ve hızlı şekilde sökülecekler. Küçük küçük parçalar halinde başka yere taşınabilecekler. Benzeri bir projede ya da başka projelerde bir süre daha kullanılabilecekler

Zemin için olan beton bloglarda da üstünde olan orta ray beton bloglarında da farklı açılarda dökülenleri olacak.

Üçgen peynir gibi düşün...

Virajlarda o açısı değişik olan yani tam dikdörgen olmayan parçalar uygun sırayla birbirlerinin peşine eklenecekler. Bu sayede virajlar kolayca döşenmiş olacak.

İstenilen keskinlikte veya genişlikte dönülen virajlar kolayca oluşturulabilecek. Çünkü ona uygun ölçülerde dökülmüş beton bloglar bolca bulunacak.

Ana hatları böyle... Detaylar çok fazla ve bazı dizileri izliyorum. Birkaç senedir izlemem gereken ama hep bekleyen diziler var.

Bu anlattığım sistem, tamamen tak-sök sistemle öyle bir yere gidiyor ki...

İleri gidiş yolunun en soldaki şeridi, diğer istikamete gidiş yolunun en soldaki şeridi birleştiriliyor, üstüne çok çok düşük maliyetle çatı kapatılabiliyor.

Kuşlar, kara hayvanları, insanlar, araçlar, dallar, yapraklar, küçük parçalar, hiçbir şey içeri giremiyor.

Bu çatının üzerinden altı ya da on farklı boru hattı ile istenilen yere deniz suyu gönderiliyor, gönderiliyorken gün boyu güneş enerjisiyle o sular boru içinde iken merceklerle kaynatılıyor.

Bu çatı da damıtma yoluyla havadan su topluyabiliyor. Bu çatıya da toplamda milyonlarca rüzgar gülü takılabilliyor. Üstelik bu çatıya cam döşemek gerekmiyor. Çatı hava geçiriyor, yağmur geçiriyor ama kuş geçirmiyor, çer çöp geçirmiyor, insan geçirmiyor. Ucuza da mal oluyor. Sonra bütün sistem sökülürken çatı parçaları da hızla sökülüp diğer projelerde kullanılabiliyor.

Sorun değil, bazı yerlerde, zemine döşenecek olan beton bloglardan önce, asfaltın üzerine bir miktar kum serilir. Ani eğimler, çukurlar böylece bertaraf edilir.

Bu kumun sağ ve sol taraftan zamanla dışarı kaçmaması için mühjendisler kolayca iktisatlı bir parça ve teknik geliştirirler. O da tak-sök bir parça olur.

Bu sistemde eğer şeritlerin kenarlarına dikine duvar gibi yüksek beton bariyer konacaksa, bu kısımlarda da her sene onlarca milyar kök değerli bitkiler yetişebilir. Hem bitkilerden hem ballardan ayrı ayrı dikkate alınacak kadar ek kazanç elde edilir. Çünkü otobanlar çok uzun, bitmek bilmiyorlar.

Yayını kesmeden önce yaptığım son yayınlarda "Ara ara yayınlar yaparım. Yayına döndüğüm zan edilmesin" demiştim zaten... Bu kadar yazışmışken bunu da paylaşayım, çıksın aradan. Üzerinde tartışılsın, denemeler yapılsın. Oturduğum yerde, hiçbir fiziki deneme yapmadan bu projeye dair kanaatlerimde isabetli isem...

Bu projedeki araçlar hem kamyon, hem TIR, hem otobüs, hem tren, hem uçak, hem de gemi taşımacılğına çok çok kısa sürede devasa darbeler vuracak.

Çünkü demir yolu hattı bulunmayan şehirlerin, hem de yüksek rakımlı şehirlerin tamamına da ağır yük taşımak çok kolaylaşacak, hızlanacak ve masrafları da çok düşecek. Bu sistemi önden yapan ülkeler ve şirketler uçuşa geçecekler. Fark açacaklar. Maliyetler bu sistemle çok düşecek, teslimat tarihleri de çok düşecek. Bu sisteme geçmeyen büyük işletmeler, bu sistemi kullanan işletmelerle asla rekabet edemeyecekler.

Bu sisteme geçmeyen ülkeler de bu sisteme geçen ülkelerle rekabet edemeyecekler

Öyle değil... Hyper-loop da aslında bir balon. Ta seneler önce ben de kanmıştım. Sonra anlaşıldı ki şişirilmiş bir proje...

Aynı maglev/manyetik trenler gibi onun da çok açıkları, sorunları ve devasa emniyet riskleri var.

Bunlar hyper-loop kabinlerini o boru hatlarının içinden geçirmek için havanın vakum etkisini aşamıyorlar. Borunun içindeki hava sıkışıyor ve borunun içinden gitmesi gereken kapsüle adeta "geçemezsin" diyor.

Geniş boru hattı içinde sıkışan hava, kapsülün ilerlemesine set çekiyor. Bunlar da boruların içindeki havayı daima dışarı çeken ve boruların içini havasız tutacak sistemler üzerinde çalıştılar, çalışıyorlar. Bu da kolay değil, zor. Ayrıca çok masraflı ve ayrıca insanların hayatı açısından da aşırı riskli.

Zaten sistemin inşa maliyeti çok yüksek. İşletme/kullanma maliyeti de aşırı yüksek. Sistemin elektronik kontrol kısmı çok teferruatlı ve riskli...

Havanın karşı durması büyük bir sorun iken, bir yanlış manyetik kutup oluşturulması halinde o kapsül manyetik alan ile aniden frenlenmiş olacak.

Öyle bir sakatlık çıkarsa, emniyet kemerleri bağlı olan yolcuların bile kolları, kafaları, ayakları eş zamanlı olarak kopabilir.

Ses hızının üstüne çıkan bir kapsülün, bir hatalı devre nedeniyle aniden oluşan sorunlu manyetik alana girmesi demek, istenmeyen bir manyetik frenleme hadisesinin yaşanması demek, ses hızında gidiyorken aniden kapsülün durdurulması demek.

Bu sırada kapsül bile arkadan öne doğru ezilip incecik kalabilir. İçindeki insanların da sıvılaşmış bedenleri belki çıkartılır.

Sonra bu kapsüllerin şerit değişmesi, başka tüpün/yolun içine emniyetli ve hızlı şekilde geçmesi kısmı da aşırı zorlu, sıkıntılı ve emniyetsiz.

Oralarda meydana gelecek kazalar bile anında dünya tarihine geçerler. Çünkü aşırı feci şartlarda toplu ölümler yaşanır. Manyetik alanla oynamak her zaman aşırı riskllidir. Koca gezegen bile, etrafındaki koca Ay bile manyetik alan dengesiyle yörüngesinde dönüyor, birbirleri arasındaki mesaferler manyetik alana, çekme-itme gücüne göre belirleniyor.

Manyetik alan dengeleri ile oynanarak gezegenler yörüngelerinden çıkartılıp uzay boşluğundaki başka yerlere bile götürülebilir. Manyetik alan basite alınamaz.

Kontrol altında tutulabildiğinde akıl almaz güç verir, kolaylık sağlar ama kontrol her an korunabiliyor mu, bundan emin olmak gerekir.