@TurkiyeAileBirligi #önceAile #AileniNesliniKoru
54 subscribers
13 photos
76 files
1.11K links
#AileniKoru Teröre Cinayete şiddete DurDe içki kumar faiz zina şehvet terörü teşhircilik/tacizcilik Siyonizm kamalizm KAOS/GLP YASAKLANSIN Ailesiz AHLAKSIZ Toplum OPERASYONUna SON @HakBirr @OrtakAkil @KULHAKLARI @milliirade @AileHaklari @TurkiyeSTKbirligi
Download Telegram
Dünya #ÇocukHakları Günü'nde Hatay Basınıyla Buluşuyoruz Bugün 20KasımSaat:14 Hatay Meclisi bitişiği Petek Pastahanesi Dünya #ÇocukHakları Derneği, Dünya Aile Birliği Tel:05327036115

#önceÂile PANELİ 21Kasım🕰18:39 Hatay AileMeclisi.org Dünya #ÇocukHakları Derneği
HATAY Milli İrade Platformu
Türkiye Aile Meclisi

PANELİSTLER
SefaSaygılı AdnanKüçük MahmutBıyıklı AdnanKalkan MehmetOnur MuzafferDoğan FeyzullahAkdağ GülsümYılmaz @AdemCevik
https://is.gd/iL7ZaN
t.me/CocukHaklari

Etkinlik Takvimimiz:

24Kasm🕰istSöz/6284
is.gd/YDDBrr

25Kasım🕰Şiddet Günü
Şiddeti teşvik eden içki kumar faiz tefecilik Fuhuş zina teşhircilik TCE SAPKINLIK YASAKLANSIN Fitrata hukuka aykırı yasalar kalksın yerine inancımıza hukuka uygun yerli milli yasalar olsun

3Aralk🕰EngelliGünü
9Aralk🕰DSÖ is.gd/2QIix8
10Aralk🕰 t.me/insanHaklarim
20Aralk🕰DEVAW
27Aralk🕰FULBRiGHT
is.gd/1i7hyp
30 Ocak t.me/EzanPlatformu

Faiz İçki Kumarı YASAKLA!
SAPKIN STK'ları Kapat

CEDAW
is.gd/oZkoGX
is.gd/kzsXGg
is.gd/Aetj7b

MEB
is.gd/eqAK4Q

TCE
is.gd/QGgVun
is.gd/tio4Tb

Aileni Nesli Devleti Koru! #VaroluşSavaşımız: #önceAile
Genetigiyle Oynanmış Aile Medeniyetini Diriltmek

PANEL
21Kasım Pazar🕰18:39 #Hatay Meclisi eskibinası
organizasyon:
Türkiye Aile Meclisi

https://is.gd/iL7ZaN

https://twitter.com/AdaletPlatformu/status/1460604838882983944?s=09

PANELİSTLER:
SefaSaygılı,Psikiyatrist,Prof, FSM üniversitesi dekan, Türkiye Aile Meclisi GenelBaşkanvekili

AdnanKüçük,Hukukçu,Dr, Kırıkkale univ. Öğretim üyesi, Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı

MahmutBıyıklı,Eğitimci, Türkiye Yazarlar Birliği istanbul Şube Başkanı

AdnanKalkan,Sosyolog, Aile Bilim derneği Bşk., Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı

MehmetOnur,İlahiyatçı,Dr. Hatay Milli İrade Platformu baskani, Türkiye Aile Meclisi Başkan Yardımcısı

FeyzullahAkdağ, Psikolojik Danışman, Dünya Aile Birliği Başkan Yardımcısı

GülsümYılmaz,İşKadını, Türkiye Aile Meclisi Hatay il Başkanı ,
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı

MuzafferDoğan,Yazar, Türkiye Aile Birliği Başkan Yardımcısı

Moderatör:
AdemÇevik,Gazeteci, Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği Genel Başkanı

canlı yayın
sosyal medya hesaplarimiz:

AileHaklari.org
YouTube.com/AileMeclisi
Instagram.com/AileHaklari
twitter.com/AdaletPlatformu
t.me/TurkiyeAileBirligi

Destekleyenler:
Hatay Milli İrade Platformu,
Dünya Çocuk Hakları Derneği,
iyilik insan hakları Derneği
SEDE t.me/SectikleriniDenetle

https://fb.me/e/dSaPqe0BW

Grup
https://chat.whatsapp.com/HYYV7Jo0SMbC24tHKDESwE

T.me/CocukHaklari

iletişim tearüf bilgileri
wa.me/905327036115
wa.me/905322033274
+902124365966
velayet anne babanın değil çocuğun hakkıdır. Adil eşit ortak velayet uygulaması olduğunda ebeveyn yabancılaşmasının önüne dolayısıyla şiddetin cinayetlerin önüne geçilebilecektir. bu durumu kötüye kullanan ebeveynin çocuk üzerindeki velayetine son verilmelidir. Çocuk kazanç kapısı olarak görülmemelidir. EYS uygulayanlara TCK86 çocuğa travma algı bozukluğu yaşattığı dan cezai işlem suç duyuruları yapilmali veya hukuki duzenleme olmali.
Çocuklarımızın genel ahlak kuralları haricinde vücüdunu teşhir ederek istismara açık kapı bırakılması da cinsel ve duygusal istismara yol açmasi engellenmelidir.
BM Dünya çocuk hakları sözleşmesi gereği 9.ve 18. Madde gereği çocuğun yüksek yararı düşünülerek adalet eşitlik ilkesi doğrultusunda iki ebeveyn de çocuklarını adil ve eşit şekilde kişisel ilişki engellenmemelidir. Aile Mahkemesi hakimleri ve aile bakanı aile kurmamislardan olusmasi aileye çocuklara hakarettir. 6684 ortak velayet kanunu protokolü uygulanmalıdır. Çünkü anaya 90. Madde gereği uluslararsı sözleşmeler anayasanın üzerindedir. Bu maddeyi uygulamayan hakimler de uygulatmayanlatda suç işlemektedir 25Nisan 2022 Adem Çevik,
Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Meclisi Başkanı t.me/cocukhaklari
ve Lanzarote Sözleşmesi ve benzeri ile genç evlilik yasaklanır iken, fuhuş teşvik ediliyor. Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı. Bu yapılanlar kadınlarımıza ve çocuklarımıza karşı en ağır şiddettir. Çocuklarımız travma geçirmektedir. Bu Gençlik Bayramı'nda ve Fetih Bayramı'nda genç kadınlarımızın eşlerini serbest bırakarak meclisimiz ve Cumhurbaşkanımız bize çifte bayram yaşatmalarını istirham ediyoruz.” çağrısında bulundu. 19/29 Mayıs 2022
Adem Çevik
Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Birliği Başkanı
TurkiyeAileBirligi.org AileHaklari.org t.me/CocukHaklari basinaciklamasi @AdaletPlatformu
#IRKÇILIĞAHAYIR KARDEŞLİĞE EVET
BASIN AÇIKLAMASI YÜRÜYÜŞ

19Ekim CumartesiSaat:16 Sirkeci Tarihi PTT önü
@aliyavakfi

Başta Savaş mağduru Suriyeliler Filistinliler Mısırlılar Afganlar Özbekler Kafkasyalı Türkistanlı olmak üzere tüm misafirlerimize yönelik artan ırkçılığa karşı bir tek el gibi tekvücut olduğumuzu ve bu mücâhedeye karar kılan irademizin teşekkülü olan Medine Deklarasyonu’nu bildirmek kardeşlik için Aliya Vakfı öncülüğünde yürüyoruz.

Destekleyen kuruluşlardan bir kısmı: Türkiye STK Birliği; @yetimhaklari, @BiladusSAM, @Turkistan1ligi @OzbeklerBirligi,@iYiLiKorgTR İHC, inanç hürriyeti, dünya #çocukhakları derneği, @hakbirr, @adaletplatformu, #kulhakları @CocukHaklariDe

Bismillahirrahmanirrahim.

Bugün burada, Türkiye’ye iltica etmiş Suriyeli çocukların ölümüne ve şimdi onların evlerinde, bir bombadan saklanır gibi saklanmalarına sebep olacak kadar aşırı uçlara ulaşan ırkçılığa müdahale etmek, bu müdahaleye karar kılan irademizin varlığını ilan etmek ve bu iradenin bir teşekkülü olan Medine Deklarasyonu’nu duyurmak için toplandık.

İnsan, bir hafızaya sahip olabilme kudretiyle kendini başkalarından ayırma kabiliyetini temin eder. 2024 yılında ve İstanbul şehrindeyiz. Fransız Devrimi’nden bu güne iki asır, Tanzimat Fermanı’nın okutulmasından bugüne 185 yıl geçmiştir. Birinci Cihan Harbi ve sonrasında Ortadoğu’nun bugünkü sınırlarının çizildiği Sykes–Picot Anlaşmasının imzalanmasından bugüne bir asır geçmiştir. Suriye’nin Fransız mandasından kurtulmasından bugüne 79 yıl, Ortadoğu’nun etnik ve mezhepsel temellere dayanarak küçük devletlere ayrılması ve bu devletlerin ekonomik olarak Ortadoğu’daki Amerikan uçak gemisi olan İsrail’e bağımlı hale getirilmesinin üzerinden 47 yıl ve Suriye’deki Captagon rejiminin kuvvetleriyle halka yapılan katliamdan bu yana 13 yıl geçmiştir. Bu katliamın ardından 2022 yılı itibariyle, gerçek rakamın bunun çok üzerinde olduğu şerhiyle, ölen insan sayısı resmi rakamlarda yaklaşık 306 bin olarak tanımlanmıştır. Bunun arkasından Suriye’den göç etmek zorunda kalan insanların bir kısmı Türkiye’ye sığınmıştır.

Bu tarihleri niye sıralıyoruz, bugün niye buradayız? Aslında tarihleri arkaya arkaya sıralamanın meydana getirdiği anlam dizgesi, kendini yeterli ve yetkin olarak ifade ediyor. Bugün buradayız, çünkü bugün yaşadığımız meseleler, tam olarak bulunduğumuz yer ve zamanla alakalıdır. Bugün yaşadığımız mesele bir ırkçılık meselesi değildir. Mesele, bu topraklarda ve bütün yeryüzünde insanların hangi isimle birbirlerinden ayrılmaya başlandıklarına ilişkin bir meseledir. Mesele, İstanbul’un medenî ve emin bir belde olup olamayacağına dair bir meseleden başkası değildir. Tarihte Avrupalılaşmanın başlangıcından bu yana bütün dünyaya, kademeli olarak ölüm ve çirkinler ithal edilmiştir. Öyleyse bugün ülkemizde neler yaşanıyor? Tarih çok çeşitli ırkçılıklara tanık olmuştur. Irkçılık, Batı Avrupa’nın dünyaya armağan ettiği kavramlarla başlamamış olsa da, bu kavramlar aracılığıyla kendine bir form bulmuş ve bugün, ülkemize sığınmış olan Suriyelilerin yaşadığı örneklerde görüldüğü gibi yeniden bu kavramlarla realize edilmiştir. Irkçı “sınıf”ı insanlık tarihi kadar eski bir sınıftır ve bu “sınıf”ın üyeleri birbirlerine, kan bağını ve zamanı aşan daha güçlü akrabalıklarla bağlıdırlar. Hatta, ırkçı olmak isteyip onlara katılmak isteyen birini din, dil ve ırk ayrımı göz etmeden kabul ederler. O zaman aslında ırkçı olmaktan bahsetmek yanlıştır. Çünkü saf ırk diye bir şey olmadığı gibi ırkçılık da yoktur. Öyleyse asıl sorulması gereken sorular şunlardır: Bu insanların zayıflıkları neler? Gerçekte neye ihtiyaçları var ve ne istiyorlar? Türkiye’de ırkçılık bazıları için dolara mı endekslidir? Ya da daha doğrusu, insanlar hangi şartlarda ırkçılıklarını gizlerler ve hangi koşullarda bunu dile getirmek kolay olur? Bu soruların açtığı alanlar gösteriyor ki, ırkçılık asal bir sebep değildir. Bunun yerine ihtiyaç anında sürekli yeniden icat edilir.

TAMAMI için:
https://aliya.org.tr/eylemler/medine-deklarasyonu/

milliirade.t.me