Kurtuluş savaşı diye kurutuluş savaşı tiyatrosu oynadınız. Türk kimliğine topluca bürünerek Türk diyarlarına yerleştiniz. Türklerin menkul ve gayr-i menkul servetlerine çöktünüz.

O kadar hayvan gibiydiniz, o kadar insanlıktan çıkmıştınız ki kadınları ve çocukları bile hariç tutmadınız.

Cumhuriyet dediğiniz ihanet rejimini o ülkelerin, o orduların emir ve talimatları ile tesis ettiğinizde... Artık iyice vahşileşmiştiniz.

Bu defa "çağdaşlık, Atatürkçülük, laiklik" ve kısa süre sonra bir de "demokrasi" palavları ile ve devlet kurumlarının gücüyle ihaneti, katliamı, sömürmeyi, keyfiliği, dejenerasyonu yaptınız.

Bu ülkede Arapça aslı ile ezan okumayı bile yasakladınız. Okuyanlara "deli" ve "meczup" başlıkları attınız gazete denilen paçavralarınızda...

Türk rolü oynayan üst rütbeli subaylarınız, şehir şehir dolaşarak "şurayı da yıkın, şurayı da" diye diye yıktırdı binlerce Türk/İslam mimarisine sahip eserleri... Kültürü de tarihi de gelenekleri de ahlakı da namusu da dini de topyekun yıkmaya oynadınız. Hem de iyi bir şey yaptığınızı iddia ede ede...

Bu milletin lisanına bile saldırdınız. Milletin fertleri arasında irtibat ve gönül bağı kopsun diye yapmadığınız kötülük kalmadı.

Türkleri de kendiniz gibi hayvanlaştırmak için hayvani bir refleksle ve organize halde ihanet faaliyeti yürüttünüz.

Hala, şu anda bile Türkiye'nin kaymakamları, İngiltere'ye gönderilerek ayara çekilmedikçe, kaymakam bile olamıyor. Hep sizin yüzününüzden... Düşman ordularına taşeron olmanız yüzünden...

Nesiller geçti, bir kişi bile gün yüzü görmedi sizin yüzünüzden... Tarihin hiçbir devrinde görülmemiş bir karanlık çağına siz sebep oldunuz. Çünkü dünyanın nizam/denge çubuğu olan Türkleri bu hallere getirdiniz.

Siz, sadece bu coğrafyada değil, dünya genelinde akan bütün kandan, yapılan her zulümden de birinci derecede sorumlusunuz. Deccal'in asıl ordusu sizsiniz...

Sizi bu nedenle çok sevdi, çok değer verdi. Devletin her makamına getirdi. Zenginliğinize zenginlik kattı.

İsim ve soy isimleriniz "soyadı kanunu" kapsamında verilirken, şifrelerinizi bile o ve çetesi belirlerdi.

Suçluları koruyan ve sayılarını çoğaltan ceza kanunlarını, sözde hukuk sistemini bile sizin sayenizde tesis etti ve ayakta tuttu. Analar acı feryat ederken, evlatlar bu sisteme ve kuranlarına lanet ederken, sizler paranızın, mülkünüzün derdindeydiniz.

Şurayı da burayı da mülkünüz yapmanın, Türkleri daha fazla sayıda öldürmenin, mümkün olmuyorsa ahlakını, dinini, sağlığını, tarihini bozmanın derdindeyiz.

Sizin yüzünüzden bu milletin milyonlarca ferdi, kendi şanlı tarihine düşman olarak yaşadı ve öldü.

Şu anda bile ekranlara, radyolara, sosyal medyaya "hoca" diye çıkanlar ve her gün hoca görüntüsü altında İslam'a ve müslümanlara sinsice saldıranlar sizin adamlarınız, kadrolarınız. Dünya tarihinde bu kadar kapsamlı, bu kadar yaygın, bu kadar ileri gitmiş bir casusluk ve ihanet şebekesi, daha önce görülmedi. Terörü, kara paracılığı da siz tesis ettiniz, binlerce yetkili Türk bitirmek istedi, bitirilmesine izin vermediniz. Onları da şehit ettiniz. O kadar kahpesiniz ki şimdi teröristleriniz partilerin liderleri ve üst isimleri... Onları bir de barış elçisi, insan hakları savunucu gibi göstermeye oynuyorsunuz.

Diyanet İşleri kurumu kurdunuz, bu güne kadar ve bu gün de dahil, tek bir gerçek Türkün/müslümanın başkan olmasına izin vermediniz

Şu Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisini bile sizin hain, münafık kadrolarınız hazırladı. Bozulmuş ve kendini tekzip edip duran sözde ayetlerle dolu İncil ile Tevrat'ı, o ansiklopedide Kur'an-ı Kerim'in önüne koydunuz. Bir ansiklopedide binlerce tuzak olur muydu, siz bunu yaptınız.

Hep masonlardan, satanistlerden emirler ve paralar aldınız ve sonunda çoğunuz satanistleştiniz.

Bu son çağda öyle haddi aştınız ki bebek, çocuk, genç kız ve kadın kaçırmak, sizin için sıradan şeyler oldu. Devlet hastahaneleri üzerinden bile şu anda bunu yapıyorsunuz. Ordumuzu bile çoktan bu işlerin içine soktunuz. Bir elinizde Lİbya'da, Somali'de, diğer eliniz Azerbaycan'da, İran'da, Suriyede... Her yerde devlet/ordu gücümüzle insan ve organ bile kaçırıyorsunuz. Ne kadar lanetli işler varsa, hepsini her gün yapar oldunuz.