Diyarkabır, Urfa, Antep civarında yeni yeni afetler de olacak. Oralarda da iyi insanların sayısı çok az... Milyonla can kaybı yaşanan son depremler ve peşinden yaşanan sel felaketleri kimseye bir şey anlatamamış gibi... İki ayaklı taş dolu arazi ve bir şekilde yerin dibine çökmeleri ya da bir sele tutulup savrulup gitmeleri ya da bir ateşte yanmaları ya da bir mikropla kırılmaları şaşırtıcı olmayacak.

Gölcük-Bolu hizasında bir yerden hem İstanbul'a hem de Ege-Akdeniz taraflarına doğru yaşanacak deprem, patlama, volkanik faaliyet gibi musibetler iptal/tedbil olmadı. Sadece tehir oldu ve ne zaman ne olacağı hiç belli değil. Gölcük-Bolu hizasından bütün Kara deniz hattını vuracak musibetler de öyle...

Uzatılan bunca dostluk elini tutmayan Bulgaristan, Yunanistan ve Gürcistan halkları da müstahak olduklarını bulacaklar. Çok şeyler gelecek başlarına...

Yunanistan'da halk ayaklanacak, iktidarı devirecek ama çok geç kalmış olacaklar.

Bursa ve Balıkesir'de de büyük patlamalar, yangınlar olacak.

Beklenen büyük İstanbul depreminden önce İstanbul'da o kadar olmasa da epeyi büyük bir deprem yaşanabilir. Bir şekilde tehir ya da tebdil olmazsa en az beş milyon kişi ölecek.

İtalya'da şiddetli yanardağ patlamaları ve şiddetli depremler olacak. Bazı bölgelerde yer çökmeleri de olacak.

Meksika tarihe geçen bir depremle adeta dümdüz olacak.

ABD'de Los Angeles ve San Fransisco'yu yerle bir eden şiddetli depremler olacak. Bu şehirlerin büyük kısımları yere çökecek ve kara olan geniş alanlar o andan sonra deniz olacak. Ölü sayısı hiçbir zaman bilinemeyecek. Dünya genelinde sömürgecilikle, kan dökerek, vahşet sergileyerek elde ettikleri zenginlikler, mallar, araçlar, aletler ve mülkler, yok olacaklar.

ABD'nin doğu kısmında, New York ve Washington eyaletleri de şiddetli depremler ve çökmeler yaşayacak. Büyük kısımlarında o andan sonra kara değil, deniz/okyanus olacak.

ABD'nin iç, güney ve kuzey kısımlarında da çok yerlerde yer çökmeleri yaşanacak. Geriye kalan şeye ABD denilemeyecek. Daha önce ilan ettiğim gibi, geriye kalan ve çoğu çöl halindeki araziyi dünyanın menfaatine olacak şekilde yeşillendirerek ziraat projelerinde kullanacağım.

Dünyanın en ileri seviyede sapıtmış ülkelerinden biri olan Kanada, hak ettiği kadar büyük, çok büyük bir helak yaşayacak. Sonları çok ibretlik olacak.

Dünyanın her yerinde bir süredir yaşanmakta olan ve sebebi bulunamayan büyük yangınlar, tren kazaları, fabrika yangınları, bina çökmeleri, obruk oluşmaları, intiharlar, gruplar halinde ölenler v.s. çok daha fazla artarak devam edecek.

Gizemli beyin hastalığı, Havana sendromu, mantar hastalığı v.s. denilen ve asıl sebebi bir türlü bulunamayan hastalıklar ve bu sebeplerle toplu ölümler devam edecek. Taraflardan hiçbirinin laboratuvarlarda virüsler üretip yaymasına gerek kalmadan da dünya nüfusu epeyi kırılacak, azalacak.

Dünyaca meşhur bazı siyasetçilerin biyonik robot oldukları, içlerinde uzaylı insanlar bulunduğu en açık şekilde, tartışılamaz kesinlikte meydana çıkacak. Bütün dünya insanlığı haberleri izledikçe, görüntüleri ve açıklamaları izledikçe kendini bir Amerikan filminin içinde yaşıyor zan edecek.

İyice ifşa olmak istemeyen uzaylı türler, büyük bir hızla biyonik robotlarını sahadan çekmek isteyince, dünyanın her yerindeki etkili/yetkili insanlar arasından epeyi kısmının kalp krizi geçirdiğine, intihar ettiğine, bir şekilde vurularak öldürüldüğüne, trafik kazası geçirdiğine, kaçırıldığına dair haberler üst üste gelecek. Bunlar hep geri çekilmek istenen biyonik robot karakterler olacaklar.

Bu kısma gelindiğinde, Türkiye'nin hemen peşinden başka milletler de başlarındaki masonları, satanistleri, gizli Yahudileri, kara paracıları ve biyonik robotları devirecekler.

Biyonik robotlar içinde ele geçirilmiş uzaylı insanların sorgulamalarına dair görüntüler dünya insanlığı ile şeffafça paylaşılacak.

Bütün bunlara doğrudan ya da dolaylı yollardan sebep olan İstanbul'u duymayan, bilmeyen, takip etmeyen ve ona uymayan dünya insanı, yok denecek kadar az olacak. Uzaylı insan türlerinden hala hayatta kalabilenlerinin bir kısmı da İstanbul'a bağlanacak, uyacak.

Sömürgeci ülkelerin kontrolündeki dünya devi gaz, petrol şirketlerinin yaşadığı ve izah edilemeyen kazalar, patlamalar devam edecek. Raylardan çıkan trenlerin haberleri, patlayan/yanan kimya tesislerinin haberleri artarak devam edecek.

Dünyanın muhtelif yerlerinde musibetler arasında sık sık yere çökme musibeti de görülecek, çünkü sadece yerin üstündeki halklar değil, oralarda yerin altındaki uzaylı şehirlerinde yaşayan uzaylı insan türleri de ileri seviyede sapıtmış vaziyetteler. Hatta yerin üstündekinden daha beter hallerdeler. Uzaylılar da insanlar ve Kur'an-ı Kerim'de onlara "ümmetler" deniyor. Onlar da akıl sahibi insanlar ve dinden mükellefler... Onlara da mükafat ya da ceza var.