Mersin'de deniz tabanından başlayan çökme karaya kadar ilerleyecek ve Mersin'in sahil kısmında harita değişecek. Mersin kadar olmasa da Adana da bu afetten büyük yara alacak. Can kayıpları çok olacak. Ölümlerin epeyi kısmı suda boğulma şeklinde olabilir.
Antalya tarumar olacak. Antalya'da da çökmeler olacak ve haritası değişecek. Mersin Antalya hattında devam eden çökme Isparta ve Muğlayı da mahvedecek.
İzmir'de çok büyük patlamalar, yangınlar yaşanacak. Sayısız bina peş peşe yangına tutulacak. Can kayıpları çok büyük olacak.
İzmit Tüpraş hizasından, yer altındaki devasa gaz kütleleri kasıtlı olarak patlatılırken, Trakya tarafından da eş zamanlı olarak patlatılacak. Hem büyük depreme hem de büyük yangınlara sebep olunacak. Asıl hedef İstanbul olacak. Pendik, Kartal, Maltepe ve Adalar ilçesi aşırı seviyede riskli... Trakya projesi bu nedenle de ötelenecek. Trakya'dan arazi toplayanlar ve afetlerden kaçmak için Trakya'ya sığınınlar hatalı davrandılar.
Daha önce de dediğim gibi, bütün Kara deniz bölgesi hedef ve ifşa olmasalardı şu anlarda Kara deniz bölgesini fırtınalar, seller, toprak kaymaları yıkıp geçmişti. Toplamda en az yüzbinlerce kişi ölmüştü.
Trabzon ile Batum arasındaki hatta da musibetler yaşanacak. Depremler, seller, heyelanlar peş peşe olacak.
Van gölü ve etrafına HAARP saldırısı yapacaklardı, iptal etmezlerse ya da ötelemezlerse, yakında yapılacak.
Van gölü çevresinde de yer çökmeleri yaşanacak. Bu çökmeler çok derin olmayabilir ve bölgenin biraz altında dünya insanları tarafından geçmiş devirlerde yapılan yer altı şehirlerinin meydana çıkmasına sebep olabilir.
Şayet daha şiddetli olursa, yer çökmesi sonrasında kısa sürede Van gölünün suyu yerin içine akarak kaybolacaktır.
Ak denizin sahil kısmında harita değişeceği gibi, yaşanacak afetler tebdil ya da tehir olmazsa, Ege bölgesinde de sahil hattında harita değişecek. Çünkü Ege bölgesinde de karanın epeyi kısmı çökecek, deniz içeri girecek ve karanın bir kısmını örtecek, yutacak.
Nevşehir ve Kırşehir'de de yer çökmeleri yaşanabilir.
İsrail yok olacak, bunu onlar da biliyorlar ve aralarından bir kısmı gerçekçi kararlar almak, yoluna İstanbul ile devam etmek istiyorlar. Son zamanlardaki iç çatışmanın danışıklı olmayan, gerçek olan kısmında bu gerçek de var.
Bu süreçte herkes elindeki her kartı oynamak isteyecek. Bir yandan elektromanyetik saldırı teknikleri, bir yandan aynı temele dayanan iklim silahları kullanılacak.
Bir yandan su-i kastlar, bir yandan ülke içi silahlı çatışmalar, bir yandan terör kartını çok yoğun olarak kullananlar olacak. Siyasetçilere ve iş adamlarına yönelik ifşalar da çok olacak.
Türkiye'de de terör kartını kullanmak isteyecekler. Yakın geçmişte yazmıştım, tekrar etmiş olayım. Yaşananlara inanamıyorlar ve çılgınca bir saldırganlık sergilemek istiyorlar. Şu anda dünya düzeni diye bir şey kalmadı. Dünya lideri siyasetçi diye bir şey de kalmadı. NATO ve AB ve BM gibi teşkilatlar da kalmadı. Rusya Federasyonu ve Çin de şekilden, görüntüden ibaret. Pek çok bölgede, ülkede daha fazla otorite boşlukları ve halk isyanları kısa sürede yaşanacak.
Bütün bu fırtınalardan, bütün saldırılara rağmen sadece İstanbul ve İstanbul ile yoluna devam eden taraflar kurtulacaklar.
Hz. Mehdi'nin meydana çıkmasına ramak kalayı yaşadığımız zamandayız ve daha önce de yazıp anlattığım gibi, peygamberimiz (s.a.v) doğmadan önce zuhur eden olağan üstü hadiselerin benzerleri bu süreçte de peş peşe yaşanacak. İnsanlar bunları duydukça hemen inanamayacaklar, gerçek olduğunu görünce şaşkına dönecekler.
Pislik dolmuş, kapkaranlık olmuş şu dünya temizlenecek, çok büyük bir temizlik kısa süreçte yaşanacak.
Bir yandan Ankebut Ağını oluşturan taraflar saldırganlaşarak büyük temizliklere sebep olacaklar, bir yandan hz Mehdi ve tarafındakiler şiddetli karşılıklar vererek buna sebep olacaklar. Kafa kafaya bir çatışma ortamı oluşacak ve bu sırada bu dünya nihayet temizlenecek.
Kayseri hak ettiğini bulacak. Erzurumun bir yarısı mahvolacak, diğer yarısında iyi insanlar var ve çok ağır sorunlar oluşmayacak