- Selamunaleykum hocam, öyle bir rüya gördüm ki…
Karlı bir arazideyiz. 6 ya da 7 kişiyiz benimle birlikte. Başımızda ama galiba siz vardınız. Asker gibiydik. Bir yere gidip gitmeme konusunda bizim fikrimiz sorulmuş gibi durum vardı. Biz de sözlü cevap vermeden, kalın ceketlerimizi çektik ve sırtımıza ağır çantaları taktık. Sonra yürüyerek yola düştük. Haritada çizdiğim gibi bir rota izledik ve dediğim gibi, yollar karlıydı. Siz: “Bu göle/bölgeye girilirse yılan var diyor, yalan bu, yıllarca insanları buradan uzak tutmak istediler.” tarzında cümle kurdunuz. Gideceğimiz yer ya Van Gölü’ydü ya da Urmiye Gölü (Urumiye olmalı ama çünkü havuza benziyordu şekli, dikdörtgen şeklindeydi) Buraların ismi geçmedi ama.
Kuzey tarafımız hafif bayır, güney bayır aşağı. Biz de çaprazına yürüdüğümüz için ben zorlandım, çantam çok ağırdı ve yük çok ağır şekilde omuzlarıma binmişti. Neden güneye doğru inip de gitmiyoruz, daha kolay olur diyecekken hedefe ulaştık. Gölün üzeri buz kaplıydı, onu kırdık ve o yılanları aramaya başladık gölün içinde. Buzu kırdık ama platforma benzer, siyah bir şey vardı ve gölün dibini görmeyi % 90 engelliyordu. Ben fener çıkardım sonra ve göle tuttum, 2 - 3 tane o yılanlardan gördük ama platformun altına saklanıyorlardı hemen. Birden, aramıza hain Ankara hükümetinden kişiler geldi. Kriz çıkmış İsraille, bunu da o esnada birden sağ tarafta beliren bir TV’den görüyorum. O esnada ülkenin doğu sınırlarından Yahudiler kapıya dayanmış.
Siz ve ben onları karşıladık. Ben hatta Hatay üzerinden gelirler diye hesap etmiştim. Biz de payımızı istiyoruz dediler ve bir anlaşma metni gibi kağıt uzattılar, biz orada büyük bir keşif yapmışız. Siz onlara cevap vermeden, ben o kağıdı aldım, yok size paymay, daha başka şeyleri de alacağız dedim ve kovuldular. Siz sonra “Bunlar şimdi şunu şunu da isterler.” dediniz. Orada sirat-ı köprüsü dediniz belki ama ben Musa a.s’nin asası/tabut- sekine olarak anladım. Ondan sonra siz batıya doğru yürüdünüz, ben gölgeniz gibi arkanızdan ayrılmadım. Bir tabut daha doğrusu türbe vardı, onun başına gittiniz ve fazla bir şey söylemediniz, bir kişi daha vardı, yardım etti size, ve sizi birden yaşlı gördüm, sakalınız vardı, ak düşmüş ve üzerinizde yeşil bir hırka ya da cübbe vardı, oraya yattınız ve zaman birden o kadar hızlı aktı ki gözümün önünde, türbe kendiliğinden kapandı ve sanki yıllardır açılmamış gibi eski bir yere döndü. Ben hayretler içinde kaldım ve rüya bitti.
Karlı bir arazideyiz. 6 ya da 7 kişiyiz benimle birlikte. Başımızda ama galiba siz vardınız. Asker gibiydik. Bir yere gidip gitmeme konusunda bizim fikrimiz sorulmuş gibi durum vardı. Biz de sözlü cevap vermeden, kalın ceketlerimizi çektik ve sırtımıza ağır çantaları taktık. Sonra yürüyerek yola düştük. Haritada çizdiğim gibi bir rota izledik ve dediğim gibi, yollar karlıydı. Siz: “Bu göle/bölgeye girilirse yılan var diyor, yalan bu, yıllarca insanları buradan uzak tutmak istediler.” tarzında cümle kurdunuz. Gideceğimiz yer ya Van Gölü’ydü ya da Urmiye Gölü (Urumiye olmalı ama çünkü havuza benziyordu şekli, dikdörtgen şeklindeydi) Buraların ismi geçmedi ama.
Kuzey tarafımız hafif bayır, güney bayır aşağı. Biz de çaprazına yürüdüğümüz için ben zorlandım, çantam çok ağırdı ve yük çok ağır şekilde omuzlarıma binmişti. Neden güneye doğru inip de gitmiyoruz, daha kolay olur diyecekken hedefe ulaştık. Gölün üzeri buz kaplıydı, onu kırdık ve o yılanları aramaya başladık gölün içinde. Buzu kırdık ama platforma benzer, siyah bir şey vardı ve gölün dibini görmeyi % 90 engelliyordu. Ben fener çıkardım sonra ve göle tuttum, 2 - 3 tane o yılanlardan gördük ama platformun altına saklanıyorlardı hemen. Birden, aramıza hain Ankara hükümetinden kişiler geldi. Kriz çıkmış İsraille, bunu da o esnada birden sağ tarafta beliren bir TV’den görüyorum. O esnada ülkenin doğu sınırlarından Yahudiler kapıya dayanmış.
Siz ve ben onları karşıladık. Ben hatta Hatay üzerinden gelirler diye hesap etmiştim. Biz de payımızı istiyoruz dediler ve bir anlaşma metni gibi kağıt uzattılar, biz orada büyük bir keşif yapmışız. Siz onlara cevap vermeden, ben o kağıdı aldım, yok size paymay, daha başka şeyleri de alacağız dedim ve kovuldular. Siz sonra “Bunlar şimdi şunu şunu da isterler.” dediniz. Orada sirat-ı köprüsü dediniz belki ama ben Musa a.s’nin asası/tabut- sekine olarak anladım. Ondan sonra siz batıya doğru yürüdünüz, ben gölgeniz gibi arkanızdan ayrılmadım. Bir tabut daha doğrusu türbe vardı, onun başına gittiniz ve fazla bir şey söylemediniz, bir kişi daha vardı, yardım etti size, ve sizi birden yaşlı gördüm, sakalınız vardı, ak düşmüş ve üzerinizde yeşil bir hırka ya da cübbe vardı, oraya yattınız ve zaman birden o kadar hızlı aktı ki gözümün önünde, türbe kendiliğinden kapandı ve sanki yıllardır açılmamış gibi eski bir yere döndü. Ben hayretler içinde kaldım ve rüya bitti.
- Diğerleri ve ben temsili olmalıyım batak şirket ve ülkeler olmalıyız. İşaretli rotayı bir kaç dakikada yürüdük, battıkları çok yakında apaçık ortaya çıkacak. Kapınıza gelecekler ve ulaşamadığı ciğerin etrafında dönen kedi gibi etrafınızda dönecekler ama iş işten geçmiş olacak onlar için.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Sırat köprüsü ve tabut da var?
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Ceket, çok büyük işler yapmak demek. Projelere çıkıyor.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Çanta, bu işlerden çok büyük kazançlar elde etmek demek
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Mevsiminde görülen kar çok hayırlıdır. Düşman yenmek, başarılı olmak, sevinçli hadiseler olması demektir.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Rüyada asker olmak ya da asker kıyafeti giymek ise, sıkıntıları taşıyacak gücü sergilemek, mücadele etmek demek.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Yola düşüp ilerlemek, bu iş/proje sürecinde ilerlemek demek.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Göl, bolluk demek. Bereket, sağlık, zenginlik demek. Burada gerçek manasına çıkıyor. Van ve Urmiye göllerini kurutmalarına izin vermeyeceğim. Bu göller sayesinde bu bölgede çok büyük maddi gelişmeler olacak. Bölge halkı da rahat edecek. Bu göllerin kuruduğu yalan, kasten kuruluyor ve yılan da düşman demek zaten.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada bayır görmek, çetin hayat koşulları ile dolu süreçte kişinin çok büyük başarılar elde edeceğine ve amaçlarından hiçbir şekilde sapmadan ilerleyeceğine yorumlanır. Düşmanlarının yaydığı korkuyu hiçe sayan kişinin ayakta durmak konusundan kendisini sürekli motive edeceğini, sabır ve azimle aldığı yolun sonunda zafer elde edeceğini de bildirir. Bayır gören kimseler hastalıklarla, aksiliklerle dolu hayatlarında asla yılgınlığa kapılmazlar. Özlerindeki doğruluk ve güzellik sayesinde, işlerini layıkıyla yaparlar ve sonunda herkesin övgü dolu sözlerini hak ederler. İdeallerin peşinden koşmanın, istenilen, hayali kurulan meslekte kariyer yapmanın da alametidir. Büyük bir kapıyı açacak anahtar elde etmek, zenginliğe giden yolda emin adımlarla ilerlemek ve var olan hayatı çok daha iyi şekilde sürdürecek olmak manasındadır."
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada buz kırmak kişinin hayatında meydana gelecek olan olumlu ve güzel gelişmelere delalet eder. Rüyasında buz kırdığını gören kişi uzun zamandır monoton süren hayatında bazı yenilikler yapacaktır."
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada fener görmek, rüyayı gören kişinin, girdiği işte ve yaptığı çalışmalarda çok iyi planlar kurması sayesinde neredeyse hiç çalışmadan çok iyi paralar kazanmasına ve sunduğu projeler sayesinde iş hayatında basamakları hızlı bir şekilde tırmanıp çalıştığı firmanın yönetimini eline almasına işaret eder. Ve bu arada karşılaştığı hayırlı bir kısmetle hayatını birleştirip mutlu bir evlilik hayatına adım atmasına delalet eder."
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Türbede gördüğün tabut, başarılardan ve hizmetlerden ötürü takdir görmek, saygı duyulmak demektir
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada yaşlanmış erkek görmek dünya malından ve nimetlerinden daha fazla elde etmeye, her türlü zevki ve keyfi yaşama mutluluğunu tatmaya işaret eder. Lüks ve konfor içinde geçecek bir hayat anlamına gelir."
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada sakal görmek kazanç, rızık, bolluk, bereket, saygınlık ve hürmettir. "
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
"Rüyada sakalının beyazlaması çok iyidir, rüya sahibinin onura nail olacağı ve herkes tarafından ayakta alkışlanacağı işler yapacağı ve toplumda büyük bir itibar sahibi olacağı anlamına gelir."