"Sayın hakim! Bu avukat kişi doğruları söylemiyor. Yazılanlardan haberleri var. Davacı da olmayacaklar, olamazlar" dedim. Yıllar geçti, davacı da olamadılar. Hakim, onlar nedir, iddialar nedir, delilleri var mı, aslında ne döndü, ben ne biliyorum, neyi neye dayanarak iddia ediyorum, hiçbirini bir saniye bile umursamadı. "Bana beş dakika verin, bu mahkemenin bağımsız olmadığını ispat edeceğim" dedim. "Biz onlarla ilgilenmiyoruz" dedi. Katibi ile fısır fısır konuştu, verdi iki küsur sene cezayı, baktı yoluna... Daha türlü türlü davaların duruşmalarında ne skandallar döndü. Beni ömründe ilk defa görmüş Jandarma personelleri bile hayretler içinde kaldılar. Duruşmadan alıp götürüyorken "Siz aslında kimsiniz? Tam olarak ne işle meşgulsünüz? Ne oldu demin duruşma salonunda? Aslında neler dönüyor? Biz böyle bir şey görmedik daha önce" tarzında cümleler kurmak zorunda kaldılar. Hangi hukuktan, hangi mahkemeden, hangi savcı ve hakimden ve avukattan bahsediliyor. Türkiye'de bağımsız bir adalet sistemi yok. Sistem masonların keyfine ve menfaatlerine göre işliyor ve vatandaşın savcı ve hakim kararlarına itaat zorunluluğu yok. Kolluğun da yok.

O Hasan Can'ın müşteki olduğu davada güya bana ceza verildi ama o da itiraz sürecinde kilitlenen davalardan oldu. Bu kadar skandalın, rezaletin içinde, bir hastahane kartı oynayarak, oldu bittiye getirerek benden kurtulmak istediler. O sürecin de her kısmında bataklığa battılar. Türlü yeni suçlar işlediler, işlettiler ve türlü suç ortakları dahil ettiler bu pis sürece... Kaç sene oldu kilit halinde benim üzerimdeki davalar. Hukukun çeyreği bile olsa bu ülkede, Tayyip'ten Bohçalıya, Abdülhamid Gül'den Soysuz'a, savcı ve hakimlerden sözde avukatlara ve başta da Ersan Şen'e kadar herkes toplanıp alınır.

Hukukun çeyreği bile olsa bu ülkede, hepsi ama hepsi, Ersan adına duruşmaya gönderilen avukat kadın da dahil, hakim de dahil hepsi tutuklanır.

Ersan'ın gerçekte ne olduğuna, kim olduğuna, neler çevirdiğine dair de cilt cilt kitap hacminde yazılar yazmak gerekir.

| mfs

Kadıyı satın aldığınız gün, kurşundan hızlı koşmanız gereken gündür.

NATO toplantısında Korgeneral Göksel Kahya boşları topladı, tepki yağdı

NATO karargâhındaki görüşmeler sırasında Tümgeneral Kahya’nın masadaki boş çay bardaklarını toplaması tartışmaya neden oldu

Gazeteci Barış Terkoğlu, sosyal medya hesabından duruma tepki göstererek, “Umarım bulaşıkları da yıkatmıyorlardır!” diye yazdı. Terkoğlu şu mesajı paylaştı:

“NATO'daki zirve haberini izliyoruz. TSK'yı NATO'da temsil eden Tümgeneral Göksel Kahya, boş bardakları topluyor. Devletin ajansı o anı dünyaya servis ediyor. Umarım bulaşıkları da yıkatmıyorlardır! Eskiden üniforma itibarı, kurum gelenekleri, diplomatik terbiye vardı. Yazık oldu!”

Florida'nın Pensacola sahilinde dün su hortumu görüntülendi.

Hindistan'da sebebi anlaşılamayan yangınlar devam ediyor

Hindistan'ın Indore şehrinin Bhawarkua bölgesindeki bir lastik tamirhanesinde büyük bir yangın çıktı.

Büyük bir devalüasyon yaşanacak. Türk lirası birden adeta çöp olacak. Her şeyin fiyatı bir anda 5-10 hatta 20 katına çıkacak.

Malum ülkeler daha fazla buna mani olamayacaklar. Çünkü onlar da tükendiler. Son suni deprem saldırılarıyla da istedikleri neticeleri alamadılar.

Servetinizi nakit olarak değil, altın olarak tutun. İlle de nakit tutmanız gereken kısmını da şimdilik Euro cinsinden tutun. Sakın TL ve Dolar cinsinden tutmayın ve bankalarda hiçbir şeyiniz olmasın, bulunmasın.

Hindistan'da bir yangın daha

Hindistan'ın Vadodara şehrinin büyük ve yoğun nüfuslu alışveriş yerlerinden Navabazaar'da üç dükkanda aynı anda yangın çıktı. Aniden üç dükkanda çıkan yangın yoğun duman dalgalarına neden oldu. Yangın ihbar edilir edilmez itfaiye ekipleri olay yerine intikal etti ve yangını kontrol altına almaya çalıştı.

Kainat bir araya gelse bile ki gelemez, artık Koç ve Sabancı gibi suç, terör ve ihanet şebekelerini ayakta tutamazlar. Hem batacaklar, hem çözülecekler, hem yargılanacaklar. Kaçanları da getirilecek ve yargılanacaklar. Oradan yargılamalar siyasilere kadar uzanacak. Altılı çeteye de Abdullah Gül'e de, Kayseri'ye, Adana'ya da uzanacak.

- Hocam Türkiye nin kalbiyle ilgili söyledikleriniz. Onları gerçekleştirmeye başlayacak misiniz? Kalbini durdurup sonra çalıştırmak. Zira artık gerçekten satabilecek gibi değil memleketin hali.

Bir de sahaya ineceğiniz günü bekliyorum fakat olmuyor hocam siz inseniz peşiniz sıra herkes peşizden gelip iktidara yapacağını yapmaz mı hocam? Bu millete baş lazım Önder lazım.Adaletsizlik parasızlık haksızlık mülteciler eğitimsizlik artık gerçekten cehennemde hissediyorum kendimi

= Evet, Türkiye'nin kalbini durduruyorum. Bunu yaptığım için, yaptığım bu şey, onlarca ülkeyi iyice batıracağı için de Maraş merkezli saldırıları yaptılar. Daha nasıl saldırılar yapılırsa yapılsın, Türkiye'nin kalbini kontrollü olarak durduracağım ve Türkiye değil, o ülkeler ölecekler. Devletin başına geçmeyi de hiç düşünmüyorum. Bir adamım geçecek. Hiç değilse üç, dört yıl geçmem. Bol vakit bularak, arka plandan devasa projeleri ve dönüşmeyi organize edeceğim.

- Özlemle o günleri bekliyorum Allah yardımcımız olsun ama en çok da sizin

Trump karakteri üzerinden çevrilen meşru ve gay-i meşru bütün ticari, askeri, mali işleri bozacağım. Avına tırnaklarını sağlamca geçirmiş de keskin gagasıyla göz oyan, kalp söken bir kartal misali parçalacağım.

Çünkü bir kartalın yaptığı misali, onu zirveye çıkartan da bendim. Şimdi onu o zirveden bırakan ve çakılmasına sebep olan da benim. Parçalamak da benim hakkım.

En zaruri ve öncelikli meselelerimizden biri...

Türkiye'de Ziraat ve Hayvancılık Bakanlığı, deniz balıkçılığı ve çiftlik balıkçılığı kısmına "gerçekten" bakacak.

Bu bakanlık, çok kısa süre içinde çok iyi kalitede eğitme ve öğretme setleri hazırlayacak.

Bu setler iki seviyeli olacak. Birinci seviyedeki setler, sahada yetiştiricilik yapacakların sıfırdan eğitilmesini ve öğrenmesini sağlayacak.

Öyle ki hayatında ziraata ya da hayvancılığa ya da balıkçılığa dair hiçbir şey bilmeyen bir kişi bile, bu setler sayesinde sıfırdan mükemmel seviyeye çok kısa sürede gelebilecek. Bunun için uzak şehirlere tahsile gitmesine, üniversite tahsili için büyük masraflar etmesine, yıllarını harcamasına gerek kalmayacak. Masrafsız şekilde, bakanlığın resmi internet sitesi üzerinden ya da bakanlığın video platformlarındaki resmi kanalları üzerinden izleyerek öğrenbilecek. Gündüz çalışırken, akşamları kendine vakit ayırıp öğrenebilecek.

Her hususun doğrusunu, yanlışını hemen öğrenebilecek ve başkalarının tecrübe ettiği hataları bir daha kendisi tecrübe etmeyecek. Emek, vakit ve nakit ziyan etmeyecek.

Bu seviyeyi bitiren kişiler, bakanlığın yaptığı imtihanlara girecekler ve imtihanları geçenler "uzman yetiştirici" belgesi alacaklar. Türkiye vatandaşı olan, 18 ile 60 yaş arasındaki kadın-erkek herkes bu yolla bu belgeyi alabilecek.