Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Photo
Rüyada görülen kapı, emniyet meselesidir, sınır emniyeti meselesidir. Kapı ve pencere güney yönündeydi. Türkiye'nin güney sınırlrından yapılmak istenen her türlü işgale set oluyorum ve izin vermiyorum, vermeyeceğim. Seneler öncesinden bu rüya bunu haber verdi. O devasa mekan da Türkiye demek...

Gücümün yetmediği yerlerde maneviyat büyüklerinin himmetleri yetişecek, böylece yine izin vermeyeceğim. Sonu da çok hayırlı olacak.

Çocuklar ise, bu mücadelemle iyiliğin en makbul olanlarından birini yapmam demek. Akıllara sığmaz sevaplar kazanmam demek.

Hiç kimse endişe etmesin, Türkiye'nin varlığına ve birliğine kimse zarar veremeyecek ama Türkiye'deki milyonlarca iki ayaklı taşı da kimse koruyamayacak. Benim zaten onları korumak gibi bir hedefim hiç olmadı, şimdi de yok. Ben iyi insanları koruma endişesiyle hareket ediyorum.
Afet bölgesinde, en çok da Hatay'da çok yüksek sayıda insan, enkaz kaldırma çalışmaları ile birlikte, enkazlarının başında bekliyordu. En çok da nakit paralarının, kasalarının, ziynet eşyasının kurtarılmasını ve bunları kolluk marifetiyle teslim almayı bekliyorlardı.

Yaptığım yönlendirmeler neticesinde, enkazda kim ne bulursa zapta geçmek ve muhafaza altına almak zorunda da kaldı. Bu da çok hayırlı bir gelişme oldu ve saldırgan/yağmacı, kara paracı ülkeleri zora düşürdü. Bu da saldırgan tarafların hiç işine gelmeyen, uymayan şeylerden biri oldu.

İnsanlar korksunlar, evlerinin enkazlarının yakınında beklemesinler hatta tamamen yıkılmamış evlerine girerek değerli eşyayı almasınlar diye de bu son suni deprem saldırısı yapıldı. Bu defa sebeplerden biri de bu oldu...

Yine bu saldırı ile de korku iklimini tekrar oluşturmaya teşebbüs ettiler. Gün içinde yazdığım son yayınlarda, bölge halkına hitap ederek, bölgeyi asla terk etmemeleri gerektiğine temas da etmiştim. Saldırgan taraflar ise bölgede daha fazla yıkıma sebep olarak... Daha fazla enerji, ısınma, barınma, can kaybetme korkusu gibi sorunlara sebep olarak, bölge halkının bölgeyi terk etmesini istediler.

Bu saldırılarıyla, bir de öfkelendiklerini, güya güçlü olduklarını göstermek, sergilemek istediler. Bölge için devletimizin bütün imkanları seferber edilecek. Elektrik enerjisi sorunları hızla çözülecek. Çok yüksek miktarda çadır da temin edilecek. Doğru noktalarda, doğru kararlarla ve tekniklerle çadır kentler de tesis edilecek. Bölgeye yardım seferberliği de devam edecek.

Bölge terk edilmemeli. Herkes, enkazda tamamen heba olmamış makinelerine, elektronik cihazlarına, ev eşyasına, arabasına, nakit parasına ve ziynet eşyasına da sahip çıkmalı.

Hiçkimsenin şüphesi olmasın ki dünya genelinde Ankebut Ağı, o bölgede canlarını ve mallarını kaybetmiş olan afetzedelerden daha kötü şartlarda. Daha güçsüz, daha parasız, daha ümitsiz hallerde... Ellerindeki son kartı, suni afet silahlarını kullanıyorlar. Yıllardır da bunun böyle olacağını, son şans olarak bunları deneyeceklerini anlattım durdum.

Şu şartlarda afet bölgesinden kaçmak, harptan kaçmak hükmünde... Çünkü bu suni afet saldırılarının bölgeyi işgal etmek amacıyla yapılan öncü saldırılar olduğu kesin... Kadınlar, çocuklar başka yerlere gönderilebilir ama yetişkin erkekler bölgeyi terk edemez. Gerekiyorsa kendi aralarında gece gündüz nöbet tutmaları, yağmalara, resmi makamlar üzerinden yapılacak yağmalara ve hırsızlıklara, bölgeye sözde mültecilerin yayılmasına mani olmalılar.
Türkiye'de yeni bir yıkıcı deprem yaşanmadan önce İran'da yaşanırsa, hiç şaşırmayacağım.
Verdiler yine mesajı... Esed karakteri 12 yıl sonra Umman'a gitti.

Batak haldeki İngiltere'nin, İngiltere'den daha berbat haldeki maşalarından biri olan Umman'a... Umman isimli sözde devlete... Bir yandan da İsrail'in arka bahçesi olan Umman'a... Her türlü kara para ve kanlı para işlerinde adi bir maşa olarak kullanılan Umman'a...

Bu tarafta, Türkiye/İstanbul tarafında Ankebut Ağının işleri sarpa sardıkça, sert kayaya çarptıkça, onlar görüntü vermek, mesajlar vermek yolunu tercih ediyorlar. Zavallılar, bunu bir güç gösterisi zan ediyorlar.

Bundan sonra Suriye'nin başında Esed karakteri zaten kalamaz. Ankebut Ağının bütün piyonları Esed'i ve Tayyip'i başta tutmak için çırpınsalar bile tutamazlar.

Bu kadar çaresiz ve zayıf düştüklerini bildiklerinden ötürü böyle sözde ziyaretler, temaslar yaptırıyorlar ve ekranlara oynuyorlar.

Güçlü olsalar, şov, görüntü peşinde olmazlar, icraat yaparlar.

İstanbul ile ters düşen bir diyarda, kimsenin bir otu bile bitmez. Bir tesisi bile çalışmaz. Bir gemisi bile yüzmez. Bir santrali bile elektrik üretemez. Ordular bile kırılır, araçlar bile bozulur, mühimmat bile kendi kendine patlar. Bu dünyada İblis'e bile, uzaylı Deccal'a bile kafa atılır, yumruk atılır, tekme atılır hatta uçar tekme atılır, o risklere bile girilir ama İstanbul'a yan gözle bile bakılmaz. Yan gözle bakan gözsüz kalır. Piyonlarla iş yapmaya kalkanlar piyonsuz, oyunsuz, sahasız kalırlar.
Akademi Dergisi
Afet bölgesindeki vatandaşlarıma hitap ediyorum Çok uyanık, dikkatli, kararlı olun. Önünüzde biraz daha sıkıntılar var ama sonrası çok hayırlı olacak. Oraları sakın satmayın ve terk etmeyin. Zaten Türkiye'nin başka başka yerlerine de başka başka musibetler…
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na Diyarbakır, Şanlıurfa, Bingöl, Elazığ, Antalya, Adıyaman, Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş'taki 15 saha için petrol arama ruhsatı verilmiş.
Trakya'yı da Yunan'a sattı zaten... Putin karakteri ile de oturum anlaştı. Gaz merkezi dedi durdu. Durmak yok, satışa devam.
Fransızlarla da anlaşmaları sağlam yaptı. Trakya'dan pay da verecek Fransızlara ama Hatay dahil, daha başka başka yeleri de peşkeş çekecek.
Hele bir İstanbul engelini aşabilsin, neler yapacak neler. Türkiye diye bir yer bırakmayana kadar satacak, bölecek, peşkeş çekecek, işgale açacak.
Sözde muhalif partiler ve liderler de bu işlerde aynı merkezden talimatlar alıyorlar ve paylarını da oradan alacaklar.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Meteordur o, meteor...
Kesinlikle meteordur. Kimse panik yapmasın.
Sorgulamaya, araştırmaya da hiç gerek yok. Bilim adamları zaten gereken açıklamaları yaparlar.

Japon polisi, kıyıda 1,5 metre çapında şüpheli bir top bulunmasının ardından Hamamatsu kentindeki plaja girişi kısıtlamış.