Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Ankara'ya nakledilen depremzede bebeklerin ilk ziyaretçisi Emine Erdoğan oldu.
Deprem bölgelerinde refakatçileri olmayan 16 bebek, Cumhurbaşkanlığına ait uçakla Ankara'ya getirildi.
Kırılacak, o sansür kırılacak...

Boşuna direniyorlar. Dünya genelinde bütün sosyal ağları, herkesin fark edip duracağı şekilde sansürlemeleri lazım ki böyle bir güçleri yok. Ve bunun mantığı da yok, bu da kendilerini bitirmek olur.

Sansür zaten kırıldı. Benim dünyaya sesimi duyuramamak gibi bir sıkıntım yok. Son yıllarda yok. Bütün devletler/hükumetler, ordular, muhalifler, büyük iş grupları, üst yöneticiler, farklı dinlerden cemaatlar, tarikatlar, dünyanın her yerinden yazarlar, yorumcular, programcılar, belgeselciler ve daha saymakla bitmez insanlar, beni yıllardır biliyorlar, dikkatle takip ediyorlar, istifade ediyorlar ve dünya genelinde zaten mfs rüzgarı açıkça esiyor. Zaten dünya genelinde en mühim yüzlerce konuda kararları ben veriyorum. İnsanlar bana güveniyorlar, bana inanıyorlar. Ben de dürüstlükten ayrılmıyorum. Bunun da farkındalar...

Bu haldeyken "sansür var" denilebilir mi? Kısmi sansür var. Yayınlarımın halk tabakalarına ulaşmasında engellemeler var. Öncelikle ulaşması gereken her yere, her yayınım zaten yıllardır ulaşıyor. Dünyanın her yerinde insan topluluklarını doğru yönlendirebiliyorum.

Yıkılmaz görülen medya akımlarını, yalan rüzgarlarını, sahte pandemileri, şirketleri, hükumetleri, liderleri, terör örgütlerini yıkabiliyorum. Bozulmaz denilen ittifakları, dengeleri bozabiliyorum. Şimdi ise, yıllar öncesinden haber verdiğim günleri yaşıyorum. Türkiye'yi hakiki hürriyetine götürüyorum ve önceden haber verdiğim gibi, hemen peşinden onlarca ülkeyi de hürriyetine kavuşturacağım. Ankebut Ağının zulmünden, sömürmesinden kurtaracağım.

Herkes, tekrarla haber verdiğim o günlerin gelmiş olduğunu, yaşanmakta olduğunu da görüyor, biliyor.
Suriye makamlarının resmi açıklamaları gözler önünde... Şu ana kadar Avrupa/batı tarafından hiçbir ülke, Suriye'ye hiçbir yardım yapmadıysa...

Türkiye/Suriye sınır kapısından Suriye tarafına götürülen şeyler ne? Yardım malzemeleri mi? Öyle ise kimin, kimlerin yardımları? Bunların bir kaydı var mı, bu işlere kim bakıyor?

Mevlüt ne diyecek, o Mevlüt?
Akademi Dergisi
Suni deprem saldırısının arkasında Çin, Rusya, Hindistan, ABD başta olmak üzere, yeşillerin kontrolündeki çok sayıda Türk düşmanı ülke var.
Rusya milletvekili Yevgeny Fedorov: "Türkiye'deki depremler ABD'nin jeopolitik uyarısıdır"

Rusya milletvekili Fedorov, yaptığı açıklamada depremlerin suni olarak meydana gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. Sismolojik silahların geliştirilmesinin SSCB ve ABD'de gerçekleştirildiğini kaydetti: "Depremler kesinlikle ABD'den jeopolitik bir uyarı. Eh, ya da bir girişim. Bir şey isteyebilirlerdi ama başka bir şeye sahip oldular. Bu bir silahsa, o zaman çok sık kullanılmaz. Bu nedenle, Her zaman istediğiniz gibi olmuyor."

Fedorov, ABD'nin Avrupa'yı ve Arap ülkelerini istikrarsızlaştırma politikasını sürdürdüğünü de belirtti. Fedorov, "Bu, Amerikan dolarını güçlendiriyor. Değerli para birimleri sayesinde çalıştıklarından dört kat daha iyi yaşıyorlar. Dünyadaki herhangi bir istikrarsızlık, herhangi bir iktisadi sorun onu güçlendiriyor" dedi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sipariş bunlar, sipariş...

Sözde Sağlık Bakanı ve organ kaçakçılığı yapan özel hastahanelerin resmi ortağı Fahrettin Koca:

"156 yaralı, 46 refakatçiyle, İskenderun Limanından TCG gemisiyle Mersin’e ulaştırılıp Mersin limanından ambulanslarla Mersin Şehir Hastanesi ve bölgedeki diğer hastanelere nakledildi."
Akademi Dergisi
Sipariş bunlar, sipariş... Sözde Sağlık Bakanı ve organ kaçakçılığı yapan özel hastahanelerin resmi ortağı Fahrettin Koca: "156 yaralı, 46 refakatçiyle, İskenderun Limanından TCG gemisiyle Mersin’e ulaştırılıp Mersin limanından ambulanslarla Mersin Şehir…
Şu gördüğünüz yer var ya, oradan Çin'e bile yol var... O insanlardan elde edilen kara paralar Çin'e kadar gidecek. Fahrettin Koca da bu sistemin bir parçası...

2018 yılından beri Fahrettin Koca'nın gerçek yüzünü yazıyorum. Yaşadığım süreç gözler önünde... Bir dakika bile gizlenmedim ve kaçak dövüşmedim. Bir yıl devletin elinde, ceza evinde tutuldum, buna rağmen bile bana bir kişi Fahrettin hakkında yazdıklarımı soramadı... Fahrettin benden davacı olamayan binlerce kişiden biri oldu. Bu güne kadar suçladığım ama karşıma çıkamayan, gık bile diyemeyen binlerce kişiden biri...
Fuat Oktay: "Hatay Havalimanı'nda da onarım devam ediyor. Devletin yapamayacağını bir belediye mi gelecek yapacak? Havalimanı yapacak? Siz kimsiniz?"

Belediye, devletin bir kısmı, bir birimi, bir parçası değil mi yani? Daha ayrı bir şey mi? "Devlet" dediğimiz mekanizmayı oluşturan bir cüz değil mi? Bu nasıl bir devlet ve siyaset anlayışı?

Milleti oyalamak için, daha fazla can kayıpları yaşanması için, daha fazla organ ve insan kaçakçılığı yapılması için birbirleriyle danışıklı dövüşüyorlar. Tamam, herkes bunu anladı zaten ama bu nedir bu?
Ben, kriz yönetimini, 2006 ile 2010 arasında acı acı pişerek, akıl almaz acılar içinde mücadele ederek öğrenmiştim. Yeni yeni öğrendiğim bir şey değil...

O vakit bir başımaydım. Benim zahirde üstadım/hocam yok. Acılarla, zorluklarla terbiye edilerek yetiştirildim. 40 yıldır bir kere gün yüzü görmedim.

Hepsi bu günler içindi... Hepsi bu günlerde hepinizi gömüp geçebilmem, yakıp yıkıp çökertip geçebilmem içindi...

Şu halinize bir bakın! Binlerce yıldır hayatta olanlarınız, en yüksek bilgi ve tecrübeye sahip olanlarınız, en gelişmiş yapay zekalarınız, çok ileri seviyedeki bilim ve teknolojiniz, yerin altında ayrı ve üstünde ayrı teşkilatlarınız/ittifaklarınız... Kontrolünüz altındaki haberleşme, medya imkanlarınız, hiçbir şeyiniz bir işe yaramıyor. Kaf dağının dışına kadar defalarca gelen ve size destek veren yüz milyarlarca kişi bile bir işe yaramıyor.

Ne kadar acizsiniz...

Bu güne kadar etkili, yetkili kişiler ve bir de medyumlar sizin çaresizliğinizi, acizliğinizi yakinen takip ediyordu... Artık herkes görüyor, takip ediyor.

Ne yapacaksınız, bütün sosyal ağların fişini mi çekeceksiniz?

Farkında mısınız, hatırlatayım mı, hala somut deliller paylaşma kısmına bile gelmedik?
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yedi yüz kişi...
Daha arkası/devamı da var...
Çoğunun kaçış rotası belli... Önce Katar ya da BAE üzerinden, sonunda İngiltere...
Uçaklar yerine gemileri öncelikle tercih etmelerinin bir sebebi daha var...

Uçaklar metafizik sinyale girdiklerinde havada patlıyorlar ya da patlamasalar da bozuluyorlar. Kontrol kaybediliyor ve düşüyorlar. Böyle olunca da onların düştüğünü çoğunlukla gizleyemiyorlar. Ve bu, onların ne kadar aciz, güçsüz olduklarını gözler önüne seriyor...

Oysa gemiler sinyale girince her seferinde patlamıyorlar ya da yanmıyorlar ama bozuluyorlar. Bozulsalar da patlama/yanma olmadığı zaman, sorunları kolayca gizleyebiliyorlar. Üstelik, mürettebattan yüzlerce kişi ölse bile kolayca gizleyebiliyorlar.

Ve zaten çoğu zaman bu yaşanıyor. Gemiler kısmen ya da tamamen bozuluyor. Mürettebattan çok kayıplar yaşıyorlar ama gizliyorlar.
Niyet ettim, Allah rızası için, devletimize/milletimize ve ümmetimize kurulan her türlü tuzağı, yapılan her türlü saldırıyı bertaraf etmeye...

Uydum hazır olan hz. Mehdi'ye...

Bütün insan ve cin şeytanlarının helakı niyetiyle

Allah-u ekber...
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Acaba nedir, nedir?"

Anlaşıldı ki elyaf çok tehlikeli ve kullanılmaması gereken bir malzeme imiş. Ya da hiç değilse özel eğitilmiş uzman kişilerin kontrolünde üretilmesi, taşınması, kullanılması gerekiyormuş.

Çünkü İskenderun limanında 60 saatten fazladır, kaç devletin birden söndüremediği şey elyafmış... Biz de "Acaba nedir, nedir?" diye düşünüp bulamıyorduk.

Koskoca CB yardımcısı Fuat Oktay yalan söylemeyeceğine göre, ben bu yangından bu dersi çıkarttım.

Bundan sonra çok dikkatli olmalıyız. Elyafın Türkiye'ye girmesi bile yasaklanmalı. Şuraya bakın, el kadar yerde yansa, birkaç devlet ittifak edip söndüremiyor. Allah korusun, koca bir depo halinde yansa ne yapacağız...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çok sinyale giriyorlar, sürekli arıza yapıyorlar... Oluyor arada böyle şeyler ve bunlar aslında iyi halleri...