"Ekip hiç yok"

"Süleyman Soylu buraya sabah geldi. ... Tam şurada durdu ve dedi ki ..."

İstiyor, istiyor, o da istiyor

Çünkü sona geldiler ve iyice psikopata bağladılar.

"Gelin, milyonlarca kişi Ankara'yı basın, kaçak sarayımı da meclisi de bakanlıkları da kuşatın. Biz insan sınıfından değiliz, tekrar insana da asla dönüşmeyiz. Kafalarımız gövdemize fazla geliyor, hemen orada ayırın, kopartın. Böylelikle siz de kurtulun, biz de kurtulalım artık." demenin başka bir yolu bu yaptığı...

Bu yaptığında başka bir maksat olamaz. Akıl, mantık bunu söylüyor...

İsrail'in ve İngiltere'nin tasmalı köpeği, büyük kara paracı, büyük vatan haini, mason ve gayr-i meşru cumhurbaşkanı Tayyip:

“Bazı haysiyetsiz, namussuz kişiler açıklama yaparak Hatay'da asker göremedik, jandarma göremedik, polis göremedik gibi yalan yanlış iftiralar atıyorlar. Bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız.”

TSK'nin içi kaynıyor. "Bu düpedüz ihanet" deniliyor.

Emniyet teşkilatının içi kaynıyor. "Bu bir vahşet" deniliyor.

Devlet memurlarının arasında büyük bir tedirginlik yaygın. Herkes yapılanların ne demek olduğunun ve sonucunda nereye çıkılacağının, neler yaşanacağının farkında...

Halk zaten çoktan uyandı, her şeyi anladı. Şu anda sahada bütün bir millet her şeyin farkında ve AKPKK'yi geçelim, kimsenin sözde muhaliflere bile itibar ettiği yok. Halk sadece tedirginlik seviyesinde değil, büyük bir endişe ve korku halinde... Her an kendini savunma refleksi sergileyebilecek vaziyette.

Allahsız, kitapsız Tayyip!

Şunların da hepsi terörist mi? Birbirini hiç tanımayan ve bir araya gelmemiş olan on binle insan, afet bölgesinin farklı farklı yerlerinde hep yalan söylediler öyle mi?

Kalk ayağa Tayyip! Neye, kime güvenerek bu millete bu şartlarda bu atarı yapmaya kalktıysan, böyle sövüp saymaya teşebbüs ettiysen, topla hepsini yanına ve kalk ayağa!

Bu iş buraya kadardı ve bardağı taşırdınız.

Bu milleti tehdit edebileceğine inanan başka kim varsa, hepsi hemen şimdi çıkıp konuşsun, tehdit etsin. Yemin etmeye gerek bile duymuyorum, her birini bu milletin önünde, canlı yayınlar eşliğinde idam ettireceğim ya da kurşuna dizdireceğim.

Düşman ordusunun işgal valisi şu ülkenin başında olsaydı, şu şartlarda o bile şöyle konuşamaz, davranamazdı. Allahsızlığın nirvanası bu... Bir de bizim devlet kurumlarımız hemen devreye alınıyor. O savcıları, o hakimleri, o emniyet amirlerini de aynı meydanlarda asacağız. "Siz hangi şartlarda kimlere itaat ve hizmet ettiniz. Bunu nasıl yapabildiniz? Kime, kimlere, hangi ülkelere ve çetelere güvenerek/çalışarak bunu yaptıysanız, şimdi çağırın gelsinler ve sizi ipten alsınlar" diyeceğiz.

Herkes iyice organize olsun, son hazırlıklarını tamamlasın. 16 yaş ve üstü herkesin silahları olsun. Son talimatı verdiğim gibi "Ankara'yı düşman işgalinden kurtarmaya" gideceğiz. İşgal kuvveti gibi ülkemizde tuttukları birkaç milyon kadar sözde mülteciyi de bunlarla birlikte imha edeceğiz. Kalanını da yürüterek sınıra sürüp atacağız.

Bunları daha fazla başta tutmak için açıkça destek vermeye, tamamen ya da kısmen işgal denemeye çalışan kara paracı ülkeler de olacak. Dikkat edin, tekrar ediyorum, herkesin silahları olacak.

Tayyip başta olmak üzere, güya devlet yetkilisi olan şu piç kuruları, sözde mültecilere "Bizim giremediğimiz yerlere siz gireceksiniz. Sonra adam başı payınızı alacaksınız." dediler. İlk anlardan itibaren bütün hedefleri Türkiye'yi kasten çökertmek, bölgeyi Büyük İsrail'e hazırlamak, Türk/Müslüman nüfusu kasten imha etmek, eş zamanlı olarak da kara ve kanlı para işleri yapmak... İnsan ve organ ve ziynet eşyası kaçırmak...

Bu akıl almaz ve milletin artık açıkça isyan etmesine sebep olan kararları, uygulamaları, hep bunun için...

Soysuz "Emniyeti ben sakinleştirdim. Çok sesi çıkanları (artık dayanamayıp isyan edenleri) saldık, deprem illerine gönderdik. Geriye kalanlar (İllerde en tepedeki müdürleri ve amirleri kastediyor) zaten bizden, onlar da işlerin (insan ve organ kaçakçılığı işlerinin) ilerleyişine bakıyorlar." diye konuşuyor.

Haydi, cehennem yolcusu kalmasın...

Yardımcı olalım onlara...

Sahayı da milletimize, ordumuza, emniyet teşkilatımıza iyice açmış olalım.

"Emniyetin (kendine bağlı kara paracı ve hain kısmı kastediyor) deprem bölgesindeki nüfuzu azalacak ama ben napabilirim. Bir de bu adamların (Emniyet içinde hain ve kara paracı olmayanların, vatanseverlerin) vatan, millet tantanasını çekemeyiz. Zaten bizden beklenilen kadar mal (insan, organ, ziynet eşyası) da kaldıramadık." diyerek konuşuyor.

Mansur Yavaş da sistemin adamı... Şu anda Ankara ile danışıklı olanlardan... Etrafındaki herkesi Ankara'ya ispiyonluyor.