Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İstanbul Havalimanı’nda gönüllüler ve vinç operatörleri deprem bölgesine gitmek için bekliyor:
"Valilikten yazı istiyorlar, hiçbir şekilde gidemiyoruz."
"İnsanlar orada can derdine düşmüşken biz burada evrak davasına düştük."
"Valilikten yazı istiyorlar, hiçbir şekilde gidemiyoruz."
"İnsanlar orada can derdine düşmüşken biz burada evrak davasına düştük."
Akademi Dergisi
Şimdi sormanın tam vakti: 99 depreminden bu güne kadar aralıksız ve hukuksuz şekilde toplanan deprem vergileri nerede? İsrail'e mi, İngiltere'ye mi, AB'ne mi, ABD'ye mi, yoksa hepsine birden mi aktı? O paralar nereye gittiyse, birisi hemen toplayıp getirsin.…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Afşin'de girilecek ev kalmadı, bankamatikler çalışmıyor, benzin sıkıntısı var.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Binalar neden ve nasıl yıkılır?
Akademi Dergisi
Şimdi sormanın tam vakti: 99 depreminden bu güne kadar aralıksız ve hukuksuz şekilde toplanan deprem vergileri nerede? İsrail'e mi, İngiltere'ye mi, AB'ne mi, ABD'ye mi, yoksa hepsine birden mi aktı? O paralar nereye gittiyse, birisi hemen toplayıp getirsin.…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
“Burada bir deprem yeri yok, burada bir savaş alanı var.”
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
AKPKK'nin yandaş medyası yine kaçtı
Show TV muhabiri, mikrofon uzattığı vatandaşın "Ne yemeği ya? Göçükte çocuklarımız. Kimsenin haberi yok. Devletin haberi yok, milletin haberi yok, belediyenin haberi yok" diye tepki göstermesi üzerine sözlerini tamamlamasına izin vermeden yanından uzaklaştı.
Show TV muhabiri, mikrofon uzattığı vatandaşın "Ne yemeği ya? Göçükte çocuklarımız. Kimsenin haberi yok. Devletin haberi yok, milletin haberi yok, belediyenin haberi yok" diye tepki göstermesi üzerine sözlerini tamamlamasına izin vermeden yanından uzaklaştı.
Akademi Dergisi
Afet bölgesinde iletişimi, interneti bilerek de kısıtlıyorlar. Sadece teknik sorunlar nedeniyle iletişim sıkıntısı yaşanmıyor. Bu, hep yaptıkları şey... Oranın gerçeklerinin, halkın feryadının, devletin kasten oraya gönderilmediğinin, açıkça vatana ve insanlığa…
Sakurajima yanardağı patladı
Japonya'nın güneybatısındaki Kagoshima eyaletinde bulunan Sakurajima yanardağı çarşamba günü patladı ve yerel bir meteoroloji gözlemevi 2 kilometrelik bir yarıçap içinde bulunanları piroklastik akıntılara ve düşen kayalara karşı uyardı.
Kagoshima Meteoroloji Ofisi'ne göre, Showa kraterinde Nisan 2018'den bu yana ilk kez meydana gelen patlama saat 10:52'de gözlendi ve 11:10'da 1.000 metreye kadar yükselen dumanlar kaydedildi.
Japonya'nın güneybatısındaki Kagoshima eyaletinde bulunan Sakurajima yanardağı çarşamba günü patladı ve yerel bir meteoroloji gözlemevi 2 kilometrelik bir yarıçap içinde bulunanları piroklastik akıntılara ve düşen kayalara karşı uyardı.
Kagoshima Meteoroloji Ofisi'ne göre, Showa kraterinde Nisan 2018'den bu yana ilk kez meydana gelen patlama saat 10:52'de gözlendi ve 11:10'da 1.000 metreye kadar yükselen dumanlar kaydedildi.
Okyanusta yüzen 3,2 tonluk kokain yakalandı
Yeni Zelandalı yetkililer, Pasifik Okyanusu'nda yüzen 315 milyon dolar değerinde 3,2 ton kokain yakaladı.
Kokain 81 paket halinde geçiş noktasına bırakılmış ve daha sonra bir Yeni Zelanda donanma gemisi tarafından tespit edilmiş.
Polis yetkililerinden Greg Williams, kokain miktarının Yeni Zelanda'ya 30 yıl boyunca tedarik etmeye yetecek kadar olduğunu belirtirken, "Yeni Zelanda kokain pazarı değil" dedi.
Yeni Zelandalı yetkililer, Pasifik Okyanusu'nda yüzen 315 milyon dolar değerinde 3,2 ton kokain yakaladı.
Kokain 81 paket halinde geçiş noktasına bırakılmış ve daha sonra bir Yeni Zelanda donanma gemisi tarafından tespit edilmiş.
Polis yetkililerinden Greg Williams, kokain miktarının Yeni Zelanda'ya 30 yıl boyunca tedarik etmeye yetecek kadar olduğunu belirtirken, "Yeni Zelanda kokain pazarı değil" dedi.
Akademi Dergisi
AKPKK'nin yandaş medyası yine kaçtı Show TV muhabiri, mikrofon uzattığı vatandaşın "Ne yemeği ya? Göçükte çocuklarımız. Kimsenin haberi yok. Devletin haberi yok, milletin haberi yok, belediyenin haberi yok" diye tepki göstermesi üzerine sözlerini tamamlamasına…
Ve idamlıklar listesine o da adını yazdırdı...
Şunlar da Türkiye afetle vurulmuşken, daralan kara para trafiğini nasıl genişletecekleri üzerine değerlendirmeler yapmak için bir araya geldiler.
İstanbul'un mücadele gücünün düşeceğini hayal ediyor olabilirler. Oysa kara paraları artık daha fazla daralacak, azalacak.
Onlar bir adım atıyorlarsa, İstanbul beş karşı adım atacak...
İstanbul'un mücadele gücünün düşeceğini hayal ediyor olabilirler. Oysa kara paraları artık daha fazla daralacak, azalacak.
Onlar bir adım atıyorlarsa, İstanbul beş karşı adım atacak...
Akademi Dergisi
Afet bölgesinde iletişimi, interneti bilerek de kısıtlıyorlar. Sadece teknik sorunlar nedeniyle iletişim sıkıntısı yaşanmıyor. Bu, hep yaptıkları şey... Oranın gerçeklerinin, halkın feryadının, devletin kasten oraya gönderilmediğinin, açıkça vatana ve insanlığa…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
ABD'nin New York şehrinde ticari bir binada büyük bir yangın çıktı. 5. seviye alarm verildi.
Şu andan itibaren İspanya ve İtalya'da, sivil uçak trafiği de dahil olmak üzere... Hava trafiğinin tamamını hedef alıyoruz. Şu andan itibaren bu iki ülke ile harp halindeyiz. Onların tarzıyla, onların istediği şartlarda harp halindeyiz ve onlar gibi artık biz de sivilleri ve sivillerin ihtiyaç duyduğu diğer şeyleri hiç ayırt etmeyeceğiz.
Dikkat edilsin, "kara para işlerine alet edilen uçaklar ve hava limanları" demedim... "Bu ülkelerin her türlü hava faaliyeti, trafiği, araçları, hava limanları, personelleri, taşınmak istenecek yolcuları ve malları/yükleri" manasına kurdum cümlemi...
Ayrıca bu iki ülkedeki bütün temiz su barajlarını, enerji santrallerini, radarları, sonarları, bütün deniz araçlarını, borsaları, bilgisayarları, bilgisayar ağlarını, sunucuları, hastahanelerini, tıbbi cihazlarını ve ilaçlarını ve ülkeleri ayakta tutan sivil, siyasetçi ya da asker bütün teknik kadroları en sert şekilde hedef alıyoruz.
Öyle bir taarruz başlatıyoruz ve öyle şeyler yapacağız ki bu ülkelerdeki hiç bilinmeyen, binlerce yıldır hiç tütmemiş yanardağları bile faaliyete geçireceğiz.
Dikkat edilsin, "kara para işlerine alet edilen uçaklar ve hava limanları" demedim... "Bu ülkelerin her türlü hava faaliyeti, trafiği, araçları, hava limanları, personelleri, taşınmak istenecek yolcuları ve malları/yükleri" manasına kurdum cümlemi...
Ayrıca bu iki ülkedeki bütün temiz su barajlarını, enerji santrallerini, radarları, sonarları, bütün deniz araçlarını, borsaları, bilgisayarları, bilgisayar ağlarını, sunucuları, hastahanelerini, tıbbi cihazlarını ve ilaçlarını ve ülkeleri ayakta tutan sivil, siyasetçi ya da asker bütün teknik kadroları en sert şekilde hedef alıyoruz.
Öyle bir taarruz başlatıyoruz ve öyle şeyler yapacağız ki bu ülkelerdeki hiç bilinmeyen, binlerce yıldır hiç tütmemiş yanardağları bile faaliyete geçireceğiz.
Afet bölgesindeki o hırsızlar, AFAD kıyafetlerini nasıl o kadar kolay ve bol buluyorlar?
İşin arkasında aslında ne var? Onları kim destekliyor, organize ediyor, kullanıyor?
AFAD olmasın? Soruşturmalar bu yönde yapılıyor mu? Evet, evet... AFAD'ın üst kadrosu da kripto Yahudiler, kripto Ermeniler, masonlar, hainler, hırsızlar zaten... Bunu bilmeyen mi kaldı?
O kıyafetleri kimler dağıttı hırsız takımına, sözde mülteci takımına? Bölgede ziynet eşyasını kimler toplatıyor? Hain Ankara hükumeti ve ona emir verebilen ve güya yardım ekipleri göndermiş olan onlarca hükumet, bu işin, bu sistemin neresinde?
Savcılar, hakimler nerede?
Ordumuz nerede ordumuz? Şu vakit olduğu halde, insan şeytanlarının maksatlarına ulaşabilmesi için mi indirilmiyor afet sahasına?
Bölgede, binlerce enkaz altındaki en az iki yüz bin insanın artık sağ kurtulma ihtimali kalmadı. O enkazların kısa sürede kaldırılma ihtimali de yok. Şu saatten sonra bile, şu gergin restleşme ortamına rağmen bile, sözde yardımsever, aslında kara paracı ve hırsız hükumetler, sözde enkazdan kurtama yapacak ekiplerini neden yola çıkartıyorlar?
Düşmanlığını bu güne kadar açıkça sergilemiş olan ülkelerin koca askeri gemileri neden bölgeye gönderiliyorlar? Neleri, kimleri, nerelere kaçıracaklar?
İşin arkasında aslında ne var? Onları kim destekliyor, organize ediyor, kullanıyor?
AFAD olmasın? Soruşturmalar bu yönde yapılıyor mu? Evet, evet... AFAD'ın üst kadrosu da kripto Yahudiler, kripto Ermeniler, masonlar, hainler, hırsızlar zaten... Bunu bilmeyen mi kaldı?
O kıyafetleri kimler dağıttı hırsız takımına, sözde mülteci takımına? Bölgede ziynet eşyasını kimler toplatıyor? Hain Ankara hükumeti ve ona emir verebilen ve güya yardım ekipleri göndermiş olan onlarca hükumet, bu işin, bu sistemin neresinde?
Savcılar, hakimler nerede?
Ordumuz nerede ordumuz? Şu vakit olduğu halde, insan şeytanlarının maksatlarına ulaşabilmesi için mi indirilmiyor afet sahasına?
Bölgede, binlerce enkaz altındaki en az iki yüz bin insanın artık sağ kurtulma ihtimali kalmadı. O enkazların kısa sürede kaldırılma ihtimali de yok. Şu saatten sonra bile, şu gergin restleşme ortamına rağmen bile, sözde yardımsever, aslında kara paracı ve hırsız hükumetler, sözde enkazdan kurtama yapacak ekiplerini neden yola çıkartıyorlar?
Düşmanlığını bu güne kadar açıkça sergilemiş olan ülkelerin koca askeri gemileri neden bölgeye gönderiliyorlar? Neleri, kimleri, nerelere kaçıracaklar?
Üstü örtülü bir işgal altındayız. Geçerli/meşru bir hükumet yok. Artık açıkça milletin canına, malına, evladına, vatanına, namusuna kast eden hainler, şeytanlar güruhu var.
Bölgede interneti kestiler, yetmedi de şimdi sosyal ağlara erişmeyi kısıtladılar. Çünkü, istedikleri gibi organ, insan, ziynet eşyası çalamadılar, çalamıyorlar. Her hususta ifşa oldular...
Yüzbinlerce vatandaşımızı kasten ölüme terk ettikleri de açıkça gözler önüne çıktı, daha da çıkıyor.
Güçsüzler, çaresizler, engelleyemezler. Durmak yok, onlarca düşman ülkenin açıkça desteklediği ve ayakta tutabilmek için çırpındığı Ankara hükumetini, paslaştığı bütün çetelerle, basın ve medya personelleri ile birlikte enkazların altında bırakacağız. Buradan dönüş yok.
Bölgede interneti kestiler, yetmedi de şimdi sosyal ağlara erişmeyi kısıtladılar. Çünkü, istedikleri gibi organ, insan, ziynet eşyası çalamadılar, çalamıyorlar. Her hususta ifşa oldular...
Yüzbinlerce vatandaşımızı kasten ölüme terk ettikleri de açıkça gözler önüne çıktı, daha da çıkıyor.
Güçsüzler, çaresizler, engelleyemezler. Durmak yok, onlarca düşman ülkenin açıkça desteklediği ve ayakta tutabilmek için çırpındığı Ankara hükumetini, paslaştığı bütün çetelerle, basın ve medya personelleri ile birlikte enkazların altında bırakacağız. Buradan dönüş yok.
Yunanistan tarafı şov yapıyor. Üç beş kişi ile sahadalar, onlar da aslında bir iş yapmıyorlar, korkudan titriyorlar, kendi dertleriyle meşguller ve görüntü vermek için sahadalar. Bu maksatla birkaç kişiyi enkazdan kurtardılar ve her seferinde aşırı tepkiler verdiler, sanki dünyayı kurtaran adam rollerine bürünüp kameralara oynadılar. Sözde Türk basın ve medyası da aynı merkezden gelen talimatlara uydu ve kameralarını onların etrafına doldurdu... Afet bölgesindeki her sarsıcı gerçeği gizlemeye çalışıyorlarken bir de tutup bu ihaneti sergilediler. Bunu, daha önceki afetlerde de hep yaptılar.
Yunan ekibi de istediği gibi hareket sahası bulamadı. Yunan ekibi aslında yatıyor, diğer pek çok ülkenin ekipleri gibi sadece görüntü vermek için sahada... Rezil olmamak için, gelip de burada hiç sahaya inememiş olmamak için sahada... Miçotakis ise çalışıyor. Konuşup duruyor. Siyasete oynayıp duruyor. Yunanistan'ın gerçekte ne olduğunu icraatı gösteriyor. Kararları gösteriyor. Kimlerle ittifak kurduğu ve tatbikat yaptığı gösteriyor. Bu şov ve Miço'nun gerçek dışı açıklamaları hiç kimseyi kandırmaya yetmiyor.
Yunan ekibi de istediği gibi hareket sahası bulamadı. Yunan ekibi aslında yatıyor, diğer pek çok ülkenin ekipleri gibi sadece görüntü vermek için sahada... Rezil olmamak için, gelip de burada hiç sahaya inememiş olmamak için sahada... Miçotakis ise çalışıyor. Konuşup duruyor. Siyasete oynayıp duruyor. Yunanistan'ın gerçekte ne olduğunu icraatı gösteriyor. Kararları gösteriyor. Kimlerle ittifak kurduğu ve tatbikat yaptığı gösteriyor. Bu şov ve Miço'nun gerçek dışı açıklamaları hiç kimseyi kandırmaya yetmiyor.
Türkiye'de bir tane mason bırakmayacağım. Şu anda da her acının, her vahşetin, her şeytanlığın, her ihanetin, her hırsızlığın arkasında/merkezinde onlar var.
Onlar olmasa, Ankebut Ağı Türkiye'ye bu kötülükleri yapamaz.
Devletimizin bu kadar geniş imkanlarının hala kullanılmamasını sağlayanlar da onlar... Onlar, masonlar, bütün kurum ve kuruluşlarımıza sızmış vaziyetteler.
Basını, medyayı ve sosyal medyayı kontrol altında tutanlar da onlar. Bu kadar aleni kasıtlara, ihanetlere rağmen, sanki devletimizin gücü kullanılıyormuş gibi göstermek isteyenler de onlar...
O milleti konuşturmayan muhabirlerin arasında bile masonlar dolu.
Bu ülkedeki gerçek paralel devlet de en tehlikeli tarikat da mason tarikatı...
Onlar olmasa, Ankebut Ağı Türkiye'ye bu kötülükleri yapamaz.
Devletimizin bu kadar geniş imkanlarının hala kullanılmamasını sağlayanlar da onlar... Onlar, masonlar, bütün kurum ve kuruluşlarımıza sızmış vaziyetteler.
Basını, medyayı ve sosyal medyayı kontrol altında tutanlar da onlar. Bu kadar aleni kasıtlara, ihanetlere rağmen, sanki devletimizin gücü kullanılıyormuş gibi göstermek isteyenler de onlar...
O milleti konuşturmayan muhabirlerin arasında bile masonlar dolu.
Bu ülkedeki gerçek paralel devlet de en tehlikeli tarikat da mason tarikatı...
Akademi Dergisi
Afet bölgesindeki o hırsızlar, AFAD kıyafetlerini nasıl o kadar kolay ve bol buluyorlar? İşin arkasında aslında ne var? Onları kim destekliyor, organize ediyor, kullanıyor? AFAD olmasın? Soruşturmalar bu yönde yapılıyor mu? Evet, evet... AFAD'ın üst kadrosu…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Gaziantep'te hırsızlık yaparken yakalanan yabancı uyruklu şahıslar halk tarafından linç edilerek jandarma ekiplerine teslim edildi.
On ilimiz aynı anda çökmüş, bazı yerlerde saha dümdüz olmuş ama sorsanız devleti resmen elinde tutan o masonlara, on bin ölü bile yokmuş...
Hem de üçüncü günde...
Hem de üçüncü günde...
Tek bir apartmanda 300'ün üzerinde ölü var. Tek bir sitede birkaç bin ölü var. Tek bir mahallede, on binin üzerinde ölü var.
Neden gizleniyor? Gizlemenin arkasındaki asıl maksat ne?
Haydi vatana açıkça ihanet etmekte olan iktidar ve muhalefet gizliyor. Basın ve medya neden, ne hakla gizliyor?
Neden gizleniyor? Gizlemenin arkasındaki asıl maksat ne?
Haydi vatana açıkça ihanet etmekte olan iktidar ve muhalefet gizliyor. Basın ve medya neden, ne hakla gizliyor?
Bilinen dünya tarihinin en şiddetli depremi demeye başladı uzmanlar bu depreme... Onu da yurt dışındakiler diyebiliyor. İçerdekiler yine masonlara uyuyor.
Bu kadar büyük depremin ardından artçı değil, ikinci büyük deprem de yaşandı. On il çöktü ve iktidar zaten bunu bekliyordu, istiyordu ve baştan verilen talimatlara göre hareket etti, ediyor. O talimatlar hep İngiltere'den ve İsrail'den geliyor.
Türkiye çökertilmek isteniyor. Bölge, Türkiye'den kopartılmak isteniyor.
Bu kadar büyük depremin ardından artçı değil, ikinci büyük deprem de yaşandı. On il çöktü ve iktidar zaten bunu bekliyordu, istiyordu ve baştan verilen talimatlara göre hareket etti, ediyor. O talimatlar hep İngiltere'den ve İsrail'den geliyor.
Türkiye çökertilmek isteniyor. Bölge, Türkiye'den kopartılmak isteniyor.