Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.7K photos
25K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Afet bölgesinin bazı kısımlarında, sahte üniformalı adamlarını kullanarak bebek, çocuk ve genç kaçırmak istiyorlar.

Afet bölgesinde polis, jandarma, belediye personelleri, zabıtalar arasında şuurlu, dikkatli davrananların olması, kaçakçıları zorluyor.
Şimdi sormanın tam vakti:

99 depreminden bu güne kadar aralıksız ve hukuksuz şekilde toplanan deprem vergileri nerede?

İsrail'e mi, İngiltere'ye mi, AB'ne mi, ABD'ye mi, yoksa hepsine birden mi aktı?

O paralar nereye gittiyse, birisi hemen toplayıp getirsin. Aksi halde, paraların izin sürülür, hainler asılır, çalan devletlerin/milletin de üzerine gidilir. İktiza ediyorsa ordularla gidilir.

O ayardan çıkmış sömürgeci devletlerin, şimdi iyilik meleği gibi afet bölgesinde adamlarını dolaştırmalarına, insan ve organ çalmalarına asla izin verilmeyecek. Kanımıza, iliğimize kadar da çalamayacaklar.

O hainleri de daha fazla başımızda tutamayacaklar.
İnanmayın... Büyük bir kara para devleti olan Pakistan da fırsattan istifadeyle organ, insan, uyuşturucu kaçakçılığını artıracak. Pazardan payını alacak.
Akademi Dergisi
Hatta doğru düzgün bir organizasyon yapılarak, çok sağlam binalar tespit edilirdi. Bunların bodrumlarına, varsa boş olan dükkanlarına, varsa çatı katlarına bile insanlar yerleştirilirdi. Çok az gereç lazım olurdu. Yanlarına kolayca gıda malzemeleri ve su verilirdi.…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Tek bir Allah’ın kulu gelmedi"

"Elbistan'ı terk ediyoruz. Elbistan'da her üç binadan birisi kesinlikle yıkılmış durumda. Havalar çok soğuk, ısınma imkanı yok. Kimse hiçbirşeye ulaşamıyor, araçlara yakıt alamıyoruz. Marketler de göçük altında, gıdaya erişim yok. Lütfen yardım gönderin. Tek bir Allah’ın kulu gelmedi. Elbistan'da taş üstünde taş kalmadı. Bebeklere süt yok ekmek bile yok. Burda devlet yok. Bir tane Afad ekibi yok Elbistan'da..."
Nihayet netleşen, somutlaşan veriler var ve ortaya çıkan sarsıcı görüntü şu:

Türkiye'nin imkanları doğru ve dürüst şekilde kullanılsaydı, afet bölgesinde akşam vaktine bile kalınmadan her türlü kontrol sağlanmıştı. Her türlü acil tıbbi yardım yapılmıştı. Barınma sorunları ve erzak sorunları neredeyse tamamen çözülmüştü. Enkaza dönüşmüş binaların hiç değilse üçte birinde ciddi seviyede acil müdahaleler yapılmıştı. Enkazlardan binlerce yaralı kurtarılmıştı. Şu anda tam aksine bir manzara olmasının asıl sebebi ise kara paracı iktidarın ve kara paracı muhalefet partilerinin hala İngiltere'den, ABD'den, Rusya'dan, İsrail'den emir almaları ve aldıkları emirlere göre krizi kasten büyütmeleri, sorunları kasten çözmemeleri...

Bu suni afet saldırısının ve Türkiye'nin imkanları yeterli olduğu halde sorunların ısrarla çözülmemesinin arkasında şu gerçekler var:

1- Türkiye'ye diz çöktürülmek istenmesi

2- Dünya genelinde kilitlenen kara para sahalarını ve kara para akışını açmak

3- Ankara hükumetini daha fazla iktidarda tutmak. Bir halk darbesine meydan vermemek. Aynı zamanda Bohçalı ve çetesini korumaya almak. Türkiye'de bir rejim değişikliğine mani olmak.

4- Borsanın ve ülke maliyesinin artık açıkça çökmesine ve ardından onlarca Ankebut Ağı ülkesinin açıkça çökmesine mani olmak. Başta da ABD'nin, Rusya'nın, Çin'in, İngiltere'nin, Almanya'nın, İtalya'nın açıkça çökmelerine ve Ankebut Ağına bağlı olan milletler arası devasa şirketlerin çökmelerine mani olmak.

5- Dünyaya ayar çeken İstanbul'u yok etmenin artık bir yolunu, anlık bir fırsatını bulmak

6- Dünya liderleri diye yutturulan kara paracı sahtekarları daha uzun süre varlıkta/sahada tutmak. Başta da Biden ve Putin karakterlerini...

7- Yer altı uzaylı şehirlerinin daha fazla darbeler almasına mani olmak

8- İran denilen suni devletteki 45 milyon Türkün hürriyetine kavuşmalarına mani olmak. O toprakların Türkiye'ye bağlanmasını engellemek.

9- Yunanistan denilen işgal atlındaki topraklarımızı ve adalarımızı geri almamıza mani olmak.

10- Türkiye'de artık tamamen ifşa olmuş vaziyette olan gizli Ermeni ve gizli Yahudi hainleri korumak. Ele geçmelerine, yargılanıp asılmalarına mani olmak. Bunların Türkiye'deki büyük holdinglerinin açıkça batışlarına son dakika müdahalesi ile mani olmak.

Daha bunun gibi sebepler...

Bu, Ankebut Ağının en son şansıydı. Ankebut Ağı da bu enkazın altında kaldı.

Ve şimdi Türkiye'nin, Türk dünyasının, gerçek Türklerin şaha kalkma zamanı...
Kars'ın zorlu hava şartlarında yapılan ve bittiği açıklanan 'Kış Tatbikatı-2023'e ve katılan ülkelere, katılan ekiplere, arka planına şimdi yeniden bir bakmalı mıyız?
Bu, nedir bu?

Koca devlet, hastahanedeki doktorlarına yiyecek bile temin edemiyor mu?

Edemiyorsa, sağlık gereçlerini, ameliyat malzemelerini, ilaçları nasıl temin edebiliyor? Onları da edemiyorsa, bu devlet denilen sistem ne halta yarıyor?

Biri çıkıp da yapabiliyorsa izahını yapsın... Devlet denilen sistemi resmen idare edenler, bunca saattir ne halt ediyorlar? Neyi, kimi, kimin iznini bekliyorlar? Ya da aslında kime hizmet ediyorlar, kime çalışıyorlar?

Milleti rahat bıraksalardı, milleti kandırmasalardı, milleti oyalamasalardı, şu milleti kendi imkanları ile bile gider, orada yaraları sarardı.

Hain Ankara hükumeti ve onunla bunca senedir danışıklı dövüşen siyasi partiler ve liderler varken, bu memlekete, bu millete başka düşman gerekli değil...
Şu saatten sonra, gerekiyorsa o kara paracı valilere, o kripto kimlikli ve vatan haini valilere sıkılacak ve afet bölgesine giden her türlü yardımın, her türlü gerçek insani faaliyetin önü açılacak. Onların oyalama yapmasına bile meydan verilmeyecek.

Her şey kasıt, her şey art niyet... Bu artık apaçık bir şekilde gözler önünde... Gecenin sessizliğinde ve dondurucu soğuğunda, bazıları enkaz altında, bazıları şurada burada ölüme terk edildi, belki de yüz binle kişi...

Hala tek hedefleri var: Türk düşmanlarına itaate devam ederek Türkiye'nin diz çökmesini sağlamak ve bu sırada her türlü insan ve organ kaçakçılığına meydanı/şartları hazırlamak.
Kaç senedir kaç kere yazdım...

"Sistemi AFAD'a, şuna buna kilitlemek de nedir? Bu, neye, kime hizmet etmektir? Büyük afetlere ancak ordunun desteği ile müdahale edilir. Kara paracılık peşinde koşulacağına, silah altındaki yüz binlerce askere acil yardım, acil kurtarma eğitimleri verilmelidir. Bu sistem böyle devam ettikçe, terhis olanlar aile babası ve çeşitli makamlarda kişiler ya da çalışanlar oldukça, zaten sistem baştan ayağa mükemmel hale getirilir., Neredeyse herkes nasıl tedbirler alacağını bilir, afet öncesinde, sonrasında neler yapacağını bilir. Hatta nerede ise herkes acil kurtarıcı olur" dedim.

Bunu yapmaya mani ne idi? Ordudaki subayların ya da askerlerin vakitleri mi yoktu? Talim/eğitim yapacak imkanları mı yoktu? Çok mu pahalıydı, çok mu zordu hatta imkansız mıydı? 15 milyona yakın sözde mülteciye masraf etmekten daha mı imkansızdı? 45 milyar dolar para harcamaktan daha mı imkansızdı? Neden, neden, şimdi biri çıkıp bu sorulara cevap versin?

Bunu da geçiyoruz ki geçmek zorunda falan değiliz aslında... Ve bu saat olmuş, yüz binlerce kişilik ordumuz nerede, sayısız aracı, cihazı, çadırı nerede diye bakıyoruz, o da yok. Bunu da geçip emniyet teşkilatı, belediyeler seferber edildi mi diye bakıyoruz, o da yok... Üç beş yerde, üç beş görüntü veriliyor. Beraber paslaştıkları basın ve medya da buna aracılık ediyor, bütün millet aldatılıyor ve başka bir halt yok.

Bu, vatana hatta insanlığa ihanet değilse, nedir?

Niye şimdi yüz binlerce kişi, kendi devletinin bu kadar geniş imkanları varken bile bile ölüme terk edildi? Bunun hesabı, gerektiği kadar sert sorulacak ve hemen sorulmaya başlanacak.
İşte bu kadar kuşatılmış, işte bu kadar ele geçirilmiş, işte bu kadar her yeri hain dolmuş ülkede... Güya seçim yapacaklardı. Yeniden bir orta oyunu sergileyip de soyguna, vurguna, peşkeşe, insan ve organ kaçakçılığına, uyuşturucu kaçakçılığına, vergilerimizi o ülkelere akıtmaya devam edeceklerdi.

Güya bunca yıldır paralel devlet operasyonları yapılıyor. En büyük hainler de en büyük paralel devlet de bu baştakiler ve onlarla danışıklı dövüşen sözde muhalifler...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Cezayir, Ankebut Ağının, elinde oyuncak misali oynattığı ülkelerden biri... Hükumeti, şu anda dünya üzerindeki en şerli, en şeytani, en kara paracı hükumetlerden biri...

Şu görüntülerdeki sözde acil yardım ve kurtarma ekibi de aslında insan ve organ kaçakçılığında özel eğitilmiş ve tecrübeli kişilerden oluşuyor...

Bunların Türkiye'ye gelmesi talimatını da İsrail verdi. Bunlara da sıkacağız. Asla acıma, çekinme olmayacak.

Hususiyle sözde Türk ve İslam ülkesi bilinenlerden ekipleri gönderiyorlar, öne çekmek istiyorlar ki millet güvensin ve orada bunlar işlerini acımasızca yapsınlar...

Emri İsrail vermişse, sistemdeki piyon Tayyip'in ve piyon Soysuz'un ve piyon Bohçalı'nın, bu emre karşı gelme, direnme yetkisi yok.
İnadına yapıyorlar, ısrarcılar ve çatışacağız...
O İncirlik'e bir tane organ, bir tane sağ insan gitmeyecek. Hükumet yok, kanunun üstünlüğü/geçerliliği yok. Milli müdafaa hareketi bu...

ABD Dışişleri Bakanlığı:

Türkiye'deki İncirlik Hava Üssü'nün uluslararası arama kurtarma ekiplerine ev sahipliği yapacağını duyurdu.
Bu gece bu ülkede kara para işleri yapılmayacak. İnsanlar ve organlar kaçırılamayacak. Bunun için ne gerekiyorsa yapılacak.
Afet bölgesinde Suriyeliler ve diğer sözde mülteciler faaliyetteler. Bunları o bölgeye, yardıma muhtaç insanlarımıza yardım etsinler diye değil, ziynet eşyalarına kadar ne çalabiliyorlarsa çalsınlar diye saldılar.

Bölgedeki halk da bunu fark etti. Bu da ayrıca bir vahim krize doğru gidiyor. Öfke, kontrol edilemeyecek seviyede...

Sanki ülkemiz işgal halinde...
Vatansever amirleri, bilerek riskli bölgelere, enkazlara gönderiyorlar. "Gitsinler ve bir daha dönmesinler" diyorlar.

Bu kadar saattir hiçkimseyi göndermedikleri riskli yerlere, şimdi vatanseverleri göndermede ayrı bir art niyet daha var... Milleti vatanseverlerle birbirine düşürmek.

Karşımızdaki teşkilatın, insanlık tarihi kadar yüksek bir şeytanlık tarihi var. Çünkü o teşkilatı en tepeden iblis yönetiyor.
Akademi Dergisi
Kerem Kınık uluslar arası Masonik, Siyonist ve Satanist organ mafyasına mı hizmet ediyor? Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık hakkında sahadan elde edilen ve sıhhatine güvenilen bilgiler/iddialar şu şekilde: Yahudi kökenli. 21. derecede bir aktif Mason ve…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Gizli yahudi ve 21 .derece mason olan Kızılay Başkanı Kerem Kınık: “Deprem bölgelerinin tamamına ulaşıldı.”

Kübra Par: “Bize öyle bilgiler gelmiyor, telefonlarımız kilitlendi! Az önce arkadaşımız hiç müdahale edilmemiş enkazdan yayın yaptı!”