Çatlasalar da patlasalar da kırk takla atsalar da gizleyemezler. Deccal de çoktan geldi bu dünyaya, hz. Mehdi de geldi. İki sistem kıran kırana da çatışıyor. Dünyanın şu haline bakıp da bunu anlamayanın aklında bir sorun vardır. Anlamış da kabullenemiyor ve anlatamıyorsa, kalbinde bir sorun, bir nifak vardır.
Söylensin onca hadisler ve kayda geçsin... Zaman geçtikçe anlatılanlar yaşanmaya başlasın. Sonra kafirler, İslam ve insanlık düşmanları baksınlar hadis rivayetlerine ve "Tamam, şu noktadayız. Bundan sonra da şu hadise yaşanacakmış. Biz de şöyle bozalım bu işi" desinler... Bu mu bekleniyor, bu mu isteniyor? Güya Mehdiye dair yüz cilt kitap incelemiş palavracı, bu kadarını anlayamamış mı? Belki sekiz sene önce bile Cübbeli denilen o münafığa karşı bu gibi yayınlar yaptım, hala nesini anlamamış?
İşte rüya diye paylaştı, nelere yordu ama tabir edilince sessizliğe gömüldü. Rüyaları bile zahiri manalarına, akla ilk gelen manalarına göre tabir etmeye çalışarak rezil oldu.
İki kere iki dört, bunların kabullendirmek istediği gibi olsaydı o hadisler, kafirler bunu yapacaklar. Bakacaklar, anlayacaklar, bozacaklar ya da bozamadıkları zamanlarda bile çok büyük ve uzun süreli sıkıntılara sebep olacaklar. Kim bilir her seferinde kaç müslümanın canını ve/veya dinini/imtihanını kaybetmesine sebep olacaklar. Bu olmasın diye, olağan akış bozulmasın diye, sadece asıl muhataplar anlayacak şekilde söylendi o sözler/hadisler...
Gerçek, samimi, maneviyatlı alimler de her devirde anlamaları gerektiği gibi anladılar, gerekenleri yaptılar, yapıyorlar. Günümüzün İslam düşmanları da hala o hadisleri çözmeye, doğru şekilde anlamaya çabalıyorlar ki müslümanlara karşı daha güçlü, daha taktik, daha tedbirli olabilsinler.
Üç beş tane gizli Ermeni vatan hainine ve münafığa kalmadı dinimizin meselelerini anlatmak... CNN gibi ne olduğu, kuruluş maksadı belli ve kurulduğundan beri kimlere hizmet ettiği gözler önünde olan bir kanala da kalmadı...
İşte rüya diye paylaştı, nelere yordu ama tabir edilince sessizliğe gömüldü. Rüyaları bile zahiri manalarına, akla ilk gelen manalarına göre tabir etmeye çalışarak rezil oldu.
İki kere iki dört, bunların kabullendirmek istediği gibi olsaydı o hadisler, kafirler bunu yapacaklar. Bakacaklar, anlayacaklar, bozacaklar ya da bozamadıkları zamanlarda bile çok büyük ve uzun süreli sıkıntılara sebep olacaklar. Kim bilir her seferinde kaç müslümanın canını ve/veya dinini/imtihanını kaybetmesine sebep olacaklar. Bu olmasın diye, olağan akış bozulmasın diye, sadece asıl muhataplar anlayacak şekilde söylendi o sözler/hadisler...
Gerçek, samimi, maneviyatlı alimler de her devirde anlamaları gerektiği gibi anladılar, gerekenleri yaptılar, yapıyorlar. Günümüzün İslam düşmanları da hala o hadisleri çözmeye, doğru şekilde anlamaya çabalıyorlar ki müslümanlara karşı daha güçlü, daha taktik, daha tedbirli olabilsinler.
Üç beş tane gizli Ermeni vatan hainine ve münafığa kalmadı dinimizin meselelerini anlatmak... CNN gibi ne olduğu, kuruluş maksadı belli ve kurulduğundan beri kimlere hizmet ettiği gözler önünde olan bir kanala da kalmadı...
Numaraların da bini bir arada...
"Benim çok değerli bir takipçim var. Çok iyi bir insan. Asla yanlışı olmaz" diyor Ahmet Hakan... O dediği kişinin ne olduğu zaten sorduğu sorudan anlaşılıyor. Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış. Bunların iyi ve değerli dediği kişiler de kendileri gibi insan şeytanları çıkacak, olacağı bu, şaşırmamak lazım.
"Benim çok değerli bir takipçim var. Çok iyi bir insan. Asla yanlışı olmaz" diyor Ahmet Hakan... O dediği kişinin ne olduğu zaten sorduğu sorudan anlaşılıyor. Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış. Bunların iyi ve değerli dediği kişiler de kendileri gibi insan şeytanları çıkacak, olacağı bu, şaşırmamak lazım.
İsrailoğullarından bahsediliyor. Ahmet Hakan hemen yine vazifesini yapıyor. "Şimdi Yahudi bir takipçimiz yazdı" diyor, rolünü oynuyor. Şirin de gösteriyor o Yahudiyi... Ne numaralar, ne numaralar var bunlarda...
Günümüzdeki Yahudilerle İsrailoğullarının ne kadar alakası/bağı var?
Günümüzdeki Yahudilerle İsrailoğullarının ne kadar alakası/bağı var?
Neresinden bakıp hangi birini anlatacaksın...
Adem babamızdan bu güne kadar gelen din tek ve o din İslam dini... Her devirde İslam dininin peygamberleri oldu, vazifelendirildi.
Bunlar arasından Hz Yakup'un oğullarına/soyuna İsrailoğulları dendi.
Adem babamızdan bu güne kadar gelen din tek ve o din İslam dini... Her devirde İslam dininin peygamberleri oldu, vazifelendirildi.
Bunlar arasından Hz Yakup'un oğullarına/soyuna İsrailoğulları dendi.
Ya hz. Yakup'tan yukarıda/öncesinde, İsrailoğullarının soyu neydi?
Yoklar mıydı, orada mı başladı nesilleri/soyları?
Yoklar mıydı, orada mı başladı nesilleri/soyları?
Türkler de hz. Yakup'un soyundan geldi. Araplar da öyle? Ne olacak şimdi?
Zaten İbranice ile Arapça'nın tek bir ortak dilden çatal yapmış olduğunu kim inkar edebilir?
Zaten İbranice ile Arapça'nın tek bir ortak dilden çatal yapmış olduğunu kim inkar edebilir?
Evet, Kur'an-ı Kerim'de ve sahih hadislerde geçen İsrailoğulları tabiri, bunların anlamak ve anlatmak istediği manaya gelmiyor.
Peygamberlerin hepsi temiz ve muhafaza edilmiş bir soydan gelmiyor mu, geliyor...
Peygamberimiz soyunda yukarı/geriye doğru gidilince diğer peygamberlere çıkmıyor mu? Çıkıyor...
O halde peygamberlerin hepsinin soyu bir? O halde hepsi aynı soydan geliyor?
Peygamberlerin hepsi temiz ve muhafaza edilmiş bir soydan gelmiyor mu, geliyor...
Peygamberimiz soyunda yukarı/geriye doğru gidilince diğer peygamberlere çıkmıyor mu? Çıkıyor...
O halde peygamberlerin hepsinin soyu bir? O halde hepsi aynı soydan geliyor?
O halde bu fani dünyada, aynı soydan gelmiş insanlara, farklı zamanlarda farklı isimler konuluyor.
Bir zaman "Adem oğulları" deniyor.
Başka zaman "Nuh oğulları" deniyor.
Başka zaman "Yakup oğulları" deniyor.
Başka zaman "Süleyman oğulları" deniyor.
Başka zaman "Musa oğulları" deniliyor.
Şimdi ise hz. Peygamberimizin neslinden gelenlere seyyid ve şerif deniliyor. "Muhammed oğulları" dense de doğru denilmiş olacak.
Bir zaman "Adem oğulları" deniyor.
Başka zaman "Nuh oğulları" deniyor.
Başka zaman "Yakup oğulları" deniyor.
Başka zaman "Süleyman oğulları" deniyor.
Başka zaman "Musa oğulları" deniliyor.
Şimdi ise hz. Peygamberimizin neslinden gelenlere seyyid ve şerif deniliyor. "Muhammed oğulları" dense de doğru denilmiş olacak.
Şu günümüzde seyyid olan bir kişiyi ele alalım...
Soyu biraz gerilerde hz. peygamberimize çıkıyor/bağlanıyor. Sonra oradan geriye doğru gidelim, saymakla bitmez peygamberlere çıkıyor. O peygamberlerden sadece biri Yakup peygamber, yani "İsrail" de denilen peygamber.
Bu kadar peygamber var, bu kadar peygamber oğulları/soyu var da neden sadece Yakup oğulları içinden cımbızla çekilip alınıyor? Başka bir yere ve rütbeye konulmak isteniyor?
En doğrusunu Allah bilir ama "Dünyada en çok peygamberin İsrail/Yakup oğullarına gönderildiği" rivayetleri var. Bununla bile övünenler var. En çok peygamberin onlara gönderilmiş olması, onların çoğunun neredeyse her devirde İblis'e uymaları, satanist olmaları, hak peygamberlere karşı mücadele etmeleri ve peygamberleri öldürmeleri sebebiyle... Burada da bir üstünlük yok. Burada bile ayrıca mahcup olmalılar.
Bu, "Türkiye Avrupanın en büyük adliyesini yaptı" demeye benziyor. Neden Avrupada bu kadar büyüğü yok, çünkü on milyonlarca dava yok. Üst mahkemelerinde kilitlenmiş ve yığılmış beş milyon dava yok.
Soyu biraz gerilerde hz. peygamberimize çıkıyor/bağlanıyor. Sonra oradan geriye doğru gidelim, saymakla bitmez peygamberlere çıkıyor. O peygamberlerden sadece biri Yakup peygamber, yani "İsrail" de denilen peygamber.
Bu kadar peygamber var, bu kadar peygamber oğulları/soyu var da neden sadece Yakup oğulları içinden cımbızla çekilip alınıyor? Başka bir yere ve rütbeye konulmak isteniyor?
En doğrusunu Allah bilir ama "Dünyada en çok peygamberin İsrail/Yakup oğullarına gönderildiği" rivayetleri var. Bununla bile övünenler var. En çok peygamberin onlara gönderilmiş olması, onların çoğunun neredeyse her devirde İblis'e uymaları, satanist olmaları, hak peygamberlere karşı mücadele etmeleri ve peygamberleri öldürmeleri sebebiyle... Burada da bir üstünlük yok. Burada bile ayrıca mahcup olmalılar.
Bu, "Türkiye Avrupanın en büyük adliyesini yaptı" demeye benziyor. Neden Avrupada bu kadar büyüğü yok, çünkü on milyonlarca dava yok. Üst mahkemelerinde kilitlenmiş ve yığılmış beş milyon dava yok.
Asıl ben-i israil biziz...
Biri çıkıp "Günümüzdeki seyyidler, günümüzün İsrailoğullarıdır" dese, samimi ve ilim sahibi hiç kimse itiraz etmez, edemez.
"İsrail'deki ya da dünyaya yayılmış haldeki Yahudiler, ben-i İsraildir" denilse, hemen itiraz ederler.
Çünkü ırk/genetik cihetinden bakarsak da Yakup peygamberle bağlantıları yok ya da yok denecek kadar zayıf... İtikat olarak bakarsak da müslüman değiller ve Yakup peygamberin izinde değiller.
Nereden, hangi açıdan bakıldığına göre değişiyor bu işler ve ancak öyle isabet edilebiliyor.
Tarihin dar kısmından bakarsak peygamberimiz Arap... Daha geniş kısmından bakarsak Yakup oğullarından... Yani ben-i İsrail denilenlerden. Daha da geniş açıdan bakarsak Nuh oğullarından... Daha da geniş açıdan bakarsak Adem oğullarından...
Lakin neresinden bakarsak bakalım, günümüzde kendine, işine gelince Yahudi, işine gelince Ben-i İsrail diyenler, ben-i İsrail'den değiller. Çoğunun genetik kodlarında geçmişte Türklük baskındı. Son asırlarda ise Çingenelik baskın olmaya başladı. Şu anda İsrail'de bile genlerinde ben-i İsrail genleri baskın olan hiçkimse yok.
Biri çıkıp "Günümüzdeki seyyidler, günümüzün İsrailoğullarıdır" dese, samimi ve ilim sahibi hiç kimse itiraz etmez, edemez.
"İsrail'deki ya da dünyaya yayılmış haldeki Yahudiler, ben-i İsraildir" denilse, hemen itiraz ederler.
Çünkü ırk/genetik cihetinden bakarsak da Yakup peygamberle bağlantıları yok ya da yok denecek kadar zayıf... İtikat olarak bakarsak da müslüman değiller ve Yakup peygamberin izinde değiller.
Nereden, hangi açıdan bakıldığına göre değişiyor bu işler ve ancak öyle isabet edilebiliyor.
Tarihin dar kısmından bakarsak peygamberimiz Arap... Daha geniş kısmından bakarsak Yakup oğullarından... Yani ben-i İsrail denilenlerden. Daha da geniş açıdan bakarsak Nuh oğullarından... Daha da geniş açıdan bakarsak Adem oğullarından...
Lakin neresinden bakarsak bakalım, günümüzde kendine, işine gelince Yahudi, işine gelince Ben-i İsrail diyenler, ben-i İsrail'den değiller. Çoğunun genetik kodlarında geçmişte Türklük baskındı. Son asırlarda ise Çingenelik baskın olmaya başladı. Şu anda İsrail'de bile genlerinde ben-i İsrail genleri baskın olan hiçkimse yok.
Bu mesele, ehl-i kitap meselesine de benziyor. Öyle bir kabulleniş oluşturulmuş ki "Yahudiyim" ve "Hristiyanım" diyen herkes "ehl-i kitap" zan ediliyor.
Oysa bu kişilerin neredeyse tamamı müşrik olmuş. Tevhid inancını yıkmış geçmiş. Bunların hangisi ehl-i kitap? Bunların kızları ile bir müslüman erkek nasıl evlensin? Bunların boğazladığı bir hayvanı bir müslüman nasıl yesin?
Bunca zaman içinde şu kadarcık isabetli ilim müslümanlara neden, nasıl öğretilemesin?
Baştan anlattığım gibi... Dünyada hakim sistem, Deccal sistemi bu konuları hep tahrif etti. Müslümanları alimsiz ve ilimsiz bırakarak kaos çıkarttı. Cübbeli gibiler de bile isteye bu kaosa, dolayısı ile Deccal'a hizmet ediyorlar. Başka bir izahı yok.
Bu kaos yıkılmasın, bu Deccal küfrü/nizamı çökmesin diye sinsi sinsi mücadele veriyorlar.
İslam dinini alet ederek, Allah'ın kitabını ve ayetlerini alet ederek, hz. Peygamberin hadislerini alet ederek şu iktidarı savunabilen kişi... Bunları alet ederek halkının bir kısmı müslüman olup da İslam ülkesi zan edilen o ülkelerden kadınlar, kızlar getirip kirleten kişi... Zaten deyyus-u ekberdir. Başı ezilesi bir muzır varlıktır. Cennetin kokusunu dahi alamaz. Bunlardan din öğrenmeye kalkan kişi de dünyasını, ahiretini kurtaramaz.
Bunlar böyle tuzaklar kuruyor ve sinsilik yapıyorken, bunların karşısında susan müslümanların da iki yakası bir araya gelmez. Acıları, sorunları, çileleri hiç bitmez.
Oysa bu kişilerin neredeyse tamamı müşrik olmuş. Tevhid inancını yıkmış geçmiş. Bunların hangisi ehl-i kitap? Bunların kızları ile bir müslüman erkek nasıl evlensin? Bunların boğazladığı bir hayvanı bir müslüman nasıl yesin?
Bunca zaman içinde şu kadarcık isabetli ilim müslümanlara neden, nasıl öğretilemesin?
Baştan anlattığım gibi... Dünyada hakim sistem, Deccal sistemi bu konuları hep tahrif etti. Müslümanları alimsiz ve ilimsiz bırakarak kaos çıkarttı. Cübbeli gibiler de bile isteye bu kaosa, dolayısı ile Deccal'a hizmet ediyorlar. Başka bir izahı yok.
Bu kaos yıkılmasın, bu Deccal küfrü/nizamı çökmesin diye sinsi sinsi mücadele veriyorlar.
İslam dinini alet ederek, Allah'ın kitabını ve ayetlerini alet ederek, hz. Peygamberin hadislerini alet ederek şu iktidarı savunabilen kişi... Bunları alet ederek halkının bir kısmı müslüman olup da İslam ülkesi zan edilen o ülkelerden kadınlar, kızlar getirip kirleten kişi... Zaten deyyus-u ekberdir. Başı ezilesi bir muzır varlıktır. Cennetin kokusunu dahi alamaz. Bunlardan din öğrenmeye kalkan kişi de dünyasını, ahiretini kurtaramaz.
Bunlar böyle tuzaklar kuruyor ve sinsilik yapıyorken, bunların karşısında susan müslümanların da iki yakası bir araya gelmez. Acıları, sorunları, çileleri hiç bitmez.
Mehdi hakkında sözde yüz cilt eser karıştırıp da kitap yazmış olan o Cübbeli'nin, kendini göstermek istediği kadar ilmi seviyesi/derinliği de yok...
Hz Mehdiye, kahtaniye, cehcaha dair rivayet ettiği pek çok sözün sıhhati yok. Evet, "Sıhhatli, ehl-i sünnet kaynaklarında geçiyor" dediklerinin bazılarının sıhhati yok. Bunların birbirine tezat sözler olduğunu en azından anlayabilir ama zaten kalbinde iman, haya yok. Dilinde bile ahlak yok. Umurunda bile değil...
Öğretmeye değil, tahrif etmeye çıkıyor o ekranlara...
Hz Mehdiye, kahtaniye, cehcaha dair rivayet ettiği pek çok sözün sıhhati yok. Evet, "Sıhhatli, ehl-i sünnet kaynaklarında geçiyor" dediklerinin bazılarının sıhhati yok. Bunların birbirine tezat sözler olduğunu en azından anlayabilir ama zaten kalbinde iman, haya yok. Dilinde bile ahlak yok. Umurunda bile değil...
Öğretmeye değil, tahrif etmeye çıkıyor o ekranlara...
Satranç oynayanların lanetlendiğine dair sözde hadisi, hararetli şekilde ve her zamanki nifak dolu, samimiyetsiz, küstah, kibirli beden diliyle ekranlardan aktardığı günleri unutmadık...
Anında "Uydurma bir hadis bu" demiştim de yine de malum çevreler günlerce İslam dinine ve müslümanlara saldırıp sonra susabilmişler, durabilmişlerdi. Ona da şükür etmiştim. Yoksa bu konudan da yıllarca saldırırlardı.
Şu gizli Ermeni ve Çingene kırması Ahmet Mahmut Ünlü'nün İslam dinine ve ümmetine verdiği zararların aslında yüz cilt kitapla anlatılması lazım.
Daha neler neler yazacağım, giriş kısmındayız ama vaktim yok. Mevzular çok. Gereği de yok. Bu kadarını gören bile o kanaldan, o programdan, o sunucu ve yardakçısından ve şu Cübbeli'den uzak durur.
Lakin o sözde Tv kanalı da o herifler de şu Cübbeli de rahat durmaz. Kafalarına gerçek bir müslümanın, gerçek bir vatanseverin kurşunu girene kadar...
Anında "Uydurma bir hadis bu" demiştim de yine de malum çevreler günlerce İslam dinine ve müslümanlara saldırıp sonra susabilmişler, durabilmişlerdi. Ona da şükür etmiştim. Yoksa bu konudan da yıllarca saldırırlardı.
Şu gizli Ermeni ve Çingene kırması Ahmet Mahmut Ünlü'nün İslam dinine ve ümmetine verdiği zararların aslında yüz cilt kitapla anlatılması lazım.
Daha neler neler yazacağım, giriş kısmındayız ama vaktim yok. Mevzular çok. Gereği de yok. Bu kadarını gören bile o kanaldan, o programdan, o sunucu ve yardakçısından ve şu Cübbeli'den uzak durur.
Lakin o sözde Tv kanalı da o herifler de şu Cübbeli de rahat durmaz. Kafalarına gerçek bir müslümanın, gerçek bir vatanseverin kurşunu girene kadar...
Kendisinin ve peşinden gidenlerin kafasına taşlar yağacak. Belalar yağacak. Öyle kolay ölemeyecekler. Bunlara öyle kolay ölüm verilmez. Ölüm anında çekecekleri azabı ve ölüm sonrasında sonsuz olarak çekecekleri azabı ise hiç düşünmeyin, aklınız zorlanır. O kadar elim azap var. Zaten cehennemin en dibine, münafıkların konulduğu kısma konulacaklar.
Akademi Dergisi
Mısır battı, çöktü, bitti... Şu anda Mısır diye bir ülke hakikatte yok.
Mısır hükumeti, ekonomik krize bağlı olarak ordudan harcamaları kısmasını ve ekonomik rolünü küçültmesini istiyor.
Akademi Dergisi
Yalan rüzgarları esiyor Elektrikli araba sahasında, dünya genelinde, "organize şekilde" bir yalan rüzgarı estiriliyor. Ankebut Ağı, bunca zamandır yayılmasını engellediği elektrikli arabaların önünü kontrollü şekilde açıyordu, buna yatırım yapıyordu ki beklemediği…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yine Tesla, bu sefer San Francisco
Amerika Birleşik Devletçikleri'nin Kaliforniya eyaletinin San Fransisco şehrinde çöp proje Tesla aracın şerit değiştirirken görüldüğü ve ardından beklenmedik bir şekilde fren yaparak 8 aracın karıştığı bir kazaya neden olduğu video ortaya çıktı. Sürücü "Tam Otomatik Sürüş" kullandığını iddia etti.
Amerika Birleşik Devletçikleri'nin Kaliforniya eyaletinin San Fransisco şehrinde çöp proje Tesla aracın şerit değiştirirken görüldüğü ve ardından beklenmedik bir şekilde fren yaparak 8 aracın karıştığı bir kazaya neden olduğu video ortaya çıktı. Sürücü "Tam Otomatik Sürüş" kullandığını iddia etti.
Akademi Dergisi
2- HİNDİSTAN
Hindistan'da 100'den fazla kadına tecavüz eden ve şantaj uygulayan 'guru', 14 yıl hapis cezası aldı
Hindistan'da mahkeme, 'Jaleli Baba' takma adıyla bilinen ve 63 yaşındaki guru Amarveer'i, 100'den fazla kadına cinsel saldırıda bulunması ve görüntülerini şantaj amaçlı kayda almaktan suçlu bularak 14 yıl hapis cezası verdi.
İnsanları büyülerden kurtardığını ve şifa verdiğini iddia ederek müritler toplayan Baba, 2018 yılında gelen bir ihbar üzerine Tohana'da gözaltına aldı. 2018'den bu yana tutuklu bulunan Jaleli Baba'nın kadınlara önce uyuşturucu verdiği ve ardından tecavüz ettiği, mağdurların görüntülerini de şantaj amaçlı kullanılmak üzere kayda aldığı ortaya çıktı.
Hindistan'da mahkeme, 'Jaleli Baba' takma adıyla bilinen ve 63 yaşındaki guru Amarveer'i, 100'den fazla kadına cinsel saldırıda bulunması ve görüntülerini şantaj amaçlı kayda almaktan suçlu bularak 14 yıl hapis cezası verdi.
İnsanları büyülerden kurtardığını ve şifa verdiğini iddia ederek müritler toplayan Baba, 2018 yılında gelen bir ihbar üzerine Tohana'da gözaltına aldı. 2018'den bu yana tutuklu bulunan Jaleli Baba'nın kadınlara önce uyuşturucu verdiği ve ardından tecavüz ettiği, mağdurların görüntülerini de şantaj amaçlı kullanılmak üzere kayda aldığı ortaya çıktı.