Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Kendini, başka birini temsilen rüyasında gören rüya sahibi kişi, Cübbeliyi ölü gördüğüne göre... Kendini kimin yerine görüyorsa, işte o kişi çok hayırlı işler yapacak demektir. Çünkü "Rüyada ölünün dirilmesi ve konuşması, rüyayı gören kişinin, iş hayatının ve aile hayatının çok güzel gittiğine ve yüklü miktarda kazanç elde ettiğine ancak bu durumu çekemeyen insanların rüya sahibi hakkında dedikodu çıkardığına ve insanlar ile arasına fitne soktuğuna delalet eder." Ben demiyorum, rüya tabiri ilmi böyle söylüyor... Cübbeli de farkında olmadan kendini ifşalamış oluyor. Kaç kere rüya tabiri yayını yaptım ve tekrarla ifade ederek anlaşılmasını sağladım ki rüyalarda görülen şeyler, hemen ilk akla gelen manalarına, zahiri manalarına yorulmazlar. Rüyalarda da teşbih var, temsil var, türlü yanları var. Rüyada ilmi reddiye yapmak da gerçek hayatta ilmi reddiyeler yapılacağı manasına gelmez, tabir edilmez. İşte rüyada ölüm görmek bile gerçek manasına değil, hiç ölen kişi dirilir ve konuşur mu? İstediği kadar bu rüyayı da zahiri manasına zorlasın, gerçek hayatta, şu rüyada görülen şeylerin birebir yaşanacağını değerlendirsin... Hiç öyle değil ve öyle olmadığı, yaşanacak süreçte bütün insanlık tarafından görülebilecek.
Bu rüya, önümüzdeki süreçte Cübbeli'nin hükmünü yitireceğine, iyice ifşa olacağına, şeytanlaşmış halinin (hiç kimse tarafından inkar edilemez kesinlikte meydana çıkacağına), devlet sisteminin ona müdahale ederek yargılayacağına, oyundan düşeceğine ve buna da Cübbeli'nin reddiye yaparmış görüntüsü altında saldıracağı, iftira edeceği bir kişinin sebep olacağına delalet ediyor. Dahası bu rüya, Cübbeli'nin dalalet ehli biri gibi göstermeye çabalayacağı kişinin, bu işin sonunda bütün halk tarafından büyük takdir göreceğine de delalet ediyor. Azıcık rüya taibiri bilen her kime sorulsa, bu rüyayı bu şekilde tabir eder. Bunun bile farkında değil...
Oyalansın dursun... Ne reddiye yapabiliyorsa da yapsın, laf cambazlığını bıraksın. Ben buradayım, içim dışım da bir. Onun gibi bir ileri, iki geri adım attığım hiç görülmemiştir. Adımı vermeden bile iki satır sözde reddiyesini yapamamış, çünkü konuya girince, kime karşı konuştuğu ve yine nasıl atıp savurduğu herkesçe görülecek... Belli ki dünkü yazımdan sonra ağır baskı, yönlendirme altında kalmış. Böyle böyle etrafını da oyalamaya çabalıyor.
"Şeyhim" dediği, "Efendi hazretleri" dediği kişi, gerçekte Türk de değildi, müslüman da değildi. Nerede kaldı ki veli bir zat olsun. Nerede kaldı ki mürşid-i kamil olsun. Jet Fadıl üzerinden vurulan vurgun paralarıyla, sözde sempozyumlarda oynanan oyunları/aldatmaları/münafıklıkları da yıllar önce anlatmıştım. O günden beri o hususları konuşmak, hatırlatmak bile istemiyorlar. "İşte bu hizmetler, Fadıl abimizin helal/temiz paralarıyla mümkün oluyor" diyebilecek kadar ipini kopartmıştı o vakitlerde de şu cübbesi çıkasıca lanet herif...
Haydi bakalım, kimin ne hüneri varsa ben de göreyim, bu millet de görsün, beni dünya genelinden hatta dünyadaki yeraltı uzaylı şehirlerinden takip eden bütün gerçek müslümanlar da görsünler. Hemen başlayalım...

Ve bakalım, Deccal konusunda sarsıcı hakikatlerin meydana çıkmasını asla istemeyen Cübbeli ve onun gibi Deccal'a bile isteye çalışan lanetliler mi haklılar, yoksa hakiki bir mürşid-i kamilin ve aynı zamanda mehdi olan zatın eteklerine tutunmuş olan, himmetleri altında olan mfs mi...

Deccal elindeki bütün sistemi, bütün gücü ve kadroları kullansa bile, bakalım Cübbeli Ahmet denilen münafığı ne kadar süre daha oyunda tutabilecek.

| mfs - Ezber bozan - Akademi Dergisi
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Ben Türk Bilge Kağan... Sözlerimi iyice işitin, sağlamca dinleyin"

"Çin'den gelen kötü kişiler aranıza sokulur ve sizi kandırırlar."

"Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş..."
Cübbeli'ye sormak lazım

Deccal'ın insanları öldürüp de sonra diriltmesi...
Gerçek dünya insanlarını kimse fark etmeden kaçırtıp öldürtmesi ve sonra yerlerine biyonik robotlarını koyması ve bu biyonik robotlar teşkilatı ile de dünya insanlarını aldatmaya devam etmesi olabilir mi?

Bizim teknoloji seviyemizde bile çok gelişmiş yapay zeka sistemi varsa ve kullanılıyorsa... Bizim teknoloji seviyemizde bile gerçek dokularda insan derisi, insan iç organları, insan saçı, insan kemiği ve insan kanı hatta rahim yapılabiliyorsa... Deccal'ın elinde daha geniş imkanlar bulunacağı hadislerden de anlaşılabiliyorsa... Deccal'ın insanları öldürüp sonra diriltmesi hususunda yukarıda izah ettiğim gibi inanırsam... Cübbeli'ye göre yine dinden çıkar mıyım? Cübbeli mel'ununa yakın olanlar, bunu da ona sorabilirler mi?

Yoksa... Cübbeli'nin, Müslümanların uyanabileceği, fark edebileceği ve kavrayabileceği ve bu vesile ile oyunları bozarak küfrü yıkabileceği zamanlarda, inatla ve art niyetle konuları çıkmaza sokmasına yine seyirci kalmamalı mıyız... Cübbeli'nin bize dayattığı gibi, hadislerdeki her ifadeyi de zahiri manasına mı anlamalıyız? E o halde, Allah'ın yarattığı ölümlü ve aciz bir kul olan Deccal'a haşa yaratıcılık sıfatı vermiş ve ayağımızı kaydırmış olmaz mıyız?

Alemlerin rabbi olan Allah, kocaman uzayı sadece dünya insanları için mi yarattı... Uzaylılar varsa ki var ve Cübbeli de bunu inkar etmiyor. O halde Deccal'ın uzaylı insan türlerinden birinin ferdi olduğuna, biyonik robotlarla dünya insanlığını ayakta uyuttuğuna inanmak, zulüm ve küfür devrini ayakta tuttuğuna inanmak, Kur'an'ın zahirine aykırı mıdır?

Ya da en iyisi hep beraber bekleyelim, en geç bu akşam bu konuda ne biliyorsa konuşacaktır. Biz de iyice anlarız ne demek istediğini, bu defa müslümanları nasıl bir dar görüşe ve çıkmaz sokağa hapsetmek istediğini... Sonra ona göre alasıyla veririz karşılığını...

İyice sıktılar şu Cübbeli gibi ileri seviyede münafık pislikler... Meydandan/açıkça isabetli birkaç reddiye yapıyorsa, arka plandan onlarla da iş yapıyor. Beraber arka plandan büyük vurgunlar vuruyorlar diye, o haşa "Allah göktedir" diyen Nurettin Yıldız'a senelerce reddiye yapmadı, görmezden geldi. Nurettin'in o itikadı yaydığı yıllar boyunca "Ehl-i sünnet temelinde buluşacağız" diye ekranlara oynadı.

Ne zaman ki Rus Büyükelçi Karlov'u Nurettin Yıldız'ın yetiştirdiği vehhabi itikatlı biri vurdu, birkaç gün sonra kendisi gibi münafık Kadir Mısıroğlu Nurettin'e ağır vurmaya, acilen ayrışmaya çabaladı. Hemen peşinden de Cübbeli, Nurettin'e reddiye yaptı. "Nurettin'i alacaksanız, ben onla değilim artık. Ne olur beni almayın. Köpeğiniz olayım, herkesi ve her şeyi satar geçerim, yeter ki bu dosya bana uzamasın." diye yalvarmış oldu. O günlerden sonra da çok yüksek sayda kişi, Cübbeli'nin hür iradesiyle davranamadığını, konuşamadığını anladı. Nasıl anlamasınlar, düne kadar hain dediği kişilere başkomutan çekmeye bir başladı, kısa sürede Doğu Perinçek'e güzelleme yapmaya kadar gitti.

Şunun pisliklerini anlatmaya başlayan, cilt cilt kitap tutacak kadar yazar, ispatları ile anlatır. Bu hali ile çıkıp bir de ilmi reddiye yapacakmış.

| mfs - Ezber bozan - Akademi Dergisi
Rusları da karşımda piyon/maşa olarak kullanan Charles...

Son Düzce suni depreminde Ruslar önde görünüyor olabilir ama arka planda azmettiren yine Charles...

Charles ile son bir çatışmamız olacak. Sonra onu da oyundan düşüreceğim. Yine baştan haber vermiş olayım, herkes işini ona göre yapsın, kararlarını ona göre alsın. Safını ona göre belirlesin.
Pele öleli onlarca sene oldu...

Eski ve meşhur futbolcu Pele, gerçek Pele değil... Onun zamanında da futbol kulüpleri/takımları biyonik robotlarla doluydu. Pele ta o zamanlarda biyonik robot yapıldı.

Asıl sorun da kanser değil... Dünyanın her yerinde, Deccal'a çalışan dünya insanları da uzaylı insanlar da dünya insanları suretinde yapılmış biyonik robotlar da zor hallerdeler. Şiddetli çarpılıyorlar, sahada durabilmek için adeta çırpınıyorlar. Bunlar arasından, sahada kalma/durma mecburiyeti olmayanlar, yaşı ilerlemiş olanlar, büyük fayda sağlamayanlar zaten gözden çıkartılıyorlar. Çok eskiden beri dünyanın dört bir yanındaki önde gelen futbol kulüplerinde ve diğer spor kulüplerinde biyonik robotlar dolu. Sadece sporcular/futbolcular değil, teknik direktörler ve kulüp yöneticileri arasında da biyonik robotlar dolu.

Türk milli futbol takımları olarak bilinen takımlar da ilk bakışta Türklerden oluşmuş gibi görünen, daha arka planda gizli Ermeni ve Yahudi kişilerden oluşan, daha arka planda da bunların öldürülmesi ve biyonik robotlarının sahaya sürülmesi ile oluşturulan takımlardı. Bu, hala bu şekilde, değişen bir şey yok. Değişen, bunları rahat bırakmayan ve dünyayı sarmış olan değişik bir duman yani bir metafizik sinyal yoğunluğu... İşte bu duman, dünya tarihinde kırılma noktası oluşturacak kadar ehemmiyetli bir hadise ve bu nedenle kıyametin büyük alametleri arasında konu edildi hadis-i şeriflerde...

Bu acayip duman sebebiyle Ronaldo ve Messi gibi en önde gelen biyonik robotlar bile zor günler geçiriyorlar. Son haftalarda futbol severler, bu ikiliye ne olduğunu tartışıyorlar. Bu duman sayesinde spor sahasında da dengeler yerinden oynuyor ve Ankebut Ağı yani İblis ile Deccal'ın ortak sistemi, iddialar/kumarlar üzerinden çok büyük paralar vurmakta da zorlanmış oluyor.

Sahi, niye bu konuların üzerine gidilmiyor ve ilgili kişilere "Sen bir biyonik robot musun? İşinde çok iyi seviyede olan tıp uzmanlarından ve ayrıca çok sayıda metafizikçiden oluşan bir özel ekiple seni, sana zarar vermeden incelemek istiyoruz, kabul eder misin?" denilmiyor? Çok mu zor bunu yapmak? Gerçekten insan olan, gizlediği bir şeyi olmayan bir kişi, zaten böyle bir talebi red etmez. Kendini zan altında bırakmaz. O halde haydi yapılsın bu... Hem belki de gerçek insan çıkarlar da mfs'ye on küsur sene sonra kapak takabilen, onu mahcup düşürebilen birileri çıkmış olur. Neden bu fırsat kaçırılıyor?

İşinde iyi olan metafizikçiler için, söz konusu şüpheli kişilerin yanına yaklaşmak bile gerekmez. Binlerce kilometre uzaktan bile, çok büyük bir isabet oranıyla, şüpheli kişinin gerçek kişi mi yoksa gerçek kişinin yerine geçirilmiş bir biyonik robot mu olduğunu görebilirler.

| mfs - Biyonik bozan - Akademi Dergisi
Pele öleli onlarca sene oldu...

https://mfs.tv/?p=28199
Rusları da karşımda piyon/maşa olarak kullanan Charles...

https://mfs.tv/?p=28195
Çok kafam karıştı

Birilerinin şu meseleleri çözmesi lazım. Persler, uzaylı bir insan türüyle, dünya insanlarının melezi olarak mı türediler? Perslerin diğer adı neden Aryan? Aryan aslında ne demek? Farsça neden bu kadar köksüz ve yeni bir dil? Farsça gerçekten bu dünyanın olağan akışında türemiş bir dili mi, yoksa uzaylı bir türün dünyamızda kısa süre içinde ve hızlıca yaydığı bir dil mi?

Şu sıralarda bile yeraltı uzaylı şehirlerinden bazılarında Farsça diye bildiğimiz dil, bir uzaylı dili olarak konuşuluyor mu? Ya da Farsçaya çok çok yakın bir dil konuluşuluyor mu? İran'daki sözde İslam devriminden sonra Farsça'nın Arap harfleri kullanılarak yazılmaya başlanması, Müslümanları yanlış kabullenişlere mi itiyor? Osmanlı neden Farsça'nın bu kadar tesirinde kaldı? Bu, olağan akışta mı oldu, bir kasıt/müdahale/sevk neticesi mi oldu?