Akademi Dergisi
2.12K subscribers
60K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Etrafta, olay mahallini gören güvenlik kameraları ya da kişiler olması ihtimalini düşünerek, dijitaline batırılmış iğneyi, ellerini kurbana doğru uzatarak, fark edilerek değirmek istemiyorlar. Kendi üzerlerindeki bir elbiseye takıyorlar ya da ellerindeki bir eşyaya sabitliyorlar. Kurbanın yanından geçerken sürtünmüş ya da çarpmış gibi yapıyorlar.

Ellerinde böyle bir teknik olduğu için, hedef kadınları kimsenin ve kameraların olmadığı sokaklarda bir başlarına iken bulmaları gerekmiyor. Kalabalık alış veriş merkezlerinden ya da pazar yerlerinden bile hedef kadınları kaçırabiliyorlar.
Şimdiden geriye doğru son altı aylık güvenlik kamerası ve mobese kamereası kayıtları incelense bile... Bir anda rahatsızlanmış ve bir ya da birkaç yakını tarafından hemen oradan uzaklaştırılmış gibi görünen hadiselerde... Görüntüye girenler dikkatle incelense... Bu hadiselerden bazıları şüpheli bulunacaktır. Hem bir şekilde bayılma/fenalaşma öncesi o kişilerle fiziki temas kurulduğu hem de farklı farklı hadiselerde aynı kişilerin kurbanların etrafında olup yakınları gibi davrandığı görülebilecektir.

Kaçırılan kadınlar ve kızlar gerçekten yürek dağlayan şartlarda kullanılıyorlar. O anlarda, aşırı derecede kimyevi maddenin tesiri ile ağızları iradesi dışında sürekli açılıp kapananlar, hiçbir şey konuşamayanlar, hiçbir şeye direnemeyenler, büyük şehirlerdeki ormanlık alanlarda bile çırılçıplak vaziyette fuhuşta kullanılanlar var. Bir hayvana bile yapılmayacak muameleye maruz kalanlar var.
Forwarded from Akademi Dergisi
"Nur" Allah-u tealanın zatına mahsus bir isimdir. Sıfatlarına mahsus isimlerden değildir. İnsanlara Nur ismi konulmamalıdır. Hayatları çilekeş olur, kazalar, belalar eksik olmaz.
Forwarded from Akademi Dergisi
Akademi Dergisi
Siyah Transporter'lar ve İkranur... MİT'in şu meşhur ve her yerde her türlü pis işin içinde olan Transporterlarından biri o mahaldeydi ve İkranur onları gördü... O ekip bir kadını kaçırmıştı, fuhuş mafyalarında zorla kullanacaklardı ama direndi ve öldürülmesine…
Katledilen çocuğun adında da "nur" vardı.

Bu isimlere dikkat edelim.

Nur, Nurettin, Nuray, Nurdan, Aynur gibi isimlerin sahipleri, sıkıntılı hayat yaşarlar. Hayatları çilekeş olur. Hastalık olur, dert, keder olur...

Neden mi?
Çünkü "Nur" ismi Allah'ın zatına/sadece kendisine mahsus olan isimlerdendir. Böyle bir isim bir insana konulursa, bunun sonucu da kötü olur.

İsimlerinde Nur geçenler, yaşları kaç olursa olsun isimlerini değiştirmeliler. Kimlikte değiştirmeleri şart değil. Hiç sıkıntıya gelmeden sağ kulağına ezan ve sol kulağına kâmet okutarak birkaç dakikada ismini değiştirebilirler.
Muş'ta 50 milyon yıllık fosiller bulundu

Muş'un Varto ilçesinde devam eden yol yapım çalışmalarında, omurgasız deniz canlıları olabileceği düşünülen ve 50 milyon yıllık olduğu değerlendirilen fosiller bulundu.

Bir zamanlar Muş'un denizle kaplı olduğu düşünülüyor.
Akademi Dergisi
Sakarya Hendek'de bir havai fişek fabrikasında yaşanan patlamalar sürüyor 56 kişinin hastaneye kaldırıldığı olayla ilgili açıklamada bulunan Sakarya Valiliği, fabrikada 110 ton patlayıcının olduğunu duyurdu.
Sakarya'da patlama meydana gelen Büyük Coşkunlar Havai Fişek fabrikasının sahibi MÜSİAD Şube Başkanı

Geçtiğimiz yıllarda iş güvenliği alınmamasıyla meydana gelen patlamalara "doğal afet" diyen fabrika sahibi Yaşar Coşkun, MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı olarak görev yapıyor.
Müslim b. Yesâr, zâlime bedduâ eden bir adama:

Şu zâlimi zulmü ile başbaşa bırak. Zîra onun bir an önce helâk olması için zulme devam etmesi, senin bedduândan daha müessirdir (tesirlidir). Ancak iyilik yaparsa, belki bu iyiliği kendisini kurtarabilir ki, bunu yapmayacağı meydandadır.” dedi.

Kaynak: İmâm Gazâlî
İhyâu Ulûmi’d-Dîn
Forwarded from SpaceExplorerTv
AY TUTULMASI

5 Temmuz Pazar günü “Yarı Gölgeli Ay Tutulması”  vuku bulacaktır. Tutulmanın görüleceği yerler: Amerika, Afrika, Avustralya, Güney ve Batı Avrupa, Antarktika Kıtası, Hint Okyanusu. Tutulma; Türkiye, Almanya ve Avusturya’dan görülemeyecektir.

Tutulmanın büyüklüğü: -0.644’dür.

Tutulmanın başlangıcı: 5 Temmuz 2020 06.07 (Türkiye Saati)

Tutulmanın ortası        : 5 Temmuz 2020  07.30          ”

Tutulmanın sonu         : 5 Temmuz 2020  08.52          ”
"Allahü tealanın, insanların ihtiyaçları(nı gidermek) için yarattığı kulları vardır. İnsanların ihtiyaçlarını onlar vasıtasıyla karşılar. Bunlar, kıyamet gününün dehşetinden (bile) emindirler. (Allah bunları öyle sevmiş ve bunlardan öyle razıdır ki bu kullarına her sıkıntılı safhada çok güzel muamele eder ve korur.)

| #HadisiŞerif, Kenzu'l-Ummal
Allahü teala hazretleri buyurdu (mealen):

"Ve her kim Allah'a tevekkül ederse o (Allah) ona yeter..."

| #KuranAyetleri, Talak Suresi, Ayet: 3
Her şey iyi insanlar için çok iyi oluyor.

Nereden haber almış, kendisine bu bilgi nasıl sızdırılmış bilemiyorum ama şu hesap tam isabet etmiş...

Erdoğan, Katar'a birkaç sebeple gitti ama asıl sebebi bu; kendisini iyi hissetmiyor ve çare arıyor.

Son zamanlarda, bana yaptırdığı büyülerin çok küçücük kısmını kendisine çevirdim ve neye uğradığını şaşırdı. Zaten bitik, perişan, çökmüş haldeydi, iyice kötü oldu. Katar'a bana ve ekibime büyüler yaptırmak için gitmedi. Bizim büyüler yaptığımızı zan etti ve onları çözdürmeye gitti.

Ben, kendimizi methetmek gibi görülür diye, binin birini yazıyorum. Dünya tarihine geçen şeylere sebep oluyoruz. Cinler alemi kelimenin tam anlamı ile yıkıldı, düzenleri sarsıldı. Neredeyse orada Müslüman cinler hakimiyet kuracaklar. Bunun insanlar alemine yansıması da çok büyük oldu, oluyor ve Ankebut Ağı'na çalışan kişiler çok zor zamanlar geçiriyorlar. Bu güne kadar cinlerle, büyülerle çok işlerini/sıkıntılarını hallediyorlardı artık eskisi gibi yapamıyorlar.

Cinler aleminde çok büyük bir korku var. Hiçbir cin kabilesi karşıma çıkmak istemiyor. Bana ve bu cihatta benimle beraber olanlara dokunmak istemiyorlar. Zorda bırakılıyorlar.

Şu Satanistler bile, dünya genelinde organize olarak üstümüze geldiler, her seferinde sert şamarlar yiyip büyük kayıplar verip geri çekildiler. En güvendikleri kişilerden biri olan Marina bile çaresiz kaldı. Az daha öldürüyordum, mühleti var, izin verilmedi. Erdoğan'ı da ufaktan bir çarpacaktım ki sözümü dinledi ve büyülerle bize saldırmaktan geri çekildi. Son birkaç günde bile, dünyanın dört bir yanında onlarca üfürükçü insan şeytanını çarptım ve çoğu hastahanelik oldu. Bunları arasında, yolumuzdan/cemaatimizden görünen hatta hocaefendi olarak bilinip sözde hizmette olan üfürükçü insan şeytanları bile var. Bunlar oyundan düştükçe her şey iyi insanlar için çok iyi oluyor.

Metafizik savaşı da biz kazandık...
Sessiz kalıyorum, anlatmıyorum.

Ankebut Operasyonu kapsamında yaptığım yayınlar ve müdahaleler neticesinde dünyanın dört bir yanında çok büyük ve mühim hadiseler yaşandı ve son zamanlarda şiddeti/hızı artarak yaşanmaya devam ediyor.

Kara para işleri iyice bozuluyor. Mafyalar, gizli servisler büyük darbeler alıyorlar. Ankebut Ağı iyice çatırdıyor. Ankebut Ağı'nın kara para işlerinde kullandığı bazı hükumetler/devletler ve liderler krizlere giriyorlar. Bu liderlerin muhaliflerinin güçleri bir anda artıyor ve her şey zincirleme bir reaksiyon gibi akıp akıp hayra gidiyor. Ve resmin bütününe bakılınca, yeni bir dünya düzeninin kurulduğu artık dostum düşmanım olan herkes tarafından görülüyor ve kabul ediliyor.

Yahudilerin dünya genelinde topyekun hezimete uğrayacağı o günler geldi, yaşanıyor...
Planlarım var, gerçekleşmesini beklediğim hadiseler var, inançlarımla yorumladığım hususlar var ve daha birçok sebep var ki bunlar nedeniyle şu sıralar sessiz ve geride kalmayı tercih ediyorum.

Dünyanın pek çok yerindeki pek çok hadiseye arka plandan gerektiği kadar müdahaleler yaptım, yapıyorum ama yaşananları, neler döndüğünü buradan yazmadım. Böyle olması gerekiyordu...

Şimdi Türkiye'de ve dünyada büyük felaketler bekliyorum, açlığın-kıtlığın yayılmasını, hastalıkların daha da artmasını, ölümlü hadiselerin her yeri sarmasını bekliyorum. Ordular arası çatışmalar da bekliyorum. Sıcak çatışmaların biraz biraz yaşanmasını, en çok da Türkiye'nin dara düşmesini, milletin acılar içinde kalmasını, hiç değilse böyle şefkat tokatları ile sarsılıp kendine gelmesini, nasibi olanların hiç değilse sonsuz hayatlarını kurtarmasını bekliyorum. Kendine gelemeyenler de çok feci akıbetlere gidecekler. Çok sarsıcı, can yakıcı hadiselerin üst üste yaşanmasını bekliyorum.

Çünkü bu insanlık ve bu millet azabı çoktan hak etti. Ve bir millet nasılsa, öyle yönetilir. İyi bir idareyi hak etmemiş bir milletin başına geçmek, her derdini çözmeye, her kötülüğü iyileştirmeye kalkmak gibi ütopik bir bakış açımız, tavrımız yok, olmadı, olmayacak da... Allah'ın acımadıklarına acımak caiz olmaz. Haşa Allah'tan bile daha merhametliymişiz gibi tavırlar sergilememiz bize sevap ve manevi derece kazandırmaz. Aksine felaketimize sebep olur.

Şunca belalar geldi, geliyor da hala milletin büyük kısmı nasihat almış değil. Biz, milletin bize yeten kısmı ile bile şu operasyonu tamamlamaya güç yetirebiliyoruz ama buna müsaade alamıyoruz.

Önce bir temizlik gelsin, arzı iyice bir temizlesin ve millet "Yok mu bütün bunlardan bizi kurtaracak birileri?" desin, bizim gibilerin kıymetini bilsin ve ondan sonra bize müsaade edilir. Bu, böyle olmasaydı, biz bu işi geçen sene bile nihayete erdirmiş olurduk ama izin verilmedi.

Bunlar yaşanana kadar biz "ilahi irade"yi, "ilahi takdir"i de gözeterek, izin verildiği kadar her kötülükle mücadele etmeye devam ediyoruz, edeceğiz.

Biz, cehennemliklerin başlarına bekçi tayin edilmedik. Onlar için kendimizi parçalamamız emir edilmedi.
Akademi Dergisi
Daha sarsıcı şeyler de anlatacağım... Şu dijitalini ne maksatla kullandıklarını anlatacağım, hem Türkiye hem dünya sarsılacak... Şu maddeye başka isimler de veriliyor. 1960'lardan beri gizli servisler tarafından kullanılıyor. Bir toplu iğnenin ucuna değdirilse…
Gece rüyamda zeytinyağlı yeşil kalıp sabunlar gördüm.

5-6 tanesini birden art arda yerden aldım, sol kolumu karnıma dayayıp onları sol kolumun üzerinde kucağımda taşıdım. Onları almadan önce üstlerinde birbirine bir şekilde bağlanmış iki ekmek vardı. "Bunlar bayattır, almasam mı" derken elimle yoklamış, yumuşak ve taze olduklarını görünce onları da almıştım. Hepsini kucağıma alıp oradan ayrıldım.

Bilenler bilirler, böyle bir rüya, birbirine yakın manalarda birkaç farklı şekilde tabir edilebilir. Hiç tartışmasız olan bir tabiri de şudur:

- Yapılan bazı hayırlı ameller/hizmetler vesilesiyle Mevla'yı kendisinden çok çok razı etmek ve çok çok büyük sevaplar, dereceler kazanmak...
Bu rüyamı, dünya genelindeki fuhuş ve organ mafyalarına neşter vuran ve büyük büyük operasyonları başlatacak olan dünkü paylaşımlarıma da yordum.

Akşam zaten iyice bir tefekkür etmiş, bana ulaştırılan arazi raporlarına da bakmış, yayınlarımdan sonra sahada kimlerin ne hallerde olduğunu iyice tartıp değerlendirmiş ve kendi kendime şöyle demiştim:
"Böyle hizmetler herkese nasip olmaz. Bunun şükrünü edadan aciz kalırız. Allah'tan başkasından da korkumuz yok. Ona teslim olduk, ona tevekkül ettik, ona dayandık ve dünya üzerinde toplamda belki trilyon dolarla kara para döndürülmesine vesile olan, bilmem kaç tane hükumetin ve gizli servisin ve mafyaların da içinde olduğu bu çarka çomak soktuk.

En doğru olanı yaptık. Bize hiçbir karşılık veremezler. Vermeye kalkarlarsa da dağlar gibi meydandayız. Sonuna kadar çatışır, savaşırız.. Bu hamlemizin ardından kısa sürede yüzbinlerce çocuk, genç kız ve kadın kurtulacaktır. İnsanlık dışı sistemleri şimdiye kadar olduğundan da daha büyük darbeler alacaktır. Sürecin devamında toplamda milyonlarca kişi kurtulacaktır.