Beyhude yere uğraşıyorlar. Bu saatten sonra onları Süpermen bile kurtaramaz.

Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin dava başladı

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin 20 sanıklı dava başladı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan firari 20 sanık katılmadı.

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin, haklarında "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme" ve "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçlarından dava açılan 20 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan firari 20 sanık katılmadı. Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz ile avukatı duruşmada hazır bulundu.

Fuji dağı | Japonya

#HarikaVideolar

Zaharova: ABD kendi işleri ile ilgilenmeli

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova, Amerika Birleşik Devletleri’ni diğer ülkelerin içişlerine karışmamaya çağırdı.

Zaharova, bu konu hakkında yaptığı açıklamada “Her devletin kendi iç, dış politikası, ekonomi politikası, kültürel, insani hakkı vardır” diye konuştu.

Buna ek olarak, diplomat Amerikalı meslektaşlarının iç sorunlarla başa çıkmalarını önererek açıklamalarında “Kendi sorunlarınız ile ilgilenin, bütün dünya bunu bekliyor. Şimdi, tüm Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray, sonsuza dek tavsiye veren, sıkı çalışan ve hala ABD’deki en derin iç düzeni aşan diğer harika organizasyonlarla sıkı çalışma zamanı” ifadelerine yer verdi.
Zaharova, ABD’nin “istediği gibi yaşayabileceğini” ancak sadece kendi sınırları içinde yaşayabileceğini vurguladı.

Hatırlanacağı üzere daha önce Washington’da, Rusya’da yapılan anayasa değişikliklerine ilişkin oy konusunda endişelerini dile getirmişlerdi.

Sakarya Hendek'de bir havai fişek fabrikasında yaşanan patlamalar sürüyor

56 kişinin hastaneye kaldırıldığı olayla ilgili açıklamada bulunan Sakarya Valiliği, fabrikada 110 ton patlayıcının olduğunu duyurdu.

Çin destekli banka AIIB'den iki Türk bankasına yarım milyar dolar borç

Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB), Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na 500 milyon dolar borç vereceğini açıkladı.

Çin devleti destekli, Pekin merkezli Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sırasında başgösteren likidite sorununun hafifletilmesin yardımcı olmak için Türkiye'deki iki kalkınma bankasına 500 milyon dolar borç vereceğini duyurdu.

Aynı zamanda tüm dünyadan üyeleriyle uluslararası nitelikli bir banka olan AIIB'den yapılan açıklamada, 500 milyon dolar borç verilecek bankaların Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası olduğu belirtildi.

Türkiye'deki inşaat şirketlerine kullandırılacak. Açıklamaya göre bu iki banka borçlanacakları fonları altyapı şirketlerine kredi olarak sunacak. 

Yaklaşık 60 araçlık Rus askeri konvoyu Suriye'nin Deyrizor şehrine giriş yaptı.

Konvoyun Deyrizor'a şimdiye kadar gelen en büyük askeri konvoy olduğu kaydedilirken giriş nedeninin bilinmediği belirtildi.

DHA tarafından servis edilen Sakarya'daki havai fişek fabrikasına ait olduğu iddia edilen görüntüler, Ukrayna'daki bir mühimmat deposunda yaşanan patlamaya ait görüntüler olduğu ortaya çıktı.

Rusya'dan kritik açıklama: Tekrar faaliyete geçiriyoruz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın Libya’daki büyükelçiliğini tekrar faaliyete geçirilmesine karar verdiğini belirtti.

https://telegra.ph/Rusyadan-kritik-a%C3%A7%C4%B1klama-07-03

Çok tehlikeli bir madde; dijitalin...

Van Gölünde batan tekne hadisesinin arkasında çok sarsıcı gerçekler var.

O tekne aslında batırıldı. Aslında yaşanan bir kaçak göçmen faciası da değil ve 55-60 kadar kişi de yoktu o teknede... O teknede bulunan ve sayıları 8-10 kadar olan göçmenler gizlice bir alışveriş gerçekleştiriyorlardı.

Sattıkları şey dijitalin adı verilen ve yanlış ellere geçince çok tehlikeli olan bir madde... O tekne açıkta iken bir başka tekneyle, dijitalini alacak kişiler yanaştılar ve aralarında çatışma çıktı. Gelenler, o teknedekileri öldürdüler ve içindeki dijitalinler ile birlikte o sandıkları alıp götürdüler.

Gitmeden önce cesetleri denize attılar, tekneyi cesetleri attıkları yerden daha ileri bir yere götürüp orada batırdılar. Çok profesyonel davrandılar çünkü bunları yapanlar MİT'in hain kanadının adamlarıydı. Bu işin içinde MİT, CIA ve Amerikan ordusu da var. Solomon Soysuz da işin içinde olduğundan, neler döndüğünü bildiğinden olay yerine koştu ve gücü yettiğince her şeyi örtbas etmeye çalıştı. Hala bu meselenin üzeri örtülmek isteniyor. Ankebut Ağı'nın kontrolündeki basın ve medyaya da bu yönde talimatlar verildi.

Siyah Transporter'lar ve İkranur...

MİT'in şu meşhur ve her yerde her türlü pis işin içinde olan Transporterlarından biri o mahaldeydi ve İkranur onları gördü...

O ekip bir kadını kaçırmıştı, fuhuş mafyalarında zorla kullanacaklardı ama direndi ve öldürülmesine karar verildi. Öldürmek için tam oraya götürdüler ve o anları İkranur gördü. Korktu, babasına koştu ve yaşananları anlattı. Bazı adamların olduğunu, bir kadının olduğunu, kötü bir şeyler yaşandığını, kendisine çok kötü baktıklarını anlattı...

Üzerlerinde Emniyet personeli olduklarını gösterir kimlikleri bulunan bu ekip de İkranur'u gördü. İkranur, neler yaşandığını fark edip etrafına anlatabilecek bir yaşta olduğu için hedef oldu. Yaşamasına ve konuşmasına meydan verilemezdi. Sonra kaçırıp acımasızca onu da katlettiler.

Daha sarsıcı şeyler de anlatacağım...

Şu dijitalini ne maksatla kullandıklarını anlatacağım, hem Türkiye hem dünya sarsılacak...

Şu maddeye başka isimler de veriliyor. 1960'lardan beri gizli servisler tarafından kullanılıyor. Bir toplu iğnenin ucuna değdirilse ve ardından o iğnenin ucu insanın vücuduna azıcık batırılsa, az sonrasında o insan krize giriyor ve yığılıp kalıyor.

Hem vücudunu kontrol edemez oluyor hem de şuuru bulanıyor ve saatlerce kendine gelemiyor. Sarsıcı kısma geldik ki Ankebut Ağı'nın dünyanın dört bir yanındaki fuhuş ve organ mafyaları da bu maddeyi kullanıyor.

Ankebut Ağı'nın Türkiye kısmında faaliyet gösteren organ ve fuhuş mafyaları acımasızca dijitalin kullanıyorlar.

Dünyada ve Türkiye'de bir anda ortadan kaybolan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan yüksek sayıdaki insanların epeyi bir kısmı böyle insanlık dışı bir çarkın kurbanı oluyor.

Amerikan ordusu ve CIA bu maddeyi MİT'e, MİT ise arazide faaliyet gösteren ve kendi kontrolünde olan mafyalara veriyor. CIA da bu maddeyi çok zaman başka ülkelerden ve teşkilatlardan alıyor.

Ankebut Operasyonu başlayalı beri yazıyorum ki dünyadaki bütün kara para işlerini Yahudiler organize ediyor, yönetiyor. Bunları en tepeden Sanhedrin hahamları ve daha tepede ise İblis yönetiyor. Bu Satanist teşkilat bu işlerde Amerika devletinin gücünü ve kurumlarını kullanıyor.

Dünyanın dört bir yanındaki Amerikan üsleri ve Amerika Büyük Elçilikleri ile Konsoloslukları, bu Satanist teşkilatın pis işlerine aracılık ettiriliyor.

Türkiye'de de genç kızlar ve kadınlar kaçırılıyor. Bu kişiler fuhuş mafyalarına kurban oluyor. Bu kaçırmalar sırasında dijitalin kullanılıyor.

Bu fuhuş ağına genç kız ve kadın sağlamak için arazide faaliyet gösteren kadınlar ve adamlar var. Bunlara, sisteme dahil/kurban ettikleri kişi başına belirli miktarda para veriliyor.

Bu kişiler gizli servis elemanı olmadıkları gibi bir mafya mensubu da değiller. Kendileri gibi şeytanlaşmış olduklarını iyice anladıkları bazı kişileri yavaş yavaş bu sisteme dahil edip kadın kız bulma kısmında faaliyete başlatıyorlar.

Bu kızlar ve kadınlar, dijitalin de denilen o madde sayesinde, ne olduğunu bile anlayamadıkları şekilde, bayıltılarak kaçırıldıkları gibi, sonrasında da neler olduğunu anlayamadan ne yazık ki fuhuşta kullanılıyorlar.

Çünkü kaçırılmanın sonrasında da ileri tekniklerle şuurları bulanık tutuluyor. Ruhsuz, akılsız ama canlı bir vücut gibi oluyorlar. Bu Şeytan'a tapan ve insanı insandan saymayan Allah'sız Yahudilerin tam olarak istedikleri de bu... Kurbanların bu halde olmaları için kimyevi maddeler de beyinlerine tesir eden elektromanyetik teknikler de ve büyü de kullanılıyor.

Kurbanların beyinleri artık bir daha geri döndürülemez şekilde hasar alıyor ve bir süre fuhuşta kullanıldıktan sonra öldürülüyorlar. Aralarından az sayıda çıksa da bazı kurbanlar, her türlü zihin kontrol tekniklerine iradeleri/sabırları ya da inançları ile direnebiliyorlar. Bunlar ise fuhuşta hiç kullanılamadan katlediliyorlar.

İşte İkranur'un gördüğü kadın, böyle kadınlardan biriydi... Onu oraya MİT'in ekibi katletmek için götürdü.

Kadınları, kızları ellerine düşürmek için kullandıkları kişilere basit/kısa eğitimler veriyorlar. Dijitalinin ne olduğunu, nasıl tesir ettiğini, nerelerden daha rahat şekilde kurban bulup kaçırabileceklerini, güvenlik kameralarını, kaçırma sürecinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyorlar.

Bu madde sayesinde hiç tanımadıkları kurbanları bir anda bayıltıp sonra "Eyvah kızım/eşim/kardeşim bayıldı. Yardım edin" gibi teknikler kullanıyorlar. Sonra "Aracımız hemen şurada, hastahaneye yetiştireyim" gibi yönlendirmelerle, bir oldu bitti ile kurban kişiyi kendi araçlarına koyup kaçırıyorlar. Daha farklı teknikler de deniyorlar. Zaten tek başına dolaşan, yanında/yakınında kimsesi olmayan, güzel buldukları kadınları ve kızları tercih ediyorlar.