Bunu sahnelemeden önce beni almak istiyorlar. Bunu da hukukuna uyduramıyorlar. Yine emirlerindeki hakimleri, savcıları, doktorları kullanarak bir hastahane kartı oynamak istiyorlar. Beni aldıracaklar, hastahaneye yatıracaklar ve sözde tedavi iddiası ile ilaç verip öldürecekler. Ya da hiç değilse şu darbe tiyatrosu gerçekleşene kadar yayın yapmamamı, kimseye yön vermememi sağlayacaklar.
Dün Ali Koç'la Tayyip bu hususu ayrıca görüştüler. Ali Koç'un kafa dağılmış, bu işi olur görüyor ama Tayyip'in kafası daha o kadar dağılmamış, sarsılmamış. Bunun olur iş olmadığını görüyor.
Biz çok takılmıyoruz. Her şeye hazırız. Gelip alsınlar da görsünler bir anda Türkiye nasıl karışıyor ve dünya siyasetinde, devletler arası münasebetlerde neler neler oluyor.
Dün Ali Koç'la Tayyip bu hususu ayrıca görüştüler. Ali Koç'un kafa dağılmış, bu işi olur görüyor ama Tayyip'in kafası daha o kadar dağılmamış, sarsılmamış. Bunun olur iş olmadığını görüyor.
Biz çok takılmıyoruz. Her şeye hazırız. Gelip alsınlar da görsünler bir anda Türkiye nasıl karışıyor ve dünya siyasetinde, devletler arası münasebetlerde neler neler oluyor.
May 12, 2020
Dün Merkel ile Tayyip telefon görüşmesi yaptı.
Konu bendim, cemaatimizdi, Ankebut Operasyonumuzdu. Merkel de elimizden çok çekti ve perişan halde. Tayyip ona darbe tiyatrosundan bahsedip desteğini isteyince ve "Bu son şansımız" deyince, Merkel çok sevindi.
Verdi gazı Tayyip'e...
Tayyip bir ara yoklama çekti "Geçen sefer bir halt ettik, arkasında duramadık. Adam çıktı, daha da güçlendi, hepimizi çökertiyor. Bu sefer öyle olmasın, arkamızda dik durun, bir şeyler yapın" mealinde cümleler kurdu. Merkel "Ne gerekiyorsa, üzerimize ne düşüyorsa yapacağız" mealinde cümlelerle karşılık verdi.
Biz Merkel'in halini çok ama çok iyi biliyoruz. Kendine hayrı yok. Şu güzelim ülkemizde yeniden kan dökülürken de sonrasında da Tayyip'e ciddi manada bir destek veremez. Aslında Tayyip de bunun farkında. Daha önceki görüşmelerde bunu Merkel'e fark ettirdi "Senden bir şey olmaz. Beni yola çıkarttın, yolda bıraktın." manasına gelecek cümleler kurmuştu.
Konu bendim, cemaatimizdi, Ankebut Operasyonumuzdu. Merkel de elimizden çok çekti ve perişan halde. Tayyip ona darbe tiyatrosundan bahsedip desteğini isteyince ve "Bu son şansımız" deyince, Merkel çok sevindi.
Verdi gazı Tayyip'e...
Tayyip bir ara yoklama çekti "Geçen sefer bir halt ettik, arkasında duramadık. Adam çıktı, daha da güçlendi, hepimizi çökertiyor. Bu sefer öyle olmasın, arkamızda dik durun, bir şeyler yapın" mealinde cümleler kurdu. Merkel "Ne gerekiyorsa, üzerimize ne düşüyorsa yapacağız" mealinde cümlelerle karşılık verdi.
Biz Merkel'in halini çok ama çok iyi biliyoruz. Kendine hayrı yok. Şu güzelim ülkemizde yeniden kan dökülürken de sonrasında da Tayyip'e ciddi manada bir destek veremez. Aslında Tayyip de bunun farkında. Daha önceki görüşmelerde bunu Merkel'e fark ettirdi "Senden bir şey olmaz. Beni yola çıkarttın, yolda bıraktın." manasına gelecek cümleler kurmuştu.
May 12, 2020
Abdullah Gül de bu sabah itibariyle kanaatini değiştirdi ve adamlarına "Bırakalım yapsınlar şu işi (darbe tiyatrosunu), biz de dik duralım, bu güçlü safta (cemaatimizi ve ülkeler arası ittifakımızı kastediyor) yer alalım ve sonra bunların yaptıkları baskıyı göğüsleyip onlara geri gönderelim, aleyhlerine çevirelim" mealinde talimatlar verdi. Cemaatlerindeki herkese ve ayrıca basın ve medyadaki, ordudaki, emniyetteki, istihbarat birimlerindeki bütün adamlarına haberi/talimatları uçurdular.
Biz de bunu istiyorduk. Kimsenin şu darbe tiyatrosunu bozmasını istemiyoruz. Vatansever gruplar da aynını yapsınlar. Herkes bıraksın, herkes yol versin. Şunlar gelsinler de şamar nasıl vurulur, görsünler.
Göreceksiniz, Devlet Bahçeli ve onun etrafında toplaşmış hainler bile Tayyip'i ve çetesini bu hususta yalnız bırakacaklar.
Biz de bunu istiyorduk. Kimsenin şu darbe tiyatrosunu bozmasını istemiyoruz. Vatansever gruplar da aynını yapsınlar. Herkes bıraksın, herkes yol versin. Şunlar gelsinler de şamar nasıl vurulur, görsünler.
Göreceksiniz, Devlet Bahçeli ve onun etrafında toplaşmış hainler bile Tayyip'i ve çetesini bu hususta yalnız bırakacaklar.
May 12, 2020
May 12, 2020
May 12, 2020
May 12, 2020
Sınırları zorluyorsun. Bu millet patlayacak
Gizli Ermeni olan Engin Altay, Abdullah Gül'ün talimatı ile az önce şu konuşmayı yaptı.
Sahibi gizli Ermeni cemaatinden olan KRT TV konuşmasını canlı yayınladı. Konuşmadaki mesajı şuydu:
"Bak, bizi dinle Erdoğan! Senin devrin bitti. Bunu kabul et. Seni herkes yalnız bırakıyor. İyice zora düşüyorsun. Sana -Sessizce çekil- dediler, bu emri dinle. Ortamı germe, biz istenmeyen üzücü hadiseler yaşanmasına taraf değiliz ama görüyorsun ki hatları çok geriyorsun. Sınırları zorluyorsun. Bu millet patlayacak ve bil ki biz de karşında olacağız. Biz de sizi devirmek istiyoruz ama bu, sandıkla olsun, seçimle olsun istiyoruz. Bizi de zorlama. Yazılanlar doğru, evet biz de şu anda karşındaki büyük grupla uyumlu hareket ediyoruz, edeceğiz."
Gizli Ermeni olan Engin Altay, Abdullah Gül'ün talimatı ile az önce şu konuşmayı yaptı.
Sahibi gizli Ermeni cemaatinden olan KRT TV konuşmasını canlı yayınladı. Konuşmadaki mesajı şuydu:
"Bak, bizi dinle Erdoğan! Senin devrin bitti. Bunu kabul et. Seni herkes yalnız bırakıyor. İyice zora düşüyorsun. Sana -Sessizce çekil- dediler, bu emri dinle. Ortamı germe, biz istenmeyen üzücü hadiseler yaşanmasına taraf değiliz ama görüyorsun ki hatları çok geriyorsun. Sınırları zorluyorsun. Bu millet patlayacak ve bil ki biz de karşında olacağız. Biz de sizi devirmek istiyoruz ama bu, sandıkla olsun, seçimle olsun istiyoruz. Bizi de zorlama. Yazılanlar doğru, evet biz de şu anda karşındaki büyük grupla uyumlu hareket ediyoruz, edeceğiz."
May 12, 2020
Akademi Dergisi
İki büyük boş arazi arasında bir asfalt ya da beton yoldayım... Karşımda Recep Tayyip Erdoğan var. Onunla yol ortasında atışıyorum. Sözlü tartışmalar sırasında birkaç adım ileri geri gidiyorum ve bir anda üzerimdeki silahı çekip ona dört el sıkıyorum. Yakın…
Evet, bu rüya gerçekleşiyor diyebiliriz. Bunun haricinde yazdığım birkaç rüya zaten gerçekleşti. Mesela Bahçeli'nin karşımızda duramayışı, perişan hali ve Tayyip'le yolunun ayrılması... Buna işaret eden rüyayı yazmıştım.
#RüyaTabirleri
#RüyaTabirleri
May 12, 2020
Forwarded from Akademi Dergisi
Yavuz gibi diyorum: Bu dünya iki sultana dar.
Ben sadece sizi devirmek ve Türkiye'yi kurtarmak için mücadele etmiyorum. Sizi kullananların dünyaya yayılmış ağını bir an önce parçalamak için mücadele ediyorum. İster inanın, ister inanmayın. Sizleri değil, sizleri oynatan konseylerin mensuplarını bile çapımın adamları olarak görmüyorum. Bütün dünyaya hakim olmuş bir İslami idare tesis edilecek, onun temel kolonlarını, çok sağlam surette dikiyorum. Bunun için de sizin sisteminizin temel kolonlarını yıkıyorum.
Ben sadece sizi devirmek ve Türkiye'yi kurtarmak için mücadele etmiyorum. Sizi kullananların dünyaya yayılmış ağını bir an önce parçalamak için mücadele ediyorum. İster inanın, ister inanmayın. Sizleri değil, sizleri oynatan konseylerin mensuplarını bile çapımın adamları olarak görmüyorum. Bütün dünyaya hakim olmuş bir İslami idare tesis edilecek, onun temel kolonlarını, çok sağlam surette dikiyorum. Bunun için de sizin sisteminizin temel kolonlarını yıkıyorum.
May 12, 2020
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var."
May 12, 2020
20 yıl önce, enteresan bir gece...
Bundan tam 20 yıl öncesiydi, cemaatimize ait bir müessesemizde üniversite talebesi olarak kalıyordum.
Çok gayretliydim. Durmadan, dinlenmeden, uyumadan okuyor, öğreniyor ve öğrendiklerimle amel etmeye çalışıyordum. Sabah namazlarından sonra bile talebe arkadaşlar istirahata çekiliyor ama ben uyumayıp kitaplar okuyordum. İlim, hikmet öğrenmek gayretiyle adeta kendimden geçiyordum. Bu halim etrafımda da çok dikkat çekiyor ve hiç istemediğim halde parmakla gösteriliyordum. Bizim yolumuzda kişiye "deli" denmezse, o yarımdır, hamdır, hala olmamıştır. Kemale ermemiştir. Bana o zamanlardan "Deli mi bu?" derlerdi.
Bundan tam 20 yıl öncesiydi, cemaatimize ait bir müessesemizde üniversite talebesi olarak kalıyordum.
Çok gayretliydim. Durmadan, dinlenmeden, uyumadan okuyor, öğreniyor ve öğrendiklerimle amel etmeye çalışıyordum. Sabah namazlarından sonra bile talebe arkadaşlar istirahata çekiliyor ama ben uyumayıp kitaplar okuyordum. İlim, hikmet öğrenmek gayretiyle adeta kendimden geçiyordum. Bu halim etrafımda da çok dikkat çekiyor ve hiç istemediğim halde parmakla gösteriliyordum. Bizim yolumuzda kişiye "deli" denmezse, o yarımdır, hamdır, hala olmamıştır. Kemale ermemiştir. Bana o zamanlardan "Deli mi bu?" derlerdi.
May 12, 2020
Öyle bir zamanda, bir akşam vakti, cemaatle akşam namazı kılındıktan sonra, kurstaki dershanemize geçtik. Arkadaşlar okul derslerine çalışıyorlardı. Ben yine elime güzel bir ilmi eser almış, içine dalmış ve durmadan kulaçlar atıyordum. Ne olmuş, nasıl olmuş anlamadım, herkes çıkmış gitmiş, cemaatle yatsıyı kılmışlar ben orada masanın üzerinde uyuyakalmışım. Sonradan öğrendim ki talebe arkadaşlar beni uyandırmışlar ama "Tamam" dedikten sonra yine yorgunluktan ve uykusuzluktan uyuyakalmışım.
May 12, 2020
Çok enteresan üç rüyayı art arda görerek uyandım. Saat gecenin ikisi olmuştu. Etrafıma bir bakındım, yatağımda değil, dershanedeyim ve şaşırdım. Saate baktım, daha da şaşırdım. Gördüğüm rüyalar zihnimde film izler gibi dönmeye başladı ve en çok da onlara şaşırdım.
Peşpeşe gördüğüm rüyalardan birinde, mahallemizin ana caddesindeki bir dükkanın önündeydim. Dükkan ne dükkanıydı, neye kullanılıyordu, gösterilmedi. O dükkanın önünde çok büyük hadiseler yaşanacağı içime doğduruluyordu, rüyada bunu kesin şekilde biliyordum ve "Burası mı, burada mı yaşanacak" dercesine dükkana ve etrafına bakıyordum. Tam o sırada bir genç kızı arkasından/sırtından görüyordum. Açık kumral ve uzun saçlı, tesettürsüz bir kızdı. Fazlası ile neşeli ve kendine fazlasıyla güvenen hatta kendini beğenmiş halleri vardı.
Peşpeşe gördüğüm rüyalardan birinde, mahallemizin ana caddesindeki bir dükkanın önündeydim. Dükkan ne dükkanıydı, neye kullanılıyordu, gösterilmedi. O dükkanın önünde çok büyük hadiseler yaşanacağı içime doğduruluyordu, rüyada bunu kesin şekilde biliyordum ve "Burası mı, burada mı yaşanacak" dercesine dükkana ve etrafına bakıyordum. Tam o sırada bir genç kızı arkasından/sırtından görüyordum. Açık kumral ve uzun saçlı, tesettürsüz bir kızdı. Fazlası ile neşeli ve kendine fazlasıyla güvenen hatta kendini beğenmiş halleri vardı.
May 12, 2020
O genç kız bir anda dükkanın önünde görünüyor, şımarık davranışlar sergiliyor, sonra yürüyerek geçip gidiyordu. Sonra ben o dükkanın önündeki kaldırımda, yüzüm caddeye dönük olarak, namazdaki son oturuştaki gibi dizlerimin üzerinde oturuyordum. Cadde boş, kaldırım boş, hava puslu/karanlık... Büyük belaları, büyük imtihanları işaret eden rüyalardaki gibi bir pus, bir karanlık...
Bir anda görüyordum ki aslında o kaldırımda tek değilim. Ben dahil beş kişi, orada dizlerimizin üzerinde yanyana tek sıra halinde oturuyorduk. Merkezde kalan kişi üstazımız Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri... Sağında iki kişi, solunda iki kişi var. Sağından ikinci kişi benim. Üstazımız dönüp bana baktığında ve göz göze geldiğimizde içimde bir ses yankılanıyor. Sanki kulak olmadan da duymak gibi bir şey ve şu deniyor: Sen bu küfrün, bu karanlık devrin içinde sağdan ikinci sıradasın.
Bir anda görüyordum ki aslında o kaldırımda tek değilim. Ben dahil beş kişi, orada dizlerimizin üzerinde yanyana tek sıra halinde oturuyorduk. Merkezde kalan kişi üstazımız Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri... Sağında iki kişi, solunda iki kişi var. Sağından ikinci kişi benim. Üstazımız dönüp bana baktığında ve göz göze geldiğimizde içimde bir ses yankılanıyor. Sanki kulak olmadan da duymak gibi bir şey ve şu deniyor: Sen bu küfrün, bu karanlık devrin içinde sağdan ikinci sıradasın.
May 12, 2020
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Aynı gece gördüğüm ikinci rüyada ise büyük bir mücadelenin/cihadın içinde olduğumu görüyorum.
Önceleri bir başımayım, yanımda, etrafımda kimse yok. Dinimizin, devletimizin, milletimizin düşmanlarını bir başıma bir köşeye sıkıştırıyorum. Çok kalabalıklar ama öyle bir mücadele ediyor, baskı kuruyor ve korkutuyorum ki sıkıştırdığım yerden çıkamıyorlar. Onları öylece bir süre tutuyorum. Tutarken benim tarafımda/safımda olan kalabalığı görüyorum. Bu sırada düşmanların/hainlerin/münafıkların bazılarının elleri ile bizim safa bir şeyler atıp durduklarını görüyorum. Dikkat ediyorum ki fırın ekmeklerinin köşelerini bizim safa atıp duruyorlar. Daha da dikkat edince görüyorum ki o ekmek parçaları hep altından...
Sonra bir an geliyor, benimle birlikte olan kalabalık hareketleniyor, arkamdan geliyorlar ve silahlarını çektiklerini görüyorum. "Artık hazırız." diyorum. Ben de dahil olmak üzere hep beraber şu ilahiyi (Çağırayım ey dost) büyük bir vecd haliyle söyleyerek köşeye sıkıştırdığım düşmanları toplayıp alıyoruz.
Önceleri bir başımayım, yanımda, etrafımda kimse yok. Dinimizin, devletimizin, milletimizin düşmanlarını bir başıma bir köşeye sıkıştırıyorum. Çok kalabalıklar ama öyle bir mücadele ediyor, baskı kuruyor ve korkutuyorum ki sıkıştırdığım yerden çıkamıyorlar. Onları öylece bir süre tutuyorum. Tutarken benim tarafımda/safımda olan kalabalığı görüyorum. Bu sırada düşmanların/hainlerin/münafıkların bazılarının elleri ile bizim safa bir şeyler atıp durduklarını görüyorum. Dikkat ediyorum ki fırın ekmeklerinin köşelerini bizim safa atıp duruyorlar. Daha da dikkat edince görüyorum ki o ekmek parçaları hep altından...
Sonra bir an geliyor, benimle birlikte olan kalabalık hareketleniyor, arkamdan geliyorlar ve silahlarını çektiklerini görüyorum. "Artık hazırız." diyorum. Ben de dahil olmak üzere hep beraber şu ilahiyi (Çağırayım ey dost) büyük bir vecd haliyle söyleyerek köşeye sıkıştırdığım düşmanları toplayıp alıyoruz.
May 12, 2020
May 12, 2020
Akademi Dergisi
Hala feryat ediyor. "Kod 512" ölümden beter halde... Şeytan'a tapan kişilerden oluşan konseyler tarafından yönetilen ve düşman gördükleri çok kişileri bu güne kadar çok ağır büyüler ve emirlerinde olan güçlü cinler ile yok eden Ankebut Ağı'nın, cinler alemindeki…
Bu arada, sizin haberiniz olmamıştır, yine benden duyun.
Kod 512'nin ölmesi çok büyük tesir oluşturdu. 1 milyar 750 milyon nüfusu olan koca kabile, onun öldüğüne önce inanamadı. Sonra acı gerçeği kabullendikleri gibi intikam yeminleri ettiler. Neler neler oldu, ben size anlatmadım.
Kalabalık bir cenaze töreni yaptılar. Haa, hiii, hooo diye diye ve döne döne acayip bir merasim gerçekleştirildi. Sonra 512'nin leşi yakıldı. Onlarda usuldür cenazeyi yakmak.
Sonra kabilenin en seçme cinlerinden gruplar oluşturduldu, bir o grup, bir bu grup derken, saldırıp durdular. An itibari ile hepsi mevta... 512'nin peşinden bine yakın seçkin ve kendine güvenen cin daha ölmüş oldu.
Bu gerçeklerin haberini alan o Sanhedrin hahamlarının yüzlerini bir görmeliydiniz.
Kod 512'nin ölmesi çok büyük tesir oluşturdu. 1 milyar 750 milyon nüfusu olan koca kabile, onun öldüğüne önce inanamadı. Sonra acı gerçeği kabullendikleri gibi intikam yeminleri ettiler. Neler neler oldu, ben size anlatmadım.
Kalabalık bir cenaze töreni yaptılar. Haa, hiii, hooo diye diye ve döne döne acayip bir merasim gerçekleştirildi. Sonra 512'nin leşi yakıldı. Onlarda usuldür cenazeyi yakmak.
Sonra kabilenin en seçme cinlerinden gruplar oluşturduldu, bir o grup, bir bu grup derken, saldırıp durdular. An itibari ile hepsi mevta... 512'nin peşinden bine yakın seçkin ve kendine güvenen cin daha ölmüş oldu.
Bu gerçeklerin haberini alan o Sanhedrin hahamlarının yüzlerini bir görmeliydiniz.
May 12, 2020
Akademi Dergisi
Öldü, o da az önce öldü... İblis'e en yakın adamlardan biri olan, cinler aleminin en namlılarından biri olan, gayr-i müslim cinler arasında en bilge kişilerden biri olan, "Gel sen de Müslüman ol, kurtulanlardan ol" dediğimde "Ben Müslüman olsam, peşimden…
Çok güçlü bir hasımdı, çok sıradışı bilgi ve tecrübe sahibiydi ve beş bin yüz on iki (5112) yaşındaydı.
Hadis-i şerifte mealen "Her insanın cinlerden bir arkadaşı vardır. Bu, kafirdir. Ona vesvese verir." buyruldu. "Sizin de var mı ey Allah'ın Rasulü?" denildiğinde "Evet, benim de var ama benim şeytanım iman etti, Müslüman oldu" buyruldu.
Kod 512 benim şeytanımdı. Şu baş şeytan var ya hani İblis dediğimiz, o bu 512'yi daha ben anne karnında iken bana musallat etmiş. Beni durdurmakla görevlendirmiş. Bir gün çok büyük hizmetlere vesile edileceğimi, büyüklerimiz tarafından çok büyük hizmetlerde kullanılacağımı biliyormuş o İblis... Buna mani olmak için merhume anneme de 512'yi musallat etmiş. Hayatını acılarla doldurmuşlar. Benim hayatımı da acılarla, akıl almazlarla doldurdular. Sırf ben bu günlere gelmeyeyim ve şu vesile olduğum güzelliklere/hizmetlere/cihada vesile olmayayım diye...
Ben, hayatımızda böyle sıradışı, az bilinir/duyulur dengeler/gerçekler olduğunu bir buçuk sene önce öğrendim. Hazret-i peygamberin soyundan geldiğimizi de... Soyumdan pek çok kişinin hayatlarının insan ve cin şeytanları tarafından mahvedildiğini de... Benim hayat hikayem de çok acı bir hayat hikayesi... Anlatmaya başladığımda, on dakika geçmeden psikolojisi sarsılanlar var. On günlerce kendine gelemeyenler... Firavun'un sarayında yetişen Musa (a.s.)'nın hayatı gibi... Kuyulara, zindanlara atılan Yusuf (a.s.)'un hayatı gibi...
Neticede, benim dünyaya gelmeme, Müslümanlık üzere yaşamama, şu yolumu/üstazımı bulmama, gayret edip mesafe almama ve dünya üzerinde kurulmuş şu şeytani çarka darbeler vurmama mani olamadılar. Bunları yapabilmek için en çok güvendikleri kişilerden biri olan 512 de kısa süre önce öldü ve kendine güvenen o hahamlardan bazıları da öldüler...
Bundan sonrasında neler yapacağıma dair bazı şeyler de hem bana, hem onlara, Ankebut'u en tepeden yöneten bazı isimlere malum... Tayyip'i asacağım, bu mevzudan bile sayılmayacak, daha sonrasında neler yaptığımı gördüklerinde... Ankebut Ağı'nı dünya genelinde dağıtıp yok edeceğim.
Hadis-i şerifte mealen "Her insanın cinlerden bir arkadaşı vardır. Bu, kafirdir. Ona vesvese verir." buyruldu. "Sizin de var mı ey Allah'ın Rasulü?" denildiğinde "Evet, benim de var ama benim şeytanım iman etti, Müslüman oldu" buyruldu.
Kod 512 benim şeytanımdı. Şu baş şeytan var ya hani İblis dediğimiz, o bu 512'yi daha ben anne karnında iken bana musallat etmiş. Beni durdurmakla görevlendirmiş. Bir gün çok büyük hizmetlere vesile edileceğimi, büyüklerimiz tarafından çok büyük hizmetlerde kullanılacağımı biliyormuş o İblis... Buna mani olmak için merhume anneme de 512'yi musallat etmiş. Hayatını acılarla doldurmuşlar. Benim hayatımı da acılarla, akıl almazlarla doldurdular. Sırf ben bu günlere gelmeyeyim ve şu vesile olduğum güzelliklere/hizmetlere/cihada vesile olmayayım diye...
Ben, hayatımızda böyle sıradışı, az bilinir/duyulur dengeler/gerçekler olduğunu bir buçuk sene önce öğrendim. Hazret-i peygamberin soyundan geldiğimizi de... Soyumdan pek çok kişinin hayatlarının insan ve cin şeytanları tarafından mahvedildiğini de... Benim hayat hikayem de çok acı bir hayat hikayesi... Anlatmaya başladığımda, on dakika geçmeden psikolojisi sarsılanlar var. On günlerce kendine gelemeyenler... Firavun'un sarayında yetişen Musa (a.s.)'nın hayatı gibi... Kuyulara, zindanlara atılan Yusuf (a.s.)'un hayatı gibi...
Neticede, benim dünyaya gelmeme, Müslümanlık üzere yaşamama, şu yolumu/üstazımı bulmama, gayret edip mesafe almama ve dünya üzerinde kurulmuş şu şeytani çarka darbeler vurmama mani olamadılar. Bunları yapabilmek için en çok güvendikleri kişilerden biri olan 512 de kısa süre önce öldü ve kendine güvenen o hahamlardan bazıları da öldüler...
Bundan sonrasında neler yapacağıma dair bazı şeyler de hem bana, hem onlara, Ankebut'u en tepeden yöneten bazı isimlere malum... Tayyip'i asacağım, bu mevzudan bile sayılmayacak, daha sonrasında neler yaptığımı gördüklerinde... Ankebut Ağı'nı dünya genelinde dağıtıp yok edeceğim.
May 12, 2020
May 12, 2020
"Hey, ne oluyor, kendinize gelin"
Gün içerisinde değişik saatlarde Rusya, Çin, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, bazı Türk cumhuriyetleri ve daha başka ülkeler Türkiye ile diplomatik temas kurdular. Devlet gücümüzü İsrail ve Amerika adına elinde tutan AKPKK'ye, diplomatik nezaket kurallarının dışına çıkmadan "Hey, ne oluyor, kendinize gelin" dediler.
Öncelikle Türkiye ile aralarındaki ticari ilişkilerin bir anda büyük darbeler alacağını, devamında her türlü münasebetin gözden geçirileceğini "tam ayarında" ifade ettiler.
"Şöyle şöyle iddialar duyuyoruz. Türkiye'de bir iç karışıklık ve kaos ortamının olması bizi rahatsız eder. Ticari ilişkilerimize darbe vurur. Biz bu türlü sıkıntıların yaşanmasını istemeyiz, siz iddiaların gerçeğe dönüşmemesi ve kaos ortamı oluşmaması için elinizden geleni yapın" tarzında, aba altından sopa gösteren cümlelerdi bunlar...
Gün içerisinde değişik saatlarde Rusya, Çin, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, bazı Türk cumhuriyetleri ve daha başka ülkeler Türkiye ile diplomatik temas kurdular. Devlet gücümüzü İsrail ve Amerika adına elinde tutan AKPKK'ye, diplomatik nezaket kurallarının dışına çıkmadan "Hey, ne oluyor, kendinize gelin" dediler.
Öncelikle Türkiye ile aralarındaki ticari ilişkilerin bir anda büyük darbeler alacağını, devamında her türlü münasebetin gözden geçirileceğini "tam ayarında" ifade ettiler.
"Şöyle şöyle iddialar duyuyoruz. Türkiye'de bir iç karışıklık ve kaos ortamının olması bizi rahatsız eder. Ticari ilişkilerimize darbe vurur. Biz bu türlü sıkıntıların yaşanmasını istemeyiz, siz iddiaların gerçeğe dönüşmemesi ve kaos ortamı oluşmaması için elinizden geleni yapın" tarzında, aba altından sopa gösteren cümlelerdi bunlar...
May 12, 2020
May 12, 2020
Oğul
"Bağrındaki kurşunlarla çık peygamber katına, o mübarek avcun içine birer birer say oğul!"
May 12, 2020
"AKP milletvekilleri arasında Türkiye’nin uçuruma gittiğini görenler var"
AKPKK'den istifa eden DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve gizli Yahudi Mustafa Yeneroğlu, görevdeki bir bakanın kendisine FETÖ ile ilgili "Benim ömrüm burada geçti" dediğini anlatarak, "'Hayatım orada geçti' diyen biri gayet rahat bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar" dedi. Yeneroğlu ayrıca AKP'de birçok vekilin Türkiye'nin uçuruma gittiğini düşündüğünü söyledi.
DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP milletvekilleri arasında Türkiye’nin uçuruma gittiğini görenler olduğunu, ayrılanların hain ilan edileceklerini düşündüğünü söyledi. Yeneroğlu, bir kabine üyesinin FETÖ konusunda “Ömrüm bunların içinde geçti” dediğini anlattı.
AKPKK'den istifa eden DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve gizli Yahudi Mustafa Yeneroğlu, görevdeki bir bakanın kendisine FETÖ ile ilgili "Benim ömrüm burada geçti" dediğini anlatarak, "'Hayatım orada geçti' diyen biri gayet rahat bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar" dedi. Yeneroğlu ayrıca AKP'de birçok vekilin Türkiye'nin uçuruma gittiğini düşündüğünü söyledi.
DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP milletvekilleri arasında Türkiye’nin uçuruma gittiğini görenler olduğunu, ayrılanların hain ilan edileceklerini düşündüğünü söyledi. Yeneroğlu, bir kabine üyesinin FETÖ konusunda “Ömrüm bunların içinde geçti” dediğini anlattı.
May 12, 2020
May 12, 2020
- AK Parti’dekiler ayrılanların başına neler geldiğini görüyor. AK Parti’den ayrılınca hain ilan edileceklerini biliyorlar. FETÖ’cü olarak köşeye sıkıştırılabileceklerini, geçmişten bir şey çıkarılarak her türlü baskıyı göreceklerini biliyorlar. Dolayısıyla korkuyorlar. 18 yıllık iktidar beraberinde herkesi yozlaştırdı. Sadece sonuçta gücün kendisi o güçten menfaatlenen herkesi yozlaştırabiliyor. İktidar menfaatlerinden yararlanırken, bu haksızlıkları dile getirip ayrıldığı zaman çevresini de karşısına da alacak. İl, ilçe teşkilatını ikna etmesi gerekecek. İnsanlar ‘vuruyoruz, kaçıyoruz, uçuyoruz’ söylemi ile gerçeklerle alakası olmayan bir dünyada senaryolarla besleniyorlar. Bu ortam içerisinde insanlar gittikçe daha duygusal oluyor. Aslında oturup konuştuğunuz zaman akl-ı selim düşünüyorlar. Türkiye’nin nereye gittiğini, gidişatın uçuruma doğru olduğunu görüyorlar. Bakanlık yapmış, milletvekilliği yapan birçok arkadaşımından ben bunu duyuyorum. Ciddi manada endişeliler.
May 12, 2020
‘700 BİN TERÖR ÖRGÜT ÜYESİ OLABİLİR Mİ?’
Yeneroğlu, 15 Temmuz sonrası en az 700 bin kişinin FETÖ mensubiyeti iddiasıyla terör soruşturması geçirdiğini söyleyerek, “Bu bile bir facia. Bir ülkede bu kadar mensubu bulunan bir örgüt varsa o ülke batmış demektir. Bir terör örgütünün yüz binlerce mensubu olmaz. Bir örnek vereceğim. Kişi astsubay, abisi, kız kardeşi bu örgütün içinde olduğu gerekçesiyle ihraç ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu durumda olan bakan ve büyükelçi arkadaşlarımız var. Haksızlık karşısında benim başıma bir şey gelmesin diye susuyorlarsa haksızlığa destek veriyorlar demektir” diye konuştu.
Yeneroğlu, 15 Temmuz sonrası en az 700 bin kişinin FETÖ mensubiyeti iddiasıyla terör soruşturması geçirdiğini söyleyerek, “Bu bile bir facia. Bir ülkede bu kadar mensubu bulunan bir örgüt varsa o ülke batmış demektir. Bir terör örgütünün yüz binlerce mensubu olmaz. Bir örnek vereceğim. Kişi astsubay, abisi, kız kardeşi bu örgütün içinde olduğu gerekçesiyle ihraç ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu durumda olan bakan ve büyükelçi arkadaşlarımız var. Haksızlık karşısında benim başıma bir şey gelmesin diye susuyorlarsa haksızlığa destek veriyorlar demektir” diye konuştu.
May 12, 2020
Görev başındaki FETÖ'cü bakan kim
Şu anda da görevinde devam eden bir bakanın Gülencileri kast ederek kendisine “Mustafa Bey siz bunları tanımazsınız. Benim ömrüm burada geçti” dediğini anlatan Yeneroğlu, “Evet sorunlardan birisi de bu ‘Hayatım orada geçti’ diyen biri gayet rahat Bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış, irşat faaliyetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar. Bu zalimlik değil de ne?” dedi.
Mustaf Yeneroğlu, birçok milletvekilinin Deva Partisi’ne geçmek istediğini de öne sürdü.
Şu anda da görevinde devam eden bir bakanın Gülencileri kast ederek kendisine “Mustafa Bey siz bunları tanımazsınız. Benim ömrüm burada geçti” dediğini anlatan Yeneroğlu, “Evet sorunlardan birisi de bu ‘Hayatım orada geçti’ diyen biri gayet rahat Bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış, irşat faaliyetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar. Bu zalimlik değil de ne?” dedi.
Mustaf Yeneroğlu, birçok milletvekilinin Deva Partisi’ne geçmek istediğini de öne sürdü.
May 12, 2020
"Keriz bunlar, ahmak bunlar yaa... Öl desem ölecekler"
Cübbeli'nin içki alemlerinde iken ve kafası hafif güzelken, içini dışına vurduğu konuşmaları var.
Peşinde sürüklediği, maddeten ve manen sömürdüğü kişileri kastederek "Keriz bunlar, ahmak bunlar yaa... Öl desem ölecekler" dediği görüntüler bile var.
Bu görüntüler Tayyip'in elinde de var. Bu gibi görüntüler haricinde zaten istedikleri anda Cübbeli'yi içeri atıp bir ömür çıkartmamaya yetecek deliller var. Ellerinde oynatıp her türlü ihanetlerinde kullandıkları şu Cübbeli, tam bir insan şeytanı. Tam bir suç makinesi. Tam bir münafık soytarı. Dosyaları o kadar kabarık ki bir patlasa, millet şunun yüzüne tükürmez bile... Hatta boğup bir kenara atanlar olur.
Cübbeli'nin içki alemlerinde iken ve kafası hafif güzelken, içini dışına vurduğu konuşmaları var.
Peşinde sürüklediği, maddeten ve manen sömürdüğü kişileri kastederek "Keriz bunlar, ahmak bunlar yaa... Öl desem ölecekler" dediği görüntüler bile var.
Bu görüntüler Tayyip'in elinde de var. Bu gibi görüntüler haricinde zaten istedikleri anda Cübbeli'yi içeri atıp bir ömür çıkartmamaya yetecek deliller var. Ellerinde oynatıp her türlü ihanetlerinde kullandıkları şu Cübbeli, tam bir insan şeytanı. Tam bir suç makinesi. Tam bir münafık soytarı. Dosyaları o kadar kabarık ki bir patlasa, millet şunun yüzüne tükürmez bile... Hatta boğup bir kenara atanlar olur.
May 12, 2020
Nihayet soruşturma başlatıldı
Bakalım gerçek bir soruşturma ve yargılama mı olacak yoksa savcılar, hakimler yine Tayyip'in emrini mi dinleyecekler.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Tezcan hakkında, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından soruşturma başlattı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazeteci Fatih Tezcan ile ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Açıklamada "Fatih Tezcan adlı şahsın halkın bir kısmını hedef alarak tehdit içerikli bir video yayınladığına dair 11 Mayıs tarihinden itibaren çeşitli internet siteleri ile sosyal medyada haber yapıldığının belirlenmesi üzerine 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereği işin gerçeğini araştırıp yasal gereğine tevessül etmek amacıyla adı geçen hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.
Bakalım gerçek bir soruşturma ve yargılama mı olacak yoksa savcılar, hakimler yine Tayyip'in emrini mi dinleyecekler.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Tezcan hakkında, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından soruşturma başlattı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazeteci Fatih Tezcan ile ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Açıklamada "Fatih Tezcan adlı şahsın halkın bir kısmını hedef alarak tehdit içerikli bir video yayınladığına dair 11 Mayıs tarihinden itibaren çeşitli internet siteleri ile sosyal medyada haber yapıldığının belirlenmesi üzerine 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereği işin gerçeğini araştırıp yasal gereğine tevessül etmek amacıyla adı geçen hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.
May 12, 2020
Norveç'te Rusya-ABD gerginliği
Norveç ordusu, ülkenin kuzeyindeki Vardo kentinde bulunan Globus radar sistemini ABD'nin sağladığı yeni ekipmanları kurarak modernize ediyor. Kent sakinlerinin, Rusya'nın buna vereceği karşılıktan endişe ettiği belirtiliyor.
Norveç'teki Globus radar sisteminin modernizasyonu devam ederken ülke basınında halkın endişe duyduğuna dair iddialara yer veriliyor.
The Barents Observer gazetesi, Norveç İstihbarat Servisi Şefi Morten Haga Lunde'ye dayandırdığı haberinde Rusya'nın 11 bombardıman uçağıyla Vardo'daki radar sistemini vurma çalışmaları yaptığını öne sürdü.
Norveç ordusu, ülkenin kuzeyindeki Vardo kentinde bulunan Globus radar sistemini ABD'nin sağladığı yeni ekipmanları kurarak modernize ediyor. Kent sakinlerinin, Rusya'nın buna vereceği karşılıktan endişe ettiği belirtiliyor.
Norveç'teki Globus radar sisteminin modernizasyonu devam ederken ülke basınında halkın endişe duyduğuna dair iddialara yer veriliyor.
The Barents Observer gazetesi, Norveç İstihbarat Servisi Şefi Morten Haga Lunde'ye dayandırdığı haberinde Rusya'nın 11 bombardıman uçağıyla Vardo'daki radar sistemini vurma çalışmaları yaptığını öne sürdü.
May 12, 2020
"Darbe gündemi yok" muş...
AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünün sözcüsü Ömer Çelik, darbe tartışmalarına ilişkin "Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur ancak herkesin bildiği bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbe gündemi vardır" dedi.
Darbe tartışmalarına değinen Çelik, "Sürekli olarak bu tartışmayı açarak olmayan bir gündemi Türkiye'nin gündemi haline getiriyorlar. Seçim dışı yollarla hükümet götürmekten bahsederek aynı düşüncelerine devam edip, TSK'ya da iftiralar atıyorlar" ifadelerini kullandı ve Türkiye'de bir darbe gündemi olmadığını vurguladı.
AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünün sözcüsü Ömer Çelik, darbe tartışmalarına ilişkin "Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur ancak herkesin bildiği bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbe gündemi vardır" dedi.
Darbe tartışmalarına değinen Çelik, "Sürekli olarak bu tartışmayı açarak olmayan bir gündemi Türkiye'nin gündemi haline getiriyorlar. Seçim dışı yollarla hükümet götürmekten bahsederek aynı düşüncelerine devam edip, TSK'ya da iftiralar atıyorlar" ifadelerini kullandı ve Türkiye'de bir darbe gündemi olmadığını vurguladı.
May 12, 2020
"Darbe mağduriyetine yatan bir Erdoğan var."
CHPKK Grup Başkan Vekili Engin Altay:
"Ben, Erdoğan'ın darbe paranoyası içinde olduğunu söylüyordum fakat görüyorum ki darbe paranoyasından ziyade darbe mağduriyetine yatan bir Erdoğan ve AK Parti üst yönetimiyle karşı karşıyayız. AK Parti'ye karşı olan herkes darbeci, AK Parti hükumetlerinin artık görev yapmamasını isteyen herkes terörist ve bu konuda AK Parti'yi eleştirenleri televizyonlarına çıkaran bütün televizyonlarda aynı şekilde terörist"
CHPKK Grup Başkan Vekili Engin Altay:
"Ben, Erdoğan'ın darbe paranoyası içinde olduğunu söylüyordum fakat görüyorum ki darbe paranoyasından ziyade darbe mağduriyetine yatan bir Erdoğan ve AK Parti üst yönetimiyle karşı karşıyayız. AK Parti'ye karşı olan herkes darbeci, AK Parti hükumetlerinin artık görev yapmamasını isteyen herkes terörist ve bu konuda AK Parti'yi eleştirenleri televizyonlarına çıkaran bütün televizyonlarda aynı şekilde terörist"
May 12, 2020
"Erdoğan hakikaten darbe paranoyası mı yaşıyor yoksa ..."
"Erdoğan, 'sandıkta hesaplaşacağız' der bazen, evet seninle sandıkta hesaplaşacağız. Bu konuda aynı düşünüyoruz, için rahat olsun ama sandığı tekmeleyen sensin. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde sonucunu beğenmediğin için sandığı deviren sensin, 2017 referandumunda kanunda açıkça yazmasına rağmen mühürsüz oylar geçerli saydırarak sandığa şer karıştıran sensin, seçilmiş genel başkanını bir darbe yapmak suretiyle başbakanlıktan ve genel başkanlıktan indiren de sensin ve sonra geleceksin darbe edebiyatı yapacaksın. Hakikaten darbe paranoyası mı yaşıyor yoksa darbe mağduriyetine mi yatıyor anlamış değilim ama bir şey söyleyeyim; 12 Eylül'ü göklere çıkaran ve aynı şekilde 28 Şubat'a övgüler düzen Fethullah Gülen ile yıllarca o zaman niye iş birliği yaptın? 17-25 Aralık'a kadar 12 Eylül'e övgüler düzen Gülen ile niye kol kola yürüdün, devleti ona teslim ettin?"
"Erdoğan, 'sandıkta hesaplaşacağız' der bazen, evet seninle sandıkta hesaplaşacağız. Bu konuda aynı düşünüyoruz, için rahat olsun ama sandığı tekmeleyen sensin. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde sonucunu beğenmediğin için sandığı deviren sensin, 2017 referandumunda kanunda açıkça yazmasına rağmen mühürsüz oylar geçerli saydırarak sandığa şer karıştıran sensin, seçilmiş genel başkanını bir darbe yapmak suretiyle başbakanlıktan ve genel başkanlıktan indiren de sensin ve sonra geleceksin darbe edebiyatı yapacaksın. Hakikaten darbe paranoyası mı yaşıyor yoksa darbe mağduriyetine mi yatıyor anlamış değilim ama bir şey söyleyeyim; 12 Eylül'ü göklere çıkaran ve aynı şekilde 28 Şubat'a övgüler düzen Fethullah Gülen ile yıllarca o zaman niye iş birliği yaptın? 17-25 Aralık'a kadar 12 Eylül'e övgüler düzen Gülen ile niye kol kola yürüdün, devleti ona teslim ettin?"
May 12, 2020
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Kudüs, bize, Sultan Selim Han hazretlerinin yadigarıdır."
May 13, 2020
"Ömer Çelik, provakasyonun ve manipülasyonun sözcülüğünü üstlenmiş durumda."
CHPKK Grup Başkanvekili Özgür Özel , kendisini 'darbeci söylemde bulunmakla' suçlayan AKPKK Sözcüsü Ömer Çelik'e yüklendi.
Özel, RS FM'deki konuşmasının bir kısmında şunları söyledi:
- Bir cümlem var cümleyi kırpıp kullanıyorlar. Radyo Sputnik sayesinde hatırlatalım burada makas olmaz, kesinti olmaz. Cümlenin kendisi şu; 'Geldiğiniz sandık sizi götürecek, geldiğiniz gibi gideceksiniz. Zira milletin sıtkı sıyrıldı.' Devamında şunu söylüyorum; 'Saray rejiminin sonu geliyor. Bununla birlikte yapılan liyakatsiz atamaların da sonu gelecek.' Bu arkadaşlar 'Saray rejiminin sonu geliyor'dan kestiler, bunu aktrollerin eline verdiler, mümkün olduğunca yaygınlaştırdılar. Geçen gün bana 'Darbe çığırtkanlığı yapmaya utanmıyorsun' diye tepki gösteren birisine al bakalım izle deyip linki gösterdim bana Whatsapp’tan yazmıştı. İzleyip aradı, 'Hakkını helal et oruçluyum, hakkını yedik bizi de kandırmışlar' dedi.
CHPKK Grup Başkanvekili Özgür Özel , kendisini 'darbeci söylemde bulunmakla' suçlayan AKPKK Sözcüsü Ömer Çelik'e yüklendi.
Özel, RS FM'deki konuşmasının bir kısmında şunları söyledi:
- Bir cümlem var cümleyi kırpıp kullanıyorlar. Radyo Sputnik sayesinde hatırlatalım burada makas olmaz, kesinti olmaz. Cümlenin kendisi şu; 'Geldiğiniz sandık sizi götürecek, geldiğiniz gibi gideceksiniz. Zira milletin sıtkı sıyrıldı.' Devamında şunu söylüyorum; 'Saray rejiminin sonu geliyor. Bununla birlikte yapılan liyakatsiz atamaların da sonu gelecek.' Bu arkadaşlar 'Saray rejiminin sonu geliyor'dan kestiler, bunu aktrollerin eline verdiler, mümkün olduğunca yaygınlaştırdılar. Geçen gün bana 'Darbe çığırtkanlığı yapmaya utanmıyorsun' diye tepki gösteren birisine al bakalım izle deyip linki gösterdim bana Whatsapp’tan yazmıştı. İzleyip aradı, 'Hakkını helal et oruçluyum, hakkını yedik bizi de kandırmışlar' dedi.
May 13, 2020
'Ömer Çelik benden özür dilemeli'
Bunu yapan başta Ömer Çelik. Çünkü ben açıklamayı yapmışım. Ben darbe çığırtkanlığı yapmışsam 2-3 saat sonra çıkıp bir şey desene? Bütün gece geçmiş, gece trollerin operasyonu gelmiş, ertesi gün 13.40'ta çıkmış benim açıklamamın üstünden 1 gün 40 dakika sonra demiş ki; 'CHP'liler darbe çığırtkanlığı yapıyor.'
Ömer Çelik'in çıkıp özür dilemesi gerekir benden ama özür dilemez çünkü provakasyonun ve manipülasyonun sözcülüğünü üstlenmiş durumda. Bugün de çıkmış darbe sözleri kullanarak, 'Genelkurmayımıza hakaret ettiniz' diyor. Ben 'Darbeyi yapacaksam düttürü leyla ordusuyla mı yapacağım?' diye sordum. Ben darbenin karşısında durmuş birisiyim. Tankın, tüfeğin bağlı olduğu kişi senin Genelkurmay Başkanın. Polisin, jandarmanın bağlı olduğu kişi senin İçişleri Bakanın. Eğer darbe tehdidi görüyorsan, kendi içindeki bazılarına güvenmiyorsun demektir.
Bunu yapan başta Ömer Çelik. Çünkü ben açıklamayı yapmışım. Ben darbe çığırtkanlığı yapmışsam 2-3 saat sonra çıkıp bir şey desene? Bütün gece geçmiş, gece trollerin operasyonu gelmiş, ertesi gün 13.40'ta çıkmış benim açıklamamın üstünden 1 gün 40 dakika sonra demiş ki; 'CHP'liler darbe çığırtkanlığı yapıyor.'
Ömer Çelik'in çıkıp özür dilemesi gerekir benden ama özür dilemez çünkü provakasyonun ve manipülasyonun sözcülüğünü üstlenmiş durumda. Bugün de çıkmış darbe sözleri kullanarak, 'Genelkurmayımıza hakaret ettiniz' diyor. Ben 'Darbeyi yapacaksam düttürü leyla ordusuyla mı yapacağım?' diye sordum. Ben darbenin karşısında durmuş birisiyim. Tankın, tüfeğin bağlı olduğu kişi senin Genelkurmay Başkanın. Polisin, jandarmanın bağlı olduğu kişi senin İçişleri Bakanın. Eğer darbe tehdidi görüyorsan, kendi içindeki bazılarına güvenmiyorsun demektir.
May 13, 2020
"İnandırıcılığımızı kaybettik."
Ben size bir perde arkası vereyim. İspata muhtaç. Aldığım bilgiyi şuradan aldım diyemem ama perde arkası. Dün AK Parti'de yapılan toplantı ve değerlendirmede, 'Bu işten karlı çıkmadık, bu işte inandırıcılığımızı kaybettik. Adamlar sordular biz darbeyi hangi güçle yapacağız, genel başkanları da sordu, 'Genelkurmaya bağlı değil mi kuvvet komutanları?' diye. Özgür Özel 15 Temmuz'un muhalefet kanadında, CHP'de en güçlü figürüydü öyle bir şeye sarıldık ki inandırıcılığımız kalmadı' denilmiş ve Ömer Çelik eleştirilmiş. Parti içinden ağır eleştiriler gelince Ömer Çelik, yeni bir açıklama yapmış. 'Darbeci sözlerle Genelkurmay'a iftira attılar. Aslında darbe tehlikesi yok' diyor şimdi de."
Ben size bir perde arkası vereyim. İspata muhtaç. Aldığım bilgiyi şuradan aldım diyemem ama perde arkası. Dün AK Parti'de yapılan toplantı ve değerlendirmede, 'Bu işten karlı çıkmadık, bu işte inandırıcılığımızı kaybettik. Adamlar sordular biz darbeyi hangi güçle yapacağız, genel başkanları da sordu, 'Genelkurmaya bağlı değil mi kuvvet komutanları?' diye. Özgür Özel 15 Temmuz'un muhalefet kanadında, CHP'de en güçlü figürüydü öyle bir şeye sarıldık ki inandırıcılığımız kalmadı' denilmiş ve Ömer Çelik eleştirilmiş. Parti içinden ağır eleştiriler gelince Ömer Çelik, yeni bir açıklama yapmış. 'Darbeci sözlerle Genelkurmay'a iftira attılar. Aslında darbe tehlikesi yok' diyor şimdi de."
May 13, 2020
May 13, 2020
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bak, tanı kendini, İşte sen busun!
May 13, 2020