Sabetaycı gizli Yahudi Numan Kurtulmuş'tan da talimatlar alır, ona göre Müslüman milleti kandırıp yönlendirirdi. İlahiyat/Diyanet camiası içindeki gizli Yahudi ve gizli Ermeni hainlerden de talimatlar alırdı.

Yüzünde gördüğünüz o çarpılmış gibi hal de sebepsiz değil. Sihir/büyü yapmaya çok meraklı olunca, Allah'tan korkmadan o türlü işlerle uğraşınca, tam beceremeyip aleyhine döndürdüğünden, aklı vuruk, hali bitik, bakılınca iç karartan öyle bir sıfatı vardı. Tabii ki öyle zulmet akan bir surata ulaşmak kolay değil ve buna sebep olan başka rezillikler de var: En başta münafıklık, sonra türlü ahlaksızlık, rezillik, zinalar, sapıklıklar, alemler...

Doğu Perinçek gibi azılı İslam düşmanı bir baş terörist ve hain, Doğu Perinçek gibi gizli Yahudi ve gizli Ermeni karışık soydan gelen ve Türk görünerek her değere saldıran bir omurgasız sürüngen, bütün gerçek Müslümanlara, İslam cemaatlerine, hocalara soluksuz saldırıyorken, hoca bilinen birini tutuyorsa, bu hepinizi işkillendirmelidir. Döngeloğlu'nun ölümünün ardından kimlerin onun hakkında iyi şeyler yazdığına bakarsanız, zaten sorunuzun cevabını kolayca bulabilirsiniz.

Müslüman rolü oynayan ne kadar münafık varsa, dinimizi dünya menfaat ve siyasetine alet eden ne kadar İslamcı sahtekar varsa, Müslümanlara leke gelmesine sebep olan ne kadar İslamcı varsa, ayrıca bu dine ve bu millete kastetmiş ne kadar gizli Ermeni, gizli Yahudi ve Mason hain varsa, hepsi Döngeloğlu'ndan razı... Hepsi onu hayırla anıyor. Hepsi onun kendilerinden olduğuna şahitlik ediyor.

▪️Cerbeze, yalanı süsleyerek doğru göstermek, kurnazca lâflarla aldatarak üste çıkmak, lâf cambazlığı ile doğruları örtmek, yalan dolanla hakikati örtbas etmek anlamlarına gelir. Bu hâliyle cerbeze, yalandan daha öte bir cürüm ve günah teşkil eder. Çünkü yalanda muhatap inanıp inanmamakta muhayyer bırakılır. Çoğu zaman da yalan ortaya çıkar ve yalancı kişi bundan mahcup olur, yüzü kızarır ve utanır. Nitekim meşhur atasözümüzde de ifadesini bulduğu gibi, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yalan anlaşılınca yalancının iddiası bittiği gibi, izzeti de biter.

▪️Oysa cerbezeci kişi kendi hâlinde bir yalancı değil; yalanında ısrarcı bir kişi olup, insanları aldatmakta maharetlidir, ortaya attığı lâf cambazlıkları ile doğruyu örtmekte becerikli, muhatabını susturduğu oranda da bundan mutluluk duyan ve yalanını yutturma becerisiyle övünen kişidir. Peygamber Efendimiz (asm) yalancı ve aldatan kişiler için, “Aldatan bizden değildir” buyurmuştur. Aldatan ve yalan söyleyen bizden olmayınca; yalanını—akıllara zarar!—lâf cambazlıkları ile süsleyerek insanları doğruları savunmaktan aciz bırakan kişilerin durumu her halde daha vahim olacaktı

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir gizli Ermeni, bir gizli Ermeniye, "Gel beraberce Müslümanlara Müslüman gibi görünelim, oyun içinde oyunlar kuralım, onları felaketlere sürükleyelim." demiş.

Yönlendirdiğim, İhsan Şenocak hakkındaki yazıma da bir bakın...