"Onlar Şeytan'a hizmet ediyorlardı."
Konuşmacı: Bu insanların bir çoğu Lusiferperestlerdi (Şeytana tapanlardı, satanistlerdi). Diyebilirsiniz ki din bir masaldır, tanrı yoktur, bunlar gerçek değil. Evet.. Bu insanlar için gerçek ve hakikat farklıdır.
Onlar Lusifer (İblis'in bir diğer adı) dedikleri görünmeyen bir şeye hizmet ediyorlardı. Ve ben bu çevre ile iletişim halindeydim ve yüzlerine gülümsüyordum. Çünkü onlar benim için sadece müşteriydiler. Bundan dolayı Şeytanın Kilisesi dedikleri yere gittim.
Sunucu: Şu an Satanizmden bahsediyorsunuz, değil mi?
Konuşmacı: Evet. Böylece bu kiliselerde ziyaretçi olarak bulunmuş oldum. Sonrasında onların çıplak kadınlarla ve içkili ortamlarda yapılan kutsal ayinlerinde bulundum ve bu beni ziyadesiyle eğlendirmişti. Bunların hiçbirine inanmıyordum ve gerçekten çok uzak görüyordum.
Sunucu: Bunlar senin için bir oyun gibi miydi?
Konuşmacı: Evet.. Karanlık ve kötülüğün insanların içerisinde olduğunu düşündüğümden bağlantıları henüz tam kuraramıştım. O çevrede misafirdim ve çıplak kadınlar ve diğer şeylerden eğleniyordum.
Bu, güzel bir hayattı. Bir gün, (şimdi) bütün bunları anlatmamın sebebi olan adak kurban daveti aldım. Yurtdışından. İşte bu kopma noktasıydı. Çocuklar.. (Kötü oluyor, yutkunuyor, gözleri yaşarıyor)
Sunucu: Bunu yapman mı söylendii?
Konuşmacı: Evet.. Ama bunu yapamadım..
Konuşmacı: Bu insanların bir çoğu Lusiferperestlerdi (Şeytana tapanlardı, satanistlerdi). Diyebilirsiniz ki din bir masaldır, tanrı yoktur, bunlar gerçek değil. Evet.. Bu insanlar için gerçek ve hakikat farklıdır.
Onlar Lusifer (İblis'in bir diğer adı) dedikleri görünmeyen bir şeye hizmet ediyorlardı. Ve ben bu çevre ile iletişim halindeydim ve yüzlerine gülümsüyordum. Çünkü onlar benim için sadece müşteriydiler. Bundan dolayı Şeytanın Kilisesi dedikleri yere gittim.
Sunucu: Şu an Satanizmden bahsediyorsunuz, değil mi?
Konuşmacı: Evet. Böylece bu kiliselerde ziyaretçi olarak bulunmuş oldum. Sonrasında onların çıplak kadınlarla ve içkili ortamlarda yapılan kutsal ayinlerinde bulundum ve bu beni ziyadesiyle eğlendirmişti. Bunların hiçbirine inanmıyordum ve gerçekten çok uzak görüyordum.
Sunucu: Bunlar senin için bir oyun gibi miydi?
Konuşmacı: Evet.. Karanlık ve kötülüğün insanların içerisinde olduğunu düşündüğümden bağlantıları henüz tam kuraramıştım. O çevrede misafirdim ve çıplak kadınlar ve diğer şeylerden eğleniyordum.
Bu, güzel bir hayattı. Bir gün, (şimdi) bütün bunları anlatmamın sebebi olan adak kurban daveti aldım. Yurtdışından. İşte bu kopma noktasıydı. Çocuklar.. (Kötü oluyor, yutkunuyor, gözleri yaşarıyor)
Sunucu: Bunu yapman mı söylendii?
Konuşmacı: Evet.. Ama bunu yapamadım..
Eski Almanya Başbakanı Schröder’den çağrı: Rus karşıtı yaptırımlar kalkmalı
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Birliği’nin (AB) 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Tagesspiegel gazetesine demecinde AB’nin 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizdi.
Rusya'nın işbirliği yapmaya hazır olması abartılmamalı. Rusya'nın ‘İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç geçmişinden’ sonra bile yeni Almanya ile işbirliği yapmaya hazır olmasının abartılmaması gerektiğine dikkat çeken Schröder, şöyle konuştu:
“Rusya’ya yönelik yaptırımları destekliyor olmamız buna aykırı. Birincisi, söz konusu yaptırımlar Rusya'da tarihi anılar uyandırıyor, ikincisi, Rus siyasetini değiştirmiyorlar.”
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Birliği’nin (AB) 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Tagesspiegel gazetesine demecinde AB’nin 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizdi.
Rusya'nın işbirliği yapmaya hazır olması abartılmamalı. Rusya'nın ‘İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç geçmişinden’ sonra bile yeni Almanya ile işbirliği yapmaya hazır olmasının abartılmaması gerektiğine dikkat çeken Schröder, şöyle konuştu:
“Rusya’ya yönelik yaptırımları destekliyor olmamız buna aykırı. Birincisi, söz konusu yaptırımlar Rusya'da tarihi anılar uyandırıyor, ikincisi, Rus siyasetini değiştirmiyorlar.”
Bu kişi Kim değil.
Kolundaki izden, yüz mimiklerinden, değişik yürüyüşünden, yüzündeki çizgilerden, benlerden, boyundan, burnundaki yamukluktan, kulak kepçelerinden, hepsinden takıldı.
Kim Jong-Un denilerek ortada dolaştırılan kişinin kim olmadığı, onun dublörlerinden biri olduğu gözler önüne çıktı. Biz bunu çoktan yapmıştık, yazmıştık. Sözümüze itibar etmeyenler bir kez daha mahcup oldular.
Kolundaki izden, yüz mimiklerinden, değişik yürüyüşünden, yüzündeki çizgilerden, benlerden, boyundan, burnundaki yamukluktan, kulak kepçelerinden, hepsinden takıldı.
Kim Jong-Un denilerek ortada dolaştırılan kişinin kim olmadığı, onun dublörlerinden biri olduğu gözler önüne çıktı. Biz bunu çoktan yapmıştık, yazmıştık. Sözümüze itibar etmeyenler bir kez daha mahcup oldular.
Akademi Dergisi
Tayyip'in son halleri ve konuşmaları hiç iyi değil. Bana ulaşan son bilgilere göre Tayyip bittiğini anladı. Aslında anlamaya çoktan anlamıştı da inkar ediyor, kabullenmek istemiyordu. Artık kabullenmiş gibi bir hali var. Kendisine ve çetesine hareket alanı…
O kadar bitik haldeler ki verebildikleri karşılık Twitter'dan paylaşım yapmak.
Onu yaparken bile Akademi Dergisi'nden beslenmek...
Kaç gündür büyük darbeleri üst üste vuruyoruz. Fena sarsılıyorlar. Partinin içi kaynıyor. Bu gün ise fokurdadı. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bir çözülme başlamasın diye bize karşılık vermek istediler. Yapa yapa bunu yaptılar. Bitmiş bunlar...
Onu yaparken bile Akademi Dergisi'nden beslenmek...
Kaç gündür büyük darbeleri üst üste vuruyoruz. Fena sarsılıyorlar. Partinin içi kaynıyor. Bu gün ise fokurdadı. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bir çözülme başlamasın diye bize karşılık vermek istediler. Yapa yapa bunu yaptılar. Bitmiş bunlar...
Akademi Dergisi
Cenab-ı Zülcelale ve devletimize bir can borcumuz vardır. Canımız bedenden çıkıncıya ve bedenimiz cihat edemez hale gelinceye kadar vatan müdaafasında gayret etmek ve şehit olmak murad-ı alimizdir. Biz geri çekilmeyi değil, ileri atılmayı yeğleriz. Ceddimize…
Mecbur kalıp Twitter üzerinden bari karşılık verirlerken, kurdukları cümleleri bile bizden esinlenerek kurdular.
Damarlarında kan olmuş, akıyorum. Çok uzun zamandır, düşmanına hayran olma denilen hali yaşıyorlar. Ben cezaevine girmeden önce çok bariz olmuştu ama cezaevinde iken haberleri izledikçe, gazeteleri okudukça iyice gördüm ki Tayyip'ten bilmem hangisine kadar hepsi mfs üslubuyla, mfs'nin tabirleriyle cümleler kurmaya çalışıyorlardı.
Hatta ana akım gazete ve televizyon kanallarında da Akademi Dergisi'ndeki üslubun, tabirlerin hakim olması talimatını verdiler.
Damarlarında kan olmuş, akıyorum. Çok uzun zamandır, düşmanına hayran olma denilen hali yaşıyorlar. Ben cezaevine girmeden önce çok bariz olmuştu ama cezaevinde iken haberleri izledikçe, gazeteleri okudukça iyice gördüm ki Tayyip'ten bilmem hangisine kadar hepsi mfs üslubuyla, mfs'nin tabirleriyle cümleler kurmaya çalışıyorlardı.
Hatta ana akım gazete ve televizyon kanallarında da Akademi Dergisi'ndeki üslubun, tabirlerin hakim olması talimatını verdiler.
Akademi Dergisi
Durum demiyor, vaziyet diyorsun... Yıl dönümü demiyor, sene-i devriyesi diyorsun... Anmıyorsun, yad ediyorsun... Bazen iyice fark ettiriyor ve "Ankebut yapı" diyorsun. Bir gün boş bulunup bir yerde "Biri beni bu mfs'nin elinden ve tesirinden kurtarsın" demeyesin?…
Vaziyet aslında iyi... Bunların bu taklitçiliği milletimizin, devletimizin hayrına. Bu kadar şiddetli münafıkları ve hainleri böyle bir ayara getirebilmek ve hayran bırakmak da hiç kolay değil.
Akademi Dergisi
"Erdoğan gideceğini görüyor, kaybedeceğini görüyor" Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sahte diplomalı gayr-i resmi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, "Gideceğini…
Dün, morallarini iyice çökerten paylaşımlarımdan sonra bunlar kendi aralarında konuştular.
Çok fazla sessiz kalındığını ve bu kadar sessiz kalmanın kendileri için iyi olmadığını, sağda solda biraz konuşmak gerektiğini, en azından varlık gösterip "Buradayız" demek için bir şeyler yapılmasını konuştular.
Görünürde CHPKK'ye karşılık verirken aslında öncelikle bize ve sonra da Abdullah Gül'ün lideri olduğu gizli Hristiyan cephesine karşılık vermiş oldular kendilerince...
Çok fazla sessiz kalındığını ve bu kadar sessiz kalmanın kendileri için iyi olmadığını, sağda solda biraz konuşmak gerektiğini, en azından varlık gösterip "Buradayız" demek için bir şeyler yapılmasını konuştular.
Görünürde CHPKK'ye karşılık verirken aslında öncelikle bize ve sonra da Abdullah Gül'ün lideri olduğu gizli Hristiyan cephesine karşılık vermiş oldular kendilerince...
Barış Akarsu'yu neden öldürdüler.
Barış Akarsu da gizli Yahudiydi. Akarsu, bizim anladığımız manada kullanılmıyordu, aslında bir şifrelemeydi. Hem -ak hem -ar hem de -su, gizli Yahudilerin, birbirlerini kolayca tanımak için isim ve soy isimlerinde çok sık olarak kullandığı hecelerden... Akman, aker, akar, arman, cansu, tansu gibi...
Ankebut Ağı'na şuurlu şekilde hizmet eden Barış, aynı zamanda Satanistti. İnsan kurban etme ayinlerine de katılıyordu. Kendisi de kurbanları kalbinden bıçaklayarak öldürüyordu, sadece katılıp izlemekle kalmıyordu. Kız kurbanlara tecavüz de ediyordu. Çiziyordu, kesiyordu, sadistliğini sergiliyordu.
Barış Akarsu da gizli Yahudiydi. Akarsu, bizim anladığımız manada kullanılmıyordu, aslında bir şifrelemeydi. Hem -ak hem -ar hem de -su, gizli Yahudilerin, birbirlerini kolayca tanımak için isim ve soy isimlerinde çok sık olarak kullandığı hecelerden... Akman, aker, akar, arman, cansu, tansu gibi...
Ankebut Ağı'na şuurlu şekilde hizmet eden Barış, aynı zamanda Satanistti. İnsan kurban etme ayinlerine de katılıyordu. Kendisi de kurbanları kalbinden bıçaklayarak öldürüyordu, sadece katılıp izlemekle kalmıyordu. Kız kurbanlara tecavüz de ediyordu. Çiziyordu, kesiyordu, sadistliğini sergiliyordu.
Kaza denilen hadise de aslında bir su-i kasttı. Aracı yoldan çıkarttılar. Gizli Yahudi Tarkan'ı Tarkan yapanlar, şöhret yapanlar, hep varlıkta tutanlar ve Tarkan üzerinden bu milletin ahlakına, kültürüne, dinine, örfüne kastedenler, Barış Akarsu'yu katlettiler. Bir iç çekişme yaşandı. Barış Akarsu'nun Tarkan'ı geçmesinden endişe ediyorlardı. Tarkan'la Barış Akarsu zaten kamuoyuna yansımayacak şekilde atışıyor, tartışyordu. Barış'ın ortadan kaldırılmasını ilk önce Tarkan Tevetoğlu istedi.
Bu arada, aklınıza takılmıştır, tam tahmin ettiğiniz gibi, Tarkan da ayinlerde insan katleden Satanistin teki. Bu milleti yaşarken öldürmek için, manen/ruhen öldürmek için kullandıkları piyonlarından biri...
Tarkan, tam bir baş belası ve uğraşılınca ceremesi çekilecek biri olduğumu düşünüyor ve bunu birkaç kez etrafı ile konuştu, dinledik, duyduk. Siz yine de şansınızı bir deneyin, yazdıklarımı ona her yoldan ulaştırın. Bakalım nasıl karşılık verecek ya da karşılık verebilecek mi...
Tarkan, tam bir baş belası ve uğraşılınca ceremesi çekilecek biri olduğumu düşünüyor ve bunu birkaç kez etrafı ile konuştu, dinledik, duyduk. Siz yine de şansınızı bir deneyin, yazdıklarımı ona her yoldan ulaştırın. Bakalım nasıl karşılık verecek ya da karşılık verebilecek mi...
Akarsu'nun arabasını yoldan çıkartanlar MİT/CIA ortak elamanlarıydı. Akarsu'nun Amerika'ya atar yaptığı için öldürüldüğü iddia edilir ama onun Amerikan karşıtlığı bir danışıklı dövüşten başka bir şey değildi. Akarsu'nun aracına Coca Cola aracının çarpması da tesadüf değildi. O Coca Cola aracı bu su-i kast için oradaydı ve içindekiler de MİT/CIA ortak personeliydi.
Le Monde gazetesi: Koronavirüs, bildiğimiz haliyle dünya düzeninin sonunu getirdi; lider artık ABD değil
Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan bir yazıya göre yeni koronavirüs pandemisi İkinci Dünya Şavası sonrası kurulan dünya düzeninin ve böylelikle ABD’nin liderliğinin sonunu getirdi. Le Monde’a göre yeni dünya düzeninde bir rolü olabilmesi için, AB’nin de kendi yapısını elden geçirmesi gerekiyor.
Le Monde gazetesinin sayfalarında yer alan bir başyazıda İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeninin sarsılmasında, Çin’in yükselişinin etkili olduğu belirtiliyor.
Yazıda ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yeni koronavirüs salgınının tehlikeleri konusunda uluslararası toplumu uyarmakta gecikmiş olmasına, söz konusu örgütün Çin’e bağımlı oluşunun göstergesi olarak işaret ediliyor.
Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan bir yazıya göre yeni koronavirüs pandemisi İkinci Dünya Şavası sonrası kurulan dünya düzeninin ve böylelikle ABD’nin liderliğinin sonunu getirdi. Le Monde’a göre yeni dünya düzeninde bir rolü olabilmesi için, AB’nin de kendi yapısını elden geçirmesi gerekiyor.
Le Monde gazetesinin sayfalarında yer alan bir başyazıda İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeninin sarsılmasında, Çin’in yükselişinin etkili olduğu belirtiliyor.
Yazıda ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yeni koronavirüs salgınının tehlikeleri konusunda uluslararası toplumu uyarmakta gecikmiş olmasına, söz konusu örgütün Çin’e bağımlı oluşunun göstergesi olarak işaret ediliyor.
'Koronavirüs pandemisi ABD’nin lider rolüne nihai darbeyi indirdi'
Fransız gazetesinin yazısına göre ABD mevcut durumda artık 20. yüzyıldaki gibi dünya lideri rolü oynamıyor. Yazıda, “Washington son yıllarda bu rolden git gide uzaklaşmıştı, ABD’yi güçten düşüren mevcut kriz (koronavirüs pandemisi) ise ülkeyi bu rolden nihai olarak çıkardı” deniliyor.
AB salgından en çok etkilenen ülkelere yardım dahi edemedi. Le Monde yazısında yeni koronavirüs pandemisinin Avrupa’nın birliğine de ciddi bir darbe indirdiği söyleniyor. “Geldiğini önceden göremediği pandemi karşısında silahsız kalan AB, söz konusu salgından en çok etkilenen ülkelere yardım dahi edemedi” ifadelerine yer verilen yazıda, yeni dünya düzeninin oluşumunda bir etkisi olabilmesi için AB’nin kendi yapısını gözden geçirmesi gerektiği saptaması yapılıyor.
Fransız gazetesinin yazısına göre ABD mevcut durumda artık 20. yüzyıldaki gibi dünya lideri rolü oynamıyor. Yazıda, “Washington son yıllarda bu rolden git gide uzaklaşmıştı, ABD’yi güçten düşüren mevcut kriz (koronavirüs pandemisi) ise ülkeyi bu rolden nihai olarak çıkardı” deniliyor.
AB salgından en çok etkilenen ülkelere yardım dahi edemedi. Le Monde yazısında yeni koronavirüs pandemisinin Avrupa’nın birliğine de ciddi bir darbe indirdiği söyleniyor. “Geldiğini önceden göremediği pandemi karşısında silahsız kalan AB, söz konusu salgından en çok etkilenen ülkelere yardım dahi edemedi” ifadelerine yer verilen yazıda, yeni dünya düzeninin oluşumunda bir etkisi olabilmesi için AB’nin kendi yapısını gözden geçirmesi gerektiği saptaması yapılıyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Slovenya’da bir araya gelen yaklaşık 3 bin bisikletli gösterici, ‘hırsızlar’ diye bağırarak hükumeti protesto etti.
Forwarded from SpaceExplorerTv
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Güneşin etrafındaki tam turunu 11,8 yılda tamamlayan Jüpiter ile 1,8 yılda tamamlayan Mars'ın çizdiği sanat harikası simetri.
Gelecek Partisi İl Başkanı kumar baskınında yakalandı
Çanakkale'de kumar oynadığı iddia edilen Gelecek Partisi İl Başkanı Hüseyin Yıldırım'ın da bulunduğu toplam 9 kişiye 39 bin 375 TL idari para cezası kesildi. Açıklama yapan Yıldırım, "Çay içmek için oradaydım" dedi.
Çanakkale'de kumar oynadığı iddia edilen Gelecek Partisi İl Başkanı Hüseyin Yıldırım'ın da bulunduğu toplam 9 kişiye 39 bin 375 TL idari para cezası kesildi. Açıklama yapan Yıldırım, "Çay içmek için oradaydım" dedi.
Çok soruluyor, yazayım...
Ömer Döngeloğlu gizli Ermeniydi. Ermeni soyundan geldiğini biliyor, ara ara çevresindeki güvendiği bazı insanlara bu gerçeği söylüyordu.
Lakin Ermeni kökenden gelse de Hristiyan kalamamış, Müslüman da olamamış, paraya, güce, şöhrete, dünya menfaatine tapar biriydi.
Kanal 7'nin en başından beri gizli Ermeni/Hristiyan ihaneti olduğuna, gizli Ermeni Ahmet Hakan'ın yolunun bile bu nedenle oradan geçtiğine, kanalın bazı kritik isimlerinin Ermeni ve Hristiyan olduğunun çok uzun zaman önce basına konu olduğuna v.s. daha önce temas etmiştim.
Ömer Döngeloğlu bu gizli Ermeni cemaati ile arasını sıkı tuttuğundan yükseldi ve kendisine Kanal 7'de rahatça ve uzun süre yer buldu.
Kendisinden istenen yönlendirmeleri yapan biriydi. Bir vakte kadar AKPKK ile gizli Ermeni cemaati birbirinden ayrılmaz bir bütünü oluşturdukları için Döngeloğlu da sorunsuzca AKPKK'nin taleplerine göre dini yönlendirmeler yapıyordu. AKPKK ile gizli Ermeniler arayı bozsalar da Döngeloğlu paranın peşini bırakacak biri olmadığından, AKPKK'lilerle arayı hep iyi tuttu.
Ömer Döngeloğlu gizli Ermeniydi. Ermeni soyundan geldiğini biliyor, ara ara çevresindeki güvendiği bazı insanlara bu gerçeği söylüyordu.
Lakin Ermeni kökenden gelse de Hristiyan kalamamış, Müslüman da olamamış, paraya, güce, şöhrete, dünya menfaatine tapar biriydi.
Kanal 7'nin en başından beri gizli Ermeni/Hristiyan ihaneti olduğuna, gizli Ermeni Ahmet Hakan'ın yolunun bile bu nedenle oradan geçtiğine, kanalın bazı kritik isimlerinin Ermeni ve Hristiyan olduğunun çok uzun zaman önce basına konu olduğuna v.s. daha önce temas etmiştim.
Ömer Döngeloğlu bu gizli Ermeni cemaati ile arasını sıkı tuttuğundan yükseldi ve kendisine Kanal 7'de rahatça ve uzun süre yer buldu.
Kendisinden istenen yönlendirmeleri yapan biriydi. Bir vakte kadar AKPKK ile gizli Ermeni cemaati birbirinden ayrılmaz bir bütünü oluşturdukları için Döngeloğlu da sorunsuzca AKPKK'nin taleplerine göre dini yönlendirmeler yapıyordu. AKPKK ile gizli Ermeniler arayı bozsalar da Döngeloğlu paranın peşini bırakacak biri olmadığından, AKPKK'lilerle arayı hep iyi tuttu.