"Aydın Doğan üzerinden de CIA yönetiyor."
O sözde hakim, bağıra çağıra da beni durduramayınca, bu sefer sakin kalarak ama alaya alarak ya da yanlış biliyor muşum havası oluşturarak hakkımdan gelmeyi denedi ve bunu da beceremedi. Ben, fırsatını bularak şöyle cümleler de kurdum ve yazılmasını sağladım:
"Bu ülkede bu kadar büyük ihanetler ve vahim kara para suçları işlenebildiyse bu, basın ve medyanın göz yumması hatta destek vermesi sayesinde oldu. Aydın Doğan da gizli Yahudi ve Masondur. Bu organize suç teşekkülünün içindedir. Son yıllarda karşımda çok sıkıştığı için, elindeki medya gücünü satmış göründü. Bu, gerçek bir alış veriş değil. Ortada bir çek var ama karşılığı yok. Bir para hareketi bile yaşanmadı. Demirören sadece bir emanetçi. Resmiyette onun üzerine gösterdi ama hala Aydın Doğan yönetiyor. Aydın Doğan üzerinden de CIA yönetiyor. Bu hususta da somut delillerim var. Bunları da hemen mahkemenize sunabilirim."
Sabetaycı Fatih Erdemir artık çaresiz kalmıştı, ifadelerimi mecburen yazdırdı.
O sözde hakim, bağıra çağıra da beni durduramayınca, bu sefer sakin kalarak ama alaya alarak ya da yanlış biliyor muşum havası oluşturarak hakkımdan gelmeyi denedi ve bunu da beceremedi. Ben, fırsatını bularak şöyle cümleler de kurdum ve yazılmasını sağladım:
"Bu ülkede bu kadar büyük ihanetler ve vahim kara para suçları işlenebildiyse bu, basın ve medyanın göz yumması hatta destek vermesi sayesinde oldu. Aydın Doğan da gizli Yahudi ve Masondur. Bu organize suç teşekkülünün içindedir. Son yıllarda karşımda çok sıkıştığı için, elindeki medya gücünü satmış göründü. Bu, gerçek bir alış veriş değil. Ortada bir çek var ama karşılığı yok. Bir para hareketi bile yaşanmadı. Demirören sadece bir emanetçi. Resmiyette onun üzerine gösterdi ama hala Aydın Doğan yönetiyor. Aydın Doğan üzerinden de CIA yönetiyor. Bu hususta da somut delillerim var. Bunları da hemen mahkemenize sunabilirim."
Sabetaycı Fatih Erdemir artık çaresiz kalmıştı, ifadelerimi mecburen yazdırdı.
Neye uğradıklarını şaşırdılar. Büyük bir deprem oldu ve şiddeti hız kesmeden, uzun süre devam etti. Birkaç hafta geçmişti ki Hürriyet gazetesinden genel yayın yönetmeni Vahap Munyar (o da gizli Yahudi ve Mason) ve Ayşe Arman dahil yaklaşık 45 etkili isim ayrıldı. Bu, onlar için kabullenilemez çok büyük bir darbe ve zarar oldu ama bir yandan da yargılanmadan ve ceza almadan kurtuldukları için sevindiler. Tabii ki bu millete ihanet etmekten hiçbiri geri durmuyor. İşte bu Ayşe Arman, Aleyna Tilki üzerinden bu milletin namusuna, ahlakına, dinine, örfüne, aile kurumuna kasteden Türk görünümlü Yahudilerden biri... Gizli Yahudi Aleyna Tilki'yi ve benzerlerini yönlendirenlerden biri...
Sonra bunlar bu yaşananı millete anlatamayacağı için, sanki sendika meselesinden böyle bir hadise yaşanmış ve işten olmuşlar oyunu sergilediler.
Sonra bunlar bu yaşananı millete anlatamayacağı için, sanki sendika meselesinden böyle bir hadise yaşanmış ve işten olmuşlar oyunu sergilediler.
İntihar etmedi, öldürüldü
Emekli Emniyet Müdürü Ali İhsan Güngör evinde öldü bulundu. Ali İhsan Güngör hayatı boyunca Ankebut Ağı'na hizmet etmiş, ağın her türlü kara para işlerini bilen ve görev yaptığı her yerde onları kollayıp destekleyen bir gizli Yahudi ve Masondu.
Sebep olduğumuz çok sayıda soruşturma var. Bunlardan birinde oklar Ali İhsan Güngör'ü gösterdi ve Ankebut Ağı panikledi. Soruşturmanın önünü kesmek için onun yok edilmesine karar verildi. Bu işi Solomon Soysuz üzerinden hallettiler. Soysuz, silahlı çetesi içindeki adamlarını yönlendirdi ve Ali İhsan'ı yok ettiler. Sonraki aşamalara da müdahale ettiler ve tutulan evraklar, yapılan otopsi dahil her şey sahte, hileli...
Gerçekte cesedine otopsi yapılmadı. Cesede neşter bile vurulmadı.
Emekli Emniyet Müdürü Ali İhsan Güngör evinde öldü bulundu. Ali İhsan Güngör hayatı boyunca Ankebut Ağı'na hizmet etmiş, ağın her türlü kara para işlerini bilen ve görev yaptığı her yerde onları kollayıp destekleyen bir gizli Yahudi ve Masondu.
Sebep olduğumuz çok sayıda soruşturma var. Bunlardan birinde oklar Ali İhsan Güngör'ü gösterdi ve Ankebut Ağı panikledi. Soruşturmanın önünü kesmek için onun yok edilmesine karar verildi. Bu işi Solomon Soysuz üzerinden hallettiler. Soysuz, silahlı çetesi içindeki adamlarını yönlendirdi ve Ali İhsan'ı yok ettiler. Sonraki aşamalara da müdahale ettiler ve tutulan evraklar, yapılan otopsi dahil her şey sahte, hileli...
Gerçekte cesedine otopsi yapılmadı. Cesede neşter bile vurulmadı.
Akademi Dergisi
Oyun oynuyorlar. Kim öldü ve bu kesin bilgi "Bize biraz zaman lazım." Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un-'un öldüğü hala gizleniyor ve Ali Cengiz oyunları oynanıyor. Dün, Kim'in ölmediğine dair haberler yayıldı. Kim'in ölmediği iddia edilen habere ve paylaşılan…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Dünyada kaç tane Kim Jong-Un var biliyor musunuz?
Kim Jon-Un öldü, bu kesin bilgi ve şu anda onun ölmediği yönündeki bilgileri yayan ve yönlendirmeler yapan taraf CIA...
CIA onu öldürdü ama şimdi yaptığı işin arkasında duramıyor. Dengeler değişti ve öldüğünün meydana çıkmasını istemiyor.
Kim Jon-Un öldü, bu kesin bilgi ve şu anda onun ölmediği yönündeki bilgileri yayan ve yönlendirmeler yapan taraf CIA...
CIA onu öldürdü ama şimdi yaptığı işin arkasında duramıyor. Dengeler değişti ve öldüğünün meydana çıkmasını istemiyor.
Akademi Dergisi
"600 ton et verdim, 15 milyon TL dolandırıldım" Malatya'da yaşayan Mahmut Çelik adlı hayvan tüccarı Bilal Erdoğan ve eşi ile bağlantılı İnsan ve İrfan Vakfı tarafından dolandırıldığını söyledi, başındaki Mehmet Fatih Çıtlak'ı suçladı.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Türkiye'yi Bilal Erdoğan mı yönetiyor?"
"Bunların hepsi dolandırıcı"
"Esrar, eroin, silah kaçakçılığı, mafya, adam yaralama... Hepsi var bunlarda..."
"İçişleri Bakanını aldıracağım diyen, 28 yaşında askerliğini yapmamış bir züppe"
"O Fatih Çıtlak da o sakalıyla televizyona çıkıp dinden konuşuyor ama o da bu dolandırıcılığın içinde."
"Kimseden korkmuyorum. Beş bin kişilik ailem var."
"Gelsin kafama sıktırsın yoksa kolay kolay susmam"
"Bunların hepsi dolandırıcı"
"Esrar, eroin, silah kaçakçılığı, mafya, adam yaralama... Hepsi var bunlarda..."
"İçişleri Bakanını aldıracağım diyen, 28 yaşında askerliğini yapmamış bir züppe"
"O Fatih Çıtlak da o sakalıyla televizyona çıkıp dinden konuşuyor ama o da bu dolandırıcılığın içinde."
"Kimseden korkmuyorum. Beş bin kişilik ailem var."
"Gelsin kafama sıktırsın yoksa kolay kolay susmam"
Akademi Dergisi
Timur Erk Sabetaycı gizli Yahudi ve Mason. Timur, uluslar arası organ mafyasının en tepe isimlerinden birip olup Şeytan'ın Konseyi'nin yedi üyesinden de biri olan Sabetaycı gizli Yahudi ve Mason Mehmet Haberal ile yakın çalışma arkadaşıdır. Bu sözde Türk…
"Yeter artık" dedi, öldürüldü.
Tülay Karabağ'ı da kendileri öldürdüler. Ankebut Ağı'nın medya yönlendirmesi için de kullandığı isimlerden biriydi ama türlü türlü kara para işlerini de biliyor ve eli karışıyordu. Türk Böbrek Vakfı üzerinden Ankebut'un neler çevirdiğini geçen sene anlatmıştım. O günden sonra ayar tutmadılar ve her an bir operasyon yapılması endişesi ile yollarına devam etmek istediler. Bu süreçte birbirlerine de düştüler.
Tülay Karabağ da "Yeter artık" diyenlerden biri oldu. Bu sistemin/ağın, artık yolun sonuna geldiğini kabullenenlerden biri oldu. Vicdan azabı çektiğinden falan değil, sistemin yürümesine imkan görmediğinden ve yargılanacaklarından dolayı hiç değilse kendini kurtarmayı deniyordu. Yayınlarımı dikkatle takip ediyordu. Cezaevinden çıktığımdan sonra iyice kötü oldu. Cezaevi süreci boyunca onlara nasıl oyunlar kurduğumu, onlar için işlerin iyice sarpa sardığını anladığından sonra korkuları, endişeleri iyice arttı. Bir an önce sistemden çıkmak istedi.
Tülay Karabağ'ı da kendileri öldürdüler. Ankebut Ağı'nın medya yönlendirmesi için de kullandığı isimlerden biriydi ama türlü türlü kara para işlerini de biliyor ve eli karışıyordu. Türk Böbrek Vakfı üzerinden Ankebut'un neler çevirdiğini geçen sene anlatmıştım. O günden sonra ayar tutmadılar ve her an bir operasyon yapılması endişesi ile yollarına devam etmek istediler. Bu süreçte birbirlerine de düştüler.
Tülay Karabağ da "Yeter artık" diyenlerden biri oldu. Bu sistemin/ağın, artık yolun sonuna geldiğini kabullenenlerden biri oldu. Vicdan azabı çektiğinden falan değil, sistemin yürümesine imkan görmediğinden ve yargılanacaklarından dolayı hiç değilse kendini kurtarmayı deniyordu. Yayınlarımı dikkatle takip ediyordu. Cezaevinden çıktığımdan sonra iyice kötü oldu. Cezaevi süreci boyunca onlara nasıl oyunlar kurduğumu, onlar için işlerin iyice sarpa sardığını anladığından sonra korkuları, endişeleri iyice arttı. Bir an önce sistemden çıkmak istedi.
Bir telefon görüşmesinde ona bu işleri yapmaya devam etmesi söylenince o da "Ben bu işi yapmayacağım. Bu haksızlık (Sistemden çıkmama izin vermeniz lazım. Bunca sene hizmet ettim. Bu kadar değersiz göremezsiniz manasına). Daha fazla bu işlerin içinde olmak istemiyorum. Korkmuyorum, ne yaparsanız yapın." dedi.
Zaten kanser hastasıydı ve kanser tedavisine müdahale ederek onu öldürdüler. Öldürülmesi emrini Türk Böbrek Vakfı başkanı gizli Yahudi Timur Erk verdi. Tülay, organa ihtiyacı olan çok sayıda insanı Türk Böbrek Vakfı ile buluşturuyordu.
Zaten kanser hastasıydı ve kanser tedavisine müdahale ederek onu öldürdüler. Öldürülmesi emrini Türk Böbrek Vakfı başkanı gizli Yahudi Timur Erk verdi. Tülay, organa ihtiyacı olan çok sayıda insanı Türk Böbrek Vakfı ile buluşturuyordu.
Ölümler artacak
Aleyna'yı da öldürecekler.
Tekrar tekrar yazmıştım, bir daha yazıyorum.
Kendi adamlarını temizlemeye devam edecekler. Yapabilecekleri hiçbir şey yok. Yaşadıkları çözülme/parçalanma hızlanmasın diye, daha hızla çökmemek için hatta mümkün olursa çözülmeyi durdurup yollarına devam etmek için ve yargılanmamak için, bu güne kadar insanlık dışı işlerde kullandıkları çok kişiyi öldürecekler.
Kimi gazeteci, kimi sanatçı, kimi patron, kimi rütbeli subay, kimi emniyet müdürü, kimi görev başında, kimi emekli kişiler olacak ama öldürmek zorunda kaldıkları bütün adamlarını öldürecekler.
Aleyna'yı da öldürecekler.
Tekrar tekrar yazmıştım, bir daha yazıyorum.
Kendi adamlarını temizlemeye devam edecekler. Yapabilecekleri hiçbir şey yok. Yaşadıkları çözülme/parçalanma hızlanmasın diye, daha hızla çökmemek için hatta mümkün olursa çözülmeyi durdurup yollarına devam etmek için ve yargılanmamak için, bu güne kadar insanlık dışı işlerde kullandıkları çok kişiyi öldürecekler.
Kimi gazeteci, kimi sanatçı, kimi patron, kimi rütbeli subay, kimi emniyet müdürü, kimi görev başında, kimi emekli kişiler olacak ama öldürmek zorunda kaldıkları bütün adamlarını öldürecekler.
Şuraya şimdiden yazıyorum, Aleyna'yı öldürmezlerse, çok şaşacağım. Çünkü onun yargılanmasını sağlayacağız. Bakanlık ya da Cumhurbaşkanlığı makamları üzerinden de soruşturmaları ve yargılamaları durduramayacaklar. O an geldiğinde onlar da Aleyna'nın ve çevresindekilerin yargılanmasına izin veremezler. O halde öldürecekler. Ya da Aleyna'nın taptığı İblis'e adadığı son adak/kurban kendisi olacak ve intihar edecek.
Öldürürler, sonra da öfkesine hakim olamamış bir vatandaş öldürmüş gibi gösterirler. Hatta öldürürler, İslamcılar, tarikatçılar öldürmüş gibi gösterirler. Bu sistemin/ağın içindekiler, binlerce senedir bu kadar iğrenç, bu kadar kuralsız, bu kadar şeytani şekilde yaşadılar. Bunların yapamayacağı hiçbir adilik yok. Bunlar temizlenmeden dünya insanlığına huzur, afiyet yok.
Öldürürler, sonra da öfkesine hakim olamamış bir vatandaş öldürmüş gibi gösterirler. Hatta öldürürler, İslamcılar, tarikatçılar öldürmüş gibi gösterirler. Bu sistemin/ağın içindekiler, binlerce senedir bu kadar iğrenç, bu kadar kuralsız, bu kadar şeytani şekilde yaşadılar. Bunların yapamayacağı hiçbir adilik yok. Bunlar temizlenmeden dünya insanlığına huzur, afiyet yok.
Akademi Dergisi
"Paraya ihtiyaç var." IHH'nın başındaki vatan haini, insan şeytanı, sübyancı Bülent Yıldırım çok korktu. Her zaman yaptığı gibi MOSSAD'la irtibata geçti. Telefon görüşmesi yapmadılar, bir MOSSAD yetkilisi ile yüz yüze bir görüşme oldu. Bülent: Tehlike altındayız.…
Bozacının şahidi, şıracı...
Bana seni övenleri söyle, senin kim olduğunu, kimlerden olduğunu söyleyeyim.
Bana seni övenleri söyle, senin kim olduğunu, kimlerden olduğunu söyleyeyim.
Aleyna Tilki'nin öldürülmesi ya da intihar etmesi ihtimalini yüksek görüyor musunuz?
Anonymous Poll
67%
Evet
33%
Hayır
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çocukların Lusifer'e (İblis'e, Şeytan'a) kurban edildiği Satanist ayinleri
Konuşmanın Türkçe tercümesi aşağıda...
Konuşmanın Türkçe tercümesi aşağıda...
"Onlar Şeytan'a hizmet ediyorlardı."
Konuşmacı: Bu insanların bir çoğu Lusiferperestlerdi (Şeytana tapanlardı, satanistlerdi). Diyebilirsiniz ki din bir masaldır, tanrı yoktur, bunlar gerçek değil. Evet.. Bu insanlar için gerçek ve hakikat farklıdır.
Onlar Lusifer (İblis'in bir diğer adı) dedikleri görünmeyen bir şeye hizmet ediyorlardı. Ve ben bu çevre ile iletişim halindeydim ve yüzlerine gülümsüyordum. Çünkü onlar benim için sadece müşteriydiler. Bundan dolayı Şeytanın Kilisesi dedikleri yere gittim.
Sunucu: Şu an Satanizmden bahsediyorsunuz, değil mi?
Konuşmacı: Evet. Böylece bu kiliselerde ziyaretçi olarak bulunmuş oldum. Sonrasında onların çıplak kadınlarla ve içkili ortamlarda yapılan kutsal ayinlerinde bulundum ve bu beni ziyadesiyle eğlendirmişti. Bunların hiçbirine inanmıyordum ve gerçekten çok uzak görüyordum.
Sunucu: Bunlar senin için bir oyun gibi miydi?
Konuşmacı: Evet.. Karanlık ve kötülüğün insanların içerisinde olduğunu düşündüğümden bağlantıları henüz tam kuraramıştım. O çevrede misafirdim ve çıplak kadınlar ve diğer şeylerden eğleniyordum.
Bu, güzel bir hayattı. Bir gün, (şimdi) bütün bunları anlatmamın sebebi olan adak kurban daveti aldım. Yurtdışından. İşte bu kopma noktasıydı. Çocuklar.. (Kötü oluyor, yutkunuyor, gözleri yaşarıyor)
Sunucu: Bunu yapman mı söylendii?
Konuşmacı: Evet.. Ama bunu yapamadım..
Konuşmacı: Bu insanların bir çoğu Lusiferperestlerdi (Şeytana tapanlardı, satanistlerdi). Diyebilirsiniz ki din bir masaldır, tanrı yoktur, bunlar gerçek değil. Evet.. Bu insanlar için gerçek ve hakikat farklıdır.
Onlar Lusifer (İblis'in bir diğer adı) dedikleri görünmeyen bir şeye hizmet ediyorlardı. Ve ben bu çevre ile iletişim halindeydim ve yüzlerine gülümsüyordum. Çünkü onlar benim için sadece müşteriydiler. Bundan dolayı Şeytanın Kilisesi dedikleri yere gittim.
Sunucu: Şu an Satanizmden bahsediyorsunuz, değil mi?
Konuşmacı: Evet. Böylece bu kiliselerde ziyaretçi olarak bulunmuş oldum. Sonrasında onların çıplak kadınlarla ve içkili ortamlarda yapılan kutsal ayinlerinde bulundum ve bu beni ziyadesiyle eğlendirmişti. Bunların hiçbirine inanmıyordum ve gerçekten çok uzak görüyordum.
Sunucu: Bunlar senin için bir oyun gibi miydi?
Konuşmacı: Evet.. Karanlık ve kötülüğün insanların içerisinde olduğunu düşündüğümden bağlantıları henüz tam kuraramıştım. O çevrede misafirdim ve çıplak kadınlar ve diğer şeylerden eğleniyordum.
Bu, güzel bir hayattı. Bir gün, (şimdi) bütün bunları anlatmamın sebebi olan adak kurban daveti aldım. Yurtdışından. İşte bu kopma noktasıydı. Çocuklar.. (Kötü oluyor, yutkunuyor, gözleri yaşarıyor)
Sunucu: Bunu yapman mı söylendii?
Konuşmacı: Evet.. Ama bunu yapamadım..
Eski Almanya Başbakanı Schröder’den çağrı: Rus karşıtı yaptırımlar kalkmalı
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Birliği’nin (AB) 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Tagesspiegel gazetesine demecinde AB’nin 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizdi.
Rusya'nın işbirliği yapmaya hazır olması abartılmamalı. Rusya'nın ‘İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç geçmişinden’ sonra bile yeni Almanya ile işbirliği yapmaya hazır olmasının abartılmaması gerektiğine dikkat çeken Schröder, şöyle konuştu:
“Rusya’ya yönelik yaptırımları destekliyor olmamız buna aykırı. Birincisi, söz konusu yaptırımlar Rusya'da tarihi anılar uyandırıyor, ikincisi, Rus siyasetini değiştirmiyorlar.”
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Birliği’nin (AB) 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Tagesspiegel gazetesine demecinde AB’nin 2014’te Rusya’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma çağrısı yaparak, özellikle mevcut ekonomik durumda Moskova ile işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizdi.
Rusya'nın işbirliği yapmaya hazır olması abartılmamalı. Rusya'nın ‘İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç geçmişinden’ sonra bile yeni Almanya ile işbirliği yapmaya hazır olmasının abartılmaması gerektiğine dikkat çeken Schröder, şöyle konuştu:
“Rusya’ya yönelik yaptırımları destekliyor olmamız buna aykırı. Birincisi, söz konusu yaptırımlar Rusya'da tarihi anılar uyandırıyor, ikincisi, Rus siyasetini değiştirmiyorlar.”
Bu kişi Kim değil.
Kolundaki izden, yüz mimiklerinden, değişik yürüyüşünden, yüzündeki çizgilerden, benlerden, boyundan, burnundaki yamukluktan, kulak kepçelerinden, hepsinden takıldı.
Kim Jong-Un denilerek ortada dolaştırılan kişinin kim olmadığı, onun dublörlerinden biri olduğu gözler önüne çıktı. Biz bunu çoktan yapmıştık, yazmıştık. Sözümüze itibar etmeyenler bir kez daha mahcup oldular.
Kolundaki izden, yüz mimiklerinden, değişik yürüyüşünden, yüzündeki çizgilerden, benlerden, boyundan, burnundaki yamukluktan, kulak kepçelerinden, hepsinden takıldı.
Kim Jong-Un denilerek ortada dolaştırılan kişinin kim olmadığı, onun dublörlerinden biri olduğu gözler önüne çıktı. Biz bunu çoktan yapmıştık, yazmıştık. Sözümüze itibar etmeyenler bir kez daha mahcup oldular.
Akademi Dergisi
Tayyip'in son halleri ve konuşmaları hiç iyi değil. Bana ulaşan son bilgilere göre Tayyip bittiğini anladı. Aslında anlamaya çoktan anlamıştı da inkar ediyor, kabullenmek istemiyordu. Artık kabullenmiş gibi bir hali var. Kendisine ve çetesine hareket alanı…
O kadar bitik haldeler ki verebildikleri karşılık Twitter'dan paylaşım yapmak.
Onu yaparken bile Akademi Dergisi'nden beslenmek...
Kaç gündür büyük darbeleri üst üste vuruyoruz. Fena sarsılıyorlar. Partinin içi kaynıyor. Bu gün ise fokurdadı. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bir çözülme başlamasın diye bize karşılık vermek istediler. Yapa yapa bunu yaptılar. Bitmiş bunlar...
Onu yaparken bile Akademi Dergisi'nden beslenmek...
Kaç gündür büyük darbeleri üst üste vuruyoruz. Fena sarsılıyorlar. Partinin içi kaynıyor. Bu gün ise fokurdadı. Ne yapacaklarını şaşırdılar, bir çözülme başlamasın diye bize karşılık vermek istediler. Yapa yapa bunu yaptılar. Bitmiş bunlar...