"Büyük güç."

Gizli Yahudi Aleyna Tilki'nin sözünü ettiği o "Büyük güç" Şeytan ve onun en tepeden kontrol ettiği Ankebut Ağı. Nam-ı diğer İlluminati...

O salon da Türk görünen ya da Kürt görünen gizli Yahudi, mason ve Satanist kişilerle dolu. Türkiye'de gerçek bir Türk basını, Türk medyası, Türk sanat camiası yok. Bunlar bir asırdır milletimizi İslamdan, ahlaktan, ilimden, irfandan, mutluluktan uzaklaştırmak ve her türlü felaketlere sürüklemek için akıllarına gelen her şeyi yaptılar, yapıyorlar.

İzleyin ve Aleyna'yı büyük isimler arasında büyük bir sahneye çıkartan büyük gücün ne, kim, kimler ve nasıl bir teşkilat olduğunu sorgulayın

İçimizdeki İsrail'i, Ankebut Ağı'nı, Mason teşkilatını hatta cumhuriyet sistemini, demokrasiyi sorgulayın.

Öldü, o da az önce öldü...

İblis'e en yakın adamlardan biri olan, cinler aleminin en namlılarından biri olan, gayr-i müslim cinler arasında en bilge kişilerden biri olan, "Gel sen de Müslüman ol, kurtulanlardan ol" dediğimde "Ben Müslüman olsam, peşimden bütün cinler alemi Müslüman olur" diyen ve gerçekten de alemlerinde bu kadar kıymeti, tesir gücü ve namı olan 512 kod numaralı cini, az önce, birkaç dakika önce öldürdüm.

Son birkaç gündür de yine onu perişan etmiş, ölümlerden beter hallere getirmiştim. O kadar namına, yaşına, konumuna, ağırlığına rağmen acıdan hüngür hüngür ağlamaktan kendini alamıyor, uzun uzun inliyordu. Ayağıma dolanan büyük engellerden biri olarak bir de o kalmıştı ve o da artık yok. Az önce son darbeyi vurdum. Ölümsüz tabir edilen ve sadece özel şartlarda öldürülebilen cinlerden biriydi. "Öleceksin" dediğimde inanmıyordu, gülüp geçiyordu.

Onun ölümü zaten şok üstüne şok yaşayan cinler aleminde yeni ve çok ama çok büyük bir şoka sebep olacak. Şu anda etrafında kurmayları şok halindeler. Öldüğüne inanamıyorlar. Kabileye bu ölümü duyurup duyurmamayı düşünüyorlar.

Çok büyük bir kabilenin, bilmem kaçbin yıldır yaşayan öyle namlı, öyle tesirli, kuvvetli bir ciniydi ki onun ölümü, 300 milyon cinin bir seferde ölmesinden daha yıkıcı bir tesir oluşturacak cinler aleminde. Darmadağın olacaklar. Yüksek sayıda cin, Sanhedrin hahamlarının emrinden çıkacak.

Haydi, insan ve cin şeytanlarından kendine güvenen başka kim kaldıysa, üstümüze gelsin.

AKPKK’li belediyenin gıda yardımı ihalesini AKPKK'li eski yönetici kazandı

Güngören Belediyesi, 15 bin gıda kolisi ihalesi yaptı, AKPKK Zeytinburnu İlçe Başkanlığı’nın eski yöneticisi ve AKPKK milletvekili aday adayı olan Ayhan Balcı’nın şirketi kazandı.
Sözcü’den Özlem Güvemli'nin haberine göre, yerel yönetimler de ilçelerinde yaşayan yurttaşlara yardımda bulunmak için harekete geçti. Ancak bazı AKPKK'li belediyelerin bu dönemde vatandaşlara dağıtmak üzere alım yapmak için açtığı ihalelerin, “tanıdık” firmalara gitmesi dikkat çekti.

Bu durumun son örneği AKPKK'li Güngören Belediyesi'nde yaşandı. Güngören Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, pandemi nedeniyle 15 bin adet temel gıda kolisi almak üzere 22 Nisan'da ihale düzenledi. Yaklaşık maliyeti 2 milyon 256 bin TL olan ihaleyi 2 milyon 130 bin 400 liralık teklifin sahibi Balcıoğlu Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kazandı. Şirket ile 27 Nisan günü sözleşme imzalandı.

Plastik poşetler 500 yılda doğaya karışabilirken, Solubag poşetler 5 dakikada su içinde yok oluyor...

Mezarlıklar Müdürlüğü'nden Mart-Nisan verileri:
İstanbul’da 3 bin 600 fazla ölüm yaşandı

Geçen yılın aynı dönemine bakıldığında bu sene 3 bin 600 daha fazla ölümün yaşandığı gözlenirken, ölüm raporlarında "COVID-19" bilgisi yer almıyor.

Ruslar ilk kez bir ABD askeri konvoyunun önünü kesti ve Kamışlı'ya girmelerine engel oldular.

Aleyna Tilki'den Şeytan'a: İnsanlara sadece merhaba, sana ise binlerce sayfa

"Bebek kurbanı ritüelini burada görebiliyoruz."

Aleyna Tilki'nin paylaşımlarında ve üzerinde görülen Satanistlik alametleri

Bu fotoğrafta, bir film sahnesinin çekilmesi sırasında Liam Neeson'ı ve yanında da dublörünü görüyorsunuz.

ABD'nin diğer ülkelere silah dağıtımını/satışını gösteren grafik.

Karayolları Genel Müdürlüğü 1 yılda harcayacağı ödeneği 3 ayda harcadı

Otoyol ve köprüler için yapılan hesapsız yatırımlar ve garanti ödemeleri KGM'nin bütçe tahminleri ile harcamalar arasında büyük fark yaratıyor.

Geçilmeyen köprüler, kullanılmayan yollara ayrılan büyük yatırım tutarları, uzun yıllara yayılan garanti ödemeleri nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) bütçesinde yıllardır yüzde 72-215 arasında değişen oranlarda sapmalar yaşanıyor. 2010'dan bu yana her yıl bütçe ödeneğinin birkaç kat fazlasını harcayan KGM, bu yılın ilk üç ayında yıllık ödeneğinin yarısını tüketti.

İktidara yakın müteahhitlerin fonlanma aracına döndüğü eleştirilerine konu edilen verimsiz yatırımları ve ülke kaynaklarını uzun yıllar ipotek altına alan sözleşmeleri ile AKPKK döneminin en tartışmalı kurumlarından olan KGM’nin yıl başındaki harcama tahminlerinde olağandışı sapmalar ortaya çıkıyor

AKPKK’nin 2010’lu yıllarda belirlenen ulaşım politikaları doğrultusunda gündeme gelen alternatif finans kaynaklarının kullanılması ile gerçekleştirilen kamu özel işbirliği projeleri tercih etmesi alışılmadık büyük harcamaların yapılmasını da beraberinde getirdi.

Hastaların çoğunun 60 yaş üstünde olduğu söylenmişti; ama gerçek çok farklı

Ege Üniversitesi’nde profesör: Hastaların yüzde 90’ı 25-50 yaş aralığında

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, corona virüsü nedeniyle hastaneye başvuranların yüzde 90’ının 25-50 yaş aralığındaki hastalar olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Pullukçu bu durumu şöyle açıkladı: “Hastaların bu yaş aralığında olması bizim için iyi bir şey. Hastalarımız yaşlı olmayınca takibi ve tedavisi bizim için kolay oluyor. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü yasaklı. Bu durum yasaklı olmayan grubun önlemsiz bir şekilde gezdiğini düşündürüyor. Riskli olan grubun, kendilerinin hastalanmaması için bu kişilere dikkat etmesi gerekiyor”.

‘Risk grubundakiler çocuklarıyla balkondan görüşsün’

Pullukçu, genç yaş grubunun aynı zamanda iyileşme hızının da yüksek olduğunu belirterek şunları söyledi: “İki hafta içinde bitiyor ve iyileştiklerini rapor edebiliyoruz. Bu süre yaşlı ve riskli olan grupta uzayabiliyor. Ayakta olanlar var, aslında onları da saymak lazım. Testlerini bilmediğimiz için pek sayamıyoruz. Bir sürü insan bu hastalığı belki de hiçbir belirti olmadan ayakta geçiriyor. O yüzden bu gruba karşı dikkatli olmamız gerekiyor. Ben risk grubunda olan tanıdıklarıma çocuklarını evlerine almamalarını söylüyorum. Balkondan görüşmelerini öneriyorum. Uzaktan görüşüyorlar ama çocuklarını eve almıyorlar. Böylelikle kendilerini koruyorlar. Aslında iyi bir davranış tarzı.”

Kendilerine en çok sorulan sorulardan birinin de yolda maskesiz yürünüp yürünemeyeceği olduğunu anlatan Pullukçu bu konuya da şöyle açıklık getirdi: “En aşağı bir buçuk metre mesafenizi ayarlamanız lazım, ama kalabalık bir kent ortamında ya da kalabalık bir yere giderken bu mesafeyi ayarlamak pek mümkün değil. O zaman maske takmak gerekiyor. Maskede burun üstlerinin kapalı olmasına ve çene altına oturmuş olmasına mutlaka dikkat edilmeli. Maskeleri burnumuzun altında gezdirmek bulaşmasını engellemez”.

NYT: ABD'deki vaka sayısı resmi açıklamanın 6 katı

ABD'de Covid-19 nedeniyle yaşanan can kayıplarının resmi rakamların 6 katı olduğu ileri sürüldü.

ABD’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) ölümlerinin raporlarda belirtilen rakamlardan daha fazla olduğu iddia edildi.

New York Times’in, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) kayıtlarına dayanarak hazırladığı haberde, salgından en çok etkilenen ülkedeki 7 eyaletin ölüm kayıtları incelendi.

Son 5 yılın ölüm oranları ile karşılaştırmalar yapılan haberde, 8 Mart-11 Nisan tarihleri arasında New York, New Jersey, Michigan, Massachusetts, Illinois, Maryland ve Colorado eyaletlerindeki toplam can kaybının yüzde 50'den fazla olduğu kaydedildi.

'Acı bilanço, dile kolay 15 ayda 65.7 milyar dolar harcanmış’

Merkez Bankası (MB) rezervlerindeki hareketler 2019 yılından bu yana ciddi döviz kaybının yaşandığını ortaya koyarken, dolar kurunu 7 TL sınırında tutmak uğruna milyarlarca dolar satış yapıldığına dair iddialar da gündemden düşmüyor.

Net uluslararası rezervdeki artış 2019’dan bu yana 66.7 milyar dolar olmalıydı. Ancak MB, bilançosunda sadece 900 milyon dolarlık artışa işaret etti. Aradaki 65.7 milyar dolar tutarındaki fark, milyarlarca dolar satış yapıldığına dair iddiaları güçlendirdi.

'Oturduğun evi satıp yeni ev sahibine kiracı olmaktan farkı yok'

Ekonomistler ve yatırımcılar, tükenmiş rezervlerin şoklara karşı Türkiye’yi savunmasız bırakacağı konusunda uyarıyor. Net uluslararası rezervde 2019 yılından bu yana 66.7 milyar dolarlık artış görülmesi gerektiğini ancak bilançonun sadece 900 milyon dolarlık artışa işaret ettiğini belirten deneyimli bankacı Kerim Rota, “Dile kolay 15 ayda (Ocak 2019- Mart 2020) 65.7 milyar dolar harcanmış” dedi.

Rota, MB’nin “kendi malı” olan dövizi satarak, swap yoluyla gecelik veya haftalık vadede emanet gelen yani borçlanılan dövizi net rezerve ilave ettiğini söyleyerek, “Böylece net rezervdeki kayıp da telafi edilmiş oluyor.

Bir nevi "oturduğun evi satıp yeni ev sahibine kiracı olmaktan farkı yok” yorumunu yaptı. Kerim Rota, MB rezervlerinin hızla erimesine neden olan döviz satış trafiğinin nasıl gerçekleştiğini de anlattı.