Gerçek sahibi CIA olan Whatsapp’tan İsrailli şirkete casusluk suçlaması
WhatsApp, İsrail merkezli bir casus yazılım şirketi NSO’nun ABD merkezli sunucuları kullanarak üst düzey hükümet yetkilileri, gazeteciler ve aktivistlerin de aralarında bulunduğu 1400 kişinin telefonlarının hacklenmesinde ‘pay sahibi’olduğunu ileri sürdü.
Facebook’un sahibi olduğu WhatsApp, 20 ülkede aralarında gazeteciler, insan hakları aktivistleri, siyasi muhalifler ve diplomatların bulunduğu 1.400 kişinin telefonlarını hedef alan siber saldırılar nedeniyle, İsrailli casus yazılım şirketi NSO Group’a açtığı davada yeni detaylar ortaya çıktı.
WhatsApp, İsrail merkezli bir casus yazılım şirketi NSO’nun ABD merkezli sunucuları kullanarak üst düzey hükümet yetkilileri, gazeteciler ve aktivistlerin de aralarında bulunduğu 1400 kişinin telefonlarının hacklenmesinde ‘pay sahibi’olduğunu ileri sürdü.
Facebook’un sahibi olduğu WhatsApp, 20 ülkede aralarında gazeteciler, insan hakları aktivistleri, siyasi muhalifler ve diplomatların bulunduğu 1.400 kişinin telefonlarını hedef alan siber saldırılar nedeniyle, İsrailli casus yazılım şirketi NSO Group’a açtığı davada yeni detaylar ortaya çıktı.
Ürünlerimiz terörizmi durdurmak, şiddet içeren suçları azaltmak ve hayat kurtarmak için kullanılıyor
WhatsApp, yaptığı açıklamada, İsrail merkezli bir casus yazılım şirketi NSO’nun ABD merkezli sunucuları kullanarak üst düzey hükümet yetkilileri, gazeteciler ve aktivistlerin de aralarında bulunduğu 1400 kişinin cep telefonlarının hacklenmesinde ‘pay sahibi’olduğunu iddia etti.
NSO Group’tan yapılan açıklamada, “Ürünlerimiz terörizmi durdurmak, şiddet içeren suçları azaltmak ve hayat kurtarmak için kullanılıyor. NSO Group, Pegasus yazılımını müşterileri için kullanmıyor. İşletmemizle ilgili geçmiş beyanlarımız, hükümet istihbaratımız ve kolluk kuvvetleri müşterilerimizle etkileşimin kapsamı doğrudur” denildi.
Öte yandan şirket, Whatsapp’ın söz konusu iddialarına önümüzdeki günlerde yanıt vereceğini duyurdu.
WhatsApp, yaptığı açıklamada, İsrail merkezli bir casus yazılım şirketi NSO’nun ABD merkezli sunucuları kullanarak üst düzey hükümet yetkilileri, gazeteciler ve aktivistlerin de aralarında bulunduğu 1400 kişinin cep telefonlarının hacklenmesinde ‘pay sahibi’olduğunu iddia etti.
NSO Group’tan yapılan açıklamada, “Ürünlerimiz terörizmi durdurmak, şiddet içeren suçları azaltmak ve hayat kurtarmak için kullanılıyor. NSO Group, Pegasus yazılımını müşterileri için kullanmıyor. İşletmemizle ilgili geçmiş beyanlarımız, hükümet istihbaratımız ve kolluk kuvvetleri müşterilerimizle etkileşimin kapsamı doğrudur” denildi.
Öte yandan şirket, Whatsapp’ın söz konusu iddialarına önümüzdeki günlerde yanıt vereceğini duyurdu.
NASA, Dünya'ya düşme ihtimali olan göktaşına uzay aracıyla çarparak yön verecek
NASA, göktaşlarının gelecekte Dünya'ya çarpma ihtimaline karşı başlattığı hazırlıklar kapsamında önümüzdeki yıl bir uzay aracını fırlatmayı planlıyor. Uzay aracı, Dünya'ya yaklaşan asteroidlere çarparak yönlerini değiştirme görevini üstlenecek.
Her yıl Dünya'nın yakınından onlarca asteroid geçiyor. Çarşamba günü Dünya'nın yaklaşık 6 milyon kilometre yakınından geçmesi beklenen 1998 OR2 adlı göktaşı da bunlardan biri. Bilim insanlarına göre 2,4 kilometre çapındaki göktaşı, Dünya'ya çarpması halinde yeryüzünde 10 km çapında bir krater açma potansiyeline sahip.
1998 OR2 göktaşının Dünya'nın yakınından geçecek olması bir endişe yaratmıyor. İnsanlık için asıl tehlike olan durum, söz konusu göktaşının Dünya ile birlikle Güneş'in yörüngesinde hareket ediyor olması.
NASA, göktaşlarının gelecekte Dünya'ya çarpma ihtimaline karşı başlattığı hazırlıklar kapsamında önümüzdeki yıl bir uzay aracını fırlatmayı planlıyor. Uzay aracı, Dünya'ya yaklaşan asteroidlere çarparak yönlerini değiştirme görevini üstlenecek.
Her yıl Dünya'nın yakınından onlarca asteroid geçiyor. Çarşamba günü Dünya'nın yaklaşık 6 milyon kilometre yakınından geçmesi beklenen 1998 OR2 adlı göktaşı da bunlardan biri. Bilim insanlarına göre 2,4 kilometre çapındaki göktaşı, Dünya'ya çarpması halinde yeryüzünde 10 km çapında bir krater açma potansiyeline sahip.
1998 OR2 göktaşının Dünya'nın yakınından geçecek olması bir endişe yaratmıyor. İnsanlık için asıl tehlike olan durum, söz konusu göktaşının Dünya ile birlikle Güneş'in yörüngesinde hareket ediyor olması.
Akademi Dergisi
Photo
Microsoft ve Huawei Antalya’da hakim karşısına çıkacak
Muammer Karabulut isimli vatandaş, koronavirüsün 5G teknolojisi çalışmaları sebebiyle yayıldığı iddiasıyla dünya devi Microsoft ve Huawei hakkında dava açtı. Davanın ilk duruşması 1 Haziran'da Antalya'da görülecek.
Antalya'da yaşayan Muammer Karabulut isimli vatandaş, koronavirüsün yayılmasında etkili olduğu öne sürülen 5G teknolojisini kullandıkları gerekçesiyle Microsoft ve Huawei hakkında şikayetçi oldu.
Antalya Ticaret Mahkemesi’ne dava açan şikayetçi Karabulut, insan sağlığına zarar verdiği öne sürülen 5G teknolojisinin anlatıldığı reklamların yayınlarının durdurulmasını ve dava sonuçlanıncaya kadar 5G ile çalışan tüm araç ve gereçlerin satışının engellenmesini istedi.
Muammer Karabulut isimli vatandaş, koronavirüsün 5G teknolojisi çalışmaları sebebiyle yayıldığı iddiasıyla dünya devi Microsoft ve Huawei hakkında dava açtı. Davanın ilk duruşması 1 Haziran'da Antalya'da görülecek.
Antalya'da yaşayan Muammer Karabulut isimli vatandaş, koronavirüsün yayılmasında etkili olduğu öne sürülen 5G teknolojisini kullandıkları gerekçesiyle Microsoft ve Huawei hakkında şikayetçi oldu.
Antalya Ticaret Mahkemesi’ne dava açan şikayetçi Karabulut, insan sağlığına zarar verdiği öne sürülen 5G teknolojisinin anlatıldığı reklamların yayınlarının durdurulmasını ve dava sonuçlanıncaya kadar 5G ile çalışan tüm araç ve gereçlerin satışının engellenmesini istedi.
'Sağlığa zararlı olmadığı kanıtlansın'
Bu kapsamda, ABD'li Microsoft ve Çin firması olan Huawei şirketleri 1 Haziran'da hakim karşısına çıkacak.
Şikayetçi Karabulut, “Teknolojiye karşı değilim. Ama teknoloji de insan sağlığına tehdit etmemelidir. Artık tüm kullandığımız araç ve gereçlerin kullanım kılavuzlarında, özellikle insan sağlını ilişkin açıklamalara yer veriliyor. Microsft'un destek verdiği ürünler ile Huawei'nin 5G ile çalışan tüm araç ve gereçleri ile 5G antenleri de dahil, insan sağlığı açısından yan etkileri olmadığını kanıtlasınlar, Dünya Sağlık Örgütü haricinde, kendilerine bağımlı olmayan bir heyetin imzası ile yayınlasınlar” dedi.
Uluslararası Af Örgütü: Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü yok
Uluslararası Af Örgütü’nün 2019 Türkiye raporundan: “Hükümeti eleştirenler, özellikle gazeteciler, siyasi aktivistler ve insan hakları savunucuları, gözaltına alındı veya asılsız cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı.”
Uluslararası Af Örgütü, tüm dünyada 2019’da insan haklarının durumunu incelediği bölgesel yıllık raporlarını bugün yayımladı. Rapor online basın toplantısıyla gazetecilere duyuruldu. Raporun Türkiye başlığında, temel hakların ihlal edildiği, OHAL’in Temmuz 2018’de sona ermesine rağmen, muhaliflere veya muhalif olduğu varsayılan kişilere yönelik baskıların geçen yıl da sürdüğü ifade edildi. Ayrıca, yargının baskı aracı olarak kullanımının devam ettiği ifade edildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün 2019 Türkiye raporundan: “Hükümeti eleştirenler, özellikle gazeteciler, siyasi aktivistler ve insan hakları savunucuları, gözaltına alındı veya asılsız cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı.”
Uluslararası Af Örgütü, tüm dünyada 2019’da insan haklarının durumunu incelediği bölgesel yıllık raporlarını bugün yayımladı. Rapor online basın toplantısıyla gazetecilere duyuruldu. Raporun Türkiye başlığında, temel hakların ihlal edildiği, OHAL’in Temmuz 2018’de sona ermesine rağmen, muhaliflere veya muhalif olduğu varsayılan kişilere yönelik baskıların geçen yıl da sürdüğü ifade edildi. Ayrıca, yargının baskı aracı olarak kullanımının devam ettiği ifade edildi.
“Binlerce kişi terörle mücadele yasalarının keyfi kullanımıyla yargılandı”
İnfaz düzenlemesine dair son yargı paketinin de değerlendirildiği raporda, yargının durumu şöyle anlatıldı: “Binlerce kişi, uluslararası hukukta tanımlanmış bir suç işlediklerine ilişkin çoğunlukla hiçbir güvenilir kanıt olmadan, terörle mücadele yasaları ve başka yasaların keyfi kullanımıyla soruşturuldu, yargılandı ve cezalandırma amacı taşıyan uzun süreli tutuklu yargılamalarla cezaevinde tutuldu. Yargı bağımsızlığına ilişkin kaygılar arttı. Yargı reformu paketi Meclis’ten geçti. Ancak yapılan değişiklikler yargı üzerindeki şiddetli siyasi baskılara veya adil olmayan, siyasi güdümlü yargılamalara ve mahkumiyet kararlarına son vermedi.”
İnfaz düzenlemesine dair son yargı paketinin de değerlendirildiği raporda, yargının durumu şöyle anlatıldı: “Binlerce kişi, uluslararası hukukta tanımlanmış bir suç işlediklerine ilişkin çoğunlukla hiçbir güvenilir kanıt olmadan, terörle mücadele yasaları ve başka yasaların keyfi kullanımıyla soruşturuldu, yargılandı ve cezalandırma amacı taşıyan uzun süreli tutuklu yargılamalarla cezaevinde tutuldu. Yargı bağımsızlığına ilişkin kaygılar arttı. Yargı reformu paketi Meclis’ten geçti. Ancak yapılan değişiklikler yargı üzerindeki şiddetli siyasi baskılara veya adil olmayan, siyasi güdümlü yargılamalara ve mahkumiyet kararlarına son vermedi.”
“Barışçıl toplanma hakkı ciddi şekilde sınırlandırıldı”
Raporda toplanma hakkının büyük bir yara aldığı kaydedilerek, “İfade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakları ciddi şekilde sınırlandırıldı. Hükümeti eleştiren kişiler, özellikle gazeteciler, siyasi aktivistler ve insan hakları savunucuları, gözaltına alındı veya asılsız cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Yetkililer protestoları keyfi olarak yasaklamayı ve barışçıl protestocuları dağıtmak için gereksiz ve aşırı güç kullanımına başvurmayı sürdürdü” değerlendirmesi yapıldı.
Raporda toplanma hakkının büyük bir yara aldığı kaydedilerek, “İfade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakları ciddi şekilde sınırlandırıldı. Hükümeti eleştiren kişiler, özellikle gazeteciler, siyasi aktivistler ve insan hakları savunucuları, gözaltına alındı veya asılsız cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Yetkililer protestoları keyfi olarak yasaklamayı ve barışçıl protestocuları dağıtmak için gereksiz ve aşırı güç kullanımına başvurmayı sürdürdü” değerlendirmesi yapıldı.
Hak savunucuları ve siyasetçilere yargı baskısı
Raporda yargı Türkiye’de hak savunucuları ve siyasetçilere yönelik yargı baskısının arttığına da dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Onlarca insan hakları savunucusu, insan hakları çalışmaları nedeniyle ceza soruşturmaları ve yargılamalarıyla karşı karşıya kaldı, gözaltına alındı veya hapsedildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün Onursal Başkanı, eski direktörü ve birçok üyesinin de aralarında bulunduğu 11 insan hakları savunucusu temelsiz suçlamalarla 15 yıla varan hapis cezaları istemiyle ile yargılanıyor.
Raporda yargı Türkiye’de hak savunucuları ve siyasetçilere yönelik yargı baskısının arttığına da dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Onlarca insan hakları savunucusu, insan hakları çalışmaları nedeniyle ceza soruşturmaları ve yargılamalarıyla karşı karşıya kaldı, gözaltına alındı veya hapsedildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün Onursal Başkanı, eski direktörü ve birçok üyesinin de aralarında bulunduğu 11 insan hakları savunucusu temelsiz suçlamalarla 15 yıla varan hapis cezaları istemiyle ile yargılanıyor.
"Abi, duydun mu?"
Hazret-i Musa devri gibi bir devir yaşıyoruz.
Türünü bilmediğim beyaz renkli bir kuş, gece yarısı bütün koğuş uyuyorken koğuşta uçuyor. Serçeden büyük, güvercinden küçük boyda olan bu kuş, üç katlı ranzalarla tıka basa dolu olan karanlık koğuşta, zemin kata inen merdivenin başında bir o yana, bir bu yana gidiyor.
Onu yakalamak için hamleler yapıyorum, ilk anlarda mümkün olmuyor ama sonra bir ara ellerimin içine alıyorum. Onunla biraz da konuşuyorum. Kısa konuşmanın ardından onu bırakıyor ve Mart ayının ortasında, Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta iken görüğüm bu rüyadan uyanıyorum.
Hazret-i Musa devri gibi bir devir yaşıyoruz.
Türünü bilmediğim beyaz renkli bir kuş, gece yarısı bütün koğuş uyuyorken koğuşta uçuyor. Serçeden büyük, güvercinden küçük boyda olan bu kuş, üç katlı ranzalarla tıka basa dolu olan karanlık koğuşta, zemin kata inen merdivenin başında bir o yana, bir bu yana gidiyor.
Onu yakalamak için hamleler yapıyorum, ilk anlarda mümkün olmuyor ama sonra bir ara ellerimin içine alıyorum. Onunla biraz da konuşuyorum. Kısa konuşmanın ardından onu bırakıyor ve Mart ayının ortasında, Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta iken görüğüm bu rüyadan uyanıyorum.
Acayip bir hal yaşıyorum rüyada, yaşamadan anlatılamayacak değişik bir hal. İnsanı biraz gamlandıran, içini acıtan bir hal denebilir ama biraz daha farklı. Yine uyumaya çalışıyorum ve bir süre sonra yine uyanıyorum. Uyanır uyanmaz aklımda o rüya, tabir etmeye çalışarak ranzadan iniyorum.
Saat gece 01:30 suları, rüyanın etkisi altında koğuşun zemin katına iniyorum. Herkese yetecek yatak olmadığı için gece nöbete duran, sabah boşalan yataklara yatan ve "gececi" dediğimiz arkadaşlar var. Bir de yatağı olsa da onlara takılan, uyumayıp televizyon izleyenler var.
Koğuşun koridora bağlanan kapısının orada 28 yaşında genç bir arkadaş var. Merdivenden inince ilk ona denk geliyorum ve "Abi, duydun mu?" diyor.
#RüyaTabirleri
Saat gece 01:30 suları, rüyanın etkisi altında koğuşun zemin katına iniyorum. Herkese yetecek yatak olmadığı için gece nöbete duran, sabah boşalan yataklara yatan ve "gececi" dediğimiz arkadaşlar var. Bir de yatağı olsa da onlara takılan, uyumayıp televizyon izleyenler var.
Koğuşun koridora bağlanan kapısının orada 28 yaşında genç bir arkadaş var. Merdivenden inince ilk ona denk geliyorum ve "Abi, duydun mu?" diyor.
#RüyaTabirleri
"Neyi?" diyorum "Yan koğuşlardan birinde bir kişi intihar etmiş" diyor. Merakla sorularımı sordukça anlıyorum ki ben uyanıp aşağı inmeden kısa bir süre önce karantina ya da dağıtım koğuşu denilen koğuştaki mahkumlardan biri intihar etmiş. Önce infaz memurlarından biri "Adam intihar etmiş, koşun" diye koridorda bağırmış.
Sonra peşine diğer infaz memurları koşmuşlar. Sonra kurum müdürü de gelmiş, olay yeri inceleme de savcı da... Koymuşlar cesedi bir ceset torbasına ve götürmüşler.
O arkadaş, intihar vak'ası yaşandığını söyler söylemez benim aklım gördüğüm rüyaya gitti. Ona da "Galiba bana malum oldu, şöyle şöyle bir rüya gördüm. Emin değilim ama bu intihar ile alakası olabilir" dedim.
Sonra içim daha da burkuldu. İntihar eden kişi lüzumsuzun biri olsa bana bu şekilde malum olmazdı diye düşündüm. O şartlarda hadiseye dair sağlıklı bilgi almak da pek mümkün değildi.
#RüyaTabirleri
Sonra peşine diğer infaz memurları koşmuşlar. Sonra kurum müdürü de gelmiş, olay yeri inceleme de savcı da... Koymuşlar cesedi bir ceset torbasına ve götürmüşler.
O arkadaş, intihar vak'ası yaşandığını söyler söylemez benim aklım gördüğüm rüyaya gitti. Ona da "Galiba bana malum oldu, şöyle şöyle bir rüya gördüm. Emin değilim ama bu intihar ile alakası olabilir" dedim.
Sonra içim daha da burkuldu. İntihar eden kişi lüzumsuzun biri olsa bana bu şekilde malum olmazdı diye düşündüm. O şartlarda hadiseye dair sağlıklı bilgi almak da pek mümkün değildi.
#RüyaTabirleri
Aynı mahkum arkadaşın evinden/ailesinden kısa süre önce isteyip de koğuşa getirttiği bir rüya tabiri kitabı vardı. Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin hazırladığı çok değerli bir eserdi. Onu açıp bakınca "Rüyada bir yerde türü belli olmayan kuş görülürse, oraya Azrail (a.s.) gelir. Orada hasta varsa ölür" yazıyordu. Daha önce bunun gibi bir rüya görmemiştim. Bu maddeyi/bilgiyi okuyunca hiç şaşırmadım. İntihar vak'asına işaret ettiğine emin oldum.
Bu mesele aklımda yer etmişti ve tahliye olunca arkadaşlardan bu meseleyi de hızlıca bir araştırmalarını istedim. Aldığım bilgi o ki aslında kötü biri değilmiş, çok çekmiş, çok ağır büyüler yapılmış ve kendi iradesi dışına çıkarılarak, zihin kontrolüne alınarak, intihar gibi görünen bir sonla vefat etmiş.
Birçok kişi meseleye çok başka bakıyor, acımıyor, umursamıyor ve lüzumsuzun biri müstahakını bulmuş gözü ile bakıyorken ben çok farklı tavır almıştım.
Rüyada bir kuşla konuşmanın tabiri ezberimde yoktu. Daha önce hiç görmediğim bir maddeydi. O rüya tabiri kitabında da yoktu. Çıkınca baktım ki rüyada bir kuşla konuşmak, yaşanacak bir nahoş hadise hakkında olgunluk göstermek ve karşı tarafı anlayıp alttan almak demekmiş.
Şu ülkede ve şu dünyada, aslında iyi niyetli ve mazlum olan çok sayıda insanın büyülerle intihara sevk edildiğini bilmek ne kadar acı... Hazret-i Musa devri gibi bir devir yaşıyoruz.
#RüyaTabirleri
Bu mesele aklımda yer etmişti ve tahliye olunca arkadaşlardan bu meseleyi de hızlıca bir araştırmalarını istedim. Aldığım bilgi o ki aslında kötü biri değilmiş, çok çekmiş, çok ağır büyüler yapılmış ve kendi iradesi dışına çıkarılarak, zihin kontrolüne alınarak, intihar gibi görünen bir sonla vefat etmiş.
Birçok kişi meseleye çok başka bakıyor, acımıyor, umursamıyor ve lüzumsuzun biri müstahakını bulmuş gözü ile bakıyorken ben çok farklı tavır almıştım.
Rüyada bir kuşla konuşmanın tabiri ezberimde yoktu. Daha önce hiç görmediğim bir maddeydi. O rüya tabiri kitabında da yoktu. Çıkınca baktım ki rüyada bir kuşla konuşmak, yaşanacak bir nahoş hadise hakkında olgunluk göstermek ve karşı tarafı anlayıp alttan almak demekmiş.
Şu ülkede ve şu dünyada, aslında iyi niyetli ve mazlum olan çok sayıda insanın büyülerle intihara sevk edildiğini bilmek ne kadar acı... Hazret-i Musa devri gibi bir devir yaşıyoruz.
#RüyaTabirleri
Hangi dala el attıysa kurutulmuş.
Bir zaman gelmiş, hayatında bir anda her şey olumsuz yönde değişmeye başlamış.
Hangi dala el attıysa kurumuş. Çok mücadele vermiş, toparlamak istemiş, iyi niyetle sebeplere uymak ve darlıklardan çıkmak istemiş ama her işin sonu hep kesik olmuş.
İşleri bozulmuş, yuvası yıkılmış, itibarı sarsılmış, ruh ve beden sağlığı bozulmuş. Bütün bunlara da kendisine yapılan büyüler sebep olmuş. Temiz niyetli ve mücadeleci birisi olduğu halde umursamaz, bir baltaya sap olmaz biri gibi görülür olmuş. Bir süre sonra ister istemez yalnızlaşmış. Yaşadıklarına büyülerin sebep olduğunu anlayamamış. Bazı zamanlar, büyü ile zihin kontrolünde iken hiç istemediği, asla yapmayacağı şeyler yaptırılmış ve suçlar işletilmiş. Hayatı tamamen mahvolsun diye cezaevine sürüklenmiş. Kendi eli ile kendi bedenine zararlar vermesi sağlanmış. Kesikler atmış.
Ve cezaevinde de rahat bırakılmayıp intihar gibi görünen bir halde öldürülmüş. Bu kadar iç yakan bu hadisede, duyunca insanı dağlayan bir sarsıcı gerçek de şu ki bu mazlum kardeşimize bu fenalığı, bu büyüyü öz kardeşi yaptırmış. Kardeşi, kendisinin güleç yüzlü, halim-selim, iyi niyetli, sevilen birisi olmasına çok haset etmiş.
Gördüğüm o rüyada, o mazlum kardeşimizin yüksek bir manevi derece ve şehadet mertebesi ile alemi değiştiğine de işaret var. Allah şefaatine nail eylesin. Ona bunu yapanları, yaptıranları ibret-i alem eylesin.
#RüyaTabirleri
Bir zaman gelmiş, hayatında bir anda her şey olumsuz yönde değişmeye başlamış.
Hangi dala el attıysa kurumuş. Çok mücadele vermiş, toparlamak istemiş, iyi niyetle sebeplere uymak ve darlıklardan çıkmak istemiş ama her işin sonu hep kesik olmuş.
İşleri bozulmuş, yuvası yıkılmış, itibarı sarsılmış, ruh ve beden sağlığı bozulmuş. Bütün bunlara da kendisine yapılan büyüler sebep olmuş. Temiz niyetli ve mücadeleci birisi olduğu halde umursamaz, bir baltaya sap olmaz biri gibi görülür olmuş. Bir süre sonra ister istemez yalnızlaşmış. Yaşadıklarına büyülerin sebep olduğunu anlayamamış. Bazı zamanlar, büyü ile zihin kontrolünde iken hiç istemediği, asla yapmayacağı şeyler yaptırılmış ve suçlar işletilmiş. Hayatı tamamen mahvolsun diye cezaevine sürüklenmiş. Kendi eli ile kendi bedenine zararlar vermesi sağlanmış. Kesikler atmış.
Ve cezaevinde de rahat bırakılmayıp intihar gibi görünen bir halde öldürülmüş. Bu kadar iç yakan bu hadisede, duyunca insanı dağlayan bir sarsıcı gerçek de şu ki bu mazlum kardeşimize bu fenalığı, bu büyüyü öz kardeşi yaptırmış. Kardeşi, kendisinin güleç yüzlü, halim-selim, iyi niyetli, sevilen birisi olmasına çok haset etmiş.
Gördüğüm o rüyada, o mazlum kardeşimizin yüksek bir manevi derece ve şehadet mertebesi ile alemi değiştiğine de işaret var. Allah şefaatine nail eylesin. Ona bunu yapanları, yaptıranları ibret-i alem eylesin.
#RüyaTabirleri