Münafıklık, sahtekarlık böyle bir şey işte...
Neden twitter'la falan uğraşırlar. Çıkıp yazılı, sözlü yalanlama yapsınlar?
Pek kale almıyorum, takmıyorum artık ama yine de şanslarını denesinler, hukuk yoluna gitsinler, davacı olsunlar?
Hiçbir şey yapamayıp Twitter'a şikayet etmek ve bunu yaparken özel bilgileri yaydığımı iddia etmek nedir? Her yazdığımı onaylamak değil midir?
Bulamamışlar mı iki tane gizli Yahudi, gizli Ermeni, Mason savcı ve hakim? Yoksa artık bu çift kimlikli sürüngen hainlere o kapının da kapandığını kabullendiler mi?
Şu, neresinden bakarsanız bakın, alçaklık, adilik, hainlik, şeytanlık, şerefsizlik... Arkasında kalanlar da Kadir kadar hain olduklarını, kuralsız olduklarını, ihanete devam edeceklerini somut şekilde gözler önüne sermiş oldular.
Ne diyelim, o halde altta kalanın canı çıksın.
Neden twitter'la falan uğraşırlar. Çıkıp yazılı, sözlü yalanlama yapsınlar?
Pek kale almıyorum, takmıyorum artık ama yine de şanslarını denesinler, hukuk yoluna gitsinler, davacı olsunlar?
Hiçbir şey yapamayıp Twitter'a şikayet etmek ve bunu yaparken özel bilgileri yaydığımı iddia etmek nedir? Her yazdığımı onaylamak değil midir?
Bulamamışlar mı iki tane gizli Yahudi, gizli Ermeni, Mason savcı ve hakim? Yoksa artık bu çift kimlikli sürüngen hainlere o kapının da kapandığını kabullendiler mi?
Şu, neresinden bakarsanız bakın, alçaklık, adilik, hainlik, şeytanlık, şerefsizlik... Arkasında kalanlar da Kadir kadar hain olduklarını, kuralsız olduklarını, ihanete devam edeceklerini somut şekilde gözler önüne sermiş oldular.
Ne diyelim, o halde altta kalanın canı çıksın.
Bunu da buraya bırakıyorum.
Herkes kararını ona göre versin. Kurşundan hızlı koşamayan hainler, bu vatanın evlatlarına yanlış yapmasınlar.
Daha önce de suyu bulandırdığını, çok basit bir kafa olduğunu yazdığım halde tasması gevşetilen soysuz it hala yerinde kalırsa, oyundan alınmazsa, biz savunmada kalmayacağız. Hücuma kalkacağız. Göstere göstere, en yüksek gürültüyü kasten çıkarta çıkarta onu ve tasmasını elinde tutanları oyundan düşüreceğiz.
Herkes kararını ona göre versin. Kurşundan hızlı koşamayan hainler, bu vatanın evlatlarına yanlış yapmasınlar.
Daha önce de suyu bulandırdığını, çok basit bir kafa olduğunu yazdığım halde tasması gevşetilen soysuz it hala yerinde kalırsa, oyundan alınmazsa, biz savunmada kalmayacağız. Hücuma kalkacağız. Göstere göstere, en yüksek gürültüyü kasten çıkarta çıkarta onu ve tasmasını elinde tutanları oyundan düşüreceğiz.
Kadir ve Aynur Mısıroğlu...
Kadir'in kızı Mehlika, hainlerin önde koşanlarından. Öyle yazı yazacak, kitap yazacak vasfı, kabiliyeti falan yok ama sahada çok aktif bir hain...
Ne yapması gerektiğini, Sabetaycı gizli Yahudi cemaatinin kafa adamlarına sordu, onların yönlendirmesi ile twitter'a şikayet etti. İşte bu kadar basit hainler bunlar... En tepedekilerinden onlarcasını toplasanız, bir adam etmiyorlar.
Kadir'in kızı Mehlika, hainlerin önde koşanlarından. Öyle yazı yazacak, kitap yazacak vasfı, kabiliyeti falan yok ama sahada çok aktif bir hain...
Ne yapması gerektiğini, Sabetaycı gizli Yahudi cemaatinin kafa adamlarına sordu, onların yönlendirmesi ile twitter'a şikayet etti. İşte bu kadar basit hainler bunlar... En tepedekilerinden onlarcasını toplasanız, bir adam etmiyorlar.
Akademi Dergisi
Resmi görülen Mersinli bilinen Sabetayist gizli Yahudi Kemal Ulubay'ın kamyonları bu sevkiyatta kullanılacak. Kemal Ulubay'ın kontrolündeki sistem/ekip/kamyonlar uzun zamandır uyuşturucu işinde kullanılıyor. An itibari ile bu şahısla bağlantılı mekanların…
Gece üç keklik gönderdiler kapıma...
Daha kapıma yaklaşırlarken silahlarını çekmişlerdi. Kapıyı çalacaklar, ben açtığımda hiç beklemeden kurşun yağdıracaklardı ama bu, bizim için basit bir işti.
Üstüme keklik gönderilecekse, en azından 35-40 kişi falan göndermeliler ki tadı çıksın. Varlık gösterebilsinler. Üç kişi nedir, çevirip hemen aldık. Tetik çekmek ve birini vurmak zorunda da kaldık ama ölümcül yara almadı.
Sonra keklikleri bülbül ettik, öttürdük. Zaten neler döndüğünü biliyorduk. Bir de onlara anlattırdık. Onlar, bilinen bir mafyanın arazideki basit keklikleri. Patronlarından ricacı olan, benim vurulmamı isteyen ise şu Sabetayist Yahudi insan şeytanı ve uyuşturucu kaçakçısı Kemal Ulubay...
Daha kapıma yaklaşırlarken silahlarını çekmişlerdi. Kapıyı çalacaklar, ben açtığımda hiç beklemeden kurşun yağdıracaklardı ama bu, bizim için basit bir işti.
Üstüme keklik gönderilecekse, en azından 35-40 kişi falan göndermeliler ki tadı çıksın. Varlık gösterebilsinler. Üç kişi nedir, çevirip hemen aldık. Tetik çekmek ve birini vurmak zorunda da kaldık ama ölümcül yara almadı.
Sonra keklikleri bülbül ettik, öttürdük. Zaten neler döndüğünü biliyorduk. Bir de onlara anlattırdık. Onlar, bilinen bir mafyanın arazideki basit keklikleri. Patronlarından ricacı olan, benim vurulmamı isteyen ise şu Sabetayist Yahudi insan şeytanı ve uyuşturucu kaçakçısı Kemal Ulubay...
Kemal Ulubay, ihbar paylaşımımından sonra çok sıkıştı. Ne yapacağını şaşırdı. Boğazına kadar suça batmış bir pislik ve birkaç güne kadar onu ve çetesini çevirip alacağımızı biliyor.
Son çare olarak Türkiye'deki en büyük uyuşturucu çetesi liderlerinden Solomon Soysuz'u aradı. Onunla konuştu, yardım istedi. Polis operasyonlarına mani olmasını istedi. Ona "Her şeye rağmen polis operasyonu yapabilirler mi?" diye de sordu. Bu güne kadar neler yaptığımızı çok iyi bilen Soysuz "Yapamazlar, izin vermeyiz" diyemedi. Bunu en son Tayyip, Trabzon limanının işletme hakkını elinde tutan Ahmet Albayrak'a demişti ama sözü havada kalmıştı. Girdik, bastık, yıktık, malı aldık.
Soysuz "Sıkıntı olabilir, operasyonlar yine de yapılabilir" deyince, Kemal ne yapmak gerektiğini sordu. Soysuz da o mafya liderinin ismini ve telefonunu verdi. Kemal'i ona yönlendirdi. Bu işi halletmelerini ama kendisinin işin içinde olduğunu fark ettirmemelerini istedi.
Keklikleri gereğince sert ezdik. Epeyi kemikleri kırıldı. İnim inim inler hale geldiler ve sonra o mafyanın mekanlarından birinin önüne attık. Şimdi hastahanede, her yerleri sargılı şekilde yatıp inliyorlar.
Biz, meydandayız. Sözümü de söyledim. Biraz mühlet veriyorum, Soysuz oyunda kalırsa, ne dediysem onları yapacağım, yaptıracağım.
Kemal'i ve çetesini de çevirip alacağız. Mani olmak isteyen karşımıza çıksın, yıkıp geçeceğiz.
Son çare olarak Türkiye'deki en büyük uyuşturucu çetesi liderlerinden Solomon Soysuz'u aradı. Onunla konuştu, yardım istedi. Polis operasyonlarına mani olmasını istedi. Ona "Her şeye rağmen polis operasyonu yapabilirler mi?" diye de sordu. Bu güne kadar neler yaptığımızı çok iyi bilen Soysuz "Yapamazlar, izin vermeyiz" diyemedi. Bunu en son Tayyip, Trabzon limanının işletme hakkını elinde tutan Ahmet Albayrak'a demişti ama sözü havada kalmıştı. Girdik, bastık, yıktık, malı aldık.
Soysuz "Sıkıntı olabilir, operasyonlar yine de yapılabilir" deyince, Kemal ne yapmak gerektiğini sordu. Soysuz da o mafya liderinin ismini ve telefonunu verdi. Kemal'i ona yönlendirdi. Bu işi halletmelerini ama kendisinin işin içinde olduğunu fark ettirmemelerini istedi.
Keklikleri gereğince sert ezdik. Epeyi kemikleri kırıldı. İnim inim inler hale geldiler ve sonra o mafyanın mekanlarından birinin önüne attık. Şimdi hastahanede, her yerleri sargılı şekilde yatıp inliyorlar.
Biz, meydandayız. Sözümü de söyledim. Biraz mühlet veriyorum, Soysuz oyunda kalırsa, ne dediysem onları yapacağım, yaptıracağım.
Kemal'i ve çetesini de çevirip alacağız. Mani olmak isteyen karşımıza çıksın, yıkıp geçeceğiz.
Kardeş Suriye Ordusu İdlib il sınırına yaklaşıyor
Suriye ordusu ile İran destekli gruplardan oluşan güçler, teröristlerin elindeki son büyük kent olan İdlib’in idari sınırındaki yerleşimlere operasyon yapmaya hazırlanıyor.
Suriye ordusu Rusya’nın hava desteğiyle “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”nin güney kısmında son bir haftadır ilerleme çabasını sürdürüyor.
Geçen hafta El Çenabire köyü, Osman Tepesi, Kefrenbude ilçesi, Madik Kalesi beldesi, El Şeria, El Tüveyne, El Kirkat ve Bab Et Taka köylerini ele geçirerek, 17 Eylül 2018 tarihli İdlib mutabakatında belirlenen 15 ila 20 kilometrelik ağır silahlardan arındırılmış bölgede ilerleyen Suriye güçleri, İdlib’in il sınırlarına yaklaşık bir kilometre mesafeye ulaşmış oldu.
Suriye ordusu ile İran destekli gruplardan oluşan güçler, teröristlerin elindeki son büyük kent olan İdlib’in idari sınırındaki yerleşimlere operasyon yapmaya hazırlanıyor.
Suriye ordusu Rusya’nın hava desteğiyle “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”nin güney kısmında son bir haftadır ilerleme çabasını sürdürüyor.
Geçen hafta El Çenabire köyü, Osman Tepesi, Kefrenbude ilçesi, Madik Kalesi beldesi, El Şeria, El Tüveyne, El Kirkat ve Bab Et Taka köylerini ele geçirerek, 17 Eylül 2018 tarihli İdlib mutabakatında belirlenen 15 ila 20 kilometrelik ağır silahlardan arındırılmış bölgede ilerleyen Suriye güçleri, İdlib’in il sınırlarına yaklaşık bir kilometre mesafeye ulaşmış oldu.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Avrupa bizi kıskanıyor mu?
Böyle bir anda, TC'nin İçişleri Bakanı Soysuz'un kafası "güzel"...
Ne yapacağını bilemedi, altta kalmak istemedi ama gücü de yetmedi, hamle yapamadı. Durunca içi el vermedi, kabullenemedi, öfkeden kudurdu, masaları yumrukladı. Sonra çaresizce derin derin çekti uyuşturucudan. An itibari ile kafası "güzel" halde... Devlet, kimlerin eline kaldı...
Ne yapacağını bilemedi, altta kalmak istemedi ama gücü de yetmedi, hamle yapamadı. Durunca içi el vermedi, kabullenemedi, öfkeden kudurdu, masaları yumrukladı. Sonra çaresizce derin derin çekti uyuşturucudan. An itibari ile kafası "güzel" halde... Devlet, kimlerin eline kaldı...
Eski AK Parti milletvekili Ocaktan: AK Parti YSK Temsilcisi Özel, halis muhlis FETÖ’cü
Eski AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, AK Parti YSK Temsilcisi Recep Özel'in "Adaletinizin terazisini sileyim paslanmasın" ifadesine tepki gösterdi. Ocaktan, "Bu vekilin herkeste olmayan çok önemli bir özelliği daha var, halis muhlis FETÖ’cü olması" iddiasını ileri sürdü.
Ocaktan şöyle devam etti:
"Ama ne yazık ki bugün o hayallerin çok uzağında bir fotoğrafla karşı karşıyalar. Çünkü dindarlar öylesine negatif örnekler ortaya koydular ki, uzun yıllar iktidar hayali kuran bizzat dindarlar bile adalete, hukuka, liyakate ve merhamete hasret kaldılar.
Maalesef senelerce millet iradesine, sandığın üstünlüğüne inanan bir duruş sergileyen dindar-muhafazakar gelenek, tek parti CHP’sinin jakoben dayatmacı anlayışına sahip çıkan bir noktaya gelmiş bulunuyor. Kısacası, haklar ve özgürlükler konusunda tarihimizin negatif sembolü olarak anılan 1940’lar tek parti Türkiye’sine geri döndük.
Eski AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, AK Parti YSK Temsilcisi Recep Özel'in "Adaletinizin terazisini sileyim paslanmasın" ifadesine tepki gösterdi. Ocaktan, "Bu vekilin herkeste olmayan çok önemli bir özelliği daha var, halis muhlis FETÖ’cü olması" iddiasını ileri sürdü.
Ocaktan şöyle devam etti:
"Ama ne yazık ki bugün o hayallerin çok uzağında bir fotoğrafla karşı karşıyalar. Çünkü dindarlar öylesine negatif örnekler ortaya koydular ki, uzun yıllar iktidar hayali kuran bizzat dindarlar bile adalete, hukuka, liyakate ve merhamete hasret kaldılar.
Maalesef senelerce millet iradesine, sandığın üstünlüğüne inanan bir duruş sergileyen dindar-muhafazakar gelenek, tek parti CHP’sinin jakoben dayatmacı anlayışına sahip çıkan bir noktaya gelmiş bulunuyor. Kısacası, haklar ve özgürlükler konusunda tarihimizin negatif sembolü olarak anılan 1940’lar tek parti Türkiye’sine geri döndük.
Medipol'lerdeki organ işini durdurmuşlardı
Ufak ufak yeniden başlatıyorlar. Merkez yerlerdeki büyük şubeler yerine, bu defa daha kırsaldaki daha küçük şubeleri tercih ediyorlar.
Meydan bırakılmamalı...
Hukuk yolunda tıkayacaklarını anladığımız zamanlarda, sahadaki insan şeytanlarına sıkılıp geçilsin. Leşleri de meydanda bırakılsın. Bunlarla uğraşamayız biz. İnsan olan, beş dakika tahammül edemez şu sadistliğe. Karıştıralım artık şu ülkeyi, altta kalanın canı çıksın. Biz bunları buldozer misali ezip geçebilecek güçteyiz.
İktiza ediyorsa, haddi çok aşıyorlarsa Soysuz'a, Kalın'a, Jeffrey'e, İsrail büyük elçisine, bunlara çalışan savcılara, hakimlere, emniyet müdürlerine, hepsine sıkacağız. Bu ülkeyi bu sadistlerden kurtarmanın vakti geldi artık.
Ufak ufak yeniden başlatıyorlar. Merkez yerlerdeki büyük şubeler yerine, bu defa daha kırsaldaki daha küçük şubeleri tercih ediyorlar.
Meydan bırakılmamalı...
Hukuk yolunda tıkayacaklarını anladığımız zamanlarda, sahadaki insan şeytanlarına sıkılıp geçilsin. Leşleri de meydanda bırakılsın. Bunlarla uğraşamayız biz. İnsan olan, beş dakika tahammül edemez şu sadistliğe. Karıştıralım artık şu ülkeyi, altta kalanın canı çıksın. Biz bunları buldozer misali ezip geçebilecek güçteyiz.
İktiza ediyorsa, haddi çok aşıyorlarsa Soysuz'a, Kalın'a, Jeffrey'e, İsrail büyük elçisine, bunlara çalışan savcılara, hakimlere, emniyet müdürlerine, hepsine sıkacağız. Bu ülkeyi bu sadistlerden kurtarmanın vakti geldi artık.