Türkiye'den gerçek sahibi CIA olan Facebook'a 1 milyon 650 bin liralık "veri ihlali" cezası

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, "veri ihlali" gerekçesiyle Facebook'a 1 milyon 650 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi.

Oluşan bir hata nedeniyle bazı üçüncü uygulamaların, kullanıcıların fotoğraflarına erişimine izin verilmesinde veri ihlali tespit eden Kişisel Verileri Koruma Kurulu, söz konusu durumu bildirmeyen, gerekli teknik önlemleri almayan Facebook'a toplam 1 milyon 650 bin lira idari para cezası verdi.

Reuters: TL’deki düşüşü durdurmak için Türk kamu bankaları gece 1 milyar dolar sattı

Reuters haber ajansı Türk lirasının Amerikan Doları karşısındaki değer kaybına müdahale etmek için Türk kamu bankalarının gece saatlerinde 1 milyar dolar sattığını belirtti.
Reuters‘a konuşan kaynaklar, dolar satan bankalar arasında en büyük kamu bankası olan Ziraat Bankası’nın da bulunduğunu belirtti.

Dolar/TL kuru dün 6,25’e dayandıktan sonra, Türk bankalarının sadece Asya piyasalarının açık olduğu saatlerde yaptığı satışlar sonrası 6,04 seviyesine kadar geriledi.

Türk Lirası’nda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yönünde karar almasından bu yana hızlı değer kaybı yaşıyor.

İç savaşın adeta yıkıma uğrattığı Yemen’de halk Ramazan ayında iftar yardımıyla oruçlarını açıyor.

Birçok ailenin kıtlık sınırında yaşadığı ülkede yardım kuruluşları devreye girdi. Yerlerinden olan ve ihtiyacı olan kişilere yardım elini uzatan kuruluşlar, onlara iftar yemeğinin yanı sıra Kuran, seccade ve tespih hediye ediyor.
"Yapılan yardımlar yeterli değil"

Yemenli aileler yapılan yardımlar için teşekkür etseler de bunun yeterli olmadığını vurguluyor. İki çocuk annesi Um Hamas, "Günde bir öğün yemek desteği bir çözüm değil. Bize yardım etmeleri, hangi koşullarda yaşadığımızı görmeleri gerekiyor. Evde yemek pişirebileceğimiz gazımız yok, evimizde hiçbir şey yok. İki kızım açlıktan ağlıyor. Ne yapacağımız bilmiyorum." diyerek iç savaşın Yemenli aileler üzerindeki etkisini anlatıyor.

Singapur internette yalan haber yaymayı suç haline getirdi

Rusya'dan sonra Güneydoğu Asya ülkesi Singapur da internette ve sosyal medyada uydurma ve yalan haber paylaşmayı ve yaymayı suç haline getiren yasayı kabul etti.

Singapur merkezli yayın yapan Channel News Asia televizyonunun internet sitesinde yer alan habere göre, Yasama Meclisi, dün yapılan oylamada, internette manipülasyon amaçlı yalan ve uydurma içerikler paylaşmayı ve yaymayı suç haline getiren ve hükümete bu tip içerikleri bloke etme yetkisi veren Çevrimiçi Yalanlar ve Manipülasyon Yasası'nı kabul etti.

Emekli vatandaş cebindeki parayı gösterdi: "İyi çek Tayyip Erdoğan görsün. Emekli maaşımla cebimde ekmek param yok"

"Ben Rum ve Hıristiyanım"

Bu saat oldu, onca insan Mehmet Şevket Eygi'ye mesajlar atmıştı, hiç kimse cevap alamadı. Sanki sözleşmişler gibi, ben kime vursam, hepsi de susup duruyor.

Çok mu endişe etti, ne yaptı acaba... Buraları da okuyor uzun zamandır. Bu gün de mutlaka okumuştur. Acaba panikleyip MİT'teki üstlerini aradı mı... Bu güne kadar, kendini tehlikede gördüğü her zaman, derhal MİT'i aradı ve gerekirse silahlı korumalar bile talep etti. Bence bu gün o kadar paniklememiştir ama çok yakında korkudan sokağa çıkamayacaktır. Yine MİT personeli silahlı korumalar gönderilse bile çıkamayacaktır.

Bu millete/devlete bu kadar büyük, bu kadar sinsice, bu kadar adice ihanet eden birinin büyük de korkması, paniklemesi gerekir zaten... Gerçek kimliği ile yaşasaydı. "Ben Rum ve Hıristiyanım." deseydi, düşmanlık mı edecektik? Haklarını mı engelleyecektik? İşkence mi edecektik? Sokaklara çıkmasına mani mi olacaktık? Kilisesine gitmesine engel mi olacaktık?

Soyunun bir yanı Sabetaycı gizli Yahudilikten geliyor. Hem de Yakubi kolundan... Şimdi ben burada daha fazlasını yazsam ve Sabetaycı gizli Yahduleri ifşa ediyor rolü oynamış ve oynamakta olan Eygi'nin de aslında Sabetaycı kökenlere sahip olduğunu anlatsam, Sabetaycı gizli Yahudilerle ittifak halinde olduğunu ispatlasam....

Sabetaycı gizli Yahudi Ayşe Arman'a MİT'ten talimat gittiğini ve "Bu adam, bizim adamımız. Bu adama da destek verilecek. Zaten tesir gücü var ama iyice artırılacak." denildiğini, bu sebeple Arman gibi gizli Yahudi ahlaksız bir fahişenin, Arman gibi Türk kadınlarının ve kızlarının fahişeleşmesi için kendini parçayalan bir dişi şeytanın, Eygi'ye Hürriyet'te büyük bir sayfada yer verdiğini ve Eygi'ye düşmanlık etmek ya da hiç değilse sert tenkit etmek yerine, yere göğe sığdıramadığını "Bir kültür şoku yaşadım" falan dediğini anlatsam... Her şeyi talimatlarla ve gizli cemaat bağlantıları ile döndüğünü, bu ittifakın temelinde Türk/İslam düşmanlığı olduğunu bir güzel ispatlasam...

Belki Eygi'nin kandırdığı çok sayıda cemaatin mensupları, din adamları, araştırmacı gazeteciler falan, sokaktaki vatandaşa bırakmadan Eygi'ye sıkar geçerler. Belki de sokak ortasında linç ederler. Belki de son nefesini verirken başında "Yahu bu nasıl bir sinsiliktir, adiliktir, ihanettir. Allah lanet etsin sana, psikopat, hasta ruhlu pislik herif. Ulan insan olanın, düşmanlıkta bile bir sınırı olur. Siz Deccal'in ordusu değilseniz, nesiniz, kimsiniz? Tuh" deyip tükürüp geçerler.

Daha başkaca da gizli Yahudi ve gizli Ermenilerin, onu ana akım medyadaki canlı yayınlarına bile neden çıkarttığını, neden bu canlı yayınlarda onu hiç sıkıştırmadıklarını, neden Müslüman milletin onu daha fazla duymasını sağlamak için roller oynadıklarını falan da bir anlatsam, zaten işi iyice zorlaşır Yaşına falan bakmazlar da ibret-i alem ederler.

İyisi mi yargılamalar başladığı güne kadar ben ufak ufak yazayım da çok detaya girmeyeyim. Ama damarıma basarlarsa, ben o günü beklemem, hainleri bir böcek misali çiğnerim, çiğnetirim.

AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gizli Ermeni ve gizli Hıristiyan Binali Yıldırım, eski Boşbakan gizli Ermeni ve gizli Hıristiyan Mesut Yılmaz'ı ziyaret etti. Yıldırım, Türk milletine ve devletine en büyük ihanetleri yapmış kişiler listesinde önde gelen isimlerden biri olan Yılmaz'ı Beykoz Konakları'ndaki evinde ziyaret ederek, geçirdiği rahatsızlık dolayısı ile geçmiş olsun dileklerini iletti.

Biz, demokrasi denilen Yahudi/Siyonist dayatması rejime bu yüzden karşıyız.

Bunun gibi milyonlarcasına seçme ve seçilme hakkı veriliyor ve sonra sağlıktan hukuka kadar her ama her şeyde kaos çıkıyor. Acı, göz yaşı, hastalık, adaletsizlik, suç, ahlaksızlık, mutsuzluk hakim oluyor.

İdlib'deki sözde İslami terör örgütleri sıkıştı, BOP son darbeleri alıyor ve Hulusi de kendisinden beklenen tepkiyi veriyor:

Milli Savunma Bakanı Pakraduni gizli Yahudi ve Mason vatan haini Hulusi Akar "Suriye'de rejim, Astana Mutabakatı’na aykırı bir şekilde İdlib’in güneyinde kontrol alanını genişletmeye çalışıyor. Rusya Federasyonu'ndan da etkin ve kararlı tedbirleri almasını bekliyoruz" açıklaması yaptı.