Mehdi, Ankara'nın idaresini bir şekilde resmen de eline alacak demek.

Bunu resmen halka da ilan edecek demek.

O günlerde düşmanlar yani dostlar ya da dost olmak isteyenler ona su-i kast yapacaklar yani anlaşmaya çabalayacaklar demek.

Düşmanların uzaklaştırılması, anlaşmaların mümkün olmaması manasına olsa gerek...

Mescid-i Haram, devletin idare edildiği saray, yani Cumhur başkanlığı külliyesi demek mi oranın resmi idaresi de Mehdiye geçecek.

Ardından Ankara'daki bütün resmi kurumlar hemen Mehdiye tabi olacaklar.

Muharrem ayı, hapisten kurtulmak, hürriyetine kavuşmak, kederlerin ve sıkıntıların bitmesi gibi manalara gelir.

O gün sadece Mehdi değil, bütün Türkiye hürriyetine kavuşacak. TR'de asırlardır devam eden örtülü işgal de son bulacak.

Muharrem ayı hep kurtuluş demektir.

"Bir kimse aile ferdlerinden ayrı bir yerde yaşıyor ve Muharrem ayını da rüyasında görürse; Yunus Peygamberin balığın karnından bu ayda çıkıp kurtulduğu için, rüya sahibinin de gurbetten dönüp ehline kavuşacağına bu rüya işaret eder."

"Eğer rüya sahibi yükseklik ve şeref arzusunda bulunuyorsa, bu arzusu yerine gelir. Çünkü Cenab-ı Hak İdris (A.S.)'i o ayda yüceltti."

"Eğer bu rüyayı gören deniz yolculuğunda ise, hava rüzgarsız olur veya boğulmaktan da korkansa kendisi ve beraberinde bulunanlar bundan kurtulur. Zira Nuh (A.S.)'ın gemisi, o ayda Cudi dağı üzerine oturdu."

"Eğer rüya sahibi memuriyetten ayrılmışsa, tekrar ona avdet eder. Zira Allah'ü Teala o ayda Süleyman (A.S.)'ın mülkünü kendisine iade etti."

Tabir dilinde aşure günü ya da gecesi görmek, bütün insanları ilgilendiren mühim hadiseler manasına gelir.

Yatsı namazı/vakti de şu gibi manalara geliyor:

- Müjde

- Duaların kabul olması

- Düşmanların zarar veremeyecek olması

- Huzura ermek

- Bolluk, bereket

- Allahın rahmeti

- Yeni bir devir

Mehdi, İstanbul ve Ankara'yı resmen de kontrolüne aldıktan ve TR'nin tamamını resmen de yönetiyor olduktan sonra...

Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve benzeri sözde devletleri yani TR'den hile ve ihanetle alınmış ve haritaları İngiltere Çingeneleri tarafından çizilmiş toprakları geri alacak.

Zaten rivayetlerin bütününe bakıldığında bütün bölge halklarının rızaları ve kendi talepleri ile Mehdiye tabi olacakları anlaşılıyor. Mehdi, sayılan sözde devletlerden çok daha fazla devleti kısa sürede TR toprağı yapacak.

Yemen de bizimdi, orası bile tekrar bizim olacak. Arap yarım adası denilen yer, çok uzun zaman sonra tamamen ve yeniden Türk hakimiyetine girecek. Arap olmanın gerçekte ne manaya geldiğini bütün dünya yine doğru şekliyle anlayacak, kabullenecek.

Kod bozuklukları ile de hızla mücadele edilecek. Bedevi Çingenelere Arap denilmez olacak.

Bu kısımda bahsedilen Şuayb bin Salih gerçek bir isim de değil, gerçek bir komutan da değil. Anlaşılan o ki bir yatırımcı grubunun başı...

Omuz zaten destek demektir. Destek vereceği anlaşılıyor.

Büyük ve açık zafer de askeri bir zafer değil. Dünya düzenini kökten değişterecek olan projelerin her engele rağmen yapılabilecek olması demek.

Mehdi Irak'taki Barzanileri ve Talabanileri, o maşaların hepsini temizleyip geçecek.

ABD'nin, Londra'nın, İsrail'in, Süfyaninin ortak piyonları olan ve TR üzerinden güya kendilerine devlet kurulmuş olan o teröristleri imha edecek. Ettiklerini bulacaklar. Çok ettiler, çok bulacaklar. Çok damara bastılar, çok canları yanacak.

Irak'ın kuzeyi, Kürt bölgesi diye bir şey kalmasını geçelim, ortada Irak diye bir şey kalmayacak. Bütün topraklarımız geri alınacak. Orada hiç terör, yağma, kaçakçılık kalmayacak. ABD ve NATO ve uluslar arası koalisyon unsurları zaten kısacık sürede bölgeden sökülüp atılmış olacak.

TR'de de hiç ABD ve NATO üsleri ve unsurları kalmayacak. Sığınmacı denilen pisliklerden de hiç kalmayacak. Bunların kimlikleri de hep tespit edilecek. Söz konusu eski topraklarımız geri alındığında bile bunlar bir kez daha uzak yerlere sürülecekler.

Bu millete bu kadar kötülük yapan, bu milletin bu kadar damarına basan sözde mültecilere bu bölgede nefes alma imkanı bile verilmeyecek. Herkes ettiğini bulacak. Belki de Afganistan'a, Pakistan'a, Hindistan'a giderler. Ya da Avrupa tarafına geçmelerine izin verilir ama TR'de ve yakın çevrede kalamayacakları kesinlikle anlaşılıyor.

Türk rolü oynayarak çift kimlikle yaşayan omurgasız sürüngenler, kripto hainler, Çingeneler kastedilmiş olabilir.

Onların zaten hiç şansları yok...
Onlar da çok ettiler, ne ettilerse onu bulacaklar, yaşayacaklar.

Rumlarla yapılan anlaşma gerçek manasıyla yedi yıl sürmeyebilir. Buradaki yıl da tabir diline göre şifreli verilmişse, bunun gerçek karşılığı 35, 70 hatta 140 yıl bile olabilir.

Gerçek manasıyla yedi yıla karşılık gelmesi ihtimalini çok çok zayıf görüyorum.

Ben hala ufukta gerçek manasıyla, askeri manada bir dünya savaşı göremiyorum.

Zaten Mehdi meydana çıktığı gibi TR'nin resmi idaresini kolayca eline alacak. Çevredeki geniş toprakları kolayca ve insanların rızası hatta talebiyle TR'ye dahil edecek.

Birkaç yıllık zorlu, belalı, çileli süreçten hemen sonra enkaz kaldırma çabası misali, her yeri ayağa kaldırmaya başlayacak. Devasa projelere girişecek. Dünya genelinden ona yatırımcılar koşacak, çoğunu dikkate bile almayacak. Para içinde yüzecek, çok güçlü olacak.

O şartlarda ya da oradan sonraki yakın gelecekte kim onunla ve dünya genelindeki müttefikleri ile savaşabilecek. Bir dünya savaşı başlatabilecek.

Dünyaya geri döneceği yazılan o kişiler, vefat ederek cennete giden ve sonra geri gelecek kişiler değiller. Ölüp de geri gelmek yok. Kimse için yok.

O bahsedilen kişiler ölmeyenler, ab-ı hayat yani hayat suyu içenler. Zaten ölmemiş, vefat etmemiş olan bazı peygamberler ve bazı veli kullar.

400 binden fazla popüler SUV park halindeyken harekete geçme riski ile karşı karşıya

Kia, ABD'de park halindeyken hareket etme potansiyeli bulunan 427.000'den fazla aracı geri çağırıyor.

Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi tarafından yayınlanan uyarı, 2020 ile 2023 yılları arasında üretilen tüm Telluride araçlarının yanı sıra bazı 2024 modellerini de kapsıyor.

NHTSA, araçlardaki ara mil ve sağ ön tahrik milinin "tedarikçinin hatalı montaj şüphesi nedeniyle tam olarak birbirine geçmeyebileceği" konusunda uyardı.

NHTSA'ya göre zamanla kısmi kavrama, ara mil kamalarına zarar verebilir ve bu da park freni devrede değilse park halindeyken aracın istenmeyen hareketiyle sonuçlanabilir.

Türbülans nedeniyle çok sayıda kişinin yaralandığı Boeing uçağı acil iniş yaptı

United Airlines'a ait bir Boeing 787, aşırı türbülansla karşılaştıktan sonra çok sayıda kişinin yaralanmasının ardından acil iniş yapmak zorunda kaldı

Orange ve Rockland County İtfaiye Departmanlarından yetkililer, Tel Aviv'den kalkan ve 312 yolcu taşıyan United Airlines Boeing 787 uçağının Newark'a yönelmesi ve aşırı türbülansın ardından New York, Orange County'deki Stewart Uluslararası Havalimanı'na acil iniş yapmak zorunda kalmasının ardından kitlesel bir kaza meydana geldiğini açıkladı. Yaklaşık 280 hastanın değerlendirilmesi gerektiği için yetkililer bir düzineden fazla ambulans talep etti. Yedi yolcu hafif yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, 15 yolcu da olay yerinde tedavi edildi.