Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Savaşlar vuku bulduğu vakit Allah Azze ve Celle mevaliden öyle ordular gönderir ki, atlar bakımından Arapların en kıymetlisi, silah bakımından en iyisi olup Allah, İslam dinini onlarla kuvvetlendirecektir!”
İbni Mace 4090
“Savaşlar vuku bulduğu vakit Allah Azze ve Celle mevaliden öyle ordular gönderir ki, atlar bakımından Arapların en kıymetlisi, silah bakımından en iyisi olup Allah, İslam dinini onlarla kuvvetlendirecektir!”
İbni Mace 4090
Akademi Dergisi
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Savaşlar vuku bulduğu vakit Allah Azze ve Celle mevaliden öyle ordular gönderir ki, atlar bakımından Arapların en kıymetlisi, silah bakımından en iyisi olup Allah, İslam dinini onlarla kuvvetlendirecektir!”…
Tabiri şu: Anlaşmalar mümkün olduğu ve devasa projeler yapılmaya başlandığı vakit, bir yatırımcı ordusu bu işin içinde olacak.
Bu ordunun malı, nakit parası/sermayesi çok çok fazla olacak.
Lakin ara ara ifade ettiğim gibi, hadislerde Arap denilirken çoğu zaman günümüzde anlaşılan manasına gelmiyor. Çingeneleşmiş ve Arap zan edilen kişiler kast edilmiyor. Bazen Arap denilirken Türkler bile kastedilmiş oluyor.
Bu ordunun malı, nakit parası/sermayesi çok çok fazla olacak.
Lakin ara ara ifade ettiğim gibi, hadislerde Arap denilirken çoğu zaman günümüzde anlaşılan manasına gelmiyor. Çingeneleşmiş ve Arap zan edilen kişiler kast edilmiyor. Bazen Arap denilirken Türkler bile kastedilmiş oluyor.
Akademi Dergisi
Duha suresi de hz. Mehdi devrinin müjdelendiği, haber verildiği surelerden biri... Hz. peygamberimizin, peygamberlik vazifesini yaparken çok çok zorlandığı, inkarcılar tarafından dışlandığı ve horlandığı, alaya alındığı bir zamanda bu sure indirildi. Hazret…
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Akademi Dergisi
Güneşin batıdan yani battığı yerden doğmasının bir manası da İslam güneşinin battığı yer olan İstanbul'dan yani gerçek Kudüs'ten doğması...
Çünkü Mehdi vesilesi ile yeniden İslam güneşi doğacak.
Mehdi yani Dabbetü'l arz çıkacak ve çok uzun olmayan bir süre sonra İslam güneşi yeniden doğacak.
Çünkü Mehdi vesilesi ile yeniden İslam güneşi doğacak.
Mehdi yani Dabbetü'l arz çıkacak ve çok uzun olmayan bir süre sonra İslam güneşi yeniden doğacak.
Akademi Dergisi
Hazır mısınız? Gelsin mi büyük bir şok daha?
“Dabbe çıkar ve insanların burunlarını damgalar. Sonra o damgalananlar sizin içinizde yaşarlar. Hatta deve satın alan birine diğeri:
−Onu kimden aldın? diye sorar. O da:
−Burnu damgalı olanların birinden aldım, der.”
Ahmed bin Hanbel Müsned 5/268, 22664, Buhari Tarih 3/172, Mecmau’z-Zevaid 8/9,
Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 322
−Onu kimden aldın? diye sorar. O da:
−Burnu damgalı olanların birinden aldım, der.”
Ahmed bin Hanbel Müsned 5/268, 22664, Buhari Tarih 3/172, Mecmau’z-Zevaid 8/9,
Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 322
Akademi Dergisi
“Dabbe çıkar ve insanların burunlarını damgalar. Sonra o damgalananlar sizin içinizde yaşarlar. Hatta deve satın alan birine diğeri: −Onu kimden aldın? diye sorar. O da: −Burnu damgalı olanların birinden aldım, der.” Ahmed bin Hanbel Müsned 5/268, 22664…
Yıllardır yazıyorum ki Dabbetü'l arz, asırlardır zan edildiği gibi, saldırgan, acımasız, kötü bir kişi değil.
Akademi Dergisi
“Dabbe çıkar ve insanların burunlarını damgalar. Sonra o damgalananlar sizin içinizde yaşarlar. Hatta deve satın alan birine diğeri: −Onu kimden aldın? diye sorar. O da: −Burnu damgalı olanların birinden aldım, der.” Ahmed bin Hanbel Müsned 5/268, 22664…
Burada "burun" iyi yaşamak demek. Maddeten refah içinde, manen huzur içinde, gerekli bütün emniyet şartları içinde yaşamak demek.
Akademi Dergisi
“Dabbe çıkar ve insanların burunlarını damgalar. Sonra o damgalananlar sizin içinizde yaşarlar. Hatta deve satın alan birine diğeri: −Onu kimden aldın? diye sorar. O da: −Burnu damgalı olanların birinden aldım, der.” Ahmed bin Hanbel Müsned 5/268, 22664…
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Buna göre, kastedilen mana şu:
Dabbetü'l arz yani Mehdi meydana çıkıp sahaya hakim olunca, müslümanlar zaten hemen ona tabi olacaklar. Dünyaları bile cennete dönmeye başlayacak. Lakin gayr-i müslimleri dinlerinde zorlamayacak, serbest bırakacak.
Gayr-i müslim olanlardan kendisiyle anlaşmak isteyen samimi taraflarla anlaşacak. Onlar kendi dinlerinde kalarak da Mehdiye tabi olabilecekler. Onlara can, mal, ırz, fikir, vicdan, ibadet hürriyeti sağlayacak. Ayrıca onlara da maddi sıkıntılardan kurtulma, maddi refah içinde olma imkanları sağlayacak.
Dabbetü'l arz yani Mehdi meydana çıkıp sahaya hakim olunca, müslümanlar zaten hemen ona tabi olacaklar. Dünyaları bile cennete dönmeye başlayacak. Lakin gayr-i müslimleri dinlerinde zorlamayacak, serbest bırakacak.
Gayr-i müslim olanlardan kendisiyle anlaşmak isteyen samimi taraflarla anlaşacak. Onlar kendi dinlerinde kalarak da Mehdiye tabi olabilecekler. Onlara can, mal, ırz, fikir, vicdan, ibadet hürriyeti sağlayacak. Ayrıca onlara da maddi sıkıntılardan kurtulma, maddi refah içinde olma imkanları sağlayacak.
Dabbetü'l arz insanlara nasihat edecek, kötü hallerini düzeltmelerini sağlayacak.
Hafız ibni Kesir (Rahmetullahi Aleyh) değerli tefsirinde şöyle demiştir:
“Bu canlı, ahir zamanda insanların bozulduğu ve Allah’ın emirlerini terk ederek gerçek dini değiştirdikleri sırada ortaya çıkar! Allah-u Teâlâ, onlar için yerden bir canlı çıkaracaktır. Bu canlının Mekke’den çıkacağı da, Mekke’nin dışında başka yerlerden çıkacağı da söylenmiştir. O canlı, insanlarla durumları hakkında konuşacak yani hitap edecektir.”
İbni Kesir Tefsiri 11/6176, 6177
Hafız ibni Kesir (Rahmetullahi Aleyh) değerli tefsirinde şöyle demiştir:
“Bu canlı, ahir zamanda insanların bozulduğu ve Allah’ın emirlerini terk ederek gerçek dini değiştirdikleri sırada ortaya çıkar! Allah-u Teâlâ, onlar için yerden bir canlı çıkaracaktır. Bu canlının Mekke’den çıkacağı da, Mekke’nin dışında başka yerlerden çıkacağı da söylenmiştir. O canlı, insanlarla durumları hakkında konuşacak yani hitap edecektir.”
İbni Kesir Tefsiri 11/6176, 6177
Mehdi hakkında ayet olmadığını iddia eden münafıklar, yakında şu ayetin manası iyice anlaşıldığında da kahrolacaklar.
Bu hususta Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“O söz, başlarına geldiği zaman onlara yerden bir Dâbbe çıkarırız da o dâbbe onlara hitaben insanların ayetlerimize kesin iman etmemiş olduklarını söyler.”
Neml Suresi 82
Bu hususta Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“O söz, başlarına geldiği zaman onlara yerden bir Dâbbe çıkarırız da o dâbbe onlara hitaben insanların ayetlerimize kesin iman etmemiş olduklarını söyler.”
Neml Suresi 82
Akademi Dergisi
Mehdi hakkında ayet olmadığını iddia eden münafıklar, yakında şu ayetin manası iyice anlaşıldığında da kahrolacaklar. Bu hususta Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “O söz, başlarına geldiği zaman onlara yerden bir Dâbbe çıkarırız da o dâbbe onlara hitaben…
“O söz, başlarına geldiği zaman" ifadesine hep "kıyamet vakti" denilmiş.
"Saat" geçen bütün ayetlere "kıyamet" manası verildiği gibi, benzeri bir yanlışlık da bu ayetin tefsirinde hep yapılmış.
En doğrusunu Allah bilir ama bu ayette de Mehdinin zuhur etmesi, İblisin sistemini binlerce sene sonra yıkmış olması, eş zamanlı olarak Deccal'ın da yenilmesi, İslam güneşinin battığı yerden yani gerçek Kudüs olan İstanbul'dan doğması, devranın dönmesi, çağın değişmesi kastediliyor.
Çünkü hazret-i Allah binlerce yıldır kafirlere, zalimlere bunun, devranın bir gün döneceğinin sözünü verdi.
Ve Kur'an-ı Kerim'de Mehdi hakkında yüzlerce farklı ayet var.
"Saat" geçen bütün ayetlere "kıyamet" manası verildiği gibi, benzeri bir yanlışlık da bu ayetin tefsirinde hep yapılmış.
En doğrusunu Allah bilir ama bu ayette de Mehdinin zuhur etmesi, İblisin sistemini binlerce sene sonra yıkmış olması, eş zamanlı olarak Deccal'ın da yenilmesi, İslam güneşinin battığı yerden yani gerçek Kudüs olan İstanbul'dan doğması, devranın dönmesi, çağın değişmesi kastediliyor.
Çünkü hazret-i Allah binlerce yıldır kafirlere, zalimlere bunun, devranın bir gün döneceğinin sözünü verdi.
Ve Kur'an-ı Kerim'de Mehdi hakkında yüzlerce farklı ayet var.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Muhakkak ki o, saat için bir bilgidir…”
Zuhruf Suresi 61. ayet meali
“Muhakkak ki o, saat için bir bilgidir…”
Zuhruf Suresi 61. ayet meali
Akademi Dergisi
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Muhakkak ki o, saat için bir bilgidir…” Zuhruf Suresi 61. ayet meali
Bu güne kadar ilim ehli arasında hep tartışılan ayetlerden biri de bu ayet...
"O" denilirken hz İsa'nın kastedildiğini iddia edenler de oldu. Kur'an-ı Kerim'in kastedildiğini iddia edenler de oldu. Başka manalara gelebileceğini iddia edenler de oldu.
En doğrusunu Allah bilir, kimin kastedildiği hakkında zaten ihtilaf var ama belki de "o" denilirken hz Mehdi kastedildi.
Çünkü ayette geçen "saat" i alimlerin çoğu "kıyamet" olarak anlamışlar. "Kıyamet" manası vermeyenler ise "saat"in ne olabileceğini anlayamamışlar. Oysa oradaki "saat" de Mehdi zamanında devranın dönmesi, binlerce sene sonra küfrün yıkılması, dünyanın iman, adalet, emniyet, huzur ile dolması manasına geliyor.
"O" denilirken hz İsa'nın kastedildiğini iddia edenler de oldu. Kur'an-ı Kerim'in kastedildiğini iddia edenler de oldu. Başka manalara gelebileceğini iddia edenler de oldu.
En doğrusunu Allah bilir, kimin kastedildiği hakkında zaten ihtilaf var ama belki de "o" denilirken hz Mehdi kastedildi.
Çünkü ayette geçen "saat" i alimlerin çoğu "kıyamet" olarak anlamışlar. "Kıyamet" manası vermeyenler ise "saat"in ne olabileceğini anlayamamışlar. Oysa oradaki "saat" de Mehdi zamanında devranın dönmesi, binlerce sene sonra küfrün yıkılması, dünyanın iman, adalet, emniyet, huzur ile dolması manasına geliyor.
Akademi Dergisi
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Muhakkak ki o, saat için bir bilgidir…” Zuhruf Suresi 61. ayet meali
Şüphesiz ki o, saatın bilgisidir. O'ndan hiç şüphe etmeyin ve Bana tabi olun. İşte doğru yol.
Akademi Dergisi
Şüphesiz ki o, saatın bilgisidir. O'ndan hiç şüphe etmeyin ve Bana tabi olun. İşte doğru yol.
Kim o?
Zuhruf suresi hakkında derinlemesine ilmi çalışmalar yapılması gerekiyor.
Çünkü bu surede daha önce gönderilen Musa peygamberden, İsa peygamberden bahsediliyor. İnsanların peygamberleri olağan üstü görüntüde kişiler olarak, sürekli olağan üstü hallere sebep olan kişiler olarak beklemelerine ve peygamberlerin mutlaka zengin ve meşhur ailelerden çıkmasını beklemelerine temas ediliyor.
Firavun'un hz Musa hakkında "Musa eğer peygamber olsaydı, yanında melekler olurdu, kolunda altın bileklikler olurdu ama o sıradan biri" mealinde konuştuğu aktarılıyor.
Peygamberimizin peygamberliğine inanmayan kişilerin "Şayet bu zamanda peygamberlik gelecek/verilecek olsaydı, şu şehirden şuna, filan şehirden de falana gelirdi/verilirdi" mealinde konuşmalarına dikkat çekiliyor. Çünkü bahsedilen iki şehirdeki o iki farklı kişi de üstün meziyetlerle, soyla, malla, ilimle, hikmetle anılan kişilerdi.
Bu gibi bilgilendirmelerden sonra devranın dönmesine yani "saat"e söz geliyor ve "o" deniliyor. "O, saatin ilmidir" deniliyor. Devam eden ayetlerden "o" kişiye tabi olmayanların da helak olacakları anlaşılıyor.
Saatin aniden, insanların beklemediği bir anda gelip yaşanabileceğine temas ediliyor.
Saat sürecinde olağan üstü hadiselerin de yaşanacağı, herkesin her şeyi anlayacağı ama yine de insanların bir kısmının müslüman olmayacağı, müslüman olanların cennete konulacağı, müslüman olmayan suçluların cehennemde kalıcı kalarak azap görecekleri, devam eden ayetlerden anlaşılıyor.
Zuhruf suresi hakkında derinlemesine ilmi çalışmalar yapılması gerekiyor.
Çünkü bu surede daha önce gönderilen Musa peygamberden, İsa peygamberden bahsediliyor. İnsanların peygamberleri olağan üstü görüntüde kişiler olarak, sürekli olağan üstü hallere sebep olan kişiler olarak beklemelerine ve peygamberlerin mutlaka zengin ve meşhur ailelerden çıkmasını beklemelerine temas ediliyor.
Firavun'un hz Musa hakkında "Musa eğer peygamber olsaydı, yanında melekler olurdu, kolunda altın bileklikler olurdu ama o sıradan biri" mealinde konuştuğu aktarılıyor.
Peygamberimizin peygamberliğine inanmayan kişilerin "Şayet bu zamanda peygamberlik gelecek/verilecek olsaydı, şu şehirden şuna, filan şehirden de falana gelirdi/verilirdi" mealinde konuşmalarına dikkat çekiliyor. Çünkü bahsedilen iki şehirdeki o iki farklı kişi de üstün meziyetlerle, soyla, malla, ilimle, hikmetle anılan kişilerdi.
Bu gibi bilgilendirmelerden sonra devranın dönmesine yani "saat"e söz geliyor ve "o" deniliyor. "O, saatin ilmidir" deniliyor. Devam eden ayetlerden "o" kişiye tabi olmayanların da helak olacakları anlaşılıyor.
Saatin aniden, insanların beklemediği bir anda gelip yaşanabileceğine temas ediliyor.
Saat sürecinde olağan üstü hadiselerin de yaşanacağı, herkesin her şeyi anlayacağı ama yine de insanların bir kısmının müslüman olmayacağı, müslüman olanların cennete konulacağı, müslüman olmayan suçluların cehennemde kalıcı kalarak azap görecekleri, devam eden ayetlerden anlaşılıyor.
Söz konusu ayetlerden birinde mealen şöyle buyruldu:
"İsa da açık mucizelerle geldiği vakit şöyle dedi: - Ben size hikmet ve anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir bölümünü açıklamak üzere geldim. Onun için Allah'tan korkun ve bana itaat edin."
"İsa da açık mucizelerle geldiği vakit şöyle dedi: - Ben size hikmet ve anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir bölümünü açıklamak üzere geldim. Onun için Allah'tan korkun ve bana itaat edin."
Akademi Dergisi
Söz konusu ayetlerden birinde mealen şöyle buyruldu: "İsa da açık mucizelerle geldiği vakit şöyle dedi: - Ben size hikmet ve anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir bölümünü açıklamak üzere geldim. Onun için Allah'tan korkun ve bana itaat edin."
Bu ayette geçen hadisenin, peygamberimizden öncesindeki geçmişte yaşandığı anlaşılmış, böyle kabul edilmiş ama Kur'an-ı Kerim'de bu edebi tarz da var. Yani yaşanmamış ve gelecekte yaşanacak bir hadiseden, yaşanmış gibi bahsedilmesi...
"Saat yaklaştı ve ay yarıldı/çatladı" ayetinde de bu edebi sanat var. Burada da "Ayın gelecekte yarılacağı" manası var.
"Saat yaklaştı ve ay yarıldı/çatladı" ayetinde de bu edebi sanat var. Burada da "Ayın gelecekte yarılacağı" manası var.
Akademi Dergisi
Bu ayette geçen hadisenin, peygamberimizden öncesindeki geçmişte yaşandığı anlaşılmış, böyle kabul edilmiş ama Kur'an-ı Kerim'de bu edebi tarz da var. Yani yaşanmamış ve gelecekte yaşanacak bir hadiseden, yaşanmış gibi bahsedilmesi... "Saat yaklaştı ve ay…
Şayet bu ayette geçenler, hz İsa semaya kaldırılmadan önce yaşadığı hadiseye dair değilse ve gelecekte yaşanacaksa...
O halde Dabbetü'l arzın yani hz Mehdi'nin bütün dünya insanlığına sesleneceği...
Devranı değiştirme, dünya düzenini değiştirme sürecinde onlara nasihat edeceği...
O sırada zaten çok sarsıcı gerçeklerin meydana çıkacağı...
Dünya insanlığının, o güne kadar İblis ve Deccal tarafından nasıl kandırıldığının herkes tarafından anlaşılacağı...
Bazı olağan üstü hadiseler ve afetlerin de yaşanacağı...
Ankebut Ağına çalışan bazı kişilerin sarsıcı itiraflarının da olacağı...
Lakin meydana çıkan bunca sarsıcı gerçeğe rağmen insanların hepsinin Mehdiye tabi olmayacağı...
Bir süre sonra hz İsa'nın yeryüzüne indirileceği...
İnsanları kendisine tabi olmaya ve aynı zamanda Mehdiye tabi olmaya çağıracağı anlaşılıyor.
En doğrusunu Allah bilir.
O halde Dabbetü'l arzın yani hz Mehdi'nin bütün dünya insanlığına sesleneceği...
Devranı değiştirme, dünya düzenini değiştirme sürecinde onlara nasihat edeceği...
O sırada zaten çok sarsıcı gerçeklerin meydana çıkacağı...
Dünya insanlığının, o güne kadar İblis ve Deccal tarafından nasıl kandırıldığının herkes tarafından anlaşılacağı...
Bazı olağan üstü hadiseler ve afetlerin de yaşanacağı...
Ankebut Ağına çalışan bazı kişilerin sarsıcı itiraflarının da olacağı...
Lakin meydana çıkan bunca sarsıcı gerçeğe rağmen insanların hepsinin Mehdiye tabi olmayacağı...
Bir süre sonra hz İsa'nın yeryüzüne indirileceği...
İnsanları kendisine tabi olmaya ve aynı zamanda Mehdiye tabi olmaya çağıracağı anlaşılıyor.
En doğrusunu Allah bilir.