Sapanca'da 3 ayrı lüks otel yapacak şirket iflas etti

Filistin uyruklu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Yusuf Katipoğlu'nun sahibi olduğu merosa isimli şirket Sakarya'nın turizm merkezi Sapanca'da otel yatırımları yapmak için başvurmuş, 2013 yılı Ocak ayında kamu taşınmazlarının yatırımlara tahsisine ilişkin komisyon tarafından sapanca dağlarındaki çeşitli arazilerin irtifak hakkı şirkete tesis edilmişti.

Verilen tahsis ve alınan izinler sonrasında Sapanca'daki Ünlüce Kuruçeşme mevkiinde başlayan ilk otelin kaba inşaatının devam ettiği bölgede heyelan meydana gelmesi ile başlayan süreçte mali olarak da zora girince projelerini gerçekleştiremeyen şirket mali krize daha fazla dayanamayarak iflas etti.

Almanya’da ünlü erkek giyim mağazasından iflas başvurusu

Almanya’da şirketlerden iflas başvuruları gelmeye devam ediyor. Şimdi ise popüler giyim mağazası Wormland 12 Ocak günü iflas başvurusunda bulundu.

Mağaza, iflas gerekçesi olarak yüksek enflasyon, müşterilerin satın alma gücünün düşüklüğü, kira, enerji, lojistik ve personel maliyetlerinin artmasını gösterdi. 2023 yılındaki satışlar bir önceki yıla göre daha yüksek olmasına rağmen mağaza artan maliyetleri karşılayamadı.

Wormland'in Almanya'daki on şehirde on iki şubesi bulunuyor: Berlin, Bochum, Bremen, Dortmund, Frankfurt am Main, Hamburg, Hannover, Münih, Nürnberg, Oberhausen. Şubelerdeki 400 çalışanın maaşları, dava sırasında Federal İş Kurumu'ndan alınacak iflas parasıyla ödenecek.

JP Morgan çöküşün eşiğinde

Finans çevrelerinde dolaşan doğrulanmamış iddialara göre, Mılletlerarası Nakliye ve Ethereum Dijital Para Birimlerinin sahibi Mega Bank JP Morgan'ın çöküşün eşiğinde olabileceğini ve 23 Ocak 2024 Salı günü iflas başvurusunda bulunabileceğini öne sürüyor.

"Şehit babası" diye meşhur olan bu kişi de gizli Ermeni/Çingene idi...

Sistem, TR'deki fakir gizli Ermeni/Çingene ailelerin çocuklarını mümkün olduğu kadar yoğun şekilde TSK bünyesine de çekiyor. Sadece MİT'e ya da diğer kara paracılık ve ihanet teşkilatlarına çekilmiyorlar, toplanmıyorlar.

TSK bünyesinde kara para işi yapılacak bölgelere bu gibi ailelerin çocukları TSK mensupları olarak gönderiliyor. Çünkü Türk ve müslüman olmadıklarını biliyorlar. Çünkü askerlik öncesinde bile ailelerinde ve aile çevrelerinde türlü kanun dışı işleri yapıyorlar ya da yapıldığına sık sık şahit oluyorlar. TSK bünyesinde kara para işlerine karışmaları istenince de hiç zorluk çıkartmıyorlar hatta çoğu zaman gönüllü, istekli oluyorlar.

Zaten genlerindeki bozukluk nedeniyle akılları, muhakemeleri, duyguları da sorunlu... Utanma, acıma, merhamet bunlardan sökülüp alınmış gibi ve bu halleri de iblis'in sisteminin yani Ankebut Ağının çok işine geliyor.

Sonra bunlar bir gün bir yerde karşı taraftan kurşunu ya da bombayı yiyorlar, hak ettikleri kadar feci şekillerde ölüyorlar. Memlekette devlet sisteminden orduya, basından medyaya, adalet sisteminden sosyal medyaya kadar her yeri kontrolde tutan bu ihanet ve kara para teşkilatının diğer üyeleri de hemen "şehit" propagandası yapıyorlar. Bir de bu hain ve kara paracı ailelere "şehit maaşı" bağlanıyor. Türlü ek haklar veriliyor.

Nasıl, güzel mi Adıtürkçülük dedikleri sistem?

Güzel mi cumhuriyet ve laikli deyip durdukları, demokrasi deyip durdukları sistem?

Bu, son on yıllarda böyle olmadı, Osmanlının içinde bile asırlarca bunların gizli teşkilatları hakim oldu. Osmanlı'da gayr-i müslimler askere asla alınmazlardı ama Türk görünen gayr-i müslimlerle doluydu Osmanlı ordusu... Yeni çeri ocağı denilen pislik yuvası da bu hainlerin eseriydi, pisliğiydi, gerçek Türklerin ve müslümanların değil...

Demokratik cumhuriyet sistemini ve Adıtürkçülük ideolojisini bu hainler tesis ettiler ve o günlerden bu güne kadar iyice pervasızca, iyice şeytanlaşarak hareket ettiler, ediyorlar.

Ülkemiz bu halde olduğu için hala TBMM tıkabasa hainlerle, teröristlerle, kara paracılarla, sıfatından zulmet akan cinsi sapıklarla, arsızlarla, hırsızlarla, rüşvetçilerle dolu.

TBMM Başkan vekili bile onlardan biri, Sırrı Süreyya Önder yapılmıştı. Sahi, gerçek bir Türkün şamarını yiyen Sırrı nerede, öldü mü yoksa?

Ondan birkaç gün önce, şer yuvası TBMM'nin kürsüsünde çarpılarak cehenneme hızlı geçiş yapan Saadet'li terörist sözde vekilin yanına gitti de gizleniyor mu Sırrı'nın gidişi?

Hindistan'ın Manali bölgesinde büyük orman yangınları maddi tahribata neden oluyor.

152 yıllık çelik devi Türkiye defterini kapattı, Macaristan’a gitti

Almanya’nın çelik devi Mannesmann, Borusan ile ortaklığına son vermişti. Yabancı sanayi göçü devam ediyor. Şimdi de Almanya’nın başka bir çelik devi Türkiye defterini kapattı.

152 yıllık metal şirketi Wuppermann, Galva Metal Anonim Şirketi’nde elinde tuttuğu payları yerli ortağa devretti.

Alman çelik devi, Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde faaliyet gösteren Galva Metal’in yüzde 35’ine 2013 yılında ortak olmuştu. Wuppermann’ın vedası ile son 6 ayda iki Alman sanayi şirketi Türkiye’yi terk etti.

Japonya'nın güneybatısındaki adada yanardağ patladı

Meteoroloji Ajansı, güneybatı Japonya adasındaki bir yanardağın Pazar günü erken saatlerde patladığını ve ajansın dağcılara ve diğerlerine hayatlarını korumak için harekete geçmeye çağırdığını söyledi.

Ajans, patlamanın Kagoshima Eyaletinin Suwanose Adası'ndaki Otake Dağı'nda saat 12:22'de meydana geldiğini söyledi.

Patlamanın ardından hava durumu ajansı volkanik aktivite uyarı seviyesini bir kademe artırarak üçe çıkardı, bu da insanların kratere yaklaşmaması gerektiği anlamına geliyor.

Japonya'nın Fuji dağı paniği

Japonya'da son büyük depremden sonra Fuji Dağı patlarsa felaketten kaçınmanın yolları aranıyor. Fuji Dağı büyük bir depremin ardından aniden patlasaydı ne olurdu soruları tartışılıyor.

Japonya'da halkın büyük bir çoğunluğu, bunun öngörülebilir gelecekte meydana gelme olasılığının son derece düşük olduğunu düşünüyor.

Ancak bu üç yüzyıl önce gerçekleşti ve uzmanlar, halihazırda kontrolden çıkmış olan bir durumda büyük bir felaketin önlenmesi için ileri seviyede hazırlıklar ve tatbikatlar yoluyla bunun ciddiye alınması gereken bir olasılık olduğunu söylüyor.

Japonya'nın en büyük çevrimiçi aracı kurumu SBI, piyasaya hile karıştırdığı gerekçesiyle cezalandırıldı

SBI Holdings'in aracılık kolunun, Japonya'nın mali düzenleyicisinin, ülkenin son yıllardaki ikinci büyük ticaret skandalında hisse senetlerini manipüle ettiğini söylemesinin ardından, ilk halka arzlarla ilgili bazı işlemlerden geçici olarak yasaklandı.

Finansal Hizmetler Ajansı Cuma günü ülkenin en büyük çevrimiçi komisyoncusu SBI Securities'e, müşterilerden hisseler için borsaya kote oldukları gün ticari emir talep etmemesi talimatını verdi. Kısıtlamalar 18 Ocak'a kadar geçerli olacak. Düzenleyiciden yapılan açıklamada ayrıca yetkililerin firmanın faaliyetlerini iyileştirmeye yönelik bir planı 13 Şubat'a kadar sunması gerektiği belirtildi.

Apple, 121 kişilik San Diego yapay zeka ekibini kapatacak

Konuyu bilen kaynaklara göre Apple Inc., San Diego'daki yapay zeka operasyonlarıyla ilgili 121 kişilik ekibini kapatıyor ve birçok çalışanın işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.

Planlar açıklanmadığı için isminin açıklanmasını istemeyen kişiler, Veri Operasyonları Ek Açıklamaları olarak bilinen gruba Çarşamba günü aynı ekibin Teksas kısmıyla birleşmek için Austin'e taşınacaklarının söylendiğini söyledi.

Mahalli seçimler yapılmayacak

Shein, ABD'de halka arz için Çin'den onay istedi

Hong Kong ve New York merkezli moda markası Shein'in, Çinli yetkililerden ABD'de halka açılmak için izin istediği bildirildi. Milletlerarası varlığına rağmen son dönemde pek çok eleştiriye konu olan moda devinin Çinli bir şirket olarak görülmesi, şirketin ABD'deki halka arz planlarında karşılaştığı zorluklara dikkat çekiyor.

İçeriden kaynaklar, Shein'in kasım ayında Çinli düzenleyicilere planlı bir ABD halka arz başvurusunda bulunduğunu söyledi. Bu, şirketin genel merkezini 2022'de Nankin'den Singapur'a taşımasına rağmen gerçekleşti. Ayrıca Shein, Kasım ayında halka arz için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) da gizli bir şekilde başvuruda bulunmuştu. Ancak SEC, Shein'in halka arz başvurusuna henüz yanıt vermedi.

Anket: "Avustralya hükumeti mali krizle mücadelede başarısız"

Yeni bir anket, Avustralyalıların yüzde 80'inden fazlasının federal hükumetin hayat pahalılığı ve mali krizine çözüm bulmak için yeterince çaba göstermediğine inandığını ve birçoğunun ufukta daha fazla rahatlama olacağından şüphe ettiğini ortaya çıkardı.

The Sunday Telegraph için gerçekleştirilen anket, seçmenlerin yüzde 81'inin İşçi Partisi'nin konuya verdiği yanıttan memnun olmadığını gösteriyor.

The Daily Telegraph'ın haberine göre, ankete katılan 1000 kişinin toplam yüzde 74'ü en önemli sorunlarının hayat pahalılığı olduğunu belirtirken, onu yüzde 41 ile barınma takip ediyor.

Seçmenlerin bütçelerini zorladığını söylediği diğer alanlar arasında market fiyatları, enerji, faiz oranları ve ulaşım maliyetleri yer alıyor.