Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.7K photos
24.9K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Bütün bunlar olurken, senelerdir her gün kırk kere vatan, millet, devlet, hak, hukuk, insan hakları diye diye nutuk atanlar, saklandılar. Evet, üzerlerine düşen hiçbir şeyi yapmadılar. O bölge Türkiye'den koparılacak olsa bile yapmayacaklardı. İktidar yandaşı olanları kastetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. İktidara karşı samimi şekilde muhalif duruşu varmış gibi görünen binlercesinden bahsediyorum.

Her şeye rağmen, planlanandan çok çok az da olsa insanlar kaçırıldı, organlar çalındı, ziynet eşyası çalındı, Türkiye sanki çaresizmiş ve hiçbir şey yapamazmış görüntüleri oluşturulmak istendi de o içi başka, dışı başka insan müsveddeleri yine de sustular, beklediler.

İstanbul susmadı, durmadı, korkmadı, hiçbir cephede boşluk vermedi. Şimdi yine İstanbul'un estirdiği rüzgarlardan güç bularak nutuklar atacaklar o sahtekarlar.
Bu depremlerin altında Türkiye değil, hain Ankara hükumeti kaldı. Sahte muhalifler, sahte kahramanlar kaldı. Saldırgan ülkeler kaldı. Kademeli şekilde işgal denemek isteyen ülkeler kaldı. Büyük İsrail projesi peşinde koşan taraflar kaldı. İçimizdeki İsrail kaldı, içimizdeki Ermenistan kaldı. Mason tarikatı kaldı. Demokratik cumhuriyet rejimi kaldı. Bütün siyasi partiler ve liderler kaldı. Yağmacılar kaldı, organ ve insan kaçakçıları kaldı. İsrail kaldı, İngiltere kaldı, ABD kaldı, NATO kaldı. Ve Deccal ile İblis kaldı...

Bu afetler de Türkiye'yi yıkamadı. Bundan sonrakiler de yıkamayacak.

Şimdi yıkılma sırası, yıkmaya teşebbüs edenlerde...
O kadar yıkık, bitik ve çaresiz haldeler ki sinirlenmeye bile güçleri kalmadı. Sözde neler neler yapacaklardı ama neler yaşandı, yaşanıyor.

Hala devlet gücümüzün gereğince değerlendirilmesine mani olmaya çabalayarak kendilerince hınçlarını sergiliyorlar.

Büyük bir otorite boşluğu ve çaresizlik ortamını "aldatıcı ve haince tavırlarla" oluşturacaklardı, buna yol bulamadılar. Bu defa ise devlet kurumları ve memurları üzerinden, evrakları ve kayıtları oynayarak ya da hiç evrak tutturmayarak bölgeyi yağmalamanın peşindeler.

Hala Türkiye devletinin dünya kadar imkanları sahada kullanılmıyor da Ukrayna'ya, Suriye'ye, Libya'ya, Somali'ye ve benzeri yerlere kullanılıyor. Dünyanın dört bir yanında patlayan topların, mermilerin parasını bile milletçe biz ödüyoruz. Bu kadar hayat pahalılığının büyük bir sebebi de bu...

ABD'deki Beyaz Saray'da ve İngiltere'deki Kraliyette yenen yemeklerin masraflarını bile çoğunlukla biz ödüyoruz. Bizden çaldıkları ile besleniyorlar hala ve kendi imkanlarımızla afetlerin yaralarını sarmaya kullandırılmıyor.

Hiçbir hususta işletilmeyen devlet gücü, türlü vurgunlar ve hırsızlıklar karıştırılarak enkazların kaldırılması ve yeni binaların/sitelerin yapılması hususunda alasıyla işliyor. Akıl almaz ve çok şaşırtıcı bir hızla işliyor. Oysa hala binlerce köye doğru düzgün yardımlar ulaştırılmadı. Onca iş makineleriyle ve kamyonlarla yollar açılarak yardımlar ulaştırılabilirdi. Onca askeri imkanlar, İngiltere, İsrail ve ABD adına şurada burada cephe açmak ve masraf etmemiz yerine, milletimizin menfaatine olacak şekilde "gerçekten" kullanılabilirdi.

Altı yüz millet vekili var güya... Bu ülkede altı tane gerçek millet vekili olsa bile bu kadar rezalet yaşanmazdı. İşte gerçekleri halka duyurmak isteyen gazeteciler, vatandaşlar tutuklanıyor, en meşru şekilde "hükumet istifa" diyenlere bile her hukuksuzluk yapılıyor, açıkça kanun tanınmaz bir saha var, nerede o sözde vekiller? Kime çalışıyorlar? Konuşmak için, milletinin yanında durmak için İsrail'den mi, ABD ya da İngiltere'den mi, mason tarikatından mı izin ya da talimat bekliyorlar?
Ben "Rusya iflas etti. Kendini bir işgale karşı savunabilecek kadar bile gücü yok. Devlet sistemi tam, olması gerektiği gibi işlemez halde." dedikçe...

O bilinen ülkelerin yetkilileri her seferinde çıkıp "Rusya gibi bir güce karşı savaşabilecek ordumuz, askerimiz, mühimmatımız, talim seviyemiz yok" diyorlar.

Daha ne desinler?

"Yeteeerr! Biz bilmiyor muyuz Rusya'nın da çöktüğünü, sistemimizin büyük bir darbe daha aldığını. Şunları yazıp durma, milleti uyandırıp durma, nedir senden çektiğimiz. Neyi nasıl gizleyeceğimizi şaşırdık, tiyatro oyuncuları bile bizim kadar rol yapmıyorlar. Şu halimize bir bak" mı desinler?

Kızıp kızıp Türkiye'ye daha fazla zarar vermek istiyorlar. Sonra bakıyorlar ki her istedikleri yerde istedikleri suni afetleri yapmaya güçleri, teknolojileri kalmamış. Yapsalar hain Ankara hükumeti de danışıklı dövüşen partiler ve liderler de halkın ayakları altında kalacak. Ayrıca yapsalar yer altı şehirleri için de büyük riskler var. Gelip Türkiye'yi işgal etmek isteseler, zaten ona da güçleri yetmiyor.

Böyle bir anda Türk milletini uyutma vazifesi de sözde Türk basın ve medyasına verilen bir vazife...

İşte Bohçalı köpeği de Tayyip finosu da yaralı bölgede, bir avuç halk karşısında ne hallere düştü. Koca millet kalkarsa ayağa, kim durduracak, ayağa kalkacak gücü kalmamış olan NATO mu? Sözde Türk basın ve medyasındaki hainler de çöktüğünde, Türkiye'deki iki yüz elli yıllık ihanet teşkilatı çökecek.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bir yayıncının, "Petrol buldum" başlığıyla yayınladığı siyasi içerikli paylaşımı sosyal medyada gündem oldu.
Suni afetler yapma sırası bizde...
Moldova Başbakanı: "Rusya'nın Moldova ile savaşacak kaynağı yok"

Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya'nın ülkeyi işgal etmek için "yeterli kaynağa sahip olmadığını" söyledi ve artan gerilimin ortasında Moskova'nın bunu "askeri yollarla" başaramayacağını söyledi.
Başkurdistan ayaklandı: "Rusya'dan ayrılacağız"

Başkurt milli hareketinin lideri Ruslan Gabbasov: "Başkurdistan, savaşın başından beri bağımsızlığı için savaşmanın, Rusya'dan kopmanın gereklilik olduğunu anladı. Şimdi imparatorlukla yollarımızı ayırıyoruz. Başkurt milli hareketi bilinçli olarak Başkurdistan'ın bağımsızlığını seçti. Bu fırsatı bize yaratıcının kendisi veriyor. Şimdi bu fırsatı kesinlikle yüzde yüz kullanacağız" dedi.
Akademi Dergisi
Video
Hala anlayamamış olanlar var

Yıllardır yazıyorum, İstanbul'da hatta bütün Marmara bölgesinde devasa yangınlar yaşanabileceğini... Yıllar önce yazdım, suni depremle birlikte yer altı gaz kaynaklarını da patlatabileceklerini, bu şekilde bir planları olduğunu, yer altı gazlarına müdahele etmeye başladıklarını...

Hatta İstanbul'un Adalar ilçesi hakkında, İzmit Tüpraş hakkında da bu konu ila bağlantılı olarak ikaz yazıları yazdım.

İşte defalarca tehir olmasına sebep olduğum o patlamalar artık yaşanırsa, nasıl şeyler yaşanabileceğini görmek isteyenler, şu videoya baksınlar.

Saldırgan taraflar, yer altı gaz kaynaklarını bir yerden başka yere toplayabiliyorlar. Suni deprem saldırısı ile eş zamanlı olarak gazları da patlatabiliyorlar. Frekansla, manyetik alanla, su ve gaz kaynaklarıyla ve hatta denizlerdeki sularla eş zamanlı olarak oynayabiliyorlar.

İstanbul'un hususiyle Marmara sahilleri bu gazlarla da dolu ama ayrıca nüve/nükleer bomba tehlikesi de var.

Yeni takipçiler, son üç yıldır yazdıklarımı dikkatle incelemeliler...
Akademi Dergisi
O ülkelerin hepsinde ayrı ayrı yüzlerce milyar dolarlık hasara/kayba sebep olacağız. Uçakları uçamayacak, havalimanları çalışamayacak. Orduları işlemeyecek, askerleri topluca ölecek. Gemileri batacak. Sivil gemileri de batacak. Ticaretleri kilitlenecek. Enerji…
Propan yüklü tankerde sızıntı

ABD'nin Tennessee eyaletinde bulunan Cocke County İlçesinde sızıntı yapan gaz tankeri, SR 340'ın bir kısmını patlama tehlikesiyle trafiğe kapattı ve bir mil yarıçaplı zorunlu tahliyeye neden oldu.
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te 'yabancı ajanlar' yasasının kabulüne karşı bir miting düzenleniyor. Polis protestocuları gözaltına almaya başladı.
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hatay’da yıkılan binanın fen işleri sorumlusu Murat Göksel Dalkılıç Tacikistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı.