İsrail yok olmanın eşiğinde... Elindeki son kartlarını kullanıyor. Tasmasını elinde tuttuğu onlarca ülke üzerinden Türkiye'yi derhal durduramazsa, önce Suriye, Irak, İran, Kıbrıs ve Yunanistan'ın Türkiye'ye hızla dahil olacağını ve sonra İsrail diye bir yer kalmayacağını kesinlik seviyesinde biliyorlar.
Avukatlar önce kendi aralarında organize olacaklar.
Sağlık çalışanları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Belediyelerin çalışanları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Devletin kurumlarındaki memurlar önce kendi aralarında organize olacaklar.
Polisler ve jandarma subayları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Semtler, mahalleler önce kendi aralarında organize olacaklar.
Herkes derhal, büyük bir hızla organize olacak.
Herkes konuşacak, hesap soracak. "Neden bu böyle, bu devlet kimin elinde, kimin kontrolünde? Ne oluyor, nasıl bir düzenin içindeyiz?" diyecek.
Herkes ikinci safhada diğer gruplarla organize olacak ve caddelere, meydanlara da inilecek. Gerekli şartlarda kuvayı milliye hareketi kapsamında silahlı mücadele de vereceğiz.
Şu andan itibaren Türkiye sınırları içindeki bütün yabancı askerlere, bürokratlara, sözde diplomatik temsilcilere ve temsilcilik çalışanlarına sorgusuz sualsiz ve ikazsız sıkılacak.
En önce de sözde yardım ekibi, sahra hastahanesi personeli olarak görünenlere ve NATO personeli olarak görünenlere sıkılacak. Türkiye'deki bütün ABD ve NATO üslerine sıkılacak. Gerekiyorsa etrafınlarına etten duvarlar öreceğiz, bir yandan da kurşunlar, bombalar yağdıracağız. Oraları cehenneme çevireceğiz ama yine de topraklarımızda hiçbir yabancı unsur bırakmayacağız.
Gün bu gündür. Kimse dakika bile kaybetmeyecek. Hainler güruhuna, onların emrindeki sözde valilere, sözde kaymakamlara ve sözde emniyet amirlerine de kimse itaat etmeyecek.
Ya bu devletimizin Türk milletinin devleti gibi her anında, her kararında dimdik durulacak yönetilecek ya da bu millet devletini hainlerin ve örtülü işgal kuvvetlerinin elinden alacak.
Sağlık çalışanları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Belediyelerin çalışanları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Devletin kurumlarındaki memurlar önce kendi aralarında organize olacaklar.
Polisler ve jandarma subayları önce kendi aralarında organize olacaklar.
Semtler, mahalleler önce kendi aralarında organize olacaklar.
Herkes derhal, büyük bir hızla organize olacak.
Herkes konuşacak, hesap soracak. "Neden bu böyle, bu devlet kimin elinde, kimin kontrolünde? Ne oluyor, nasıl bir düzenin içindeyiz?" diyecek.
Herkes ikinci safhada diğer gruplarla organize olacak ve caddelere, meydanlara da inilecek. Gerekli şartlarda kuvayı milliye hareketi kapsamında silahlı mücadele de vereceğiz.
Şu andan itibaren Türkiye sınırları içindeki bütün yabancı askerlere, bürokratlara, sözde diplomatik temsilcilere ve temsilcilik çalışanlarına sorgusuz sualsiz ve ikazsız sıkılacak.
En önce de sözde yardım ekibi, sahra hastahanesi personeli olarak görünenlere ve NATO personeli olarak görünenlere sıkılacak. Türkiye'deki bütün ABD ve NATO üslerine sıkılacak. Gerekiyorsa etrafınlarına etten duvarlar öreceğiz, bir yandan da kurşunlar, bombalar yağdıracağız. Oraları cehenneme çevireceğiz ama yine de topraklarımızda hiçbir yabancı unsur bırakmayacağız.
Gün bu gündür. Kimse dakika bile kaybetmeyecek. Hainler güruhuna, onların emrindeki sözde valilere, sözde kaymakamlara ve sözde emniyet amirlerine de kimse itaat etmeyecek.
Ya bu devletimizin Türk milletinin devleti gibi her anında, her kararında dimdik durulacak yönetilecek ya da bu millet devletini hainlerin ve örtülü işgal kuvvetlerinin elinden alacak.
Akademi Dergisi
Photo
Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz:
“Yetkililerden acil şekilde Samandağ halkının çadır ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz.”
“Samandağ’ın tamamı sokaklarda.”
“Çadır istiyoruz, hâlâ insanlar çadır diye bağırıyor.”
“Yetkililerden acil şekilde Samandağ halkının çadır ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz.”
“Samandağ’ın tamamı sokaklarda.”
“Çadır istiyoruz, hâlâ insanlar çadır diye bağırıyor.”
Hava muhalefeti yok. Hemen şimdi Hatay'ın üzerinde gerekiyorsa Türkiye'nin bütün askeri ve sivil/idari helikopterleri seferberlik halinde uçacaklar. Göstermelik birkaç uçuş da yapmayacklar. Bölgeyi tahliye de etmeyecekler.
Türkiye devletinin imkanları Suriyeli teröristler, Libyalı teröristler, Somalili teröristler, İsrail, İngiltere, ABD ve benzerleri için kullanılmayacak. Hemen şimdi Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatleri için kullanılacak.
Bu defa da hala vatandaşlarımızı ölüme, soğuğa, çadırsızlığa, açlığa, ilaçsızlığa, doktorsuzluğa, askersizliğe, yağmaya, teröristlere bırakamayacaklar. Gerekiyorsa üstlerinize sıka sıka bu milletin hizmetine ve muhafazasına koşacaksınız.
Şu anda orada vali de belediye başkanları da belediye personelleri de bazı emniyet personelleri de depremzede vaziyette...
Hemen çevre illerden kolluk takviyesi de yapılacak.
Gemiler git gel yapmayacaklar. Gidecekler, kalacaklar, tedavi edecekler, ilaç verecekler, doyuracaklar ve bölgede kalacaklar. Kimseyi başka yerlere nakil etmeyecekler.
Hiçbir yabancı ülkeden, Azerbaycan'dan bile sözde yardım ekipleri kabul edilmeyecek ve bölgede hala mevcut olanlar da derhal def edilecek. Gitmeyene sıkın, ne vebali varsa benim üzerime...
Kimse ile tartışılacak, vakit kaybedilecek zaman değil. Anlamak istemeyene hemen sıkın, leşini de ortada bırakın. Hiçkimse sizleri ceza evlerinde yatıramayacak. Söz veriyorum...
Türkiye devletinin imkanları Suriyeli teröristler, Libyalı teröristler, Somalili teröristler, İsrail, İngiltere, ABD ve benzerleri için kullanılmayacak. Hemen şimdi Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatleri için kullanılacak.
Bu defa da hala vatandaşlarımızı ölüme, soğuğa, çadırsızlığa, açlığa, ilaçsızlığa, doktorsuzluğa, askersizliğe, yağmaya, teröristlere bırakamayacaklar. Gerekiyorsa üstlerinize sıka sıka bu milletin hizmetine ve muhafazasına koşacaksınız.
Şu anda orada vali de belediye başkanları da belediye personelleri de bazı emniyet personelleri de depremzede vaziyette...
Hemen çevre illerden kolluk takviyesi de yapılacak.
Gemiler git gel yapmayacaklar. Gidecekler, kalacaklar, tedavi edecekler, ilaç verecekler, doyuracaklar ve bölgede kalacaklar. Kimseyi başka yerlere nakil etmeyecekler.
Hiçbir yabancı ülkeden, Azerbaycan'dan bile sözde yardım ekipleri kabul edilmeyecek ve bölgede hala mevcut olanlar da derhal def edilecek. Gitmeyene sıkın, ne vebali varsa benim üzerime...
Kimse ile tartışılacak, vakit kaybedilecek zaman değil. Anlamak istemeyene hemen sıkın, leşini de ortada bırakın. Hiçkimse sizleri ceza evlerinde yatıramayacak. Söz veriyorum...
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Depremlerdeki ölümlerden sorumlu tuttuğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar ve Belediye Başkanları hakkında suç duyurusunda bulunup yurtdışı çıkış yasağı getirilmesini isteyen Av. Hüseyin Cimşit:
"Korkmayın, hakkınızı ve adaleti arayın. Adalet yoksa vatan da yok olur!"
"Korkmayın, hakkınızı ve adaleti arayın. Adalet yoksa vatan da yok olur!"
Akademi Dergisi
Hava muhalefeti yok. Hemen şimdi Hatay'ın üzerinde gerekiyorsa Türkiye'nin bütün askeri ve sivil/idari helikopterleri seferberlik halinde uçacaklar. Göstermelik birkaç uçuş da yapmayacklar. Bölgeyi tahliye de etmeyecekler. Türkiye devletinin imkanları Suriyeli…
Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel:
"Elektrik yok. İnsanların çığlıklarına şahit oldum. Konteyner içindeyim şu an. Koordine etmeye çalışıyorum. İhbarlar geliyor. Valilik ile paylaşıyoruz. Durum kötü. İnsanların feryatları var. Acil çadır istiyoruz."
“Kahramanmaraş depreminden daha şiddetliydi. Bittik yani daha ne diyeyim. Şu an karanlık, yıkımı da tam olarak tespit edemiyoruz.”
“450 personelim var, 20 personelle çalışıyorum. 430 personelim depremzede.
Burada vali de depremzede. Burada herkes depremzede.
Anlayın artık.”
"Elektrik yok. İnsanların çığlıklarına şahit oldum. Konteyner içindeyim şu an. Koordine etmeye çalışıyorum. İhbarlar geliyor. Valilik ile paylaşıyoruz. Durum kötü. İnsanların feryatları var. Acil çadır istiyoruz."
“Kahramanmaraş depreminden daha şiddetliydi. Bittik yani daha ne diyeyim. Şu an karanlık, yıkımı da tam olarak tespit edemiyoruz.”
“450 personelim var, 20 personelle çalışıyorum. 430 personelim depremzede.
Burada vali de depremzede. Burada herkes depremzede.
Anlayın artık.”
Akademi Dergisi
Küba, Haiti ve Miami hattı başta olmak üzere, şu kırmızı çember içinde yaşayanlar arasından insan kalmış her kim varsa, şartlarını zorlasın ve o bölgeden uzaklaşsın. ABD içine doğru gitmek de yanlış karar olur. ABD'nin sahil şeritleri çok tehlikeli ama iç…
Panama'nın güney açıklarında 5.3 şiddetinde, 400 km derinlikte deprem meydana geldi.
Gazi Antep için de büyük risk var. Bu gece bile Antep merkezli ya da merkezi değişik olsa da Antep'i de yıkıp geçen bir deprem yaşanabilir. Adıyaman ve Elazığ da çok çok riskli şehirler.
Kimsenin panik yapmasını istemem ama oralarda ikamet ediyor olsam, şartlarımı zorlar ve geceyi dışarıda geçirirdim. Bütün güney doğu bölgesi öncelikli hedefleri...
Kimsenin panik yapmasını istemem ama oralarda ikamet ediyor olsam, şartlarımı zorlar ve geceyi dışarıda geçirirdim. Bütün güney doğu bölgesi öncelikli hedefleri...
Haluk! Gelirim oraya, seni ayaklarından asarım tavana... TSK'nin hain genelkurmay kademesi bile, mason ve kripto savcılar ve hakimler bile seni ve çeteni elimden alamaz. Senin gibi nitelikli dolandırıcıya, çingeye, teröriste mi kaldı hayır, hasenat işleri?
Seni elimden İsrail de ABD de İngiltere de NATO da alamaz. Benim canımı daha fazla sıkma, topla çeteni de al topunu da sektir git...
Bu, son uyarım...
Seni elimden İsrail de ABD de İngiltere de NATO da alamaz. Benim canımı daha fazla sıkma, topla çeteni de al topunu da sektir git...
Bu, son uyarım...
Akademi Dergisi
Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz: “Yetkililerden acil şekilde Samandağ halkının çadır ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz.” “Samandağ’ın tamamı sokaklarda.” “Çadır istiyoruz, hâlâ insanlar çadır diye bağırıyor.”
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Samandağ Belediye Başkanı Eryılmaz isyan etti
"Çadırı olmayan vatandaşlar eve girmek zorunda kaldı, insanları bu şekilde ölüme terk etmenin anlamı yok."
"Çadırı olmayan vatandaşlar eve girmek zorunda kaldı, insanları bu şekilde ölüme terk etmenin anlamı yok."
Sözümü dinleyin. Türkiye genelinde çocuklarınızı ilk ve orta dereceli okullara göndermeyin. Başka şehirlerde üniversite tahsilinde olan evlatlarınızı da panik yapmadan geri çağırın. Hemen sabah sakince yola çıksınlar. Organize olun, kararlı olun, gerçekçi olun, tedbirli olun, her şeyi başkalarından bekleyenlerden olmayın ve gayretli olun.
İhanetleri binlerce kere ispat edilmiş olan Ankara hükumetinin, sizin menfaatinize olacak kararlar almasını daha da mı bekliyorsunuz, beklemeyin. Artık neler yaşandığını iyice bir idrak edin.
İhanetleri binlerce kere ispat edilmiş olan Ankara hükumetinin, sizin menfaatinize olacak kararlar almasını daha da mı bekliyorsunuz, beklemeyin. Artık neler yaşandığını iyice bir idrak edin.
"Katliam oldu Türkiye'de. Susmayın dava açın."
Avukat Hüseyin Cimşit: "Sevgili dostlarım.
Herkes dilekçe ile hak arama hakkına sahiptir. Hakkınızı aramak için her resmi makama dilekçe vermekten korkmayın ve çekinmeyin." Nasılsa bir şey olmaz" demeyin. Korkarak yaşamak büyük bir travmadır. Hayat sadece 1 kez. Onu da onurumuzla yaşayacağız. Susma, sustukça sıra sana da gelecek. Vallahi.
Sosyal medyada dolaşan dilekçeyi hukuk insanlarına da danışarak (hepsine teşekkür ediyorum) ben hazırladım. Ama herkes kendi adına yazıp PTT ile iadeli taahhütlü olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına gönderebilir. Görev onun. Katliam oldu ülkede. Sorumlular KADER deyip "Allah affetsin" deyip sıyıramazlar. Suç işlediler."
Avukat Hüseyin Cimşit: "Sevgili dostlarım.
Herkes dilekçe ile hak arama hakkına sahiptir. Hakkınızı aramak için her resmi makama dilekçe vermekten korkmayın ve çekinmeyin." Nasılsa bir şey olmaz" demeyin. Korkarak yaşamak büyük bir travmadır. Hayat sadece 1 kez. Onu da onurumuzla yaşayacağız. Susma, sustukça sıra sana da gelecek. Vallahi.
Sosyal medyada dolaşan dilekçeyi hukuk insanlarına da danışarak (hepsine teşekkür ediyorum) ben hazırladım. Ama herkes kendi adına yazıp PTT ile iadeli taahhütlü olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına gönderebilir. Görev onun. Katliam oldu ülkede. Sorumlular KADER deyip "Allah affetsin" deyip sıyıramazlar. Suç işlediler."
Akademi Dergisi
Sözümü dinleyin. Türkiye genelinde çocuklarınızı ilk ve orta dereceli okullara göndermeyin. Başka şehirlerde üniversite tahsilinde olan evlatlarınızı da panik yapmadan geri çağırın. Hemen sabah sakince yola çıksınlar. Organize olun, kararlı olun, gerçekçi…
Mersin Valiliği, okulların yarın tatil edildiğini duyurdu.
Akademi Dergisi
Başımızdaki bu musibetler ve meşguliyetler, Sinan Ateş meselesinde gevşekliğe sebep olmayacak. Türkiye'nin başındaki bu hainler, öyle ya da böyle devrilecekler. Hiçbir şeyden kaçınılmayacak.
Sinan Ateş cinayetinde bir tutuklama kararı daha alındı
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan A.A. tutuklandı.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan A.A. tutuklandı.
Cinlerle insanları zihin kontrolüne aldıklarını, bu sırada kişinin zihin kontrolünde olduğunun farkına varamadığını, o anda eylemlerini ve söylemlerini kendi iradesiyle yaptığını zan ettiğini bilmelisiniz.
Ve bu hiç de zor bir iş değil. İnsanlık tarihi boyunca bilinen ve yapılan bir şey. Cinnet denilen şey de bu halin daha kuvvetli olması, kişinin iradesinin hiç kalması sonucunda, en kısa sürede ölüme sürüklenmesi... Dışarıdan bakanlar da cinnet halindeki kişinin kendi iradesiyle hareket ettiğini zan ederler.
Metafizikle yapılabilecekleri asla hafife almayın.
En başta asla, bir lokma dahi haram yemeyin içmeyin ve manevi tedbirlerinizi asla terk etmeyin
Ve bu hiç de zor bir iş değil. İnsanlık tarihi boyunca bilinen ve yapılan bir şey. Cinnet denilen şey de bu halin daha kuvvetli olması, kişinin iradesinin hiç kalması sonucunda, en kısa sürede ölüme sürüklenmesi... Dışarıdan bakanlar da cinnet halindeki kişinin kendi iradesiyle hareket ettiğini zan ederler.
Metafizikle yapılabilecekleri asla hafife almayın.
En başta asla, bir lokma dahi haram yemeyin içmeyin ve manevi tedbirlerinizi asla terk etmeyin
Beni mi kastediyor?
Bu ülkede afetle mücadele süreci mi varmış?
Tamamen ABD'nin, İsrail'in, İngiltere'nin, NATO'nun emrindeki sözde Cumhurbaşkanlığı'nın, sözde İletişim Başkanı ve gizli Ermeni Fahrettin Altun:
"Bölgede ardı ardına yaşadığımız iki depremden sonra maalesef yeniden birtakım kasıtlı dezenformasyon faaliyeti yürütülmektedir.
Bu faaliyetler afetle mücadele sürecine olumsuz etki etme amacı taşımaktadır."
Bu ülkede afetle mücadele süreci mi varmış?
Tamamen ABD'nin, İsrail'in, İngiltere'nin, NATO'nun emrindeki sözde Cumhurbaşkanlığı'nın, sözde İletişim Başkanı ve gizli Ermeni Fahrettin Altun:
"Bölgede ardı ardına yaşadığımız iki depremden sonra maalesef yeniden birtakım kasıtlı dezenformasyon faaliyeti yürütülmektedir.
Bu faaliyetler afetle mücadele sürecine olumsuz etki etme amacı taşımaktadır."
Şu andan sonra afet olan hiçbir yerdeki sözde mülteciler, memleketimizin başka yerlerine doğru gönderilmeyecek. Karşınıza kim çıkarsa çıksın dinlemeyecek ve o öncü işgal kuvvetlerini Suriye'ye, İran'a, Irak'a doğru süreceksiniz.
Aç mı tok mu oldukları, yolda başlarına neler geldiği de sizin mesuliyetiniz değil. Ben onları kırk kere ikaz ettim ve bu günleri haber verdim. Hepsi de organize haldeler, her şeyi biliyorlar. Sürün gitsinler, bizden çıktıklarından sonra İsrail mi, İngiltere mi, ABD mi, Rusya mı onlara sahip çıkacaksa çıksın. Bizim mesuliyetimiz değil o kısmı da...
Ülkemizin orta ve batı bölgelerinde afetler olduğu gibi, ilk yapacağınız işlerden biri oralardaki sözde mültecileri (sadece Suriyelileri değil, Afrikalılara, Afganlara kadar hepsini) batı sınırlarımızda dışarı sürmek olacak. Sürecek, atacak ve kapıları kapatacaksınız. Bize doğru sınırlarımızı zorlayanlar oldu mu hemen ateş açacaksınız. Sınır bölgesinde yığılıp kalsalar da batı ülkelerine geçip ortalığı yıksalar da bize hiçbir vebal yok. Vatansızlığın neticesi budur. Vatanlarındaki mücadeleden, savaştan kaçmanın neticesi budur. Bizim bir tane vatanımız var ve kimseye kaptırmayacağız. Hala "mülteciler de mülteciler" deyip duranlara sıkın, iğneleyin, arabaların altına alın, hangi usulle oluyorsa, o usulle oyundan derhal oyundan alın. Basın mensubu, bürokrat, şucu, bucu diye ayırt etmeyin. Resmi sıfatına ve makamına da bakmayın. Hepsinin dünyadaki ve ahiretteki sorumlulukları/veballeri benim üzerime... Vatan hainlerine de vatansızlara da merhamet etmeyin ama masumlara da zarar vermeyin.
Aç mı tok mu oldukları, yolda başlarına neler geldiği de sizin mesuliyetiniz değil. Ben onları kırk kere ikaz ettim ve bu günleri haber verdim. Hepsi de organize haldeler, her şeyi biliyorlar. Sürün gitsinler, bizden çıktıklarından sonra İsrail mi, İngiltere mi, ABD mi, Rusya mı onlara sahip çıkacaksa çıksın. Bizim mesuliyetimiz değil o kısmı da...
Ülkemizin orta ve batı bölgelerinde afetler olduğu gibi, ilk yapacağınız işlerden biri oralardaki sözde mültecileri (sadece Suriyelileri değil, Afrikalılara, Afganlara kadar hepsini) batı sınırlarımızda dışarı sürmek olacak. Sürecek, atacak ve kapıları kapatacaksınız. Bize doğru sınırlarımızı zorlayanlar oldu mu hemen ateş açacaksınız. Sınır bölgesinde yığılıp kalsalar da batı ülkelerine geçip ortalığı yıksalar da bize hiçbir vebal yok. Vatansızlığın neticesi budur. Vatanlarındaki mücadeleden, savaştan kaçmanın neticesi budur. Bizim bir tane vatanımız var ve kimseye kaptırmayacağız. Hala "mülteciler de mülteciler" deyip duranlara sıkın, iğneleyin, arabaların altına alın, hangi usulle oluyorsa, o usulle oyundan derhal oyundan alın. Basın mensubu, bürokrat, şucu, bucu diye ayırt etmeyin. Resmi sıfatına ve makamına da bakmayın. Hepsinin dünyadaki ve ahiretteki sorumlulukları/veballeri benim üzerime... Vatan hainlerine de vatansızlara da merhamet etmeyin ama masumlara da zarar vermeyin.
Akademi Dergisi
O ülkelerin hepsinde ayrı ayrı yüzlerce milyar dolarlık hasara/kayba sebep olacağız. Uçakları uçamayacak, havalimanları çalışamayacak. Orduları işlemeyecek, askerleri topluca ölecek. Gemileri batacak. Sivil gemileri de batacak. Ticaretleri kilitlenecek. Enerji…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
ABD'de yangın
ABD'nin Ohio eyaletinin Bedford şehrinde bir metal üretme tesisinde büyük bir patlama ve yangın meydana geldi.
Onlarca kişi ciddi şekilde yaralanırken fabrikanın enkazı her yere dağıldı. Ortaya çıkan duman kilometrelerce uzaktan görüldü. Yangın söndürme çalışmaları devam ediyor.
ABD'nin Ohio eyaletinin Bedford şehrinde bir metal üretme tesisinde büyük bir patlama ve yangın meydana geldi.
Onlarca kişi ciddi şekilde yaralanırken fabrikanın enkazı her yere dağıldı. Ortaya çıkan duman kilometrelerce uzaktan görüldü. Yangın söndürme çalışmaları devam ediyor.
"Batının üzerine lanetler mi yağıyor"
Batılı gerçek basın mensupları ve siyasi yorumcular çıkıp da bu gibi bir başlık atsın artık... Nedir bu yaşanan?
Yangınlar, patlamalar, kazalar, elektrik kesintileri, santral arızaları, havalimanları ve uçaklardaki sorunlar, devrilen trenler, teşhis konulamayan hastalıklar, neden bozulduğu anlaşılamayan askeri gemiler ve uçaklar, neden düştüğü bilinemeyen sivil uçaklar ve daha neler neler...
"Aaa UFO ya bak UFO'ya" oyunlarıyla bunlar batılı milletlerin gözünden ne kadar daha kaçırılabilecek? O milletler gerçekleri öğrendiklerinde "Bunca restleşme, bunca karşılıklı çatışma yaşanıyorken, bizim basın kuruluşları ve basın mensupları bunları hiç haber yapmamış mı? Bu nasıl mümkün olmuş. Biz de özgür değil miydik aslında?" demeyecekler mi...
Batılı gerçek basın mensupları ve siyasi yorumcular çıkıp da bu gibi bir başlık atsın artık... Nedir bu yaşanan?
Yangınlar, patlamalar, kazalar, elektrik kesintileri, santral arızaları, havalimanları ve uçaklardaki sorunlar, devrilen trenler, teşhis konulamayan hastalıklar, neden bozulduğu anlaşılamayan askeri gemiler ve uçaklar, neden düştüğü bilinemeyen sivil uçaklar ve daha neler neler...
"Aaa UFO ya bak UFO'ya" oyunlarıyla bunlar batılı milletlerin gözünden ne kadar daha kaçırılabilecek? O milletler gerçekleri öğrendiklerinde "Bunca restleşme, bunca karşılıklı çatışma yaşanıyorken, bizim basın kuruluşları ve basın mensupları bunları hiç haber yapmamış mı? Bu nasıl mümkün olmuş. Biz de özgür değil miydik aslında?" demeyecekler mi...
Akademi Dergisi
On kanalın hiçbiri gerçekte Türk kanalı değil. O kanallarda güya yardım toplayan kişilerin hiçbiri gerçek Türk değil. Bu yolla toplanan paraların neredeyse hiçbir kısmı afet bölgesinde yardım maksatlı kullanılmayacak. Bu para da sisteme, Ankebut Ağına, mason…
Oyuncu Mine Tugay:
"O kadar yardım toplandı. Belediye başkanı telefon bağlantısında çadır istiyor… Çadır."
"O kadar yardım toplandı. Belediye başkanı telefon bağlantısında çadır istiyor… Çadır."