Pakistan'da askeri helikopter düştü

Pakistan Kara Havacılık Kolordusu'na ait bir Mil Mi-17 helikopteri dün gece Quetta'daki gece uçuşu operasyonları sırasında kontrolsüz bir dönüş yaptıktan sonra yan yatarak düştü.

Bütün mürettebat/pilotlar hafif yaralı olarak kurtuldu. Helikopterde ise büyük hasar meydana geldi.

Endonezya'da deprem ve yangın

Endonezya'nın Papua şehrinde 5,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremden hemen sonra Hamadi'de yangın çıktı.

Japonya'nın Hokkaidō adasında 4.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Rusya'da gaz patlaması sonucu çok sayıda kişi öldü

Sibirya'nın Novosibirsk şehrinde meydana gelen gaz patlaması bir apartman bloğunun kısmen çökmesine neden oldu. En az sekiz kişi hayatını kaybetti. Güvenlik yönetmeliklerinin ihlaline ilişkin soruşturmalar devam etmektedir.

Patlamada yaklaşık 60 dairenin tahrip olduğuna inanılıyor. Kazanın sebebinin bir gaz sızıntısı olduğu düşünülüyor.

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremin ardından çevre illerde artçı depremler devam ediyor. Bu kez Bingöl'ün Genç ilçesinde 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Hatay'da AKPKK'nin maşası haydut/çeteler bir bir yakalanıyor

Suriyeli hain/harp kaçkınları deprem sonrası hırsızlık yaparken yakayı ele veriyor ve Türk halkı da gereken cezayı kesiyor. (Küfür içerir.)

Türk halkının bütün hainlerden intikamını alacağı gün yakındır

Yağma yapan bir başka AKPKK maşası hain/haydut Suriyeli cezasını buluyor. (Küfür içerir)

AKPKK militanı Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gür-büz, enkaz altında yüzlerce insan olduğu halde “Arama kurtarma çalışmaları tamamlanmıştır” tweeti attı. Gelen tepkiler üzerine tweeti silmek zorunda kaldı.

Niye enerji, vakit ve emek ziyan ediyorsunuz?

Şunlar dayaktan ne anlar?
Bin kere dayak yeseler de aynı pisliğe devam ederler. İnsan kalmış olsalar, şu şartlarda yağma mı, hırsızlık mı yaparlar? Yoksa göz yaşları içinde yardıma mı koşlar?

Sıkın şunlara, atın molozların arasına... Kimse hesap soramaz size...

Ahirette de kimse hesap sormayacak size, hatta sevabı var bu işin. İnsanlıkta çıkıp muzır varlık olmuş, şeytanlaşmış kişilerin katli vaciptir. Eşkıyanın, teröristin, yağmacının katli vaciptir. Sıkana da vebal değil, sevap yazılır.

Antakya'da ‘Depreme Dayanıklı’ denilerek satışı yapılan Altınpark 2 isimli bir site.

Mersin KYK Yurdu'na yerleştirilen AKPKK kollaması/beslemesi haydut/harp kaçkını Suriyeliler, jandarma ve polis tarafından yurttan çıkarılarak çadır kente yerleştiriliyor.

Bohçalı: "Gün birlik olma günüdür"

Aynı Bohçalı, Osmaniye'deki konağının karşısındaki 12 katlı bina çökmesine rağmen konağının kapılarını halkımıza açmadı.

3 ay önce atandığı Hatay'da enkaz altında olan bir psikiyatristin annesi:

“Demirler serçe parmağım kalınlığında; çimento, çimento değil, rezidans bina diye süslemişler, bu yaşanılanların hesabını kim verecek!”

Avukat Sinan Ölker, Elbistan'da arama kurtarma çalışmaları tamamlandı diyen Elbistan Belediye Başkanı'na saat 02.14’te yanıt verdi: "Elbistan'da çalışmalar hala devam ediyor. Kendisini Allah’a havale ediyorum.”

Ben herkese "Kurslarla bağınızı da kesin. Hatimlere de gitmeyin. Derneklerde, vakıflarda, yardım kuruluşlarında, bir yerlerde resmi bir kaydınız varsa, onları da silin, istifa edin." demedim mi?

Daha o kısma gelmedik... O kısımda da ayrı bir tırpan gelecek ve ayrıca canlar yanacak. Yeter artık bu memleketteki bu samimiyetsizlik, nedir bu böyle... Bir de her şey müslüman rolü oynanılarak yapılıyor ve dışarıdan bakanlar İslam'a ve müslümanlara lanet ediyor. Bu memleketteki davranış tarzının, düşünce yapısının İslam diniyle, müslümanlıkla ne alakası var? İslam bir uzak tepede, Türkiye'deki sözde müslümanlar tam tersi uzak bir tepede... Arada uçurum misali mesafe var.

Devleti hainler ele geçirmiş,tamam... İşte kurtuluş mücadelesi verenler, milletimizi yönlendirenler, bu uğurda her çileyi çekenler, her riske girenler, anadan evlattan geçenler var. Ceza evlerine girenler, canını ortaya koyanlar var. İlim, hikmet sahipleri var. Yol gösterenler var. Düşmanlara posta koyanlar ve ezip geçenler var. Memleket sahipsiz değil ama millet ne yapıyor? Asıl mesele bu...

Cemaati de hainler hatta kara paracılar ve gizli servisler ele geçirmiş, o kadar yönlendirme yapıyorum, bir avuç cemaat mensubu istifa etmiş? Anlattıklarım artık mahkemelerde, dava dosyalarında, haberlerde açıkça konu olmuş, hala hiçbir şey yokmuş gibi bir hava var. Nasıl tahammül edilebilir bir İslami cemaatin başında bir kara paracının, bir gizli Ermeni'nin, gizli Hristiyanın bulunmasına? Hangi müslüman kaç dakika tahammül edebilir buna? İçi içini yer, kemirir, yerinde duramaz, yoluna bakamaz, gidemez.

Var mı böyle bir müslümanlık? Herkes istifasını çaksa, iki günde çökecek o sistem ve sağlam şekilde ve kısa sürede yeniden kurulacak. Aslında çok zor görülen sorunları çözmek, çok basit. Bu iş bu kadar basit... Sorun sadece tepe noktaların ele geçirilmiş olması değil, müslüman olduğunu iddia edenlerin, her gün vatan millet edebiyatı yapanların samimiyetsizliğidir asıl sorun...

Şu cemaatimizin mensupları arasında bulunan milyonla samimiyetsiz de helak olacak. Nereden biliyoruz? Ayet-i kerimelerden, hadis-i şeriflerden, dünya tarihinden, bunca kavmin helak edilmesinden. Ad kavminden, Semud kavminden, Nuh kavminden daha beter bir vaziyet var Türkiye'de...

Doğru düzgün müslüman olacaklar varsa olsun, doğru düzgün tevbe edecekler varsa etsin, olmayacaklar da bizi oyalamasın. Cehennem onları bekliyor ve biz dünyada onların başlarına bekçi olarak tayin edilmedik.

Yağma yapan bir başka haydut Suriyeliyi yakalamışlar...

Bizim hareketimizin içinde gayr-i müslimler de var. Kimseyi müslüman olmaya zorlamıyoruz. Lakin müslüman olarak aramıza geldiğini ya da bizden yana olduklarını, kardeş olduğumuzu iddia edenler, bunu lafla değil, icraatla göstecekler...

Memlekette elini sallasan bir münafığa çarpıyor. Herkeste laf var, herkes gece gündüz tartışıyor, konuşuyor, ortada icraat yok.

"Memleket elden gidiyor, kuşatılıyoruz" desek ve bunlara güvensek, bunlardan bir icraat görülecek diye baksak, memleket elden gider. Bunlar, düşman askeri gelip de kafalarına sıkana kadar tartışmakla, birbirlerine mevzu anlatmakla, lafla, oyalamakla ve oyalanmakla vakit geçirirler. İcraat yapmak, gerçekten müslümanca bir davranış yapmak istemezler. Çünkü münafıklar, kaplerinde iman yok. Gerçekte müslüman falan değiller. Orada üzerlerine vazife düştüğünde, onu yapmamak için mevzular uydurur, tartışır ve geçiştirirler. Hayatı, insanları henüz tanımamış olan genç müslümanlar, onların aslında nasıl davrandığını fark edemezler. "Anlatıyorum anlatıyorum, ispat da ediyorum, neden anlamıyor" deyip kendilerine yüklenirler.

Kalpte iman olursa, o kişide icraat olur. Gayret olur, Haya olur. Kötülükle ve kötülerle mücadele azmi olur. "Dur" desen, onu durduramazsın. Vatan ve millet sevgisi olur. Allah korkusu olur. Vebal endişesi olur. Ahde vefa olur. Emanete sahip çıkmak olur. İman varsa, hiç değilse bir yoldaki bir taşı kaldırır o mü'min kişi... Bu kadarcık bir hareketle bile insanlığa faydalı olmak ister. Yoldan bir taşı, bir maniyi kaldırmak da hadislerde ifade edildiği gibi, imanın en düşük mertebesidir.

Konuşup konuşup hiçbir şey yapmayanlar, yeri geldiğinden canından değil, evladından değil, sevdiğinden değil, diyarından değil, üç kuruşundan vazgeçemeyenler, tırnağından bile vazgeçemeyenler münafıklardır. Allah'ın lanet ettiği kişilerdir.

Son afette en az yüz binle münafık öldü. O bölgenin bazı yerleri ölümüne AKPKK'liydi. Arkalarından hayır konuşmayacağız. Ölenlerin arasında beni yıllardır bilenler, okuyanlar vardı. Bir kere bile, bir tek meselede bile dik durdular mı, varlık gösterdiler mi? Bunca şeyleri okudular, dinlediler, gördüler, anladılar, şaşırdılar ve AKPKK şakşakçılığına devam ettiler.

Kimse kimseyi kandırmayacak. O devir bitti. Bundan sonra da yeni helaklar gelecek ve afetlerde vefat edenler arasından iyi olanları kötü olanlardan ayırt edeceğiz. "Şu kişileri iyi bilirdik, kardeşlerimizdi, gerçek müslümanlardı, şahidiz" diyeceğiz. "Falan kişileri de lanetlemiştik. Helak olsunlar diye, başlarına tez vakitte musibetler gelsin diye her gün saatlerce okuyorduk. Helak oldular da kurtulduk. Dinimize, devletimize, milletimize, ümmetimize ne büyük zararlar verdiler. Suratlarına bakılamıyordu. Halleri kaba, kararları nifak üzere ve aldatıcı, sömürücü, dolandırıcı, kibirli, pislik kişilerdi. Ebu Cehil'den bile beterlerdi. Çünkü Ebu Cehil münafık değildi, açıkça kafirdi." diyeceğiz.

Kimse de sesimizi kesemez, kesemeyecek.

Silip atmışım bu dünyadaki bütün münafıkları... Öyle bir dünya yok. Dıştan müslümanım diyecek, sonra herkesin gördüğü halde hep müslümanlığa ters şeyler savunacak. İbnelik serbest kalacak, zina serbest kalacak, evlilerin zinası serbest kalacak, her yer zulüm haksızlık dolacak, milli güvenliğimiz tehdit altında kalacak ve o kişiler İslam diye diye, Allah diye diye şu şeytanlıkları ve yapanları savunacaklar öyle mi? Sonra da gülük gülistanlık bir hayat yaşayacaklar, sorunsuz yollarına bakacaklar, öyle mi? Evler alacaklar, sitelere taşınacaklar, arabalar alacaklar, kamuda iş bulacaklar v.s. öyle mi? Aldılar mı, buldular mı, oturdular mı, çalıştılar mı? Allah'ın ayetlerini üç kuruşa sattılar. Cehenneme doldular ve son diye bir şey yok. Dahası lanetlenerek doldular.

Sakın böyle kişiler etrafımıza toplanmasınlar. Bu kanaldan da def olup gitsinler. Yakınımızdan bile geçmesinler. Allah'a sığınırız onların pisliğinden, karanlığından, onların gittiği akıbete gitmekten... Kalbinde iman olan kişi, şöyle tek bir yazıya, ikaza bile denk gelse yeter zaten. Hemen titre ve özüne döner. Onlar ve hala hayatta olanları, yıllardır bir kere titremediler bile...

Bu ülkede afetler, helaklar yaşanması için düşmanların saldırılar yapmasına da gerek yok. Allah, türlü türlü vesileler helak eder zaten... Biz de vesile olmak isteyenlerdeniz. Kurtulmak isteyenlerin yanındayız, helak olmak için çırpınanlara gerekli destekleri vermeye devam ediyoruz.

Lanet ayetlerinden birini cünnetül esma yaptım da aylarca bu Türkiye'deki sözde müslümanların helak olması niyetiyle okudum. Hala da her fırsatta okurum, devam ederim...

Ben böyle bir müslümanım, bunu bilin, benden uzak durun. Enkaz altında kalmadan, düşman tanklarının paletleri altında kalmadan, düşmanın bombalarıyla binbir parçaya bölünmeden, bulaşıcı hastalıklarla geberip gitmeden, benim hışmıma uğrarsınız. Cehenneme de benim vesilemle yol alırsınız.

Sodom ve Gomore halkı bile lanet ederdi size...

Tekrar ediyorum, benim etrafıma geleceklerse gerçek müslümanlar gelecek. Bir de benimle yoluna devam etmek isteyen temiz niyetli, medeni tavırlı, hak-hukuk bilen, sözüne sadık gayr-i müslim insanlar gelecek. Bunların hiçbiri benden hiçbir zarar görmez.