Tamam, o programdaki üç kişi de müslüman değil, anladık. Ahmet Mahmut Ünlü Ermeni, Çingene, Kürt karması bir soydan geliyor. İtikadı da baştan beri bozuk ve münafık birisi...
Ahmet Hakan da gizli Ermeni, baştan beri Erbakancı gizli Hristiyanların arasından geldi. Şimdiye kadar, karışmadığı şeytanlık, hainlik, teröristlik kalmadı.
O Bayrakçı da Ermeni ve şu programda kaç kere kendini tutamayıp da kahkahalar atacak gibi olmuş. Yüzü, gülüşü, mimikleri, göz hareketleri, anlatılanlarla dalgasını geçer şekillere açıkça girmiş.
Lakin insanın aklı biraz başında olur, kalbi münafık olsa bile...
Ahmet Hakan da gizli Ermeni, baştan beri Erbakancı gizli Hristiyanların arasından geldi. Şimdiye kadar, karışmadığı şeytanlık, hainlik, teröristlik kalmadı.
O Bayrakçı da Ermeni ve şu programda kaç kere kendini tutamayıp da kahkahalar atacak gibi olmuş. Yüzü, gülüşü, mimikleri, göz hareketleri, anlatılanlarla dalgasını geçer şekillere açıkça girmiş.
Lakin insanın aklı biraz başında olur, kalbi münafık olsa bile...
Sorarlar adama...
Mehdi parmaklarını her şıklatışında dünyadaki devletlerden biri eline mi geçecek?
Mehdi parmaklarını her şıklatışında dünyadaki devletlerden biri eline mi geçecek?
Elini her şıklatışında, Deccal'a çalışan dünya liderlerinden biri kalpten mi ölecek? Orduları denizin ya da toprağın dibine mi geçecek?
İki el hareketi ile bu gibi ülkelerde İslami tedrisat yapılan müesseseler mi tesis edebilecek? Yine iki el hareketi ile oradaki insanları, siyasi/idari yetkilileri hipnotize mi edecek?
İnsan bunlar, makine değiller, bilgisayar programı değiller.
Bu kişilere İslam'ı anlatacak, öğretecek, örnek de olacak kadrolar lazım. Mehdi, kendine lazım olan islam alimlerini, hocalarını da iki el hareketi ile mi hazır edecek?
Yoksa sadece onların yetişmesi bile onlarca sene mi sürecek?
Bu kişilere İslam'ı anlatacak, öğretecek, örnek de olacak kadrolar lazım. Mehdi, kendine lazım olan islam alimlerini, hocalarını da iki el hareketi ile mi hazır edecek?
Yoksa sadece onların yetişmesi bile onlarca sene mi sürecek?
Bir insan ne kadar mücadeleci olursa olsun, ne kadar yüksek vasıflı olursa olsun, ara ara harikulade haller sergileyecek de olsun, sebeplere uymak zorunda...
Bu dünyada büyük peygamberler bile her an, her konuda mucizeler mi sergilediler?
Mucizeler sergilediklerinde, çevrelerindeki insan toplulukları hemen peygamberlere hep iman mı ettiler?
Yok öyle bir dünya, hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.
Bu dünyada büyük peygamberler bile her an, her konuda mucizeler mi sergilediler?
Mucizeler sergilediklerinde, çevrelerindeki insan toplulukları hemen peygamberlere hep iman mı ettiler?
Yok öyle bir dünya, hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.
Hayatın bir olağan akışı var. Peygamberlerde bile bozulmamış olan bir olağan akış... İlmi tabiri ile sünnetullah var. Mehdi her gün, her saat, sünnetullaha aykırı işler mi yapacak? Yapsa bile insanların çoğunun umurunda değil ve tesirlenmiyorlar. Mehdi, gerçek manasında kırk yılda, üç beş ülkeyi bile gerçek İslam ülkesi yapsa bile büyük bir iş yapmış olacak.
Dahası var... Mehdinin kaç yıl yaşayacağı, hizmet edeceği kısmında "yedi yıl" ve "dokuz yıl" rivayetleri de var.
Bir kişi çıkıp kocaman dünya kapkaranlık iken yedi yılda ya da dokuz yılda cennet gibi bir yere mi çevirecek? Üstelik hz. Mehdinin ne kadar kısıtlı imkanlarla ve ne kadar büyük bir küfür teşkilatının karşısında mücadele edeceği de rivayetlerden kesinlik seviyesinde anlaşılıyor.
O halde otursun bir kişi koltuğuna, bir Huuu desin, bütün dünya hem ayara girsin, hem imana gelsin, hem de bütün kötülükler ve şeytani işler bir anda kalksın... Var mı öyle bir dünya?
Bunca peygamberler neler çekmişler. On binlerce şehit edilmişler ve sünnetullah gereği o peygamberlerin şehit olmalarına da izin verilmiş.
Bir kişi çıkıp kocaman dünya kapkaranlık iken yedi yılda ya da dokuz yılda cennet gibi bir yere mi çevirecek? Üstelik hz. Mehdinin ne kadar kısıtlı imkanlarla ve ne kadar büyük bir küfür teşkilatının karşısında mücadele edeceği de rivayetlerden kesinlik seviyesinde anlaşılıyor.
O halde otursun bir kişi koltuğuna, bir Huuu desin, bütün dünya hem ayara girsin, hem imana gelsin, hem de bütün kötülükler ve şeytani işler bir anda kalksın... Var mı öyle bir dünya?
Bunca peygamberler neler çekmişler. On binlerce şehit edilmişler ve sünnetullah gereği o peygamberlerin şehit olmalarına da izin verilmiş.
Gerçek müslümanlarla bu kadar dalga geçilmez. Tamam, gerçekleri anlatmamak ve saptırmak için oraya çıktıklarını anladık. Akademi Dergisinde yayınlananlara tepkisiz kalamadıklarını ve "Eyvah, herkesin gözü açılıyor. Her şeyin doğrusu izah ediliyor" diyerek kıvrandıklarını anladık...
Lakin bu kadar aleni şekilde ahmak yerine konulmak insanlara ağır koyuyor. Şaklabanlık, kepazelik, haysiyetsizlik şu yaptıkları.
Lakin bu kadar aleni şekilde ahmak yerine konulmak insanlara ağır koyuyor. Şaklabanlık, kepazelik, haysiyetsizlik şu yaptıkları.
Anlamıyor değiller. Çoktan anladılar, farkındalar ki ahir zamana ve hz. Mehdiye dair sahih hadisler, sırran bildirilmiş hadisler. Herkes okur okumaz anlamasın ve hayatın olağan akışı bozulmasın diye böyle o hadisler...
Geçen sefer yazdım. Bir hadiste "Deccal medineye giremez" deniliyor. Diğer hadiste Mehdinin Deccal'ı medineden nasıl çıkartacağı anlatılıyor. Kesin şekilde anlaşılabiliyor ki medine denirken bir tek şehir kastedilmiyor.
Geçen sefer yazdım. Bir hadiste "Deccal medineye giremez" deniliyor. Diğer hadiste Mehdinin Deccal'ı medineden nasıl çıkartacağı anlatılıyor. Kesin şekilde anlaşılabiliyor ki medine denirken bir tek şehir kastedilmiyor.
Dünya kapkara olmuş, her yeri küfür ve zulüm sarmış, üzerine en az bir buçuk asır geçmiş... Şunlara bakarsak hala deccal küfrü gelecek, yaşanacakmış. Daha asırlar varmış Mehdinin gelmesine...
CNN İnternational yapsaydı şu programı, bundan daha seviyeli yapardı. İzleyiciden çekinirdi. Gerçek niyetini, İslam düşmanlığını açık etmekten geri dururdu. "Yok artık, bize gülerler hatta bizi keserler" derlerdi de geri dururlardı şunların yaptığı pek çok şeyden...
Aklı başında konuşabilen, koltuğunda rahat oturabilen, "Manyak manyak yaaa" gibi cümleleri sık sık ve hadislerden, ayetlerden hemen sonra kurmayan birini bulurlardı.
CNN İnternational yapsaydı şu programı, bundan daha seviyeli yapardı. İzleyiciden çekinirdi. Gerçek niyetini, İslam düşmanlığını açık etmekten geri dururdu. "Yok artık, bize gülerler hatta bizi keserler" derlerdi de geri dururlardı şunların yaptığı pek çok şeyden...
Aklı başında konuşabilen, koltuğunda rahat oturabilen, "Manyak manyak yaaa" gibi cümleleri sık sık ve hadislerden, ayetlerden hemen sonra kurmayan birini bulurlardı.
Çatlasalar da patlasalar da kırk takla atsalar da gizleyemezler. Deccal de çoktan geldi bu dünyaya, hz. Mehdi de geldi. İki sistem kıran kırana da çatışıyor. Dünyanın şu haline bakıp da bunu anlamayanın aklında bir sorun vardır. Anlamış da kabullenemiyor ve anlatamıyorsa, kalbinde bir sorun, bir nifak vardır.
Söylensin onca hadisler ve kayda geçsin... Zaman geçtikçe anlatılanlar yaşanmaya başlasın. Sonra kafirler, İslam ve insanlık düşmanları baksınlar hadis rivayetlerine ve "Tamam, şu noktadayız. Bundan sonra da şu hadise yaşanacakmış. Biz de şöyle bozalım bu işi" desinler... Bu mu bekleniyor, bu mu isteniyor? Güya Mehdiye dair yüz cilt kitap incelemiş palavracı, bu kadarını anlayamamış mı? Belki sekiz sene önce bile Cübbeli denilen o münafığa karşı bu gibi yayınlar yaptım, hala nesini anlamamış?
İşte rüya diye paylaştı, nelere yordu ama tabir edilince sessizliğe gömüldü. Rüyaları bile zahiri manalarına, akla ilk gelen manalarına göre tabir etmeye çalışarak rezil oldu.
İki kere iki dört, bunların kabullendirmek istediği gibi olsaydı o hadisler, kafirler bunu yapacaklar. Bakacaklar, anlayacaklar, bozacaklar ya da bozamadıkları zamanlarda bile çok büyük ve uzun süreli sıkıntılara sebep olacaklar. Kim bilir her seferinde kaç müslümanın canını ve/veya dinini/imtihanını kaybetmesine sebep olacaklar. Bu olmasın diye, olağan akış bozulmasın diye, sadece asıl muhataplar anlayacak şekilde söylendi o sözler/hadisler...
Gerçek, samimi, maneviyatlı alimler de her devirde anlamaları gerektiği gibi anladılar, gerekenleri yaptılar, yapıyorlar. Günümüzün İslam düşmanları da hala o hadisleri çözmeye, doğru şekilde anlamaya çabalıyorlar ki müslümanlara karşı daha güçlü, daha taktik, daha tedbirli olabilsinler.
Üç beş tane gizli Ermeni vatan hainine ve münafığa kalmadı dinimizin meselelerini anlatmak... CNN gibi ne olduğu, kuruluş maksadı belli ve kurulduğundan beri kimlere hizmet ettiği gözler önünde olan bir kanala da kalmadı...
İşte rüya diye paylaştı, nelere yordu ama tabir edilince sessizliğe gömüldü. Rüyaları bile zahiri manalarına, akla ilk gelen manalarına göre tabir etmeye çalışarak rezil oldu.
İki kere iki dört, bunların kabullendirmek istediği gibi olsaydı o hadisler, kafirler bunu yapacaklar. Bakacaklar, anlayacaklar, bozacaklar ya da bozamadıkları zamanlarda bile çok büyük ve uzun süreli sıkıntılara sebep olacaklar. Kim bilir her seferinde kaç müslümanın canını ve/veya dinini/imtihanını kaybetmesine sebep olacaklar. Bu olmasın diye, olağan akış bozulmasın diye, sadece asıl muhataplar anlayacak şekilde söylendi o sözler/hadisler...
Gerçek, samimi, maneviyatlı alimler de her devirde anlamaları gerektiği gibi anladılar, gerekenleri yaptılar, yapıyorlar. Günümüzün İslam düşmanları da hala o hadisleri çözmeye, doğru şekilde anlamaya çabalıyorlar ki müslümanlara karşı daha güçlü, daha taktik, daha tedbirli olabilsinler.
Üç beş tane gizli Ermeni vatan hainine ve münafığa kalmadı dinimizin meselelerini anlatmak... CNN gibi ne olduğu, kuruluş maksadı belli ve kurulduğundan beri kimlere hizmet ettiği gözler önünde olan bir kanala da kalmadı...
Numaraların da bini bir arada...
"Benim çok değerli bir takipçim var. Çok iyi bir insan. Asla yanlışı olmaz" diyor Ahmet Hakan... O dediği kişinin ne olduğu zaten sorduğu sorudan anlaşılıyor. Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış. Bunların iyi ve değerli dediği kişiler de kendileri gibi insan şeytanları çıkacak, olacağı bu, şaşırmamak lazım.
"Benim çok değerli bir takipçim var. Çok iyi bir insan. Asla yanlışı olmaz" diyor Ahmet Hakan... O dediği kişinin ne olduğu zaten sorduğu sorudan anlaşılıyor. Körler memleketinde görmek hastalık sayılırmış. Bunların iyi ve değerli dediği kişiler de kendileri gibi insan şeytanları çıkacak, olacağı bu, şaşırmamak lazım.
İsrailoğullarından bahsediliyor. Ahmet Hakan hemen yine vazifesini yapıyor. "Şimdi Yahudi bir takipçimiz yazdı" diyor, rolünü oynuyor. Şirin de gösteriyor o Yahudiyi... Ne numaralar, ne numaralar var bunlarda...
Günümüzdeki Yahudilerle İsrailoğullarının ne kadar alakası/bağı var?
Günümüzdeki Yahudilerle İsrailoğullarının ne kadar alakası/bağı var?
Neresinden bakıp hangi birini anlatacaksın...
Adem babamızdan bu güne kadar gelen din tek ve o din İslam dini... Her devirde İslam dininin peygamberleri oldu, vazifelendirildi.
Bunlar arasından Hz Yakup'un oğullarına/soyuna İsrailoğulları dendi.
Adem babamızdan bu güne kadar gelen din tek ve o din İslam dini... Her devirde İslam dininin peygamberleri oldu, vazifelendirildi.
Bunlar arasından Hz Yakup'un oğullarına/soyuna İsrailoğulları dendi.
Ya hz. Yakup'tan yukarıda/öncesinde, İsrailoğullarının soyu neydi?
Yoklar mıydı, orada mı başladı nesilleri/soyları?
Yoklar mıydı, orada mı başladı nesilleri/soyları?
Türkler de hz. Yakup'un soyundan geldi. Araplar da öyle? Ne olacak şimdi?
Zaten İbranice ile Arapça'nın tek bir ortak dilden çatal yapmış olduğunu kim inkar edebilir?
Zaten İbranice ile Arapça'nın tek bir ortak dilden çatal yapmış olduğunu kim inkar edebilir?
Evet, Kur'an-ı Kerim'de ve sahih hadislerde geçen İsrailoğulları tabiri, bunların anlamak ve anlatmak istediği manaya gelmiyor.
Peygamberlerin hepsi temiz ve muhafaza edilmiş bir soydan gelmiyor mu, geliyor...
Peygamberimiz soyunda yukarı/geriye doğru gidilince diğer peygamberlere çıkmıyor mu? Çıkıyor...
O halde peygamberlerin hepsinin soyu bir? O halde hepsi aynı soydan geliyor?
Peygamberlerin hepsi temiz ve muhafaza edilmiş bir soydan gelmiyor mu, geliyor...
Peygamberimiz soyunda yukarı/geriye doğru gidilince diğer peygamberlere çıkmıyor mu? Çıkıyor...
O halde peygamberlerin hepsinin soyu bir? O halde hepsi aynı soydan geliyor?
O halde bu fani dünyada, aynı soydan gelmiş insanlara, farklı zamanlarda farklı isimler konuluyor.
Bir zaman "Adem oğulları" deniyor.
Başka zaman "Nuh oğulları" deniyor.
Başka zaman "Yakup oğulları" deniyor.
Başka zaman "Süleyman oğulları" deniyor.
Başka zaman "Musa oğulları" deniliyor.
Şimdi ise hz. Peygamberimizin neslinden gelenlere seyyid ve şerif deniliyor. "Muhammed oğulları" dense de doğru denilmiş olacak.
Bir zaman "Adem oğulları" deniyor.
Başka zaman "Nuh oğulları" deniyor.
Başka zaman "Yakup oğulları" deniyor.
Başka zaman "Süleyman oğulları" deniyor.
Başka zaman "Musa oğulları" deniliyor.
Şimdi ise hz. Peygamberimizin neslinden gelenlere seyyid ve şerif deniliyor. "Muhammed oğulları" dense de doğru denilmiş olacak.