Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
Öldü, o da az önce öldü... İblis'e en yakın adamlardan biri olan, cinler aleminin en namlılarından biri olan, gayr-i müslim cinler arasında en bilge kişilerden biri olan, "Gel sen de Müslüman ol, kurtulanlardan ol" dediğimde "Ben Müslüman olsam, peşimden…
Çok güçlü bir hasımdı, çok sıradışı bilgi ve tecrübe sahibiydi ve beş bin yüz on iki (5112) yaşındaydı.

Hadis-i şerifte mealen "Her insanın cinlerden bir arkadaşı vardır. Bu, kafirdir. Ona vesvese verir." buyruldu. "Sizin de var mı ey Allah'ın Rasulü?" denildiğinde "Evet, benim de var ama benim şeytanım iman etti, Müslüman oldu" buyruldu.

Kod 512 benim şeytanımdı. Şu baş şeytan var ya hani İblis dediğimiz, o bu 512'yi daha ben anne karnında iken bana musallat etmiş. Beni durdurmakla görevlendirmiş. Bir gün çok büyük hizmetlere vesile edileceğimi, büyüklerimiz tarafından çok büyük hizmetlerde kullanılacağımı biliyormuş o İblis... Buna mani olmak için merhume anneme de 512'yi musallat etmiş. Hayatını acılarla doldurmuşlar. Benim hayatımı da acılarla, akıl almazlarla doldurdular. Sırf ben bu günlere gelmeyeyim ve şu vesile olduğum güzelliklere/hizmetlere/cihada vesile olmayayım diye...

Ben, hayatımızda böyle sıradışı, az bilinir/duyulur dengeler/gerçekler olduğunu bir buçuk sene önce öğrendim. Hazret-i peygamberin soyundan geldiğimizi de... Soyumdan pek çok kişinin hayatlarının insan ve cin şeytanları tarafından mahvedildiğini de... Benim hayat hikayem de çok acı bir hayat hikayesi... Anlatmaya başladığımda, on dakika geçmeden psikolojisi sarsılanlar var. On günlerce kendine gelemeyenler... Firavun'un sarayında yetişen Musa (a.s.)'nın hayatı gibi... Kuyulara, zindanlara atılan Yusuf (a.s.)'un hayatı gibi...

Neticede, benim dünyaya gelmeme, Müslümanlık üzere yaşamama, şu yolumu/üstazımı bulmama, gayret edip mesafe almama ve dünya üzerinde kurulmuş şu şeytani çarka darbeler vurmama mani olamadılar. Bunları yapabilmek için en çok güvendikleri kişilerden biri olan 512 de kısa süre önce öldü ve kendine güvenen o hahamlardan bazıları da öldüler...

Bundan sonrasında neler yapacağıma dair bazı şeyler de hem bana, hem onlara, Ankebut'u en tepeden yöneten bazı isimlere malum... Tayyip'i asacağım, bu mevzudan bile sayılmayacak, daha sonrasında neler yaptığımı gördüklerinde... Ankebut Ağı'nı dünya genelinde dağıtıp yok edeceğim.
Trump, Ali Koç'u kastederek "Her şeyi mahvetti, anlaşılan laf dinlemeyecek. Daha fazla başımıza bela olmadan ondan kurtulalım" diyerek Ali'nin idam fermanını imzaladı. Darısı Tayyip'in başına...
"Hey, ne oluyor, kendinize gelin"

Gün içerisinde değişik saatlarde Rusya, Çin, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, bazı Türk cumhuriyetleri ve daha başka ülkeler Türkiye ile diplomatik temas kurdular. Devlet gücümüzü İsrail ve Amerika adına elinde tutan AKPKK'ye, diplomatik nezaket kurallarının dışına çıkmadan "Hey, ne oluyor, kendinize gelin" dediler.

Öncelikle Türkiye ile aralarındaki ticari ilişkilerin bir anda büyük darbeler alacağını, devamında her türlü münasebetin gözden geçirileceğini "tam ayarında" ifade ettiler.

"Şöyle şöyle iddialar duyuyoruz. Türkiye'de bir iç karışıklık ve kaos ortamının olması bizi rahatsız eder. Ticari ilişkilerimize darbe vurur. Biz bu türlü sıkıntıların yaşanmasını istemeyiz, siz iddiaların gerçeğe dönüşmemesi ve kaos ortamı oluşmaması için elinizden geleni yapın" tarzında, aba altından sopa gösteren cümlelerdi bunlar...
Bizim çok güçlü bir ittifakımız var. İttifakımızın bazı üyeleri ile daha önce yaşanan büyük sorunlar da an itibari ile çözülmüş durumda. Benim içeride olduğum onbuçuk ay boyunca neler neler oldu. Daha anlatmaya fırsat bulamadım. Müttefiklerimiz, her zaman yanımızda olmaya devam edecekler.
Oğul
"Bağrındaki kurşunlarla çık peygamber katına, o mübarek avcun içine birer birer say oğul!"
"AKP milletvekilleri arasında Türkiye’nin uçuruma gittiğini görenler var"

AKPKK'den istifa eden DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve gizli Yahudi Mustafa Yeneroğlu, görevdeki bir bakanın kendisine FETÖ ile ilgili "Benim ömrüm burada geçti" dediğini anlatarak, "'Hayatım orada geçti' diyen biri gayet rahat bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar" dedi. Yeneroğlu ayrıca AKP'de birçok vekilin Türkiye'nin uçuruma gittiğini düşündüğünü söyledi.

DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP milletvekilleri arasında Türkiye’nin uçuruma gittiğini görenler olduğunu, ayrılanların hain ilan edileceklerini düşündüğünü söyledi. Yeneroğlu, bir kabine üyesinin FETÖ konusunda “Ömrüm bunların içinde geçti” dediğini anlattı.
"Gidişatın uçuruma doğru olduğunu görüyorlar."

Karar TV’de konuşan Yeneroğlu, “Mağduriyetler, hukuksuzluk vs. konularında AK Partili vekiller neden duyarsız” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
- AK Parti’dekiler ayrılanların başına neler geldiğini görüyor. AK Parti’den ayrılınca hain ilan edileceklerini biliyorlar. FETÖ’cü olarak köşeye sıkıştırılabileceklerini, geçmişten bir şey çıkarılarak her türlü baskıyı göreceklerini biliyorlar. Dolayısıyla korkuyorlar. 18 yıllık iktidar beraberinde herkesi yozlaştırdı. Sadece sonuçta gücün kendisi o güçten menfaatlenen herkesi yozlaştırabiliyor. İktidar menfaatlerinden yararlanırken, bu haksızlıkları dile getirip ayrıldığı zaman çevresini de karşısına da alacak. İl, ilçe teşkilatını ikna etmesi gerekecek. İnsanlar ‘vuruyoruz, kaçıyoruz, uçuyoruz’ söylemi ile gerçeklerle alakası olmayan bir dünyada senaryolarla besleniyorlar. Bu ortam içerisinde insanlar gittikçe daha duygusal oluyor. Aslında oturup konuştuğunuz zaman akl-ı selim düşünüyorlar. Türkiye’nin nereye gittiğini, gidişatın uçuruma doğru olduğunu görüyorlar. Bakanlık yapmış, milletvekilliği yapan birçok arkadaşımından ben bunu duyuyorum. Ciddi manada endişeliler.
‘700 BİN TERÖR ÖRGÜT ÜYESİ OLABİLİR Mİ?’

Yeneroğlu, 15 Temmuz sonrası en az 700 bin kişinin FETÖ mensubiyeti iddiasıyla terör soruşturması geçirdiğini söyleyerek, “Bu bile bir facia. Bir ülkede bu kadar mensubu bulunan bir örgüt varsa o ülke batmış demektir. Bir terör örgütünün yüz binlerce mensubu olmaz. Bir örnek vereceğim. Kişi astsubay, abisi, kız kardeşi bu örgütün içinde olduğu gerekçesiyle ihraç ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu durumda olan bakan ve büyükelçi arkadaşlarımız var. Haksızlık karşısında benim başıma bir şey gelmesin diye susuyorlarsa haksızlığa destek veriyorlar demektir” diye konuştu.
Görev başındaki FETÖ'cü bakan kim

Şu anda da görevinde devam eden bir bakanın Gülencileri kast ederek kendisine “Mustafa Bey siz bunları tanımazsınız. Benim ömrüm burada geçti” dediğini anlatan Yeneroğlu, “Evet sorunlardan birisi de bu ‘Hayatım orada geçti’ diyen biri gayet rahat Bakan olabiliyor. Ama sadece sohbetlerine katılmış, irşat faaliyetlerine katılmış insanlar terör örgütü üyeliğinden doğduklarına pişman edilebiliyorlar. Bu zalimlik değil de ne?” dedi.

Mustaf Yeneroğlu, birçok milletvekilinin Deva Partisi’ne geçmek istediğini de öne sürdü.
"Keriz bunlar, ahmak bunlar yaa... Öl desem ölecekler"

Cübbeli'nin içki alemlerinde iken ve kafası hafif güzelken, içini dışına vurduğu konuşmaları var.

Peşinde sürüklediği, maddeten ve manen sömürdüğü kişileri kastederek "Keriz bunlar, ahmak bunlar yaa... Öl desem ölecekler" dediği görüntüler bile var.

Bu görüntüler Tayyip'in elinde de var. Bu gibi görüntüler haricinde zaten istedikleri anda Cübbeli'yi içeri atıp bir ömür çıkartmamaya yetecek deliller var. Ellerinde oynatıp her türlü ihanetlerinde kullandıkları şu Cübbeli, tam bir insan şeytanı. Tam bir suç makinesi. Tam bir münafık soytarı. Dosyaları o kadar kabarık ki bir patlasa, millet şunun yüzüne tükürmez bile... Hatta boğup bir kenara atanlar olur.
Nihayet soruşturma başlatıldı

Bakalım gerçek bir soruşturma ve yargılama mı olacak yoksa savcılar, hakimler yine Tayyip'in emrini mi dinleyecekler.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Tezcan hakkında, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından soruşturma başlattı.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazeteci Fatih Tezcan ile ilgili olarak bir açıklama yapıldı.

Açıklamada "Fatih Tezcan adlı şahsın halkın bir kısmını hedef alarak tehdit içerikli bir video yayınladığına dair 11 Mayıs tarihinden itibaren çeşitli internet siteleri ile sosyal medyada haber yapıldığının belirlenmesi üzerine 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereği işin gerçeğini araştırıp yasal gereğine tevessül etmek amacıyla adı geçen hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.
Norveç'te Rusya-ABD gerginliği

Norveç ordusu, ülkenin kuzeyindeki Vardo kentinde bulunan Globus radar sistemini ABD'nin sağladığı yeni ekipmanları kurarak modernize ediyor. Kent sakinlerinin, Rusya'nın buna vereceği karşılıktan endişe ettiği belirtiliyor.

Norveç'teki Globus radar sisteminin modernizasyonu devam ederken ülke basınında halkın endişe duyduğuna dair iddialara yer veriliyor.
The Barents Observer gazetesi, Norveç İstihbarat Servisi Şefi Morten Haga Lunde'ye dayandırdığı haberinde Rusya'nın 11 bombardıman uçağıyla Vardo'daki radar sistemini vurma çalışmaları yaptığını öne sürdü.
"Darbe gündemi yok" muş...

AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünün sözcüsü Ömer Çelik, darbe tartışmalarına ilişkin "Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur ancak herkesin bildiği bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbe gündemi vardır" dedi.

Darbe tartışmalarına değinen Çelik, "Sürekli olarak bu tartışmayı açarak olmayan bir gündemi Türkiye'nin gündemi haline getiriyorlar. Seçim dışı yollarla hükümet götürmekten bahsederek aynı düşüncelerine devam edip, TSK'ya da iftiralar atıyorlar" ifadelerini kullandı ve Türkiye'de bir darbe gündemi olmadığını vurguladı.
"Darbe mağduriyetine yatan bir Erdoğan var."

CHPKK Grup Başkan Vekili Engin Altay:

"Ben, Erdoğan'ın darbe paranoyası içinde olduğunu söylüyordum fakat görüyorum ki darbe paranoyasından ziyade darbe mağduriyetine yatan bir Erdoğan ve AK Parti üst yönetimiyle karşı karşıyayız. AK Parti'ye karşı olan herkes darbeci, AK Parti hükumetlerinin artık görev yapmamasını isteyen herkes terörist ve bu konuda AK Parti'yi eleştirenleri televizyonlarına çıkaran bütün televizyonlarda aynı şekilde terörist"
"Erdoğan hakikaten darbe paranoyası mı yaşıyor yoksa ..."

"Erdoğan, 'sandıkta hesaplaşacağız' der bazen, evet seninle sandıkta hesaplaşacağız. Bu konuda aynı düşünüyoruz, için rahat olsun ama sandığı tekmeleyen sensin. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde sonucunu beğenmediğin için sandığı deviren sensin, 2017 referandumunda kanunda açıkça yazmasına rağmen mühürsüz oylar geçerli saydırarak sandığa şer karıştıran sensin, seçilmiş genel başkanını bir darbe yapmak suretiyle başbakanlıktan ve genel başkanlıktan indiren de sensin ve sonra geleceksin darbe edebiyatı yapacaksın. Hakikaten darbe paranoyası mı yaşıyor yoksa darbe mağduriyetine mi yatıyor anlamış değilim ama bir şey söyleyeyim; 12 Eylül'ü göklere çıkaran ve aynı şekilde 28 Şubat'a övgüler düzen Fethullah Gülen ile yıllarca o zaman niye iş birliği yaptın? 17-25 Aralık'a kadar 12 Eylül'e övgüler düzen Gülen ile niye kol kola yürüdün, devleti ona teslim ettin?"
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
"Kudüs, bize, Sultan Selim Han hazretlerinin yadigarıdır."
"Ömer Çelik, provakasyonun ve manipülasyonun sözcülüğünü üstlenmiş durumda."


CHPKK Grup Başkanvekili Özgür Özel , kendisini 'darbeci söylemde bulunmakla' suçlayan AKPKK Sözcüsü Ömer Çelik'e yüklendi.

Özel, RS FM'deki konuşmasının bir kısmında şunları söyledi:

- Bir cümlem var cümleyi kırpıp kullanıyorlar. Radyo Sputnik sayesinde hatırlatalım burada makas olmaz, kesinti olmaz. Cümlenin kendisi şu; 'Geldiğiniz sandık sizi götürecek, geldiğiniz gibi gideceksiniz. Zira milletin sıtkı sıyrıldı.' Devamında şunu söylüyorum; 'Saray rejiminin sonu geliyor. Bununla birlikte yapılan liyakatsiz atamaların da sonu gelecek.' Bu arkadaşlar 'Saray rejiminin sonu geliyor'dan kestiler, bunu aktrollerin eline verdiler, mümkün olduğunca yaygınlaştırdılar. Geçen gün bana 'Darbe çığırtkanlığı yapmaya utanmıyorsun' diye tepki gösteren birisine al bakalım izle deyip linki gösterdim bana Whatsapp’tan yazmıştı. İzleyip aradı, 'Hakkını helal et oruçluyum, hakkını yedik bizi de kandırmışlar' dedi.
'Ömer Çelik benden özür dilemeli'

Bunu yapan başta Ömer Çelik. Çünkü ben açıklamayı yapmışım. Ben darbe çığırtkanlığı yapmışsam 2-3 saat sonra çıkıp bir şey desene? Bütün gece geçmiş, gece trollerin operasyonu gelmiş, ertesi gün 13.40'ta çıkmış benim açıklamamın üstünden 1 gün 40 dakika sonra demiş ki; 'CHP'liler darbe çığırtkanlığı yapıyor.'

Ömer Çelik'in çıkıp özür dilemesi gerekir benden ama özür dilemez çünkü provakasyonun ve manipülasyonun sözcülüğünü üstlenmiş durumda. Bugün de çıkmış darbe sözleri kullanarak, 'Genelkurmayımıza hakaret ettiniz' diyor. Ben 'Darbeyi yapacaksam düttürü leyla ordusuyla mı yapacağım?' diye sordum. Ben darbenin karşısında durmuş birisiyim. Tankın, tüfeğin bağlı olduğu kişi senin Genelkurmay Başkanın. Polisin, jandarmanın bağlı olduğu kişi senin İçişleri Bakanın. Eğer darbe tehdidi görüyorsan, kendi içindeki bazılarına güvenmiyorsun demektir.
"İnandırıcılığımızı kaybettik."

Ben size bir perde arkası vereyim. İspata muhtaç. Aldığım bilgiyi şuradan aldım diyemem ama perde arkası. Dün AK Parti'de yapılan toplantı ve değerlendirmede, 'Bu işten karlı çıkmadık, bu işte inandırıcılığımızı kaybettik. Adamlar sordular biz darbeyi hangi güçle yapacağız, genel başkanları da sordu, 'Genelkurmaya bağlı değil mi kuvvet komutanları?' diye. Özgür Özel 15 Temmuz'un muhalefet kanadında, CHP'de en güçlü figürüydü öyle bir şeye sarıldık ki inandırıcılığımız kalmadı' denilmiş ve Ömer Çelik eleştirilmiş. Parti içinden ağır eleştiriler gelince Ömer Çelik, yeni bir açıklama yapmış. 'Darbeci sözlerle Genelkurmay'a iftira attılar. Aslında darbe tehlikesi yok' diyor şimdi de."