"Amerikan halkı çok kötü hallere düşecek. Aç ve biilaç kalacaklar. Birbirlerine düşecekler, yağmalar başlayacak. Bu hadiselerin dünya genelinde haber olmasını engelleyemeyecekler."

6 Nisan 2019

Himawari-8 uydusu tarafından 36.000 kilometre (22.000 mil) mesafeden Dünya üzerinde geçen bir gün. En iyi görüntü için tam ekran izleyin.

Hukukçulardan AYM'ye adalet çağrısı

TBMM’de geçen ay AKPKK ve MHPKK’nin oylarıyla kabul edilen ve belirli suçlarda ceza indiriminin yolunu açan İnfaz Yasası’nın 6 Mayıs tarihinde Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesi öncesi, 11 Anayasa hukukçusu ortak açıklama yaptı. Hukukçular, Anayasa Mahkemesi’ne “bu yanlışı düzeltme” çağrısında bulundu.

CHPKK, infaz yasasını 5'te 3 çoğunlukla kabul edilmediği için Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. AYM, CHPKK'nin iptali istemiyle açtığı davanın ilk incelemesini 6 Mayıs'ta yapacak.

6 Mayıs öncesi, Emekli Anayasa Mahkemesi üyesi Ali Güzel, Prof. Dr. Cem Eroğul, Prof. Dr. Ergun Özbudun, Dr. Kerem Altıparmak, Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Prof. Dr. Oktay Uygun, Prof. Dr. Osman Can, Prof. Dr. Ozan Erözden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görev alan ilk Türk yargıç olan Dr. Rıza Türmen, Prof. Dr. Rona Aybay ve Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in imzasıyla yapılan ortak açıklamada, “Anayasa Mahkemesi’nin bu yanlışlıkları, denetim yetkisi ve özgürlükler lehine yorum imkânları çerçevesinde düzelteceğine inanıyoruz” denildi.

“SUÇLAR ARASINDA AYRIM YAPILDI”

Düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklu bulunanların anımsatıldığı açıklamada, “Düzenlemenin gerekçesi Covid-19 salgını olarak gösterilmiş olduğu halde, suçlar arasında ayrım yapılarak yaşam hakkıyla doğrudan bağıntılı sağlık hakkı gözardı edilerek yaşam hakkının özünün ihlaline zemin hazırlanmıştır. Bir siyasal tercih ve bir atıfet olarak infaz kolaylığı ve özel af getirilmiş, ancak şiddet içerikli olup olmadığına dair bir ayrım yapılmaksızın, siyasal muhalefet mahiyetindeki eylemler istisna tutulmuştur” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, “Her şeye rağmen bir anayasal devlet olarak Türkiye’de Anayasa’nın eşitlik, hukuk devleti ve insan haklarına saygı ilkelerinin bağlayıcı olduğunu, bu ilkelerin toplumsal barışın da harcı niteliğinde bulunduğunu hatırlatıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin bu yanlışlıkları, denetim yetkisi ve özgürlükler lehine yorum imkânları çerçevesinde düzelteceğine inanıyoruz. Siyasal çoğulculuğun, anayasal ilkelerin, hukuk ve adaletin ne ölçüde hayatî olduğunu, 100 yıllık tarihimizden çıkan dersleri hatırlatarak bir kez daha vurguluyoruz” denildi.

“Hayat normalleştiğinde bizi insafsız bir hayat pahalılığı bekliyor”

CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Erdoğdu, TÜİK tarafından Nisan ayı enflasyonunun geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,94, Mart ayına göre ise 0,85 oranında yükseldiğinin açıklandığına işaret ederek, şunları söyledi:

“Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar yüzde 31 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 20 ile çeşitli mal ve hizmetler ve yüzde14 ile konut oldu. Mart ayı enflasyonuna ilişkin değerlendirmemizde salgın nedeniyle iç talepte bir daralma olacağını, bunun kurlarda gördüğümüz yükselişe rağmen çekirdek enflasyon göstergelerini baskılayacağını, enflasyonu katı seyreden hizmetler sektöründe bu durumu daha net görebileceğimizi ve o nedenle yılın en yüksek enflasyon rakamını Şubat ayında görmüş olabileceğimizi düşündüğümüzü belirtmiştik. Nisan ayı gerçekleşmeleri bunu doğrular nitelikte.”

“Vatandaşla alay ediyorlar”

Merkez Bankası’nın geçen hafta açıkladığı Enflasyon Raporu’nda, “enflasyondaki aşağı gelişin belirginleşeceği” ifadesini kullanarak, yılsonu TÜFE tahminini yüzde 8,2’den yüzde 7,4’e indirdiğini hatırlatan Erdoğdu, şöyle devam etti:

“Bu düpediz vatandaşla alay etmektir. 2014 yılından bu yana enflasyon rakamlarını tutturamayan Merkez Bankası’nın bu yılın sonunda yine yanıldığını hep birlikte göreceğiz. Sadece kurdaki artış bile üretici fiyatlarındaki artış eğilimini güçlendiriyor. Özellikle kur riskini yönetmekte zorlanan küçük ve orta ölçekli firmalar bir de pandeminin etkisiyle iyice zora düştü. Artan kur nedeniyle ithal ara malı iyice yükselen KOBİ’ler ağır bir maliyet enflasyonu ile kaşlı karşıya. Bu yetmezmiş gibi bir de tüm sektörler korkunç bir talep daralmasıyla karşı karşıya. Ekonominin dizginlerini çoktan kaybetmiş olan AKP, onları yine borçlandırarak, sorunları ötelemeye ve kendisine nefes aldırmaya çalışıyor. Ancak aldıkları bu plansız önlemler, sorunları çözmediği gibi enflasyonu azdırıyor.”

“Ücretler eriyecek, yoksul daha da yoksullaşacak”

Hükümetin yarattığı bu ekonomik ortamın sonucunda ücretlerin eriyeceğini, yoksulun iyice yoksullaşacağını kaydeden Erdoğdu, “Har vurup harman savurmaya, üretimsiz tüketime devam edilirse ekonominin varacağı nokta burası. Hükümet, düşük enflasyon beklentisi yaratarak halkı ve özellikle sabit gelirleri aldattığını sanıyor. Enflasyonu yapısal önlemlerle değil, yalana dayalı algı yönetimiyle düşürmeye çalışan bu iktidar gitmeden ekonominin düzelmeyeceğini manipüle edilmiş rakamlar bile artık gizleyemiyor” ifadelerini kullandı.

Etkileyici yetiştirme teknikleri ...

“O kâfirler, dünya hayatını ahirete tercih ederler, İnsanları Allah yolundan alıkoyarlar ve onun yolunu eğri göstermek isterler. İşte onlar derin bir sapıklık içindedirler.”

(İbrahim Sûresi /3)

Koca bir cin kabilesi Müslüman oldu.

▪️ Şu aşağıda yazacaklarımı dünyanın her yerinde mevcut bulunan on binlerce üfürükçüden istediğinize sorun, hemen doğrulayacaklar.

Cinler alemindeki koca bir kabileye vesile oldum ve yaklaşık bir saat kadar önce, kabile reisi dahil tamamı Müslüman oldu. Bu, çok yaklaşık üç milyon cinin bir anda Müslüman olması demek.

Kabile reisine Gafur Rauf ismini verdim. Çok büyük, çok sarsıcı bir hadise yaşanmış oldu. Böyle bir gelişmenin olacağını tahmin ediyordum ve birkaç gün önce de yazmıştım. Beklediğim gibi oldu.

Sanhedrin hahamları cinler aleminden anında bilgi aldılar. "Kahretsin. Koca bir kabileyi kaybettik. Hepsi Müslüman oldu. Hepsi ölseydi, daha iyiydi." dediler.

▪️ Sadece bir gün içinde üç milyon canın/nefsin hidayetine vesile olmanın sarsıntısı içindeyim. Hala kendime gelemedim. Şu yalan dünyada bir nefsin hidayetine vesile olmak bile muazzam manevi karşılığı olan bir şeyken, bir günde üç milyon ne demek... Daha Müslüman olan bu cinler de diğerlerine vesile olacaklar, soyları devam edecek ve onlardan dolayı da manevi kazancım olacak. Bu güne kadar da cinler aleminde birkaç yüz milyon tanesinin hidayetine vesile olmuştum. Alemlerinde adımı duymayan zaten yoktu. İblis de kahrolmuştur. O satanist teşkilatındaki şeytanlamış insanlar da duydukça bu bilgiyi, kahrolacaklardır.

Ankebut Operasyonu cinler aleminde de hız kesmeden, devleşerek devam ediyor, edecek.

Ankebut Ağı'nın üst isimleri kendilerini kurtarma telaşına düştüler. Alt tabaka umurlarında bile değil. Hallerini görseniz, neler konuştuklarını duysanız, acırsınız.

Orta ve alt tabakada kullandıkları kişiler tiril tiril titriyorlar. Herkes endişeli, herkes çaresiz, herkes ümitsiz.

Sanhedrin hahamları çaresiz, güçsüz bir halde ve hepsinde korku hakim. Cinleri, büyüleri işe yaramıyor. Her gün cinler aleminde de büyük darbeler almaya devam ediyorlar. İnsanlar aleminde de çözülmeye/dağılmaya mani olmak telaşındalar ama ellerinden bir şey gelmeyecek. Mani olamayacaklar. Bunun da farkındalar.

Trump dahi çok perişan halde, çok ümitsiz halde... Hem Türkiye'de hem de dünyanın pek çok ülkesinde art arda devasa krizler/operasyonlar patlak verecek. İnsanlık, dünyayı kimlerin bu kadar rezil bir hale getirdiğini, nasıl bir sistemleri olduğunu, insanlığa nasıl düşman olduklarını duyacak, öğrenecek. Yahudiler topyekun hezimete uğrayacaklar.

Sayın Putin, üçlü zirve yapılabileceğini söyledi

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin devam etmesi halinde Rusya, Türkiye ve İran liderleri arasındaki Suriye konulu üçlü zirvenin video konferans yöntemiyle gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Basın toplantısında konuşan Musevi, Astana formatı kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Erdoğan ve Hasan Ruhani arasında yapılması planlanan Suriye konulu üçlü zirveye ilişkin açıklama yaptı.

Zirvenin koronavirüsle ilgili durum normale döner dönmez Tahran’da yapılacağını kaydeden Musevi, “Ancak pandemi sürecinin devam etmesi halinde video konferans gibi bir seçeneği tercih edebiliriz” dedi.

Aydın Doğan, hakkında son yazdıklarımı okuduktan sonra kendi kendine sesli konuştu ve "Bu p. kurusu kalemi eline aldığından beri beni yaza yaza bitiremedi. Lanet olsun bunların (Tayyip ve çetesinin) yapacağı işe... Bir batsalar da kaçıp kurtulsam." dedi

"Her şey bitti."

Tayyip: Kendinize gelin. "Her şey bitti" diye kabullenmeniz, beni şaşırtıyor.

Toplandılar, konuştular.

Tayyip: Durumlar ne?

diye sorunca CIA casusu İbrahim Kalın konuştu.

Kalın: Büyük kriz var. Sosyal medya yıkılıyor. Her yerde Akademi'nin yönlendirmesiyle insanlar akın akın mason ve satanist gruplara karşı büyük bir öfke ve kinle yürümeye başladı. Bunların aileleri büyük güçlere sahip kişiler. Biz bunların arkalarını toparlayıp kapatmaya çalışacağız ama bu bizim için büyük bir sıkıntı, buradan vuracaklar ve durmayacaklar.