Hz.Enes (r.a.) anlatıyor. Peygamberimiz (s.a.v.) hastalıklara karşı şu duayı okurdu:

"Allahım!
-Alaca hastalığından,
-akıl rahatsızlığından,
-cüzzâm illetinden ve
-kötü hastalıklardan
sana sığınırım."

(Ebû Dâvud, Vitir 32)

"Her hastalık, müslümana bir şifâdır.
Bazısı nefsini temizler, bazısı da günahlarını."

Hz. Ebubekir (r.a.)

Türk yetkili: S-400’lerin aktivasyonu ‘corona’ nedeniyle ertelendi

Covid-19 salgını nedeniyle S-400’lerin bu ay yapılması öngörülen aktivasyonunun ertelendiği bildirildi.

Reuters’a konuşan üst düzey Türk yetkili, ertelemenin, Türkiye’nin S-400 kararından geri adım attığı anlamına gelmediğini söyledi.

Yetkili şu ifadeleri kullandı: “S-400’lerin aktive edilmesi kararında geri adım atılmayacak, (fakat) sistemin nisanda aktive edilmesi planları Covid-19 nedeniyle ertelenmek durumunda kaldı.”

Bazı teknik sıkıntıların aşılması gerektiğini belirten yetkili, aktivasyon sürecindeki aksamanın aylar sürebileceğini belirtti.
Rus yapımı S-400’lerin NATO sistemleriyle uyumlu olmadığını savunan ABD, Türkiye’yi sistemin aktive edilmemesi yönünde birçok kez uyarmıştı.

Hiçbir zaman vermeyecek. Rusya, Şeytan'ın Konseyi'nin oyunlarına karşı oyun kuruyor.

Vahim iddia: Türkiye’de gerçek vaka sayısı 1 milyon

Salgının ilk bir aylık sürecini değerlendiren Dr. Serdar Savaş, Türkiye’de vaka sayısının şu anda 650 bin ile 1 milyon aralığında olduğunu söyledi. Öte yandan Serdar Savaş İki günlük sokağa çıkma yasağının etkili olamayacağını belirten

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsü salgınının ilk bir ayını ‘Toplum Sağlığı Genombilim’ alanının kurucularından Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş değerlendirdi.

Bir aylık vaka artışının, İtalya ve İspanya’ya benzediğini ancak ölüm oranın bu ülkelere göre düşük olduğunu belirterek, bu durumun en önemli sebebinin ülkemizin genç nüfusa sahip olmasından kaynaklandığını söyledi.

Şu an ülkemizde koronavirüs (SARS-CoV-2) ile enfekte olan 650 bin-1 milyon arasında kişi var

Dünya’yı kasıp kavuran koronavirüsünün ülkemizde görüldüğü 11 Mart tarihinden bu yana 5 haftayı geride bırakırken, koronavirüsü kaynaklı ilk ölüm vakasını yaşadığımız 17 Mart’tan bugüne can kaybı 2 bini geçti. Vaka sayısı ise 86 bine ulaştı.

Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, yaşanan bir aylık süreçte ülkemizin Covid-19 pandemisi ile mücadelede doğru ve eksik yanları mercek altına aldı.

Alınan önlemlerin bir çoğunun doğru olduğunu ancak bazılarında geç kalındığını vurgulayan Savaş, “Şu an ülkemizde koronavirüs (SARS-CoV-2) ile enfekte olan 650 bin-1 milyon arasında kişi var, sağlık sistemimizin kapasitesinin aşılmasından endişe ediyorum. Bu yıl İstanbul’da, geçtiğimiz yıl Mart ve Nisan aylarına göre ölümlerde ciddi oranda artış var, bu rakamın ancak yarısı resmi olarak açıklanan Covid-19 vakalarına bağlı ölümlerle açıklanabilir” dedi.

Anlıyorum ki bütün cesetler kan yayıyorlar.

Uzunca bir rüyanın bir kısmında kendimi E5 Kartal köprüsünde yürürken görüyorum. E5 yolunun üzerinden geçen bu Kartal köprüsünün üzerinde değil de E5 yolunun yanındaki "yan yol" denilen yerde ve köprünün altındayım.

Çok sayıda ölü-diri insan var. Bir de bir kamyon var ki cesetleri taşıyormuş.

Kamyon yükünü yine boşaltmış ve gelmiş. Oradaki insanlar son derecese tedbirsizce, kara düzenle ve aceleyle cesetleri kamyona yüklüyorlar. Hava puslu, yeterince aydınlık değil. Yağmur yağmış ve her yer ıslak kalmış. Yer yer su birikintileri var.

Kamyona konan cesetler, elbiseleri bile çıkartılmadan, un çuvalı gibi basit çuvalların içlerine konulmuşlar.

Hepsini tek tek göremiyorum ama aralarında gençlerin, yaşlıların, kadınların, erkeklerin dolu olduğunu anlıyorum. Kamyon kasasında bir ceset görüyorum. 35 yaşlarında görünüyor. Saçı asker traşı gibi kısa traşlı. Kirli sakalı var. Sportmen görünerek yaşamış ve vücut geliştirmiş, güçlenmiş gibi bir hali var. Biraz da kısa boylu, biraz kilolu ve yüzünde de kilo var. Esmer bir erkek. Çuvalın içinde sırt üstü cansız yatıyor.

Kamyon kasası yüksek olduğu için o ceset nerede ise boynumun hizasında önümde ve başı bana dönük duruyor. Bakınca hafif yukarıdan bakar gibi çuvalın içinde onu görüyorum. Ağzında ve burnunda kanlar olduğunu, sanki ağzından burnundan kanlar gelerek ölmüş olduğunu ve kanın hala tam kurumamış olduğunu görüyorum. O anda anlıyorum ki bütün cesetler kan yayıyorlar.

Tam o anda yine oradaki tedbirsizliğe takılıp içerleniyorum. İçimden "Gerçekte manzara bu, bu kadar vahim bir hal var ama demek ki buraya gelen gazeteciler sadece 1-2 cesedi çekip gösteriyorlar." diyorum. Oysa bakıyorum kamyon kasasında 20-30, yerlerde 20-30 ceset var.

Sonra oradan uzaklaşıp yoluma devam ediyorum. Mahalleme dönüyorum ve ara ara uğradığım bir esnaf arkadaşımın dükkanının önünde yürürken oraya bir sebil çeşme konulmuş olduğunu görüyorum. Plastik, kahverengi ve biraz şeffaf bir kabın içinde oraya sıvı sabun konulmuş olduğunu görüyorum. Orada ellerimi yıkıyorum. Köprüde şartların çok ağır, tehlikeli olduğunu ve ağır şartlardan çıktığımı düşünüyorum.

Ellerimi dikkatle yıkarken, genç, 30'lu yaşlarda, tesettürlü bir kadın yaklaşıyor ve dileniyor. Başımı kaldırıp bir anda kim olduğuna bakıp tekrar eğiyorum ve ona bakmadan elimi yıkamaya devam edip "Allah versin. Allah yardımcın olsun" diyorum. Ve rüyanın alakalı kısmı burada bitiyor.

Dünyayı korkutan yeni salgın: Zimbabve’de ‘malarya’ salgını: 170 bin vaka, 152 ölüm

Zimbabve Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, dünya yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele ederken ülkenin de malarya salgınıyla karşı karşıya olduğu belirtildi.

Ülkede ocak ayından bu yana 170 bin 303 malarya vakası görüldüğü ifade edilen açıklamada, salgın nedeniyle 152 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Hükümetin salgına karşı önlemler aldığı belirtilerek, malarya belirtilerine rastlayanların hastanelere başvurması gerektiği ifade edildi.

Ülkede, sivrisineklerin daha çok ortaya çıktığı ekim-nisan arasındaki yağışlı dönemde, sıklıkla malarya vakalarına rastlanıyor.