Devletin parasıyla AKPKK'li başkanın oteline helikopter pisti yapılacak

Erdoğan, AKPKK'li Atilla Ataman'ın Tonya Erikbeli yaylasındaki otelinin açılışını yapmış, helikopter pisti yapılması talimatını vermişti.

Otele pist için devlet kasasından 4 milyon 98 bin lira harcanacak.

Ankebut tam gaz devam ediyor.

Uyuşturucu operasyonlarında 4 bin 621 şüpheli yakalandı

Emniyet Genel Müdürlüğünce (EGM) son bir haftada sokak satıcılarına yönelik 77 ilde gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında 4 bin 621 kişi gözaltına alındı.

EGM'den yapılan açıklamaya göre, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının koordinasyonunda yurt genelinde yürütülen operasyonlarda 413 kilogram esrar, 197 kilogram eroin, 1 kilogram skunk, 10 kilo 500 gram metamfetamin, 1 kilogram bonzai ve 96 bin 469 uyuşturucu hap ele geçirildi.

Operasyonların yapıldığı adreslerde bulunan ruhsatsız 54 tabanca ve tüfek ile 87 bin 51 liraya ise el konuldu.

Ekmek arasına gizlenmiş 2 bin uyuşturucu hap ele geçirildi

Mersin'in Yenişehir ilçesinde ekmek içerisine gizlenmiş 2 bin uyuşturucu hap ele geçirildi, olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

Mersin İl Jandarma Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, Suriye uyruklu Ş.H'nin elinde bulundurduğu çok sayıda sentetik hapı satmaya çalıştığı bilgisini alan ekipler harekete geçti.

Şüpheliyi teknik takibe alan ekipler, Ş.H'nin kullandığı otomobili Güvenevler Mahallesi'nde durdurdu.

Yapılan aramada araç içerisinde bulunan iki somun ekmeği arasına gizlenmiş 2 bin  uyuşturucu hap ele geçirildi.

Ş.H. gözaltına alındı.

Greenpeace Akdeniz, Türkiye’de test ettiği yiyeceklerin yüzde 15’inde yasak pestisit, yüzde 51’inde ise hormonal sistemi etkileyen pestisitler çıktığını açıkladı.

Marketlerden alınan örnekler ise pestisit kalıntıları açısından pazardakilerden yüzde 14 fazla risk içeriyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nden (WHO)
Çin'deki virüs ile ilgili kırmızı alarm verdi.
-Salgın diğer ülkeleri de etkileyebilir.
-WHO acil olarak toplanıyor.

Uçaklarda da kontroller başladı.

Bağışıklık sisteminin yeni keşfedilen özelliği ‘tüm kanserleri tedavi edebilir’

Kanser tedavisi için yürütülen araştırmada, insanın bağışıklık sisteminin yeni bulunan bir özelliğinin tüm kanser türlerini tedavi etmek için kullanılabileceği belirtildi.

- https://bit.ly/2RzUtkt

Cahor'lu Müslümanların Cuma Günleri

http://bit.ly/2GkZfMu

İşgalci Çin, sahte Uygur Türk’ü yetiştiriyor

Gazeteci-Yazar Mirkamil Kaşgarlı, Çin’in Doğu Türkistan’da soykırım yaptığını, yeni yöntemlerininde sahte Uygurlar yetiştirmek olduğunu söyledi.

Rotterdam’da Hollanda Diyanet Vakfı ve Avrupa Doğu Türkistan Maarif Vakfı tarafından düzenlenen konferansa katılan Uygur Aktivist Gazeteci-Yazar Mirkamil Kaşgarlı, “Çin adına Eğitim Kampları dediği Nazi Kampları ile Müslüman Türk halkını asimile etmeyi sürüdürüyor. Tüm dünyanın gözü önünde bir halk yok edilmekte. Resmi rakamlara göre Doğu Türkistan Nüfusunun % 10 Çin Nazı kamplarında Tutuluyor. Çin yönetiminin açıkladığı resmi istatistiki bilgilere göre ülke nüfusunun yaklaşık % 10’nun bu Çin Kamplarında sebepsiz ve hukuksuz olarak tutulmakta olduğunu biliyoruz. Şunu da belirteyim ki, burada tutulanlar ceza kararı verilmesi için mahkemeye götürülmüyor. ‘‘Gözetim merkezi’’ inde sadece bir hâkim, bir suçlayıcı avukat ile 3 kişilik mahkeme kuruluyor. 3-5 dakikalık kısa bir sürede sadece 4 türlü suçtan en az 10 seneden müebbet ve idam cezasına kadar cezalar veriliyor. Bu suçlar ise 1. Teröre meyilli olmak’ ve yahut toplumun huzurunu bozmak 2. Teröre destek ve yataklık etmek, 3. Terör örgütüne üye olmak, 4 . Terör faaliyetinde bulunmaktır. Son iki sene içeresinde bu tür suçlamalarla hapse gönderenlerin sayısı milyonlarla ifade edilmekte. Doğu Türkistan’daki hapishanelerde yer kalmadığından Çinin iç bölgelerine 500 binden fazla hükümlünün taşındığı konusunda söz konusu hapishane gardiyanlarının itirafları ile birkaç hafta önce dünya çapında haberler yapılmıştı.

Yurt dışına işkenceden şehit düştüğü haberi gelmekte olan dini alimler, akademisyen, aydınlar, sanatçılar, iş adamları ve önde gelen kanaat önderlerinin hepsi işte bu toplama merkezi ve hapishanede şehit edilmekte” dedi.

Kaşgarlı, Çin’in son dönemde “Sahte Uygur Türk’ü” yetiştirdiğini ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü ;

Bir değer yandan Kominist Çin Hükümeti Doğu Türkistan’da sahte Uygur yaratmak için son 10 senedir gerişimlerde bulunuyordu. Bu girişimler sunucunda Çin hükümetinin çok büyük mesafeler kat ettiği ve şu an Doğu Türkistan’da Uygur gibi Uygurca konuşmayı, Uygurca geleneksel dans etmeyi ve şarkı söylemeyi neredeyse yabancıların fark etmesi mümkün olmayacak düzeyde öğrenmiş 3 milyonu aşkın Çinlilerin varlığından söz edilmekte. Bunun kanıtı olarak son 2 senedir yabancı ülke heyetleri için organize edilen geleneksel gösteri faaliyetlerinde Uygur geleneksel kıyafeti giyerek dans etmekte olan Çinlilerin fotoğraf ve videoları de gelmektedir. Hatta geçen sene ABD de açılan Çin sergisinde Uygur kıyafeti ile Çinliler servis edilmiş ve orada yaşayan Uygurlar fark ederek gösteri alanında onları rezil etmişlerdi. Kısacası belli müddet sonra kendini Uygur olarak lanse eden uygurca konuşan Çinlileri Uygur kardeşim diye kucaklamamız an meselesi” diye konuştu.

700 bin Kazak Türk”ü Çin zulmü altında

Doğu Türkistan’ı dini ve milli yönden yok etmeye çalışan Çin, sistematik işgal ve işkenceleri korkunç boyutlara taşıdı.

35 milyonluk Doğu Türkistan nüfusunun 3 milyonluk kısmını oluşturan Kazakistan Türkleri, önce zorla Çin vatandaşlığına geçirildi, ardından adım adım takip edilerek işkenceye götürüldü. Atajurt Doğu Türkistan Kazak Türkleri Türkiye Direktörü Babusselam Okutan, 700 bin Kazak Türk’ünün toplama kamplarında nasıl işkence gördüğünü Millî Gazete’ye anlattı.

Doğu Türkistan’ı yok etmeye çalışan, bunu yapmak için de çeşitli işkenceler uygulayan Çin, 35 milyonluk genel nüfusun 3 milyon gibi önemli bir parçasını oluşturan Kazakistan Türklerine de aynı işkenceyi uyguladı. Zorla Çin vatandaşlığına geçirilen Müslüman Kazaklardan 700 bini toplama kamplarına götürüldü. Atajurt Doğu Türkistan Kazak Türkleri Türkiye Direktörü Babusselam Okutan, Millî Gazete muhabiri Furkan Erten’e konuşarak bölgedeki korkunç durumu anlattı.

“3 milyon kişi mecburiyetten Çin vatandaşı oldu"

Doğu Türkistan’da çok sayıda Kazak nüfusu bulunuyor. Yaşadığınız bölgedeki Kazak nüfusundan bahseder misiniz?

Biz Kazakistan ve Doğu Türkistan sınırındayız. Doğu Türkistan’daki ile Kazak otonom bölgesindeniz. Kazak otonom bölgesinde yaşayan vatandaşlar Müslümanlar, Türkler, ehlisünnet insanlar... Burada 3 milyon kişi yaşıyor. İşgal altında bir bölge olduğu için de 3 milyon kişi Çin vatandaşı durumunda. Kazakistan’a giriş çıkış yapan ama mecburiyetten Çin vatandaşlığına geçen insanlarımız var. Bir de Mankurtlar dediğimiz kalabalık hain bir kesim var.

“700 bin Kazak, toplama kamplarında zulüm görüyor”

Bu kadar karışıklığın olduğu bölgede Çin’in zulmü de bulunuyor. Bölgedeki insanlar neler yaşıyor?

Vatandaşlarımızın inançlarından dolayı tehlikeli oldukları söyleniyor. Çin’in güvenliğini tehlikeye attığı iddia ediliyor. Bu tehlike de İpek Yolu üzerinde yaşamaları olarak nitelendiriliyor. Sırf bu yüzden de Çin bölgeyi temizlemek istiyor. 700 bin Kazak, Doğu Türkistan’da toplama kamplarında zulüm görüyor. Bu insanlara inançlarından, etnik yapısından dolayı korkunç zulümler yapılıyor. 12 Eylül’den sonra oluşan Siyonist plan Doğu’da Çin ile başladı. Siyonist düşünce Doğu’da Çin’in eliyle yayılıyor.

“Kamplarda soykırım yapılıyor”

Bölgedeki zulümler çoğu kez yazıldı, insanın kanını donduran işkenceler Müslümanlara uygulanıyor. Sizin kamplardan aldığınız bilgi var mı?

Fiziki ve psikolojik şiddetle beraber kamplarda soykırım yapılıyor. Evinde İslami eşyalar, Kur’an-ı Kerim bulunduğu için kampa götürülen Müslüman kardeşlerimiz önce kan analizinden geçiyor. Yaşı 18-45 arasında olan kadın ve erkeklerin iç organlarını not alıyorlar. Kısırlaştırma ilacı geliştirmişler. İnsanlara her gün kısırlaştırma hapları, aşıları yapılıyor. Genç erkek ve kızların kamptan çıkarılma süreleri ortalama 1 yıldır. Bu çıkışın 1 yıl olma sebebi kısırlaştırma sürecinin tamamlanmasıdır. 21. yüzyılda silahla katliam yapılamayacağı için böyle bir şey geliştirdiler. Bu şekilde soykırım yapıyorlar. Aynı zamanda uluslararası organ mafyasının bir numarası Çin Komünist Partisi’dir. Aynı kan analizinde sağlıklı olanların organlarını alıyorlar. 18-45 yaşında olan sağlıklı kişiler bazı zamanlar kampta kayboluyorlar. Kampa döndüklerinde iç organları alınmış oluyor.

“Çin, içimize mankurtları soktu”

Mankurt dediğiniz kitle kimlerden oluşuyor, neler yapıyor bu mankurtlar?

1991’den itibaren Çin’in, Kazakistan’da sinsi yayılmacı programı bulunuyor. Kazakistan hükümetine, medyasına, ekonomisine, akademisine yani aklınıza gelen her alana Çin adamlarını yerleştirmeye başladı. Çin, algı operasyonuna, yayılmacı politikasına hizmet edecek bir topluluk oluşturuyor. Bunlara da biz mankurt diyoruz. Bu adamlar sayesinde Kazakistan, Çin ekonomisine bağlı hale geldi. Kazakistan’da petrolünün % 45’i Çin’in elinde. Çinlilerin Kazakistan’dan toprak satın almaları hep mankurtların eliyle oldu. Mankurtlar bizim açımızdan Çin Komünist Partisi ideolojisinin askerleridir. Çin bu mankurtları içimize soktu. Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan Özerk Bölgesi’nde de yönetimleri var. Bu yönetimlerde mankurtlar görev alıyor. Kendi kardeşini katleden, katletmeye aracı olan kişiler…

“İnsanları, harekete geçmeye davet ediyoruz”

Siz vakıf olarak bölgede ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Biz kamplardaki vatandaşları kurtarmak adına Birleşmiş Milletler’e çağrıda bulunup, BM’yi harekete geçiriyoruz. Birkaç kez bu çağrılarımız karşılık buldu ve kamplardan insanlarımız kurtuldu. Aynı zamanda birçok ülkede arkadaşlarımız bulunuyor. Bu arkadaşlarımız vasıtasıyla Doğu Türkistan’daki zulmü dünyaya duyurmaya, insanları harekete geçmeye davet ediyoruz. Türkiye’de, Doğu Türkistan’a yönelik hassasiyet bulunuyor. Bu hassasiyetin devlet kademelerinde de bulunmasını, Doğu Türkistan için adım atılmasını istiyoruz.

3. Havalimanı'nda rezaletler bitmiyor

3. Havalimanı'ndan bir türlü kalkmayan uçak: "2 saattir uçağın içinde bekliyoruz"

13.40'ta kalkması gereken Samsun uçağı 2 saat boyunca pistte dolaştı ve yolculara sadece "Yakıt alıyoruz." bilgisi verildi.

“Geçinemiyoruz diyenin maaşını düşürün” diyen Mevlevi şeyhi, naylon faturadan hapis yatmış

AKPKK’li belediyelerle yakınlığı bilinen Mustafa Özbağ'ın, 2016’da sahte faturadan 60 ay hapis cezası aldığı, yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalandığı ortaya çıktı.