Rus uzmandan güvenli bölge yorumu: ABD'nin Türkler uğruna Kürtlerden vazgeçeceğini söyleyemeyiz
Türkiye ve ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurulması konusunda vardığı mutabakatı değerlendiren Rus uzman Semenov, Washington'un Ankara'ya hiçbir garanti vermediğini belirtti. Semenov'a göre ABD'nin Türkler uğruna Kürtleri desteklemekten vazgeçeceği söylenemez.
Rusya Yenilikçi Kalkınma Enstitüsü İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Kirill Semenov, "ABD'liler Türkiye'ye hiçbir garanti sunmadı. Üstelik bu bölgenin kurulmasıyla ilgili detaylar belirlenmedi. Orada Türk askerinin mi, müttefik kuvvetlerin mi, yoksa Suriyeli askerlerin mi bulunacağı belli değil. Türkiye'yle güvenli bölge konusunda mutabakata varan ABD'nin Türkler uğruna Kürtleri desteklemekten vazgeçeceğini söyleyemeyiz. Aksine ABD, Kürt öz savunma güçlerinin bölgeyi elinde tutması için daha önce yaptığı şeyleri yapmaya devam edecektir. ABD'nin bu bölge üzerindeki nüfuzu da buna bağlı" ifadelerini kullandı.
Türkiye ve ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurulması konusunda vardığı mutabakatı değerlendiren Rus uzman Semenov, Washington'un Ankara'ya hiçbir garanti vermediğini belirtti. Semenov'a göre ABD'nin Türkler uğruna Kürtleri desteklemekten vazgeçeceği söylenemez.
Rusya Yenilikçi Kalkınma Enstitüsü İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Kirill Semenov, "ABD'liler Türkiye'ye hiçbir garanti sunmadı. Üstelik bu bölgenin kurulmasıyla ilgili detaylar belirlenmedi. Orada Türk askerinin mi, müttefik kuvvetlerin mi, yoksa Suriyeli askerlerin mi bulunacağı belli değil. Türkiye'yle güvenli bölge konusunda mutabakata varan ABD'nin Türkler uğruna Kürtleri desteklemekten vazgeçeceğini söyleyemeyiz. Aksine ABD, Kürt öz savunma güçlerinin bölgeyi elinde tutması için daha önce yaptığı şeyleri yapmaya devam edecektir. ABD'nin bu bölge üzerindeki nüfuzu da buna bağlı" ifadelerini kullandı.
Rus Dışişleri'nden Moskovalıları hükümet karşıtı protestolara katılmaya çağıran Deutsche Welle'ye uyarı
Alman Deutsche Welle'nin Ruslara Moskova'daki hükümet karşıtı izinsiz gösterilere katılma çağrısı yaparak iç işlerine müdahale ettiğini belirten Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu tür çağrıların tekrarlanması halinde ulusal yasalar çerçevesinde Alman medya kuruluşuna ilişkin önlemler alınacağını vurguladı.
Rus Dışişleri'nin açıklamasına göre bakanlık yetkilileri, Almanya'nın Rusya Geçici Maslahatgüzarı Beate Gzeski ile yaptıkları görüşmede Moskova sakinlerini sosyal medya üzerinden izinsiz gösterilere çağıran Deutsche Welle'nin eylemlerinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
Medya kuruluşlarının bu tür adımlarının gazetecilik etiğiyle bağdaşmadığını ve Rusya'nın iç işlerine müdahele girişimi olduğunu belirten Rus yetkililer, bunun tekrarlanması halinde Rusya'nın ulusal yasalar çerçevesinde yanıt verme hakkını saklı tuttuğunun altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Alman devleti tarafından finanse edilen Deutsche Welle'nin Ruslara çağrıda bulunarak Moskova'daki protestoları gazetecilik etiğine aykırı şekilde aktardığını söylemişti.
Alman Deutsche Welle'nin Ruslara Moskova'daki hükümet karşıtı izinsiz gösterilere katılma çağrısı yaparak iç işlerine müdahale ettiğini belirten Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu tür çağrıların tekrarlanması halinde ulusal yasalar çerçevesinde Alman medya kuruluşuna ilişkin önlemler alınacağını vurguladı.
Rus Dışişleri'nin açıklamasına göre bakanlık yetkilileri, Almanya'nın Rusya Geçici Maslahatgüzarı Beate Gzeski ile yaptıkları görüşmede Moskova sakinlerini sosyal medya üzerinden izinsiz gösterilere çağıran Deutsche Welle'nin eylemlerinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.
Medya kuruluşlarının bu tür adımlarının gazetecilik etiğiyle bağdaşmadığını ve Rusya'nın iç işlerine müdahele girişimi olduğunu belirten Rus yetkililer, bunun tekrarlanması halinde Rusya'nın ulusal yasalar çerçevesinde yanıt verme hakkını saklı tuttuğunun altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Alman devleti tarafından finanse edilen Deutsche Welle'nin Ruslara çağrıda bulunarak Moskova'daki protestoları gazetecilik etiğine aykırı şekilde aktardığını söylemişti.
Sudan'da AGK Başkanı Burhan idam cezalarını iptal etti.
Sudan'da Askeri Geçiş Konseyi Başkanı (AGK) Abdulfettah el-Burhan, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey Örgütü'nün (SPLM-N) Mavi Nil Kolu'nun lideri Malik Akkar ile yardımcısı Yasir Arman hakkındaki idam kararlarını iptal etti.
Sudan devlet televizyonunun haberine göre, AGK Başkanı Burhan imzasıyla yayımlanan kararnameyle SPLM-N lideri Akkar, yardımcısı Arman ve hareketin diğer üyeleri hakkındaki gıyabi idam cezaları affedildi.
Hareketin sözcüsü Mubarek Erdul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kararın barışa katkı sağlayacağını, güven oluşturmada önemli bir adım olduğunu belirtti.
Sudan'da mahkeme, 2014 yılında, Akkar ile Arman'ın da aralarında olduğu 17 kişi hakkında Mavil Nil eyaletinde hükümete karşı silahlı mücadele yürüttüğü gerekçesiyle gıyabi idam cezası vermişti.
SPLM-N örgütü, 2011 yılından bu yana Güney Kordufan ve Mavi Nil eyaletlerinin bağımsızlığı için silahlı mücadele yürütüyor.
'NATO’nun ‘paslı arabası’, Türkiye konusunda geri vitese taktı'
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in, Rus S-400 füze savunma sistemlerinin Türkiye’nin NATO’nun değerli bir müttefiki olmasını engellemeyeceği yönündeki açıklamasını yorumlayan Rus askeri uzman Aleksandr Jilin, NATO’nun ‘paslı arabasının’ Türkiye konusunda ‘geri vitese taktığını’ söyledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Türkiye’nin Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alma kararının sonuçlarından endişe duyduğunu, fakat aynı zamanda Ankara’nın ‘değerli’ bir müttefik olarak kalacağından ve örgütle birlikte diğer sorunlar üzerinde çalışmaya devam edeceğinden emin olduğunu belirtmişti.
Jilin, “NATO Genel Sekreteri’nin bu paslı arabanın Türkiye konusunda geri vitese taktığı yönündeki açıklaması, Erdoğan’ın dâhiyane bir politikacı olduğunu doğruluyor . O kendi ülkesinin politikasını öyle bir yürütüyor ki, NATO’da dominant bir güç gibi görünen ABD hiçbir şey yapamıyor. Zira NATO’nun yapısı paslanmış durumda, orada bir şeyleri değiştirmeye çalışırsanız, her şey dağılır'' ifadelerini kullandı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in, Rus S-400 füze savunma sistemlerinin Türkiye’nin NATO’nun değerli bir müttefiki olmasını engellemeyeceği yönündeki açıklamasını yorumlayan Rus askeri uzman Aleksandr Jilin, NATO’nun ‘paslı arabasının’ Türkiye konusunda ‘geri vitese taktığını’ söyledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Türkiye’nin Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alma kararının sonuçlarından endişe duyduğunu, fakat aynı zamanda Ankara’nın ‘değerli’ bir müttefik olarak kalacağından ve örgütle birlikte diğer sorunlar üzerinde çalışmaya devam edeceğinden emin olduğunu belirtmişti.
Jilin, “NATO Genel Sekreteri’nin bu paslı arabanın Türkiye konusunda geri vitese taktığı yönündeki açıklaması, Erdoğan’ın dâhiyane bir politikacı olduğunu doğruluyor . O kendi ülkesinin politikasını öyle bir yürütüyor ki, NATO’da dominant bir güç gibi görünen ABD hiçbir şey yapamıyor. Zira NATO’nun yapısı paslanmış durumda, orada bir şeyleri değiştirmeye çalışırsanız, her şey dağılır'' ifadelerini kullandı.
Akademi Dergisi
THY'de vurgun: İlker Aycı'ya 150 bin lira maaş, geceliği 45 bin liralık otel, 2 buçuk milyon euroluk villa! Airporthaber Genel Yayın Koordinatörü Ali Kıdık, Türk Hava Yolları'nda dönen rantı yazdı Daha önce Türk Hava Yolları (THY) Basın Müşaviri Yahya Üstün'ün…
THY'nin karı yüzde 70 düştü
Türk Hava Yolları’nın ikinci çeyrekte net kârı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 70 düşüşle 133 milyon lira oldu.
Şirketten dün akşam KAP’a yapılan açıklamada, şirketin toplam hasılatı ise aynı dönemde yüzde 35 artışla 18.7 milyar lira oldu.
THY en son, yöneticilerine yaptığı huzur hakkı ödemeleri ve yöneticilerin şahsi harcamalarıyla gündeme gelmişti.
Türk Hava Yolları’nın ikinci çeyrekte net kârı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 70 düşüşle 133 milyon lira oldu.
Şirketten dün akşam KAP’a yapılan açıklamada, şirketin toplam hasılatı ise aynı dönemde yüzde 35 artışla 18.7 milyar lira oldu.
THY en son, yöneticilerine yaptığı huzur hakkı ödemeleri ve yöneticilerin şahsi harcamalarıyla gündeme gelmişti.
Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar;
"Şart olsun ki, Adana bu engeli de aşacak demiştik. Biz görevimizi yaptık. ASKİ'den aldığımız borçla, maaş ve ikramiye sorununu çözdük. Üstelik bu bayram, bugüne kadar hiçbir bayramda sevindirilmeyen belediye şirket işçilerini de ayırmadık. Bayram öncesi işçilerimizin maaş ve ikramiyeleri için belediye meclisinden istediğimiz yetkiyi vermeyerek siyaset yaptıklarını sananlar utanır mı bilmiyoruz ama bir gerçek var:
Emekçinin hakkına kimse siyaset çekemez. Çektirmeyiz.
Engelleri, Adana halkından aldığımız güçle aşacağız."
"Şart olsun ki, Adana bu engeli de aşacak demiştik. Biz görevimizi yaptık. ASKİ'den aldığımız borçla, maaş ve ikramiye sorununu çözdük. Üstelik bu bayram, bugüne kadar hiçbir bayramda sevindirilmeyen belediye şirket işçilerini de ayırmadık. Bayram öncesi işçilerimizin maaş ve ikramiyeleri için belediye meclisinden istediğimiz yetkiyi vermeyerek siyaset yaptıklarını sananlar utanır mı bilmiyoruz ama bir gerçek var:
Emekçinin hakkına kimse siyaset çekemez. Çektirmeyiz.
Engelleri, Adana halkından aldığımız güçle aşacağız."
Akademi Dergisi
Sabancı’nın net karı ikinci çeyrekte yüzde 23, ilk altı ayda yüzde 12 düştü Sabancı Holding’in ikinci çeyrek net kârı, bilançoda ağırlığı yüksek iştiraki Akbank’ın kârındaki gerilemenin de etkisiyle yüzde 23 düşüşle 889.2 milyon lira oldu. Sabancı’nın KAP’a…
Sabancı Holding alt iştiraklerine ait Temsa İş Makinaları’nın yüzde 41 hissesini diğer ortak olan Japon ortağı Marubeni Corporation’a satma kararı aldığını açıkladı.
Kurban Bayramı’na günler kala besiciler: İthal et hayvancılığı çökertti
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala besiciler isyanda. Tarım, Orman Hayvancılık Bakanlığı “Bu sene ithal kurbanlık olmayacak, yerli besici kazansın” açıklamasının ardından İspanya’dan salgın hastalığın olduğu bölgeden İskenderun Limanı’na sahte evraklı 3 bin kurbanlık getirildi.
Bakanlık hayvanların karantina altına alındığını açıklasa da halk tedirgin. Yine Kızılay’ın daha ucuza mal olduğu için Bosna Hersek ve Polonya’dan 6 bin büyükbaş kurbanlık getireceği basına yansıdı. Yem, saman, ilaç, mazot, ilaç ücretlerinin sürekli artması, dokuz yıldır sürekli et ithalatı sektördeki krizi derinleştirdi.
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala besiciler isyanda. Tarım, Orman Hayvancılık Bakanlığı “Bu sene ithal kurbanlık olmayacak, yerli besici kazansın” açıklamasının ardından İspanya’dan salgın hastalığın olduğu bölgeden İskenderun Limanı’na sahte evraklı 3 bin kurbanlık getirildi.
Bakanlık hayvanların karantina altına alındığını açıklasa da halk tedirgin. Yine Kızılay’ın daha ucuza mal olduğu için Bosna Hersek ve Polonya’dan 6 bin büyükbaş kurbanlık getireceği basına yansıdı. Yem, saman, ilaç, mazot, ilaç ücretlerinin sürekli artması, dokuz yıldır sürekli et ithalatı sektördeki krizi derinleştirdi.
Akademi Dergisi
Eski Kırgızistan lideri Atambayev gözaltına alındı Eski Kırgız liderin ofisinden bir yetkili, Rus basınına yaptığı açıklamada eski Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev’in bugün düzenlenen yeni operasyonda güvenlik güçlerine teslim olduğunu ve gözaltına…
Kırgızistan’da gözaltına alınan eski Cumhurbaşkanı Atambayev’in görüntüsü yayınladı.
Kırgızistan’ın eski Devlet Başkanı Almazbek Atambayev, dün teslim olup gözaltına alınmasının ardından Ulusal Güvenlik Komitesi’ne bağlı gözaltı merkezine konuldu. Atambayev, 26 Ağustos’a kadar gözaltı merkezinde tutulacak.
Kırgızistan’ın eski Devlet Başkanı Almazbek Atambayev, dün teslim olup gözaltına alınmasının ardından Ulusal Güvenlik Komitesi’ne bağlı gözaltı merkezine konuldu. Atambayev, 26 Ağustos’a kadar gözaltı merkezinde tutulacak.
Teşrik tekbirlerini unutmayalım
Teşrik, doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek demektir.
Teşrik tekbiri, Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir. Kurban Bayramının ilk gününe "yevm-i nahr", diğer üç güne ise "eyyâmü't-teşrîk (teşrîk günleri)" denir. Bayramdan bir gün önceki güne de "arefe günü" denir.
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer defa "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir. Anlamı şöyledir: "Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur." Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhümâ)'ya dayanır.
Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber, Allahu ekber" diyerek, tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur [es-Saffât, 37/102, 107; İsmail maddesi; el-Mavsılî, el-İhtiyar li Ta'lîli'l-Muhtar, Kahire (t.y), I, 87, 88].
Teşrik, doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek demektir.
Teşrik tekbiri, Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir. Kurban Bayramının ilk gününe "yevm-i nahr", diğer üç güne ise "eyyâmü't-teşrîk (teşrîk günleri)" denir. Bayramdan bir gün önceki güne de "arefe günü" denir.
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer defa "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir. Anlamı şöyledir: "Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur." Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhümâ)'ya dayanır.
Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber, Allahu ekber" diyerek, tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur [es-Saffât, 37/102, 107; İsmail maddesi; el-Mavsılî, el-İhtiyar li Ta'lîli'l-Muhtar, Kahire (t.y), I, 87, 88].
Bir orman katliamı da Akkuyu’da
Kaz Dağları’nda altın aramak için yapılan ağaç katliamına tepkiler sürerken benzer bir olayın Mersin’de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Santrali alanında yaşandığı ortaya çıktı.
Bölgenin havadan çekilen görüntülerinde de ağaçsızlandırmanın etkileri görülüyor.
CHPKK Mersin Milletvekili Alpay Antmen de, ağaçların kesilerek çevreye verilen zararla ilgili, Türkiye’nin uluslararası şirketlerin ve yerli ortaklarının talan alanı haline getirildiğini belirterek, “Kar hırsı, rant ve para uğruna çocuklarımızın geleceğinden çalınıyor. Görüntülere bakınca burada daha şimdiden nükleer bir patlama yaşanmış gibi.” diye konuştu.
Kaz Dağları’nda altın aramak için yapılan ağaç katliamına tepkiler sürerken benzer bir olayın Mersin’de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Santrali alanında yaşandığı ortaya çıktı.
Bölgenin havadan çekilen görüntülerinde de ağaçsızlandırmanın etkileri görülüyor.
CHPKK Mersin Milletvekili Alpay Antmen de, ağaçların kesilerek çevreye verilen zararla ilgili, Türkiye’nin uluslararası şirketlerin ve yerli ortaklarının talan alanı haline getirildiğini belirterek, “Kar hırsı, rant ve para uğruna çocuklarımızın geleceğinden çalınıyor. Görüntülere bakınca burada daha şimdiden nükleer bir patlama yaşanmış gibi.” diye konuştu.
Arefe gününün ehemniyeti
Rasûlü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Arefe günü orucu önceki senenin ve gelecek senenin günahına kefaret olur.”
(Müslim)
Yine Nebî (s.a.v) bugün edilecek duanın en makbul dua olduğunu belirtmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Duanın en hayırlısı, Arefe gününde edilen duadır.”
(Müslim)
“Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur."
(Taberani)
Bu nedenle bugün müminlerin bayramıdır. Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Arefe günü, Kurban bayramı günü ve Mina günleri İslam ehlinin bayramıdır.” (Ebu Davud)
Bunun için Allah Teâla’ya bugün çok dua edilmeli, tekbirler ve tehlillerle gönülden ona yönelerek tövbeler edilmelidir
Rasûlü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Arefe günü orucu önceki senenin ve gelecek senenin günahına kefaret olur.”
(Müslim)
Yine Nebî (s.a.v) bugün edilecek duanın en makbul dua olduğunu belirtmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Duanın en hayırlısı, Arefe gününde edilen duadır.”
(Müslim)
“Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur."
(Taberani)
Bu nedenle bugün müminlerin bayramıdır. Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Arefe günü, Kurban bayramı günü ve Mina günleri İslam ehlinin bayramıdır.” (Ebu Davud)
Bunun için Allah Teâla’ya bugün çok dua edilmeli, tekbirler ve tehlillerle gönülden ona yönelerek tövbeler edilmelidir
Hablemitoğlu'ndan Kuzu'ya: Ağzını burnunu dağıtmak da bana düşer
Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002'de yaşamını yitiren Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, AKPKK'li Burhan Kuzu'nun "Doç.Dr.Necip Hablemitoğlu, Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabında” Bergama’da altın aramasına direnen köylüler ve onlara destek çıkan sözde çevreciler aslında bir Alman komplosunun parçasıdır. Almanya rekabet kaygısıyla Türkiye’nin altın çıkarmasını istemiyor' dedi ve öldürüldü" paylaşımına sert tepki gösterdi.
Hablemitoğlu, cinayetin AKPKK döneminde işlendiğini hatırlatarak, "Ne ahlaksızsınız ki katilleri 17 yılda bulmak için zerre uğraşmadınız. Şimdi ağzına alırsan adını senin o ağzını burnunu dağıtmak da bana düşer. Edepsiz çirkef" dedi.
Hablemitoğlu peş peşe yaptığı paylaşımlarda, "Ne ucuz, basit, avam bir döneme düştük be... 15 Temmuz olmasaydı Necip Hablemitoğlu'nun dosyasına ulaşamıyorduk. 14 yıl sonra ilk defa savcı gördük, dosyanın içi boşaltılmıştı. Bir de utanmadan altın diyor vırt, diyor zırt diyor. Allah belanı versin" ifadesini kullandı.
Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002'de yaşamını yitiren Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, AKPKK'li Burhan Kuzu'nun "Doç.Dr.Necip Hablemitoğlu, Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabında” Bergama’da altın aramasına direnen köylüler ve onlara destek çıkan sözde çevreciler aslında bir Alman komplosunun parçasıdır. Almanya rekabet kaygısıyla Türkiye’nin altın çıkarmasını istemiyor' dedi ve öldürüldü" paylaşımına sert tepki gösterdi.
Hablemitoğlu, cinayetin AKPKK döneminde işlendiğini hatırlatarak, "Ne ahlaksızsınız ki katilleri 17 yılda bulmak için zerre uğraşmadınız. Şimdi ağzına alırsan adını senin o ağzını burnunu dağıtmak da bana düşer. Edepsiz çirkef" dedi.
Hablemitoğlu peş peşe yaptığı paylaşımlarda, "Ne ucuz, basit, avam bir döneme düştük be... 15 Temmuz olmasaydı Necip Hablemitoğlu'nun dosyasına ulaşamıyorduk. 14 yıl sonra ilk defa savcı gördük, dosyanın içi boşaltılmıştı. Bir de utanmadan altın diyor vırt, diyor zırt diyor. Allah belanı versin" ifadesini kullandı.