Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.2K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Profili açık olan milyonlarca Instagram kullanıcısının bilgileri, bir şirket tarafından kaydedilerek dev şirketlere satıldı.

Bir veri şirketinin ayda 1 milyon Instagram kullanıcısının bilgilerini kaydederek dev şirketlere sattığı açığa çıkarıldı. Şirket tarafından, Instagram’ın sistemi gereği 24 saatin sonunda silinmesi gereken “Instagram hikâyeleri” bölümü kayıt altına alındı.

Business Insider’ın haberine göre, Hyp3r isimli bir veri şirketi yalnızca Instagram’ın hikâye kısmına değil, aynı zamanda açık Instagram profillerinin paylaştığı gönderilere, bu gönderilerin paylaşıldığı konum bilgilerine de ulaştı. Kaydedilenler arasında verilerine erişilen kişilerin biyografi bilgileri ve takip ettikleri kişiler de yer aldı.

Instagram durumla ilgili yaptığı açıklamada, şirketin platforma erişmesini engellediğini belirtti.

Hesabını açık bir şekilde kullanan Instagram kullanıcılarının verilerinin spor salonları ve oteller gibi Wi-Fi kullanılan ortamlarda gerçekleştirildiği söylendi. Profili kapalı olan kullanıcıların verileri kullanılamadı.

Hyp3r söz konusu verileri kullanarak Engage isimli bir uygulama geliştirdi. Uygulamaya göre, örneğin bir otel bu uygulamayı satın aldıktan sonra otelde yapılan tüm Instagram paylaşımlarına erişebiliyor.

Instagram’ın paylaştığı verilerle bu uygulamayı oluşturmanın mümkün olmadığı söylense de isimleri paylaşılmayan Hyp3r yetkilileri yaptıkları işlemin yasal olduğunu ifade ediyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
TRT Çocuk’da Kaz Dağları sansürü

TRT Çocuk’ta yayınlanan bir programda Kaz Dağları ile ilgili konuşmak isteyen bir çocuğun konuşması sunucu tarafından kesildi.

Kanalda bir programa katılan Utku isimli çocuk, “Kaz Dağları” ifadesini kullanır kullanmaz sunucu tarafından sözü kesildi.
Rusya: Suriye ordusu İdlib'de militanların saldırısını püskürttü

Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Tümgeneral Bakin, militanların İdlib'in Ebu Dali beldesindeki saldırısında 9 Suriye ordusu askerinin öldüğünü, 21 askerin de yaralandığını bildirdi.

Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Tümgeneral Aleksey Bakin, sabah saat 06.05'te başlayan saldırının Suriye ordusu tarafından püskürtüldüğünü belirterek, "Karşı saldırıyla militanlar, daha önce bulundukları mevzilerin çok gerisine çekilmek zorunda kaldı" dedi.

Bakin, "Militanların saldırısında 9 asker hayatını kaybetti, 21 kişi de yaralandı" diye ekledi.

Militanların ayrıca çok namlulu roketatarlardan Ebu Dali'nin kuzeyini ateşe tuttuğu, bu saldırıda da 1 sivilin hayatını kaybettiği, ikisinin de yaralandığı, ayrıca evlere ve tarım arazilerine zarar verildiği ifade edildi.

Merkezin verdiği bilgiye göre, militanlar son 24 saatte Halep, İdlib ve Lazkiye bölgelerindeki yerleşimlerine 30 kez ateş açtı.
AKPKK'li Malatya Belediyesi 254 misafir için 11.4 milyon lira harcamış!

AKPKK'li Malatya Belediyesi’nin 2015 yılından itibaren belediyeye misafir olarak gelen 254 kişi için belediye bütçesinden toplamda 11 milyon 459 bin TL harcadığı ortaya çıktı.

AKPKK'li Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı Faaliyet Raporu’na göre 2015 yılından itibaren 254 kişinin belediyeye misafir olarak geldiği, bu misafirler için ise belediye bütçesinden toplamda 11 milyon 459 bin TL harcandığı ortaya çıktı.

Belediyenin dudak uçuklatan “misafir” harcamasına tepki gösteren CHPKK Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Bu nasıl mide? Ne yiyip, ne içirdiniz? 53 bin kayıtlı işsizin olduğu kentte bir kişi için ortalama 45 bin lira harcamak aymazlıktır, vicdansızlıktır” dedi.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri: 'Cerrahlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'
Kurban kesmeyenleri cerrahlar keser... Ya da düşman askerleri...

Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ''Doktorlar neşterlerini bilemiş, kurban kesmeyenleri bekliyorlar'' buyurdu bir sohbetinde... Kurban kesilmeyen yerde bir vesile ile mutlaka kan akar.

Kurban kesilen yerde savaş, iç savaş, terör olmaz. Kurban ibadetini ihmal etmeyelim. Çevremizde bu hususta gaflete düşmüş ve nefsine uymuş ve nasihatten tesirleneceğini düşündüğümüz kişiler varsa onlara münasip dilde izah edelim, nasihat edelim.

SADAKA BELAYI, MUSİBETİ DEF EDER
Şu günlerde bu tedbirlere çok ihtiyacımız var. Merhum Arif Ahmet Denizolgun ağabeyimiz de alemi değişmeden kısa bir süre önce, dikkat çekici şekilde kurbanlar kestirdi. Bir seferinde ''Çok büyük bir beladan aramızdaki sabiler hürmetine kurtulduk'' buyurdu.

Dünyanın her bir yerinin fokur fokur kaynadığı, her yerde düzenin bozulduğu, geçimin aşırı zorlaştığı, büyük belalardan önce kıtlığın hakim olduğu bir manzara hakim. Bu gün kıtlık belasını bile "ekonomik kriz" tabiri ile gölgelemeye çalışıyorlar. Allah'a isyan olan yerde, İslam'ın emirlerine göre yaşanmayan yerde gerçek bir bolluk, huzur, saadet olmaz, olamaz.

Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Avusturya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a, Ortadoğu'dan Asya'ya, güneyden kuzeye, doğudan batıya her yerde manzara vahim. Bu derece bir kriz ancak bir dünya savaşı ile aşılabilir. İki dünya savaşı da patlak verdiğinde dünyada manzara bu şekildeydi. Kurbanların kesilmesi, ibadetlere dikkat edilmesi, günahlardan kaçınmak, sadakalar vermek, dünya yanarken bile bolluk, huzur, adalet, saadet içinde yaşamayı sağlar. Aksi durum ise herkesler gibi ateşin içinde kalmayı, yanmayı...

Şu bayramda ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Sadakalar verelim. İkramlarda bulunalım. Kestiğimiz kurbanların etlerini elimizden geldiğince bol bol dağıtalım. Çocukları küçük hediyelerle de olsa sevindirelim. Bir babanın, kendi çocuklarına hatta hanımına, Allah'ın rızasını ümit ederek yaptığı masraf, aldığı hediyeler, güzelce yedirmesi, giydirmesi de hep sadakadır. Hz. Allah bundan çok razı olur ve daha ahirete bırakmadan bu dünyada iken, rızası için yapılan cömertliğe, daha büyük bir cömertlik ile karşılık verir. Nimetleri artırır.

Sokak hayvanlarına merhamet etmek, onlara su, yem vermek sadakadır. Yolda müslümanlara rahatsızlık veren bir taşı kaldırmak sadakadır. İlim öğretmek, ilim ile nasihat etmek sadakadır.

Hiç bir şeye imkan bulamayan, imkanları dar olan müslümanlar da sadaka vermiş gibi olabilirler. Çünkü müslümanın, müslüman kardeşine tebessüm etmesi de sadakadır.
Nevşehir’de bundan böyle her yeni doğan bebek ve yaşamını yitiren kişi için bir fidan dikilecek. Bu amaçla Kahveci Dağı eteklerine oluşturulan ‘Vefa Ormanı’na ilk fidanlar Belediye Başkanı Rasim Arı ve yurttaşların katılımı ile dikildi.
İsrail'in Gazze sınırı yakınında Hamas'ın yönettiği İçişleri'ne ait bir bölgeyi otomatik silahlarla taraması üzerine 4 Filistinli hayatını kaybetti.
Gaziantep'te polisin uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlediği 2 ayrı operasyonda 5 kilo eroin ile 809 uyuşturucu hap ele geçirildi, gözaltına alınan 2 kişiden 1'i tutuklandı.
Rusya’daki mühimmat deposunda yaşanan yeni patlamada yaralı sayısı 10'a yükseldi

Açinsk kenti yakınlarında pazartesi günü patlamanın meydana geldiği depoda dün yeni bir patlama yaşandı.  Patlamanın ardından ilk verilere göre dokuz kişinin yaralandığı belirtildi. Yaralıların basınç travması ve şarapnel parçalarından zarar gördüğü aktarıldı.

Acil durumlar yetkilileri, patlamanın bir kargo treni geçerken gerçekleştiğini, oluşan şok dalgasının trenin pencerelerine zarar verdiğini kaydetti.

Rusya Merkezi Askeri Birimi basın dairesinden patlamanın, yıldırımdan koruma sisteminin zarar gördüğü depodaki mühimmat dolu raflara yıldırım düşmesi sonucunda gerçekleştiği açıklaması geldi.
Berat Albayrak'ın imzaladığı belge Hazine'yi karıştırdı; "Hazinenin içi boşalıyor"

Hazine ve Maliye Bakanlığı altında bizzat Berat Albayrak'ın imzası olan bir kararla karıştı. Kararla, bakanlığın finansal fonksiyonu yüksek olan birimleri, resmen İstanbul'a taşınmaya başladı.

Gazeteci Barış Terkoğlu, Oda tv'de kaleme aldığı yazısında Ankara'yı karıştıran taşınmanın perde arkasını yazdı.

Terkoğlu'nun yazısında şu ifadeler yer aldı:

Hazine ve Maliye Bakanlığı bugün altında bizzat Berat Albayrak'ın imzası olan bir kararla karıştı. Kararla, bakanlığın finansal fonksiyonu yüksek olan birimleri, resmen İstanbul'a taşınmaya başladı. Kararın ekinde İstanbul'da görevlendirilen onlarca bakanlık çalışanı da yer aldı. Bakanlık, personelin 2 Eylül'de göreve başlamasını istedi. İstanbul'daki Defterdarlık'tan ve Bakanlık'ın teknik birimlerinden de söz konusu taşınma sürecine gereken desteğin verilmesi istendi.

Bakanlık kulislerinden edindiğimiz bilgiye göre 5 Ağustos pazartesi sabahı Bakan Yardımcısı Bülent Aksu, genel müdürleri çağırarak bakanlığın bazı birimlerinin İstanbul'a taşınacağını ve taşınmanın bir ay içerisinde tamamlanacağını söyledi. Aksu, genel müdürlerden gelişmenin çalışanlara bildirilmesini istedi. Bazı müdürler duruma itiraz etti ve personelin gitmek istemeyeceğini söyledi. Bakan Yardımcısı Aksu, bu tartışma üzerine "ben sizden rica etmiyorum, talimatı bildiriyorum" yanıtını vererek itiraz eden müdürlere sert yanıt verdi. Alınan karar, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından bugün imzalanarak yürürlüğe girdi.
Hazine'nin omurgası taşınıyor

Taşınacak birimlerin tamamının ortak özelliğinin Hazine Müsteşarlığı altındayken Maliye Bakanlığı ile birleşen birimler olması dikkat çekti. Taşınanlardan ilk gruptakiler; Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nde iç borçlanmayı yürüten birimler, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden dış borçlanmayı yürüten birim ve Mali Sektörle İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün kambiyo hariç tüm birimleri. Bu birimlerin esas önemi ise devlet borçlanmasını yürütmesi, buna ilişkin planları hazırlaması. Bu birimler bir anlamda hazinenin esasını oluşturuyor.

Kurumda konuşulanlara göre bu birimler ile yurtdışında da örneği olan borçlanma ofisi tarzı bir yapı kurulmak isteniyor. Ancak böyle bir yapının neden kurulduğu, halen aynı Bakanlık bünyesinde koordineli çalışan birimlerin neden İstanbul'a taşınmak istendiği, yeni yönetim modelinin nasıl olacağı, görevlendirmenin nasıl yapılacağı ise açıklanmış değil. Kulislere göre kurum içinde mevcut görevlendirilenlerin yanı sıra, bazı bankalarda görev yapan isimler de sürece dahil edilecek. Bu da kurum içinde herkesin çeşitli sınav ve kriterlerle alındığı koşulların yeni geleceklere nasıl uygulanacağına dair soru işaretleri yaratıyor.
Hazine'nin içi boşalıyor

Taşınacak olan bir başka birim ise Sigortacılık Genel Müdürlüğü. Bakan Berat Albayrak'ın daha önce yaptığı Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşümleri 2019 toplantısında, bu yıl Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun kurulacağı açıklanmıştı. Kurulun önce Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulması planlandı ancak daha sonra kanunla kuruluş işleminin gerçekleştirilmesine karar verildi. Mevzuat için gerekli çalışmalar yapılsa da, bu çalışmalar Bakanlık yönetimine sunulsa da, Meclis'in tatile girmesiyle kuruluş girişimi rafa kalktı. Bunun üzerine Bakanlık'ta üst kurul çözümü yerine genel müdürlük olarak taşınma planı ağır bastı. Bakan Yardımcısı Bülent Aksu'nun toplantıda "siz taşının kanunu sonra çıkarırız" dediği de iddialar arasında.
Peki bu birimlerin taşınması Hazine'yi nasıl etkileyecek?

Uzmanlara göre bu işlemle Hazine'nin içi tamamen boşalmış olacak. Zira götürülen birimler Hazine'nin en işlevsel birimleri. Kurumda, sonrasının ne olacağı, Hazine ve Maliye'nin yeniden ayrılıp ayrılmayacağı, bazı birimlerin Varlık Fonu'na devredilip devredilmeyeceği herkesin konuştuğu ancak yanıtını kimsenin bilmediği sorular.
Yasalara da aykırı

Öte yandan yapılan bir başka tartışma ise taşınmanın hukuki altyapısına ilişkin. Bugün Berat Albayrak'ın imzaladığı karar, 10 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 numaralı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nin 217. maddesini dayanak alıyor. Söz konusu kararname Bakanlığa ülkenin finans politikaları çerçevesinde sermaye akımlarına ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma yetkisi veriyor. Bakanlık buna dayanarak taşınma işleminin gerekçesini şöyle açıkladı:

"Gerek Borsa ve Mali Sektörün, para piyasası aktörlerinin, banka merkezlerinin, sigorta şirketleri ile merkezlerinin İstanbul'da bulunması ve gerekse İstanbul'un bir finans merkezi konumunda olması..."

Ancak taşınmaya itiraz eden bazı bürokratlar ne 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin ne de devlet personel mevzuatının bu taşınmaya izin vermediğini söylüyor. Zira bu birimler yayımlanan kararnameye göre Bakanlığın merkez birimleri. Merkez birimlerinde çalışanların merkezde görevlendirilmesi ise mevzuattan gelen bir zorunluluk. Öte yandan personel kanununa göre uzmanlar da ancak merkezde görevlendirilebiliyor. Merkezde teşkilatlanmış bir birimin İstanbul'a nasıl gönderileceği, bu kararın hangi mevzuata dayanarak alınacağı da kafalardaki diğer soru işareti.

Üstelik Anayasa'nın 3. maddesine göre ülkenin başkenti Ankara. Merkezi idare de başkentte teşkilatlanıyor. Devletin merkez biriminin başkent dışında teşkilatlanmasının bu nedenle Anayasa'ya da aykırı olduğu vurgulanıyor.
Albayrak'ın adamları İstanbul'da yaşıyor

Meselenin bir başka boyutu ise insani ve çalışma koşullarına ilişkin. Kurum içinde çalışanlara sorulduğunda, çoğunluk bir anda verilen bu kararla taşınmaya itiraz ediyor. Kamu ve bürokrasi deneyimine aykırı olarak verilen "bir ayda taşının" kararına karşı, gitmemenin yollarını arayan çalışanlardan istifayı düşünenler de var. Durumdan en çok memnun olanlar ise Berat Albayrak döneminde Bakan Yardımcılığıne ve Bakan Danışmanlığına getirilenler. Zira bu kişilerin çoğunluğu Ankara'ya yerleşmediği gibi, her perşembe İstanbul'a giderek haftada en az üç günlerini İstanbul'a geçiriyorlar.

Berat Albayrak'ın imzası kurumadan Hazine ve Maliye'de deprem yaratan karar, bir süredir kurumsal geleneklerin devamlılığı başta olmak üzere tartışmaları yeniden başlatacakmış gibi görünüyor.
CHPKK’nin Sayıştay raporlarının açıklanmasının ardından “görevi kötüye kullanma” iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunduğu İETT Genel Müdürü Ahmet Bağış, Ekrem İmamoğlu döneminde de makamını korudu.