Sokak röportajında konuşan çocuk:

“Asgari ücreti yükseltiyor, 50 katını zaten milletten geri alıyor.

Kiminin evinde aç kalan var, kiminin evinde bebeği var, bez yetiştiremiyor.

Valla insanın içine işliyor böyle şeyler.

Biz dersimize bakmak yerine artık ülkeyi takip ediyoruz.”

Filipinler'in Quezon Polillo şehrinde Pepito tayfunu nedeniyle felaket yaşanıyor

Hıyanet İşleri Başkanlığı’nın 10 aylık harcaması 85 milyar TL oldu.

Ekrem İmamyan, dün kayyum atanan Mardin'e gitti

TUSAŞ saldırısında hayatını kaybedenlerin cenazesine gitmeyen Ekrem İmamyan, yüzlerce araçlık konvoyla, terör soruştırması kapsamında yerine kayyum atanan DEM Parti'li terorist Ahmet Türk'ü ziyarete gitti.

Ahmet Türk, Mardin Çarşısı’nda Ekrem İmamyan'a tesbih hediye etti.

Ömrümde ilk defa, az önce, Abdülkadir-i Geylani'nin Futuhul Gayb isimli eserini açtım, biraz okudum.

Birkaç dakika içinde anladım ki vasat seviyede bir kitap bile değil...

Sonra emin olmak istedim. Başından, ortasından, sonundan çok kısımlarına baktım. Bazı maddelerin tamamını okudum. Ben bu kitapta edebi üstünlük, ifade kabiliyeti, akıcılık ve dahası hikmet bulamadım.

Karanlık ruh dünyasına sahip birisi, kendince düşünüp düşünüp bir şeyleri bir şeylere bağlamaya çabalayarak, felsefi bir kitap yazarmış gibi güya dini bir kitap yazmış. Zaten cümlelerin çoğunda hiçbir dini delile de dayanmamış. Ayetlerden ve hadislerden delilleri de asgari seviyede getirmiş.

Günümüzde yeni "fırlayan" yazarlar çok oldu. İnternet kaynaklarından hatta çoğunlukla Akademi Dergisinden istifade ile türlü konularda, bazıları da dini konularda kitaplar yazdılar. Onların yazdıkları kopya, emeksiz, samimiyetsiz kitaplar bile Futuhul Gayb'ın üzerindedir.

Şu haline rağmen şu Futuhul Gayb, asırlar boyunca nasıl bu kadar kıymetli görülmüş, nasıl bu kadar abartılmış, bu hususta da hakkaniyetli ve ifşa edici çalışmaların acilen yapılması gerekiyor.

Bir maddede rüya gördüğünü anlatmış. Rüyasında bir topluluk ile karşılaşmış. Onlarla konuşmalarını kısaca anlatmış. Rüyalar üzerine bu kadar derin bilgim ve tecrübem var ve daha başını okurken bile "Bu uydurma bir rüya" dedim.

Rüyalar gerçek hayat gibi yaşanmaz. Rüyada olan kişilere, gerçek hayattaki gibi nasihat edilmez. Onlardan, gerçek hayattaki gibi karşılıklar üst üste gelmez. Rüyalar mesajlar verirler. Görülmeleri sebepsiz, hikmetsiz değildir. Mesajlar verdikleri için, mesaj veren semboller/şekiller, kişiler, nesneler hep olur. Bir rüyada bunlar yoksa, ya yaşanan hal rüya değildir ya da rüya gördüğünü iddia eden kişi yalancıdır.

Abdülkadir-i Geylani'nin Fethur Rabbani isimli eseri de tıpkı Futuhul Gayb isimli eseri gibi vasatın bile altında bir eser.